Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/352 E. 2021/2038 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/352
KARAR NO : 2021/2038

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :24/09/2020
NUMARASI :2019/1020 Esas – 2020/472 Karar

DAVACI :… (T.C.No:…) –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :S.S. GEBZE – DARICA MOTORLU TAŞIYICILAR KOOPERATİFİ –
VEKİLİ :Av. … –
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :21/10/2019

KARAR TARİHİ :24/11/2021
KR. YAZIM TARİHİ :24/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı kooperatifin 02/11/2018 tarihinden itibaren 496 nolu üyesi olduğunu, halen de üyeliğinin devam ettiğini, davalı kooperatifin faaliyet alanı itibariyle amacının, ortakların taşıma hizmetlerini pazarlamak ve bu hizmetlerle ilgili ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu, davacının da kendi adına kayıtlı … plakalı aracıyla aynı zamanda eniştesi olan …’i şoför olarak çalıştırarak kooperatif nezdinde faaliyet gösterdiğini, davacıya ait olan araçta şoför …’in sevk ve idaresinde kooperatifin yönlendirmesi ile 2M, Erse, Bahçıvan, Taş Gümüşlü ve Termal isimli tanınmış firmalara ait yükleri alarak nakliyelerini tamamladığını, davacının aracının ayrıca Sarkuysan A.Ş.’ye nakliye işi yaptığını, kendisinin de Sarkuysan A.Ş.’de işçi olarak çalıştığını, hem işçi olarak çalışıp hem de nakliyesini yapamayacağından güvenilir farklı kişiyi şoför olarak çalıştırması gerektiğini, davacıya ait … plakalı aracın Sarkuysan A.Ş.’den yükleme yaptıktan sonra belirtilen firmalara teslimat için yola çıktığını, birkaç firmaya teslim ettikten sonra fabrikaların mesai bitimine denk geldiği için Bahçıvan ve Termal firmalarına ait malların tesliminin bir sonraki güne kaldığını, bu sebeple davacı firmaların bulunduğu yerler olan Selimpaşa ve Hadımköy’de fabrikaların güvenlik kameralarının görüş açısında bir park bulunamadığı, bahsedilen yerlerin hırsızlık olaylarının fazlaca yaşandığı bölgeler olması sebebiyle aracı teslimat güzergahı üzerinde yer alan kamyoncular garajında güvenlik kameralarının görüş açısına giren bir yere park ettiğini ve istirahat ettiğini, ertesi gün teslimat için yola çıktığını, Bahçıvan firmasında kantara girdiğini ve aracın yük boşaltma için açıldığında kolilerin boş olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine araç şoförü …’in kamyoncular garajına geri döndüğünü ve jandarmaya haber verdiğini, yapılan güvenlik kamerası incelemelerinde malların bir takım şahıslar tarafından araçtan boşaltıldığını, şoför …’in olayla bağlantısının olmadığının anlaşıldığını, bahsedilen olay sonrasında davacıya ait araca yük verilmemeye başlandığını, bu konuda gerekçe gösterilmediğini, görüşmelerde … plakalı aracın şoförü olan …’in kooperatif yönetimi tarafından alınan kararla araçta şoför çalışmasının yasaklandığının belirtildiğini, kamera kayıtlarından sabit olduğu üzere …’in alınması gereken her türlü önlemi aldığını, dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, buna rağmen kooperatif yönetiminin malların çalınmasından …’i sorumlu tuttuğunu, kooperatif yönetiminin keyfi olarak aldığı bu karar doğrultusunda davacının mağdur edildiğini, mevcut şoförün işine haksız ve mesnetsiz olarak son verildiğini, bu sebeple davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğundan davalı kooperatiften şimdilik 10.000 TL kar ve kazanç kaybının temerrüt tarihi olan 30/05/2019 