Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/482 E. 2021/2102 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/482
KARAR NO : 2021/2102

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :16/11/2020
NUMARASI :2019/1067 Esas – 2020/678 Karar

DAVACI :ANADOLUBANK A.Ş. –
VEKİLLERİ :Av. … & Av. … –
DAVALI :… (T.C. No: …)
VEKİLİ :Av. … –
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :05/11/2019

KARAR TARİHİ :03/12/2021
KR. YAZIM TARİHİ :29/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın, Gebze 4. İcra Müdürlüğü 2019/35216 Esas sayılı dosyasına istinaden; müvekkil banka ile davalı arasında 09/08/2012 tarihlerinde yapılan 150.000,00.-TL bakiyeli Genel Kredi Sözleşmesine ilişkin bakiye kalan borçlarını ödemediğini, bu borca istinaden davalı taraflara Üsküdar 16. Noterliği 15/05/2019 tarih ve 14002 yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilmişse de sonuçsuz kaldığını ve müvekkil bankaya bakiye borçlar için herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine Gebze 4. İcra Müdürlüğü 2019/35216 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, takipte 36.707,98.-TL asıl alacak, 1.086,15.-TL İşlemiş Faiz, 54,31.-TL BSMV ve 4.800,00.-TL Gayri Nakit Alacaklar toplamını talep ettiğini, davalıya gönderilen ödeme emri ile talep edilen toplam alacağın 42.648,44.-TL olduğunu, davalı tarafın borca itiraz ettiğini, bu itiraz üzerine icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına karar verdiğini, bu itirazın tamamen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup davacının tahsilini geciktirmek amacıyla kötü niyetli olarak yapıldığını, tüm bu nedenlerle davalı borçlunun itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına ve borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; gönderilen ödeme emrini müvekkilinin 31/05/2019 tarihinde tebellüğ ettiğini, müvekkilinin alacaklı gözüken tarafa borcunun bulunmadığını, bu nedenle borcun tamamına ve tüm ferilerine, faiz oranına, işlemiş faize itiraz ettiklerini, tüm bu itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/35216 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 33.230,37.-TL asıl alacak, 1.086,15.-TL işlemiş akdi faiz ve 45,69.-TL BSMV üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu asıl alacağın %20’si oranında olan 6.646,07.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hesap kat ihtarnamesi ve ekli hesap özetinin içeriği, kredi borçlusu tarafından itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşmiş olduğunun, İİK madde 68/b – (Ek: 9/11/1988-3494/4 md.) gereğince yerel mahkemenin ihtarnamede belirtilen alacak miktarını, faizi ve sair hususları değiştirebilmesi, bunlar hakkında bilirkişi incelemesi yaptırmasının yasa hükmü gereğince mümkün olmadığını, bilirkişi tarafından yapılacak olan incelemede, sadece hesap kat tarihi ile takip tarihi arasındaki dönem için uygulanan faiz ve sair hesaplamaların ihtarnameye uygun olup olmadığı ile sınırlı olduğunu, dolayısıyla, davacı bankanın hesap kat tarihine kadar uygulamış olduğu akdi faiz, kapital faizi olup, kredi aslıyla birlikte asıl alacağı oluşturmakta olduğunu, bu nedenle asıl alacak bakiyelerinin taleplerindeki gibi kabulünün gerektiğini; bir diğer hususun ise yerel mahkemenin hükmüne esas almış olduğu bilirkişi raporunda, davacı bankanın 4.800,00-TL Gayri Nakit Alacağının olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen bu alacak kalemleri yönünden red kararı verdiğini ve gerekçesini de kararında bildirmemiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, öncelikle tehiri icra taleblerinin kabulüne, yerel mahkemenin kısmen red kararının kaldırılmasına, davanın tamamen kabulüne, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; 04/05/2020 tarihli bilirkişi raporuna yaptıkları itirazda da belirttikleri gibi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir ihtarnamenin olmadığını, bilirkişi raporunda; bankanın 14.05.2019 tarihi itibarıyla kat edilmiş bulunduğu belirtildiğini ancak davalının ihtarnameden haberinin olmadığı, bilirkişi raporunda, “ilgili ihtarname davalıya 17.05.2019 tarihinde komşusu …’a tebliğ edildiği dosya içerisinde bulunan evraklardan tespit edilmiş olup temerrüdün 20.05.2019 tarihi itibarıyla oluştuğu sonucuna ulaşılmaktadır” denildiğini, bilirkişi raporundan anlaşıldığı gibi davalıya ödeme ihtarnamesinin tebliğ edilmediği, tebligat kanununa göre ihtarnamenin usulsüz yapıldığını, dolayısıyla borçluya ihtarname gönderilmeden dava açıldığını, kat ihtarnamesinin davalıya ulaşmadığı için, faizin de dava tarihinden itibaren başlatılması gerektiğini; davacı, bilirkişi raporunda, geri iade edilmeyen 3 adet çek yaprağından dolayı “bankanın ödemekle yükümlü olduğu yasal tutarı 4800 TL’nin nakden depo edilmesi gerektiği” tespitinden hareketle bu alacak miktarı hakkında red kararı verdiği ve gerekçesinin belirtilmediğini iddia ettiğini, mahkeme talep ile bağlı olup davacının dava dilekçesinde böyle bir talebinin olmadığını, davanın itirazın iptali davası olduğunu, yapılan takipte de böyle bir alacak kaleminin olmadığının beyanı ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/11/2020 Tarih – 2019/1067 Esas – 2020/678 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesi nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı banka ile davalı arasında 09/08/2012 tarihlerinde yapılan 150.000,00.