Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/349 E. 2021/2026 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/349 – 2021/2026
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/349
KARAR NO : 2021/2026

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : ….
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :22/10/2020
NUMARASI :2020/112 Esas – 2020/586 Karar

DAVACI :CONSOR TAŞIMACILIK TAHMİL TAHLİYE İNŞAAT TEMİZLİK SOSYAL HİZMETLER SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – .
VEKİLİ :Av. …
DAVALILAR :1-…
:3-AKINCILAR DENİZCİLİK TAHMİL TAHLİYE NAKLİYAT DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. – .
VEKİLİ :Av. ….
DAVANIN KONUSU :Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :11/02/2020
KARAR TARİHİ :23/11/2021
KR. YAZIM TARİHİ :23/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın 05/02/2014 tarihinde 20039 sicil numarası ile Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kayıt ile kurulduğunu, davacı firmada 15/04/2019 tarihinde pay devrinin söz konusu olduğunu, Gebze 6. Noterliği 13928 numaralı yazısı ile …’un 1000 payanın 200 payını 10.000,00 TL karşılığında …’ya 400 payanı da 20.000,00 TL karşılığında …’a tüm hak ve borçlarıyla devrettiğini, Genel Kurulun 18/07/2019 tarihinde toplanarak oy birliği ile … ‘yı şirketi temsile yetkili müdür olarak atandığını, …’ın ise müdürler kurulu başkanı olarak atandığını, bu hususun Gebze 6. Noterliği 27908 nolu kararı ile de sabit olduğunu, müvekkili firma ile Yılport Konteyner Terminali ve Liman İşletmeleri A.Ş. ile 15/05/2019 tarihinde ve Rota Liman Hizmetleri San. A.Ş. ile 01/05/2019 tarihinde Personel ve Yardımcı İşler Hizmet alımı işçilik Hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında Rota Liman … A.Ş.’ye aylık 14 kişilik temizlik ve depolarda çalışabilir işçi gönderildiğini, Yılport’a ise Yılport’un E-5 terminalinde Konteyner içi yükleme işi için aylık 20 personel gönderildiğini, müvekkili firmanın iş bu sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, temmuz ayının bitimine yakın müvekkili firmanın çalışanının, müvekkili firmaya bir sonraki ay yani ağustos ayında başka bir firmada Yılport ve Rota’da çalışacağını söylediğini, yapılan araştırma sonucunda … ve … ile iki ortağın daha Akıncılar Denizcilik Tahmil Tahliye Nakliyat Dış Tic. Ltd. Şti. (yetkili müdürü … olduğu ) unvanlı şirketi 3 Temmuz 2019 tarihinde kurduklarını ve Yılport ile Rota isimli firmalar ile sözleşme imzalayıp iş yaptıklarını, yapılan işin mahiyetinin müvekkili firma ile söz konusu firmalar arasında yapılan iş ile aynı olduğunu ve müvekkiline ait çalışanlar dahi Akıncılar … Ltd. Şti. isimli firmaya kaydırıldığını, TTK’nın Limited Şirketi yöneticileri hakkındaki hükmünün gayet açık olduğunu, gerek özen yükümlülüğünün gerekse haksız rekabetin açıkça düzenlendiğini beyanla haksız rekabetin tespiti ile müvekkili şirketin uğradığı zararın ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL, özen yükümlülüğüne aykırılıktan kaynaklı müvekkili şirketin uğradığı zararın ıslah hakkı saklı olmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıların yerleşim yeri göz önüne alındığında yetkili yer mahkemesinin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile yetkisiz mahkemede açılan davanın reddi gerektiğini, davacı şirket yetkilisinin dava açma ehliyetinin bulunmadığını, davacı şirkete ait vekaletname de ve delillerde tam hisse sahibi ile yetkilisinin … olarak belirtildiğini fakat davacının, dava dilekçesinde davalılardan … ve …’ya hisselerin büyük bir kısmının … tarafından devredildiğini ve …’un 400 pay sahibi olduğunun belirtildiğini, iş bu huzurdaki davanın şirket adına açılmasının hukuka aykırı olduğunu, …’un şirket yetkilisi olduğunu iddia ederek diğer ortaklardan habersiz davacı şirket yetkilisi gibi davranarak dava açtığını ve vekaletname düzenlediğini, davacı şirket hissedarının dava açma ehliyetinin bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın HMK’nın 114/1-f ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle, Genel Kurul 18.07.2019 tarihinde toplanarak oy birliği ile … şirketi temsile yetkili müdür olarak, … ise müdürler kurulu başkanı olarak atandığı hususunun Gebze 6. Noterliği’nin 27908 no’lu kararında mevcut bulunduğunu ancak söz konusu karar davalıların, müvekkil firmayı dolandırması ve aynı mahiyette