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsiline, alacağın rehinli temin edilmemiş olması ve mal kaçırma kastıyla yapacakları işlemler nedeniyle ihtiyati haczi zımmında ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait … plakalı araç üzerinde şoför olarak çalışan …’in taşımacılık hizmetleri verilen firmaların personeli ile sürekli tartışma yaşadığından, hatta personele fiziki müdahalelerde bulunduğundan, kooperatif yönetimine firmalar tarafından sürekli sözlü uyarılarda bazen de yazılı ikaz ve ihbarlarda bulunulduğunu, …’in sadece yük alıp teslim ettiği firmalar ile sorun yaşamadığını, aynı zamanda kooperatifin diğer üyeleri yönetim ve çalışanlarıyla da sorunlar yaşadığını, tartışmalar içerisine girdiğini, davalı kooperatif yönetiminin …’i bu olumsuz davranışları nedeniyle defalarca uyardığını, davalı kooperatif bünyesinde taşımacılık yapan araçların tedarikçi firmalardan malzemeleri yükledikten sonra malzemeleri alıcı firmalara teslim etmek üzere yola çıktığını, teslimatların mesai saatlerine yetişmemişse veya teslim alacak firmalar ile ilgili herhangi bir sorun çıkması halinde araç şoförünün durumu kooperatife bildirmesi gerektiğini, kooperatifin ise tedarikçi firma ile görüşüp içerisinde malzeme bulunan aracın tekrar geri dönmesini sağlayıp, tedarikçi firmanın bulunduğu veya firmanın gösterdiği bir alana aracını çekmesi gerektiğini ve aracın beklediği süre karşılığı olan ücretin araca ekstra bekleme ücreti adı altında ödeneceğini, işleyişin ve tüzüğün bu şekilde işlediğini, araç şoförü …’in bahse konu Bahçıvan ve Termal firmalarına malzemeleri teslim edemeyince kooperatif yönetimini arayıp tekrar dönüp tedarikçi firmanın belirlediği alana gelip, burada bekleyip ekstra bekleme ücreti de alacak iken, bu şekilde davranmayıp kendi inisiyatifi ile hareket edip herhangi bir otoparka aracı park ederek malzemelerin çalışmasına sebebiyet verdiğini, bu sebeple davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçeli kararında bahsi geçen hususların hiçbirinin davalı tarafından ispat edilemediğini, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 388. maddesine göre, hakim kararını yazarken, tarafların iddia ve savunmalarını ve aralarında ihtilaflı olan konuları belirledikten sonra, gösterdikleri delilleri, bu delillerin neden diğerine üstün tutulduğunu gerekçesi ile yazmak zorunda olduğunu, fakat gerekçeli karara bakıldığında yasal dayanaktan uzak, varsayımsal, sadece davalı vekilinin hiçbir şekilde ispat edemediği iddialarından oluştuğunu, davacının uğradığı kazanç kaybı ile ilgili hiçbir inceleme yapılmadığını, eksik, hatalı, yanılgılarla dolu bir karar olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kooperatif üyelerinin TTK’nın 369. maddesi gereğince görevlerini yerine getirirken gereken dikkat ve özeni göstermek ve aynı zamanda kooperatifin menfaatlerini dürüstlük ilkesine uygun olarak gözetmek zorunda olduklarını, davacı tarafın, davalı kooperatifin bu gibi menfi vakıalara karşı sigorta yaptırmamasını davalı ait bir kusur olarak gösterdiğini, kooperatiflerin bireysel hırsızlık sigortası yaptırması yönünde herhangi bir yasal zorunluluk mevcut olmayıp bu konu, yönetimin tercihinden ziyade doğrudan kooperatifin mali durumuyla ilgili olduğunu, davalı kooperatifin ekonomik işleyişlerinin el verdiği ölçüde kooperatif tüzel kişiliği ve kooperatif üyelerinin haklarının zayi olamaması için azami derecede