Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/333 E. 2021/2025 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/333 – 2021/2025
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/333
KARAR NO : 2021/2025

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :12/10/2020
NUMARASI :2019/556 Esas – 2020/406 Karar

DAVACILAR :1-ALPAYLAR AKARYAKIT TAŞIMACILIK TURİZM ZEYTİNCİLİK VE UNLU MAMULLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
:2-…
VEKİLİ :Av. ….
DAVALILAR :1-…
VEKİLİ :Av. …
:2-KOCAELİ TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜ –
DAVANIN KONUSU :Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ :26/12/2019

KARAR TARİHİ :23/11/2021
KR. YAZIM TARİHİ :23/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Fabsa Makine Unlu Mamuller ve Gıda San. İth. İhr. Tic. Ltd. şirketi ile müvekkil arasında, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/78 E. sayılı dosyasında müvekkilleri ile ihyası talep edilen şirket arasında imzalanan alım-satım sözleşmesine dayalı olarak ihyası talep edilen şirkete karşı dava konusu malın ayıplı olması nedeniyle bedelde indirim ve kâr mahrumiyetli tazminat talepli dava açıldığını, esas numarası belirtilen mahkeme dava dosyasında ihyası talep edilen şirkete karşı açılan malın ayıplı olması ve tazminat davasında davanın açıldığı tarih olan 21/11/2011 tarihinden sonraki tarihte şirket ortaklarından…’in vefat ettiğini, şirketin tasfiye sürecine girdiğini, mahkemece Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereyle şirketin tasfiye halinde olup olmadığı, tasfiyenin sona erip ermediği hususunun talep edildiğini, gelen yazı cevabında şirketin 14/10/2015 tescil tarihiyle fesih edildiği ve feshine ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi’nin mahkemeye sunulduğunu, mahkemece 17/05/2018 tarihli duruşmada şirketin ihyası için taraflarına süre verildiğini, verilen süre içerisinde Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/500 E. Sayılı dava dosyası ile şirketin ihyası hakkında dava açıldığını, ancak Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/500 E., 2018/605 K. sayılı kararıyla davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiğini, husumetin şirketin tasfiyesinin TTK geçici 7. madde kapsamında olması halinde Ticaret Sicil Müdürlüklerine, TTK 529 ve devamı maddeleri kapsamında olması halinde ise Ticaret Sicil Müdürlükleriyle tasfiye memurlarına yöneltilmesi gerektiğinin belirtildiğini, bu nedenle ihyası talep edilen şirketin tasfiye memuru…’in vefat etmiş olmasından dolayı Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak şirketin güncel tasfiye memurlarının bildirilmesinin istendiğini, gelen cevabi yazıda şirketin tasfiye memurluğuna …’in atandığının belirtildiğini, buna göre Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/78 Esas sayılı dosyasının 26/11/2019 tarihli duruşmasında yeniden ihya davası açmak üzere taraflarına süre verildiğini, tüm bu nedenlerle; Fabsa Makine Unlu Mamuller ve Gıda San. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. şirketinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; ihyası talep edilen şirkete karşı açılmış olan ayıplı maldan kaynaklı menfi müspet zarar konu davanın 2012 esaslı olduğunu, ihyası talep edilen şirketin ise 2015 yılında terkin edildiğini, terkin sürecinde yapılan ihbarlar dikkate alındığında ihbarlara rağmen davacı yanın alacağını yazdırmadığını, halbuki o tarihte ayıplı mal iddiasının varlığının söz konusu olduğunu ayıplı mal konulu davanın esasının 2012 yılına ait olmasından anlaşıldığını, iş bu davanın sekiz sene sonra şirketin ihyası yolu ie talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte aksi kanaat hasıl olur ve şirketin ihyasına karar verilmesi halinde müvekkilinin tasfiye memurluğuna devam etmek istemediğinin dikkate alınarak tasfiye memuru şirketin vefat eden hissedarı…’in mirasçısı …’in hükümle birlikte tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini, tüm bu nedenlerle; davanın dava şartı yokluğundan reddine, aksi kanaat olursa davanın esastan reddine, şirketin ihyasına karar verilmesi halinde …’in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; dava konusu şirketin 16239 sicil numarasında tescilli bir şirket olduğunu, davacının ihyasını talep ettiği şirketin fesih işleminin 14.10.2015 tarihinde Türk Ticaret Kanunu ve Ticaret Sicili yönetmeliğine uygun olarak tescil edildiğini, kaldı ki bu tür davalarda müdürlüğün aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği kanaatinde olduklarını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın kabulü ile Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne 16239 sicil numarası ile kayıtlı ise ticaret sicilden terkin edilen Fabsa Makine Unlu Mamüller ve Gıda Sanayi İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketi’ne Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/78 Esas sayılı dava dosyası ile takip eden işlemler yönünden ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına, tasfiye memuru olarak …’in atanmasına, masrafı yasal hasım konumundaki