-TL bakiyeli Genel Kredi Sözleşmesine ilişkin bakiye kalan borçların davalı tarafından ödenmediği, bunun üzerine Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/35216 Esas sayılı dosyası ile davacı tarafından, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, takipte 36.707,98.-TL asıl alacak, 1.086,15.-TL İşlemiş Faiz, 54,31.-TL BSMV ve 4.800,00.-TL Gayri Nakit Alacaklar toplamının talep edildiği, davalının borca itiraz ettiği, itiraz üzerine duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı ile borçlu arasında 09/08/2012 tarihli 150.000,00.-TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesinde “32 sayfadan ibaret Genel Kredi Sözleşmesinin bütün maddelerini okuduklarını bu maddelerde yer alan hükümlerin aynen uygulanmasını ve yükümlülükleri yerine getirmeyi bu sözleşmenin herhangi bir sayfasında imzalarının bulunmaması halinde dahi tüm sözleşme hükümlerinin taraflar için bağlayıcı ve geçerli olduğu hususunda mutabık kalmışlardır.” hükmü altına, borçlu …’ın tarih yazıp imzaladığının görüldüğünü, davalının ilgili sözleşmeyi imzalamakta borçtan sorumlu olduğu kanaatine varıldığını, sözleşmeye istinaden davalı borçlunun (1) adet çek karnesi, (1) adet rotatif kredi hesabı açılarak kullandırılmış olmakla borç doğduğunu, hesap ekstresi kayıtlarına göre en son 22/01/2019 tarihinde rotatif kredi riskini 33.230,37.-TL olarak yapılandırma kredisi kullandığını, 14/05/2019 kat tarihine kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacı banka ile davalı borçlu arasında imza altına alınan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden davalı …………’nın 19/06/2017 tarihinde (12) ay vadeli , aylık %1,5 (yıllık %18) faiz oranı ile 18.625,00.-TL taksitli kredi kullandırıldığını, davalının davacıya 33.230,37.-TL asıl alacak, 3.477,61.-TL kat öncesi işlemiş faiz ve ferileri, 332,30.-TL akdi faiz, 581,53.-TL temerrüt faizi ve 45,69.-TL BSMV olmak üzere toplam 37.667,50.-TL borçlu olduğunun hesaplandığını bildirmiş olduğu görülmüştür.
Dosya arasında bulunan Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/35216 Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; davacı tarafından, 36.707,98.-TL asıl alacak, 1.086,15.-TL işlemiş faiz, 54,31.-TL BSMV olmak üzere toplam 37.848,44.-TL alacak için ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Somut davada, ilk derece mahkemesince; davacı banka ile davalı arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, davalının kullandığı kredileri ödememesi üzerine hesabın kat edilerek davalıya ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin 17/05/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalının 20/05/2019 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü, yine ödeme yapılmaması nedeni ile Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/35216 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı, alınan bankacı bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, sözleşmeye dayalı olarak talep edilen anapara ve akdi faiz kalemleri farklı kalemler olduğundan, asıl alacak miktarı 33.320,37.-TL olarak kabul edilmiş ve davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/35216 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 33.230,37.-TL asıl alacak, 1.086,15.-TL işlemiş akdi faiz ve 45,69.-TL BSMV üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, takip konusu kabul edilen asıl alacak likit olup davalı borçlu itirazında haksız bulunduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine şeklinde karar verilmişse de verilen kararın eksik incelemeye dayalı olarak verildiği ve bu haliyle usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince; davacı banka ile davalı arasında 09/08/2012 tarihlerinde yapılan 150.000,00.-TL bakiyeli Genel Kredi Sözleşmesine ilişkin bakiye kalan borçların davalı tarafından ödenmememesi, bunun üzerine Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/35216 Esas sayılı dosyası ile davacı tarafından, davalı aleyhine icra takibi başlatılması, takipte 36.707,98.-TL asıl alacak, 1.086,15.-TL İşlemiş Faiz, 54,31.-TL BSMV ve 4.800,00.-TL Gayri Nakit alacaklar toplamının talep edilmesi ve sonrasında eldeki davanın yukarıda belirtilen kalemlerdeki alacak tutarına itiraz edilmesi üzerine açılmış olması karşısında; davacının taleplerinden olan çek sorumluluk bedeli konusunda ilgili çek hakkında, bu çekin davalının elinde veya davacıya ibraz edilip edilmediği hususlarında gerekli araştırmaların yapılmadığı görülmüştür.
Mahkemece yapılması gereken iş; davacının istemlerinden birisini teşkil eden çek depo bedeli alacağı yönünden ilgili çekle ilgili tüm araştırmaların yapılması ve son olarak da davacının talep ettiği alacak miktarı gözetilerek oluşaçak kanaate göre karar vermek olmalıdır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6)-3) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/11/2020 tarih, 2019/1067 Esas ve 2020/678 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 03/12/2021


Başkan-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*