dikkat gösterdiğini, davalı kooperatif tarafından sigorta yaptırılmış olsa dahi üyelerin bizzat kusurlu/ihmali/kasıtlı davranışları ile verdikleri zararların, matbu poliçeler kapsamında sigorta şirketleri tarafından sigortalı kooperatiflere rücu edildiğini belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/09/2020 tarih, 2019/1020 Esas – 2020/472 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Davalı kooperatifin üyesi olan davacının,sürücüsünün çalışmasına engel olunması nedeniyle oluştuğu iddia olunan maddi zararının tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince; davalı kooperatifin ortakların taşıma hizmetini pazarlamak amacı ile kurulduğu, davacının kooperatif üyesi olduğu, davacının şoförü …’in Sarkuysan firmasına ait yükü kooperatif tarafından belirlenen kurallara riayet etmemesi nedeniyle kamyon üzerinden çaldırdığı, fabrika içerisinde veya bahçesinde kamyonla yatmadığı, kooperatif yönetimine haber vererek geri de dönmediği, bu nedenle kooperatifin 7.022,05.-USD karşılığı 38.200,00.-TL zarar ödemek zorunda kaldığı, yine …’in kooperatif üyeleri ile ve başka kişilerle geçimsizlik yaşadığı, Sarkuysan firmasında yükleme esnasında bıçak çektiği, Sarkuysan firmasının …’in kullandığı araca yük yüklemeyi kabul etmediği, …’in kooperatif amacının gerçekleşmesine zarar verdiği, iş kaybına sebep olduğu, kooperatif yönetiminin yaşanan birçok olumsuzluk nedeni ile …’in şoför olarak çalıştırılmasın engellenmesine yönelik davranışının kooperatif amacına uygun olduğu, davacının buna rağmen aynı kişinin şoförlüğünde ısrarcı olduğu, kar kaybının davacının kendi davranışından kaynaklandığı, bu konuda kooperatife herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiş, karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Eldeki uyuşmazlıkta davalı Kooperatif Başkan ve Üyelerin imzaladığı “Tutanak” başlıklı belge ile; davacının şoförünün Firma önünde yatması gerekmesine rağmen yolda yatması nedeniyle, sorumsuzca davranarak Kooperatifi 38.000,00 TL zarara uğrattığı, davacı …’ın defalarca uyarılmasına rağmen sürücü …’i çalıştırmaya devam ettiği, Kooperatifin çalıştığı firmaların sıkıntıya girmesi ve Yönetim Kurulu ve üyelerin rahatsız olması nedeniyle, çalışmamasına karar verildiği görülmüştür.
Davalı tarafça dosyaya sunulan Kooperatif Çalışma İç Tüzüğünde sırasıyla:
“…6-Kooperatife gelen nakliye işlerini her üye sıra fişine göre sıralı veya sırasız olarak değerlendirebilir.Kooperatifte okunan işlere talep olunmadığı durumda ise üyeler mecburi mecburi sıra listesine göre gitmek zorundadır.Mecburi sırasına gitmeyen üyelere 15 iş günü iş verilmeme cezası uygulanacaktır.
“7-Kooperatiften iş alan bütün üyeler yükleme yaptıkları fabrika ve yükü indireceği fabrikaların kurallarına uymak zorundadırlar. Üyeler firmalarda hiçbir şekilde karşılıklı ve tartışma düzeni bozacak “davranışlardan kaçınılmalıdır aksi bir durum söz konusu İse kooperatif yönetimini bilgilendirmek zorundadırlar.Aksi taktirde 15(ONBEŞ) iş günü İş verilmeme cezası uygulanacaktır.

AA 9-Kooperatif üyeleri aracını yükledikten sonra gideceği firma güzergahı dışına çıkamaz (kaza arıza v.b. durumlarda) kooperatif yönetimini bilgilendirmek zorundadırlar. Yönetim bilgisi dışında güzergah dışına çıkan araçlar olası bir durumda yüke gelebilecek her türlü (hasar,çalınma, v.b. durumlar söz konusu ise yükü taşıyan üyeye kooperatiften tarafından rucü edilecektir.
