Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/365 E. 2021/2048 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/365
KARAR NO : 2021/2048

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :13/10/2020
NUMARASI :2019/404 Esas – 2020/394 Karar

DAVACI :… –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… –
VEKİLİ :Av. … –
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :09/09/2019

KARAR TARİHİ :24/11/2021
KR. YAZIM TARİHİ :29/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının uzun yıllardır tanker tamiratı ve imalatı işi ile iştigal ettiğini, davacı firmanın davalı firmaya ait tankerin tamir edilmesi işinden dolayı fatura kestiğini, kesilen faturanın bir kısmının tahsil edildiğini ancak 6.067,60 TL’lik kısmının şifaen defalarca talep edilmesine rağmen ödenmediğini, bu durum üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durduğunu, dava şartı öncesinde arabuluculuğa başvurulduğunu ancak arabuluculuğun anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek; itirazın iptaline, takibin devamınına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine haklı yere itiraz edildiğini ve durdurulduğunu, açılan davanın haksız olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, davacının iddia ettiği gibi davalıya herhangi bir faturanın beyan edilmediğini, davalının davacıya böyle bir borcunun bulunmadığını belirterek; davanın reddine, ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Açılan davanın kısmen kabulü ile; Körfez İcra Müdürlüğünün 2019/814 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 5.736,60 TL üzerinden devamına, 5.736,60 TL’nin %20 oranında hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; huzurdaki davada davalı şirkete verilen bir hizmet olmadığı halde davalı şirkete yönelik haksız bir talebin söz konusu olduğunu, davacı yanın tamamen haksız menfaat elde amacıyla gerçek dışı bir iş takip formu hazırladığının yalnızca formda yer alan şoför isminin yanlış yazılmasından dahi açıkça anlaşıldığını, bu iş takip formunun hiçbir resmiyeti olmadığı gibi herhangi bir delil değeri de bulunmadığını, yerel mahkemenin yorum yapmak suretiyle salt bir iş takip formuna istinaden davalının borçlu olduğuna ilişkin vermiş olduğu kararın hukukun temel prensiplerine açıkça aykırı olduğunu, ortada davalı şirket açısından takibe konu olacak herhangi bir borç olmadığını ve bu olmayan borcun muhatabının da bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere davalı şirket olmadığını, yerel mahkemenin şirketler arasında organik bağ olduğuna ilişkin kanaate Yargıtay içtihatları ışığında araştırma yaparak değil, salt davacı tarafın beyanlarına dayanarak yorumla vardığını, ancak dosyanın başından bu yana defaatle beyan edildiği gibi şirketler arasında herhangi bir organik bağ bulunmayıp zaten böyle bir tespite lüzum da bulunmadığını, zira bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere davalı şirket adına kayıtlı bir fatura olmadığı gibi iş takip formuna da davacı şirket tarafından davalı şirketle ilgisi olmayan bir şahsın isminin şoför olarak yazıldığını, zaten imzanın da şoföre ait olmadığını, dolayısıyla davacı yanın tamamen haksız menfaat elde amacıyla böyle bir yola başvurduğunun açık olduğunu, bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği üzere ispat yükünün davacı tarafta olup, davacının ispat yükü açısından sorumluluğunu yerine getiremediği halde hukuki temeli olmayan ve geçerli herhangi bir belgeye dayanmayan bu alacak talebinin yerel mahkemece yorum suretiyle kabulü kararının hukukun temel prensiplerine aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; dosya içerisine sunulan delillerden de anlaşıldığı üzere davalı Aladağ Petrol Koll. Şirketi Müşir Başak ve Ortağ. İle Ağaoğlu Petrol