Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/335 E. 2021/1997 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/335
KARAR NO : 2021/1997

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :03/12/2020
NUMARASI :2017/1212 Esas – 2020/536 Karar

DAVACI :FSL FİRMA SAĞLIK LİSANSLARI EĞİTİM VE DANIŞMANLK MÜHENDİSLİK TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ :Av. …
DAVALILAR :1-… (T.C.No:…)
VEKİLİ :Av. …
:2-… (T.C.No:…)
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :15/04/2016

KARAR TARİHİ :22/11/2021
KR. YAZIM TARİHİ :22/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında 26/05/2013 tarihli Franchise sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmenin bedelinin düzenleyen “Franchisin Bedeli” başlıklı bölümünde “İş Güvenliği Uzmanı/Hekimi Sertifika Eğitim Kurumu kurulup, çalışanların eğitilmesi ve 5 yıllık sürekli marka kullanım bedeli karşılığı durumunda 50.000,00-TL’nin sözleşmenin imzalanması ile birlikte üç ay içinde FSL Firma Sağlık Lisansları Eğitim ve Danışmanlık Ltd. Şti.’nin hesabına yatırılacağı” hususunun açıkça düzenlenmiş olduğu halde davalı tarafça davacı şirkete herhangi bir ödeme gerçekleşmediğini, ayrıca davacı şirketin cari hesap tablosuna göre de davalı taraftan franchise sözleşmesinden doğan 29.152,00TL alacağı bulunmakta olduğunu, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine Kocaeli 1. İcra Dairesinin 2014/10740 Takip sayılı dosyası ile icraya konu edildiğini, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin hukuken geçerli bir sözleşme olduğunu, bu bağlamda davalı tarafın franchisse sözleşmesinin kendisine yüklemiş olduğu edimleri yerine getirmediğini belirterek, 79.152,00-TL alacağın, fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 50.000,00-TL’lik marka kullanım bedeline (sözleşmenin imzalanması ile birlikte üç ay içinde yatırılacağı yönünde düzenleme olması nedeniyle) 26/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 29.152,00-TL’lik franchisse sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap borcunun ise Kocaeli 6. Noterliğinin 22009 yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide tarihi olan 23/09/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili dilekçesinde özetle; davalı …-…’ın tarafından kurulan …-… Adi Ortaklığı olduğunu, franchise sözleşmesinin 26 Mayıs 2013 tarihinde imzalandığını ve Firma Sağlık Liderleri Hatay Eğitim ve Danışmanlık Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin 07 Haziran 2013 tarihinde kurulduğunu. kurulduğu günden 10 gün sonra kapandığını, davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, adi ortaklık ile bu işin yapılamayacağını bilmelerinin icap edeceğini, mevzuata göre söz konusu işin adi ortaklık ile yapılamayacağını, bu nedenle sözleşmenin 10 gün içerisinde fesih edildiğini, Bakanlık onayı olmadığı için sözleşmede ifa imkansızlığı olduğunu, bu nedenle de geçersiz olacağını. adi ortaklık olarak Bakanlıkça uygunluk onayı alamadığını, davacı tarafın sözleşme yükümlerine zaten uymadığını, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 50.000,00 TL alacağın 26.08.2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin pasif husumet yokluğundan usulden reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının davasını ispat edemediğini, sözleşmenin tadil edilerek dava dışı şirkete yönünden yenilendiğine dair belgenin bulunmadığını, adi ortaklık sonrası kurulan şirketin 01/06/2014 tarihinde zorunlu terkini verdiğini, belgeli mazeretin reddedilerek karar verilmesinin savunma hakkını engellediğini belirterek haksız ve kötüniyetli bir şekilde açılan davanın reddine karar verilmesini istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/12/2020 tarih, 2017/1212 Esas – 2020/536 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, franchise sözleşmesinden kaynaklanan franchise bedeli ve açık hesap alacağının tahsili istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı, davalıların oluşturduğu adi ortaklık ile 26/05/2013 tarihinde franchise sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği edimin ifa edilmesine rağmen 50.000,00-TL miktarlı franchise bedelinin ödenmediğini, ayrıca bu sözleşme kapsamındaki ilişkiden kaynaklı bakiye 29.152,00-TL alacağının bulunduğu belirterek bu miktarların davalılardan tahsilini talep etmiş, davalı … süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesi ile adi ortaklığın sözleşmeden kısa bir süre sona feshedildiğini, sözleşme hükümlerinin adi ortaklık yönünden uygulanmadığını, eğitim kurumu olarak Firma Sağlık Liderleri Hatay Eğitim ve Danışmanlık San. Tic. Ltd. Şti’nin kurulduğunu, bunun da bir süre sonra kapandığını belirterek davanın reddini talep ettiği, mahkemece, davacının, franchise bedeline ilişkin sözleşme koşullarını sağladığı ve bu bedeli talep edebileceği ancak ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacağının dava dışı şirket ile kurulan ilişkiden kaynaklı olması nedeniyle bu istem yönünden davalıların taraf sıfatlarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın franchise bedeli üzerinden kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalı … tarafından istinaf edildiği, istinaf incelemesine konu uyuşmazlığın, franchise bedeline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bu bağlamda;