Ticaret Sicil Memurluğu dışındaki taraflardan alınmak suretiyle keyfiyetin Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihyası talep edilen şirkete karşı açılmış olan ayıplı maldan kaynaklı menfi müspet zarar konulu dava 2012 esaslı olup ihyası talep edilen şirket ise 2015 yılında terkin edildiği, terkin sürecinde yapılan ihbarlar dikkate alındığında ihbarlara rağmen davacı yan alacağını yazdırmadığını, 2012 yılında açılan dava sürecinde, davalının tasfiye memuru olduğu şirketin tasfiye sürecinde olduğu ticaret sicil müdürlüğünden celp edilen belgelerden de anlaşılmasına rağmen alacağın bu süreçte bildirilmeyip şirketin ihyası yoluyla sekiz sene sonra talep edilmesi ve talebin kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğunu; ayrıca, TIK’nun 547 maddesinde; “tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescili isteyebilirler, mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiyesi için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemleri yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir ‘” hükmü düzenlendiği lafzından anlaşıldığı üzere şirketin ek tasfiyesi için yeniden tesciline karar verilirse bu işlemleri yapmaları için yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanması belirli bir şarta veya koşula bağlanmadığını, haklı bir gerekçe ileri sürülmediğinden bahisle …’in tasfiye memuru olarak atanması taleplerinin reddedilmesi de usul ve yasaya aykırı bulunduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2020 Tarih – 2019/556 Esas – 2020/406 Karar sayılı kararı ve tüm dosya dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı ile Fabsa Makine Unlu Mamuller ve Gıda San. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. arasında, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/78 E. sayılı dosyasında taraflar arasında imzalanan alım-satım sözleşmesine dayalı olarak, sözleşmeye konusu malın ayıplı olması nedeniyle bedelde indirim ve kâr mahrumiyetli tazminat davası açıldığı, davanın açıldığı tarih olan 21/11/2011 tarihinden sonraki tarihte şirket ortaklarından…’in vefat ettiği, şirketin tasfiye sürecine girdiği, mahkemece Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereyle şirketin tasfiye halinde olup olmadığı, tasfiyenin sona erip ermediği hususunun talep edildiği, gelen yazı cevabında şirketin 14/10/2015 tescil tarihiyle fesih edildiği ve feshine ilişkin Ticaret Sicili Gazetesi’nin mahkemeye sunulduğu, mahkemece, 17/05/2018 tarihli duruşmada şirketin ihyası için davacıya süre verildiği, verilen süre içerisinde Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/500 E. sayılı dava dosyası ile şirketin ihyası hakkında dava açıldığı, yapılan yargılama sonrasında Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/500 E., 2018/605 K. sayılı kararıyla davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiği, akabinde davacıya Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/78 Esas sayılı dosyasının 26/11/2019 tarihli duruşmasında yeniden ihya davası açmak üzere süre verildiği, bunun üzerine eldeki davanın açılarak Fabsa Makine Unlu Mamuller ve Gıda San. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davada, ilk derece mahkemesince; TTK’nın 547. maddesinde; “tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”hükmü düzenlenmiştir.Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp, tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayacak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir (Sakarya BAM 7.HD nin E: 2019/960 K: 2019/1283 sayılı ilamı). Davacının Fabsa Makine Unlu Mamüller ve Gıda Sanayi İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketi’ne Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/78 dosya ile dava açtığı, davanın derdest olduğu bu davada taraf teşkilinin sağlanması ve verilecek kararın infazını teminen TTK’nın 547. maddesine göre, Fabsa Makine Unlu Mamüller ve Gıda Sanayi İthalat İhracat Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmiş, ….vekilinin şirketin ihyasına karar verilmesi halinde müvekkilinin tasfiye memurluğuna devam etmek istemediğinin dikkate alınarak tasfiye memuru şirketin vefat eden hissedarı…’in mirasçısı …’in hükümle birlikte tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiş ise de haklı bir gerekçe ileri sürmediğinden en son tasfiye memuru olan …’ın tasfiye memuru olarak seçilmesine karar verilmiş, Ticaret Sicili Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücreti aleyhine hükmedilmemiş, ancak ihyası talep edilen açılan davanın limited şirketin ihyası davası olup tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderinden davalı şirket tasfiye memurunun sorumlu tutulmasının gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalı …’in istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davalı …’in İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 4,90 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/11/2021

….
Başkan-…
¸e-imzalıdır

Üye…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır
….
Katip….
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*