San. Tic. Ltd. Şti. arasında organik bağ bulunduğunu, iki firmanın yetkili ve ortaklarının soy isimlerinin aynı olduğu, aralarında akrabalık ilişkisi bulunduğu, şirketlerin faaliyet konularının birebir aynı olduğunun aşikar olduğunu, bunun yanında faturada plakası yazan aracın davalı firmaya ait olduğunu ve bu aracın davalı firmanın ticari defterlerinde yer aldığı da bilirkişi raporu ile ispatlandığını, davacı tarafından düzenlenen şoförün de isim ve imzasını taşıyan iş takip formunda dahi müşteri adına ”İhsan Ağaoğlu Petrol” yazıldığını, buradaki “İhsan”ın dava dışı Ağaoğlu Petrol şirketinin yetkilisi olan… olduğunu, ayrıca…’ın davalı şirketin Sgk kayıtlarında çalışan olarak gözüktüğünün yerel mahkemece tespit edildiğini, yerel mahkemenin tespit etmiş olduğu dava dışı firma yetkilisinin davalı şirketin SGK kayıtlarında çalışan olarak gözükmesi, iş takip formundaki “EKİNCİ” soyadı ile davalı firmanın SGK kayıtlarında çalışan olarak yer alan …nin soyisimlerinin aynı olması hususları bir arada değerlendirildiğinde, davalı şirket ile dava dışı şirket arasındaki organik bağın varlığının yerel mahkeme nezdince ve kanaatlerince inkar edilemeyeceğini, bununla birlikte organik bağ olduğu kabul edildiğinde bilirkişi raporunda faturalardan doğan borcun varlığı ve bu borcun davacı firmaya ödenmediğinin de ispatlandığını, davalının bu borcun kendisine ait olmadığını, başka bir firmanın borcu olduğu iddia ettiğini, ancak istinaf dilekçe ekinde sunmuş olduğu dekontların Ağaoğlu Petrol şirketine ait dekontlar olduğunu, ticari hayatın olağan akışında bir firmanın ilişkisi olmayan başka bir firmanın banka hesap hareketlerine ulaşması mümkün olmadığında, söz konusu dava dışı firmayla bağlantısı olmadığını iddia eden davalının bu dekontlara ne şekilde ulaştığını anlaşılmasının mümkün olmadığını belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/10/2020 tarih, 2019/404 Esas – 2020/394 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın yapılan incelemesinde; uzun yıllardır tanker tamiratı ve imalatı işi ile uğraştığını beyan eden davacı taraf, davalı firmaya ait tankerin tamir edilmesi işinden dolayı fatura kestiğini beyanla, kesilen faturanın bir kısmının tahsil edildiği ancak; 6.067,60 TL’lik kısmının ödenmediğinden başlatılan icra takibine davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi nedeniyle eldeki davayı açtığı,davalı tarafın ise;, davacının iddia ettiği gibi müvekkiline herhangi bir faturanın beyan edilmediğini, müvekkilinin davacıya böyle bir borcunun bulunmadığını savunduğu görülmüştür.
SMMM Bilirkişi tarafından düzenlenen 10/03/2020 havale tarihli raporda; tarafların 2019 dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin takdiri delil özelliğine haiz olduğu, davacı tarafından icra takibine konu edilen faturalı asıl alacak tutarı 6.067,60 Tl olup takip tarihi itibariyle ticari deflerinde aynı alacak bakiyesi ile karşılığının bulunduğu ancak; bu alacak bakiyesinin ticari defterlerde davalı adı olarak değil, dava dışı Ağaoğlu Petrol San. Tic. Ltd. Şti. hesap isminde kayıtlı olduğu, davacının takibe konu etmiş olduğu alacak bakiyesinin takibe dayanak olarak gösterilmiş olunan davalı adına düzenlenmiş 07.01.2019 tarih A-102409 numaralı 12.236,60 TL tutarındaki faturadan kaynaklandığı, bu faturanın davacı ticari defterlerinde dava dışı Ağaoğlu Petrol San. Tic. Ltd. Şti. hesap isminde kayıtlı olduğu, bu fatura bedelinden dava dışı Ağaoğlu Petrol San. Tic. Ltd. Şti’nin 31.12.2018 tarihli 6.500,00 TL banka ödemesinin düşüldüğü, 331,00 TL mutabakat farkının eklenerek (12.236,60 TL – 6.500,00 TL) +(331,00 TL) 6.067,60 TL alacak bakiyesine ulaşıldığı, dava dışı Ağaoğlu Petrol San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 6.500,00 TL ödemenin davalı taraf ile neye