Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/380 E. 2021/1990 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/380
KARAR NO : 2021/1990

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :28/10/2020
NUMARASI :2019/45 Esas – 2020/442 Karar

DAVACI :… –
VEKİLİ :Av…. –
DAVALI :…
İFLAS İDARE
MEMURLARI :1-… (T.C.No:…) –
:2-… (T.C.No:…) –
:3-… (T.C.No:…) –
VEKİLİ :Av…. –
DAVA :Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ :29/01/2019

KARAR TARİHİ :22/11/2021
KR. YAZIM TARİHİ :06/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının müflis şirketten, şirketin asıl alacaklısı olan Cereal Docks International SPA ile akdetmiş olduğu devir ve temlik sözleşmesi uyarınca ve İtalya Cumhuriyeti Ravenna Mahkemesi Hukuk Dairesi’nin 29.08.2013 tarihli ve 560/2012 sayılı kararı gereğince “07.02.2011 tarihinden itibaren fiilen ödeme yapılacak olan tarihe kadar işleyecek yasal faizler hariç olmak üzere 400.000 Euro tazminat; 16.421 Euro olarak tahakkuk ettirilen karar harcı ve yasaların öngördüğü KDV ve avukatlık ücreti” kadar alacağı bulunduğunu, kararın Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/466 esas sayılı dosyasında tenfizine karar verildiğini, iflas masasına yaptıkları alacak kaydı başvurusunun kayıt talebinin dayanağı mahkeme ilamı olmasına rağmen reddedildiğini, masa kararının yerinde olmadığını beyan ederek; 416.421,00 Euro + 2.086,70 TL alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iflas masasına başvurusunun “Talep olunan alacağın varlığını kesin olarak kanıtlayıcı belge ibraz edilemediğinden, hesaplama yönünden yargılamayı gerektirdiğinden ve defterin 90. Sayfasında mübrez müflis şirket yetkililerinin beyanına göre talep olunan alacağın tümünün reddine karar verildi..” gerekçesiyle reddedildiğini, davanın süresinde açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, davacı alacağının yargılamayı gerektirdiğini ve mahkeme kararına ihtiyaç olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… -Davanın kabulü ile;1.882.768,86-TL alacak ile 2.086,70-TL yargılama giderlerinin iflas masasına kayıt ve kabulüne …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının iflas masasına başvururken alacağını kesin olarak kanıtlayıcı belgeleri ibraz etmediğini, davacının başvuru sırasında kesinleşme şerhleri ile birlikte mahkeme kararlarının asıllarını sunmadan fotokopi belgeler ile yüksek bir rakamlı mahkeme kararını sıra cetveline kaydettirmek istediğini, bu nedenle iflas idaresinin red başvurusunun yerinde olduğunu, davanın açılmasına davalı iflas idaresi sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerekliyken yerel mahkeme tarafından yargılama giderlerinin davalı iflas idaresine yükletilmesinin hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; iflas masasına kayıt kabul davasının davalı tarafının müflis şirket değil, iflas masası olduğunu, İİK. m. 226/1 hükmü gereği iflas masasının kanuni temsilcisinin iflas idaresi olduğunu, işbu sebeple kanun hükmü uyarınca husumetin iflas idaresine yöneltildiğini, alacak kayıt talebinin dayanağı HMK m. 204 gereği kesin delil niteliğindeki bir mahkeme ilamı olduğunu belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/10/2020 tarih, 2019/45 Esas – 2020/442 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İcra ve İflas Kanununun 235. maddesine dayalı olarak iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş olup, verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/466 esas, 2017/406 karar sayılı ilamı ile tenfizine karar verilen İtalya Cumhuriyeti Ravenna Hukuk Dairesinin 29/08/2013 tarih ve 560/2012 sayılı ilam uyarınca davalı müflis şirketten alacağının bulunduğunu, iflas masasına ilama dayalı alacağın masaya kaydına yönelik talebinin reddedildiğini belirterek alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ettiği, davalı iflas idaresi, alacağın yargılamayı gerektirmesi ve belge asıllarının sunulmaması nedeniyle reddedildiğini, davanın (15) günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını ileri sürerek davanın reddini talep ettiği, mahkemece, ilama dayalı alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verildiği, kararın iflas idaresi tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 234/1 maddesi; “iflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166. maddenin 2. fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder” hükmünü, İİK’nın 235/1 maddesinin ilk iki cümlesi; “sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur” hükmünü içermektedir. İİK’nın 234/2 madde hükmü uyarınca yapılan tebligat bilgi verme mahiyetinde olup, dava açma süresi bu tebligat ile başlamaz. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas, sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflas Kanunu’nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır (Yargıtay 23. H.D. 2017/687 K.).
Bu kapsamda; Kocaeli 3. İflas Müdürlüğünün 2017/1 İflas sayılı dosyası üzerinden tasfiye işlemleri gerçekleştirilen müflisten alacak talebine yönelik davacı başvurusunun reddedildiği, sıra cetvelinin 14/01/2019 tarihinde ilan edildiği, ret kararının 16/01/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, bu hali ile eldeki davanın açıldığı tarih (29/01/2019) itibariyle davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, yabancı mahkeme ilamına yönelik tenfiz kararı sonrası 5718 sayılı MÖHUK’un 57-(1) maddesi gereği ilam, Türk mahkemelerinden verilmiş ilâm niteliğinde olup, 6100 sayılı HMK’nın 204 maddesi uyarınca da mahkeme ilamı kesin delil mahiyetindedir. Bu hale göre; ilama dayalı alacağın masaya kayıt ve kabulü için koşulların gerçeklemesi nedeniyle mahkemece davanın kabulüne kararı verilmesi ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücretinin davada haklı çıkan davacı lehine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden aksine dair davalı istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 4,90 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*