Akıncılar Denizcilik Tahmil Tahliye Nakliyat Dış Ticaret Limited Şirketini kurmaları nedeniyle müvekkilin başvurusu sonucunda ticaret sicil müdürlüğünde tescil edilmediğini, söz konusu CONSOR Limited Şirketin adına imzaya yetkili kişilerin kimler olduğuna ilişkin Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğünden alınan ve şirketin yetkililerini gösteren evrakta tarafıma yetki veren şirket kurucusu …’un yetkili olduğu açıkça yazdığını, devamla Ticaret Bakanlığının mersis sisteminden de şirket yetkilisinin kontrol edilmesi durumunda şirketi temsile yetkili kişinin … olduğu görüleceğini, … tarafından verilen vekaletname ile şirketi temsile yetkili olduğunun ve şirket nam ve hesabına dava açma yetkisi olduğundan usulden red kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesine dosyanın gönderilmesi ve davanın esasına girilmesi gerektiğini; yapılan araştırma sonucunda, … ve … ile iki ortak daha Akıncılar Denizcilik Tahmil Tahliye Nakliyat Dış Ticaret Limited Şirketi (yetkili müdürü …’dır) unvanlı şirketi 3 Temmuz 2019 tarihinde kurdukları (Ek-Kuruluş Ticaret Sicil Gazetesi İlanı) ve Yılport ile Rota isimli firmalar ile sözleşme imzalayıp iş yaptıklarını, yapılan işin mahiyeti davacı firma ile söz konusu firmalar arasında yapılan iş ile aynı olmakla beraber davacıya ait çalışanlar dahi Akıncılar Denizcilik Tahmil Tahliye Nakliyat Dış Ticaret Limited Şirketi isimli firmaya kaydırıldığını dolayısıyla yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, usulden red kararının kaldırılmasına, dosyanın esasına girilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; öncelikle, yerel mahkemedeki yargılamada dayanılmayan delillere istinaf mahkemesindeki incelemesinde de artık dayanılamayacağından davacının istinaf dilekçesinde belirttiği talep ve beyanları kabul etmediklerini, gerekçeli kararda belirttiği üzere davacı şirket yetkilisinin dava açmaya ehliyeti bulunmadığını, davacı şirkete ait vekaletnamede ve delillerde tam hisse sahibi ve yetkilisi … olarak belirtildiği fakat davacı, dava dilekçesinde de ayrıca davalılardan … ve …’ya hisselerin büyük bir kısmının … tarafından devredildiğini ve …’nun 400 pay sahibi olduğunu belirttiği, kaldı ki, iş bu durum dava dilekçesi, deliller ve Gebze Ticaret Sicil kayıtları, Gebze 6. Noterliği kayıtları ile de ispat edildiğini, davacı yeni nedenler, soyut iddia ve ithamlarını kabul etmemekle birlikte, davalı şirketi kurması nedeni ile kararın tescil edilmediğinin belirtilmesi dava konusu ile ilgisi bulunmadığını, davanın şirket adına açılması hukuka aykırı olup … şirket yetkilisi olduğunu iddia ederek,davacı şirket yetkilisi gibi davranarak dava açmış ve vekaletname düzenlendiğini; davacı, şirket hissedarının dava açma ehliyeti bulunmadığını, huzurdaki dava kötü niyetli olarak ikame edildiğini, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile
davalı müvekkilin doğmuş ve doğacak tüm zararları, oluşmuş ve oluşacak menfi müspet zararları ile birlikte dava ve talep hakları saklı tutmakta olduklarını beyan ederek, usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanmasına, davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/10/2020 Tarih – 2020/112 Esas – 586 Karar sayılı kararı ve tüm dosya dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; haksız rekabetten ve özen yükümlüğüne aykırılıktan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı firmanın 05/02/2014 tarihinde 20039 sicil numarası ile Gebze Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne kayıt ile kurulduğu, davacı firmada 15/04/2019 tarihinde pay devrinin söz konusu olduğu, Gebze 6. Noterliği’nin 13928 numaralı yazısı ile …’un 1000 payanın 200 payını 10.000,00 TL karşılığında …’ya 400 payanı da 20.000,00 TL karşılığında …’a tüm hak ve borçlarıyla devrettiği, Genel Kurulun 18/07/2019 tarihinde toplanarak oy birliği ile …’yı şirketi temsile yetkili müdür olarak atandığı, …’ın ise müdürler kurulu başkanı olarak atandığı, bu hususun Gebze 6. Noterliği’nin 27908 nolu kararı ile de sabit olduğu, davacı ile Yılport Konteyner Terminali ve Liman İşletmeleri A.Ş. ile 15/05/2019 tarihinde ve Rota Liman Hizmetleri San. A.Ş. ile 01/05/2019 tarihinde Personel ve Yardımcı İşler Hizmet alımı işçilik Hizmetleri sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında Rota Liman Hizmetleri Sanayi A.