18-Kooperatif üyeleri Yönetim Kuruluna ve Kooperatif çalışanlarına karşı aşağılayıcı ve hakarette kesinlikle bulunamazlar.Kooperatif üyeleri içerisinde toplumun huzurunu bozacak her türlü davranıştan kaçınmalıdırlar.Aksi taktirde 45(kırkbeş) iş günü iş verilmeme cezası uygulanacaktır.
19-Yönetim Kurulu 1163 sayılı Koopeartifler Kanunu ve Ana sözleşmede belirtilen eşitlik ilkesine bağlı kalmak şartıyla bütün ortaklara yapacağı işlerde eşit muamele yapması ve işlerde eşitlik ilkesine dikkat etmesi konusunda Genel Kurul oy birliğe ile karar vermiştir.” hükümleri yer almaktadır.
Somut olayda ise; davacının kendi adına kayıtlı … plakalı aracın sürücüsü …’in, Tüzüğün 7. maddesi kapsamına giren tutum ve davranışları ve 02.11.2018 tarihinde davacı aracına yüklemiş olduğu bakır tellerinden oluşan malzemenin çalınması nedeniyle Kooperatif nakliye işlerinde çalıştırılmama kararı alındığı ayrıca; olay nedeniyle davalı Kooperatif’in dava dışı Firmaya ödemek zorunda kaldığı 7.022,05.-USD karşılığı 38.200,00.-TL nın davacıdan rücuen tahsili yoluna gidildiği,davacının adına kayıtlı araçta şahsen çalışamaması nedeniyle, akrabalık ve güven ilişkisinde olduğu dava dışı sürücü …’in çalışmaktan men edilmesi nedeniyle uğradığı zararı davalıdan talep ettiği görülmektedir.
Davalı Kooperatif Yönetimince her ne kadar; davacının şoförünün sorumsuzca davranarak Koopratifi 38.000,00 TL zarara uğrattığı, davacı …’ın defalarca uyarılmasına rağmen sürücü …’i çalıştırmaya devam ettiği, Kooperatifin çalıştığı firmaların sıkıntıya girmesi ve Yönetim Kurulu ve üyelerin rahatsız olması nedeniyle, çalışmamasına karar verilmiş ise de, Çalışma Tüzüğünün 8. maddesi kapsamında değerlendirilebilecek eylem nedeniyle davacıya uygulanabilecek yaptırım 45(kırkbeş) iş günü iş verilmeme cezası olup,yerel Mahkemece, Kooperatif Yönetiminin söz konusu kararının davacıya tebliğ edilerek uygulanmasını müteakip 45 gün geçtikten sonraki Kooperatif sıra listeleri celp edilerek, Kooperatif ve taşımacılık konusunda uzman Bilirkişi ile SMMM Bilirkişisinden teşkil ettirilecek heyetten, 45 günün dolumundan sonra davacının adının iş listesinde yazılıp yazılmadığı,Tüzüğün 6. ve 19. maddeleri uyarınca; davacıya Kooperatife gelen nakliye işlerini, üye sıra fişine göre sıralı veya sırasız olarak değerlendirme imkanı tanınıp tanınmadığı, Davacının mecburi sıra listesine tabi olup olmadığı, söz konusu ihtimallere göre davacının davalı Kooperatiften çalışamadığı iş günleri itibarıyla kar mahrumiyeti talep edip edemeyeceği, varsa miktarının ne olduğu hususunda ayrıntılı, gerekçeli, taraf ve mahkeme denetimine elverişli rapor aldırarak ,hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile kararda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6-3 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/09/2020 tarih, 2019/1020 Esas ve 2020/472 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacı hakkında düzenlenen 25/12/2020 tarihli ve 1.320,00 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
9-Davacının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.24/11/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*