istinaden ilişkilendirildiğine dair bir belge görülemediği, 331,00 TL borçlandırıcı işlem kaydının dayanak belgesinin bulunmadığından davalı taraf ile ilişkilendirilemeyeceği, bu bağlamda 6.067,60 TL alacak bakiyesinden her halükarda 331,00 TL’nin düşülerek alacak bakiyesinin 5.736.60 TL olabileceği, davalı taraf ticari defterlerinde ve vergisel beyannamelerinde takibe dayanak olarak gösterilen 07.01.2019 tarih A-102409 numaralı 12.236,60 TL tutarındaki davacı faturasının kayıtlı olmadığı, ticari defterlerde davacı taraf ile ticari ilişki içerisinde olduğuna dair herhangi bir borç/alacak doğurucu işlem kayıtlarına hiç rastlanılmadığı, takibe dayanak olarak gösterilen 07.01.2019 tarih A-102409 numaralı faturanın davalı tarafa tebliğ edildiğine dair bir belge görülemediği, fatura içeriğinin malzemeli tanker-bakım onarım hizmeti olduğu ve bu hizmetin …plakalı araca verildiğine dair fatura üzerinde ibarenin yazılı olduğu, …plakalı aracın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, interaktif vergi dairesi sorgulamasına göre de halen mevcut kendi adına tescilli olduğu ancak fatura içeriği hizmetin davalı taraf aracına fiili olarak verildiğine dair bir tespit yapılamadığı, davacı tarafından takibe konu edilen 07.01.2019 tarih A-102409 numaralı faturanın davalı tarafa tebliğ edilip edilmediğinin belirlenemediği, fatura içeriği tanker bakım-onarım hizmetinin davalı tarafa verilip verilmediğinin belirlenemediği, dosya tüm kapsamında eldeki verilere göre fatura tebliğ, içeriği teslimin ispat edilemediği, ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, ispat edilmesi durumunda da alacak bakiyesinin 5.736.60 TL olabileceği belirtilmiştir.
Yerel mahkemece; tarafların ticari kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Takip dayanağı faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, fatura içeriğinin malzemeli tanker-bakım onarım hizmeti olduğu ve bu hizmetin …plakalı araca verildiğine dair fatura üzerinde ibarenin yazılı olduğu, …plakalı aracın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, interaktif vergi dairesi sorgulamasına göre de halen davalı şirket adına tescilli olduğu, ilgili fatura nedeniyle dava dışı Ağaoğlu Petrol San. Tic. Ltd. Şti. hesabından ödeme yapıldığı, fatura üzerinde… ve …nin isimlerinin bulunduğu, dava dışı şirket yetkilisi…’ın ve …nin davalı şirketin Sgk kayıtlarında Sgk’lı çalışanı olarak görüldüğü, her ne kadar fatura tanzimi ve davacı şirket kayıtlarına alacak dava dışı Ağaoğlu Petrol San.Tic.Ltd. Şti hesabına kaydedilmiş ise de hizmetin verildiğinin kabulünün gerektiği kanaatiyle, açılan davanın kabulü ile; Körfez İcra Dairesinin 2019/814 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 5.736,60 TL üzerinden devamına, 5.736,60 TL’nin %20’si oranında hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar verilmesinde dosya kapsamı delillerle usul ve yasaya aykırı bir durum görülmemiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davalı vekilinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, davaya konu malzemeli tanker-bakım onarım hizmetinin davalı şirket adına kayıtlı …plakalı araca verildiğinin fatura içeriğinden,davalıya ait ticari defterler ve araçla ilgili vergi kayıtlarından anlaşılmasına, vakıa mahkemesi hakiminin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespit ve değerlendirmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından; davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 391,86 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 100,00 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 291,86 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktarı itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/11/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*