Ş.’ye aylık (14) kişilik temizlik ve depolarda çalışabilir işçi gönderildiği, Yılport’a ise Yılport’un E-5 terminalinde Konteyner içi yükleme işi için aylık (20) personel gönderildiği, davacının iş bu sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirdiği, davacı çalışanının, davacıya bir sonraki ay yani ağustos ayında başka bir firmada Yılport ve Rota’da çalışacağını söylediği, yapılan araştırma sonucunda … ve … ile iki ortağın daha Akıncılar Denizcilik Tahmil Tahliye Nakliyat Dış Tic. Ltd. Şti. (yetkili müdürü … olduğu) unvanlı şirketi 3 Temmuz 2019 tarihinde kurdukları ve Yılport ile Rota isimli firmalar ile sözleşme imzalayıp iş yaptıkları, yapılan işin mahiyetinin davacı firma ile söz konusu firmalar arasında yapılan iş ile aynı olduğu ve davacıya ait çalışanlar dahi Akıncılar Denizcilik Tahmil Tahliye Nakliyat Dış Tic. Ltd. Şti. isimli firmaya kaydırıldığı, TTK’nın Limited Şirketi yöneticileri hakkındaki hükmünün gayet açık olduğu, gerek özen yükümlülüğünün gerekse haksız rekabetin açıkça düzenlendiği belirtilerek, beyanla haksız rekabetin tespiti ile tespit edilecek zarar karşılığı bir miktar tazminatın davalıdan tazmine için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın usulden reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114. maddesinde dava şartları sayılmıştır. Maddenin (f) bendinde; “Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.” hükmü yer almıştır.
Somut davada ilk derece mahkemesince; Gebze Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden getirtilen davacı şirket kayıtları incelendiğinde, davacı vekilinin vekaletnamesinin düzenlendiği 06/11/2019 tarihinde, şirket adına vekaletname veren …’un şirket yetkilisi olmadığı, bu kişinin, geçerliliği kalmayan eski tarihli imza sirkülerini notere ibraz ederek vekaletname verdiği, düzenlenen vekaletnamenin dayanağının geçersiz olması nedeni ile batıl olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-f bendindeki davacı vekilinin usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla; 6100 sayılı HMK’nın 115-(2) maddesi gereğince davanın usulden reddine şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, davacı tarafından dava açılmadan önce arabuluculuğa müracaat edilmiş ve arabuluculuk son tutanağı tanzim edilmiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13, 18/14 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. maddeleri, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-ç), 326. maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. Bakanlık bütçesinden ödenen arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayılır. Bu nedenle, arabuluculuk ücretinin devlet tarafından ödenen kısmı belirlenerek davanın niteliğine göre haksız olan taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına dair bir karar verilmesi gerekirken bu yönde karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede de, ilk derece mahkemesince, arabuluculuk ücretinin davacıdan alınması şeklinde karar verilmediği görüldüğünden kararın kaldırılması, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi ve dosyada bir eksiklik bulunmadığından 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/10/2020 tarih, 2020/112 Esas ve 2020/586 Karar sayılı kararının HMK’nın 355. maddesi gereğince kamu düzeni gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın HMK’nın 114/1-f ve 115/2. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
b-Harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
c-6325 sayılı HUAK’ın 18-(A)-11) maddesi uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
d-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, AAÜT uyarınca takdir edilen 3.400,00.-TL maktu vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
f-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek suretiyle, 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-Bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
b-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
c-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
d-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
e-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
f-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2021

…..
Başkan ….
¸e-imzalıdır.
….
Üye ….
¸e-imzalıdır.
….
Üye ….
¸e-imzalıdır.
……
Katip …..
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*