1-Davalı … vekillerinin uyuşmazlığa yönelik hüküm duruşmasına ayrı ayrı mazeret dilekçesi sundukları ve mahkemece, dosyanın geldiği aşama ve davalı vekillerinin mazeretlerinin dayanaksız olduğu gerekçesi ile reddedildiği ve davalı vekillerinin yokluğunda yargılamanın bitirilerek karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 322. maddesine göre; (1)Bu Kanun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hallerde, yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır.
Basit yargılama usulünde; tahkikat işlemleri, HMK’nın 320. maddesindeki bazı önemli farklılıklar hariç, kural olarak yazılı yargılama usulüne göre yapılacaktır (320. maddenin gerekçesi). Basit yargılama usulünde tahkikatın sona ermesinden sonra (HMK. m. 184), sözlü yargılama için ayrıca gün tayin edilmez.
Öte yandan, HMK’nın 184. Maddesi gereği mahkemece “taraflardan tahkikatın tümü hakkındaki açıklamaları” sorulduktan sonra tahkikatın bittiği tefhim edilerek sözlü yargılamaya geçilmesi gerekmektedir.
Buna göre somut olayda; davalıyı temsil eden avukatların gerekçeleri ve dayanak belgeleri (iş göremezlik raporu vs.) ile birlikte mazeretlerini bildirmelerine rağmen mahkemece, davalı vekillerinin mazeretinin yeterli ve geçerli olmayan gerekçelerle reddedilmesi ve tahkikatın sona ermesine ilişkin HMK’nun 184. maddesindeki düzenlemeye uyulmaması savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan, adil yargılama hakkı ve hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. Bu nedenle kararın kaldırılması gerekmiştir.
2-Kabule göre de; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin franchisin bedeli başlığı altında ” İş Güvenliği Uzmanı/Hekimi Sertifika Eğitim Kurumu kurulup, çalışanların eğitilmesi ve 5 yıllık sürekli marka kullanım bedeli karşılığı durumunda 50.000,00-TL sözleşme imzalanması ile birlikte 3 ay içinde FSL Firma Sağlık Lisansları Eğitim Danışmanlık Ltd. Şti hesabına yatırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Söz konusu bu düzenlemede, 5 yıllık davacı markasının kullanımı ile davacının edimleri ve bunlara karşılık gelecek bedel belirtilmiştir.
Öte yandan, davalı adi ortaklığın 22/05/2013 tarihinde kurulduğu, davaya dayanak sözleşmenin 26/05/2013 tarihinde imzalandığı, adi ortaklığın sözleşmeden sonra 03/06/2013 tarihinde sona erdiği, franchise ilişkisinin davacı ile dava dışı şirket arasında devam ettiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca, mahkemece, talimat yolu ile aldırılan bilirkişi raporuna yönelik davacı vekilinin 10/10/2019 tarihli itiraz dilekçesinde; davacı edimlerinin ifasına yönelik kayıtların ilgili bakanlığa bağlı olarak bilgisayar sistemine bağlı server sistemine kayıtlı olduğu ve bu yönde bilgisayarlar üzerinde inceleme yapılması talep edilmiştir.
Bu hale göre; mahkemece sözleşme hükmünün uygulama şekli ve kapsamı dahilinde davacı şirket bilgisayarlarında konusunda uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmaması, ayrıca davacı tarafından ifa edilen edimlerin kapsamı, edimlerin kime karşı ifa edildiğinin, adi ortaklığa ifa edilen edimin bulunup bulunmadığı, sözleşmenin bedel hükmünün uyuşmazlıkta uygulanabilir olup olmadığının, marka kullanım süresine göre tamamının talep edilip edilemeyeceğinin, ifa edilen edimler karşılığı bedelin kimden talep edilebileceği, davalıların istem yönünden taraf sıfatlarının bulunup bulunmadığının hüküm yerinde denetlenebilir şekilde tartışılmadan buna dair itirazlar değerlendirilmeden karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olup kararın kaldırılmasını gerektirmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …’ın ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/12/2020 tarih, 2017/1212 Esas ve 2020/536 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davalılar hakkında düzenlenen 01/02/2021 tarihli ve 2.063,78 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.22/11/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*