Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/316 E. 2021/2011 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/316 – 2021/2011
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/316
KARAR NO : 2021/2011

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : ….
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :08/12/2020
NUMARASI :2019/387 Esas – 2020/547 Karar

DAVACI :SOSYAL DANIŞMANLIK MÜŞAVİRLİK MEDYA TURİZM İNŞAAT OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. -…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :ERG DESIGN GEMİ DONATIM İNŞAAT GIDA SAN. TİC. LTD. ŞTİ. -….
VEKİLİ :Av…..
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :20/09/2019

KARAR TARİHİ :23/11/2021
KR. YAZIM TARİHİ :24/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının sosyal danışmanlık hizmeti alanında faaliyet gösteren bir şirket olup müşteri şirketlerle yapmış olduğu sözleşmeler doğrultusunda onlara 5510 sayılı 4857 .Y. ile ilgili maddeleri ile KHK’ler uyarınca danışmanlık hizmeti verdiğini, müvekkil şirket ile borçlu şirket arasında danışmanlık hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkil şirket borçlu şirkete danışmanlık hizmeti verildiğini, borçlu tarafın sözleşme hükümlerine aykırı davranıp, SGK giriş şifrelerini değiştirerek sözleşmeyi haksız şekilde feshettiği tarihine kadar doğan hizmet bedellerinin faturalandığını, cari hesap ekstresi ve ihbar mektubu ile borçlunun müvekkil şirkete bildirdiği adresine 22/03/2019 tarihinde ihtar çekildiğini, fakat herhangi bir sonuç alınamadığını, SGK giriş şifrelerinin değiştirilerek sözleşmenin haksız şekilde feshedildiği tarihe kadar hizmetin verildiği vergi dairesi ve SGK kurum kayıtları ile de sabit olduğunu, verilen süre zarfında borçlu tarafından ödeme yapılmadığını, bunun üzerine alacaklarının tahsili için Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/59129 Esas sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, söz konusu icra takibine borçlu tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline, icra takibinin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin, davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, davacı şirketin müvekkil şirkete icra takibine konu 2018 yılı Ekim ve Aralık ayı ile 2019 yılı Ocak ayı için danışmanlık bedeli doğacak hiçbir hizmeti ve/veya herhangi bir teşvikten faydalandırması olmadığını, icra takibine konu faturalar somut gerçekliğe ve anlaşmaya aykırı şekilde; haksız olarak tahakkuk ettirildiğini, müvekkil şirketin davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, davacı şirketin müvekkil şirkete icra takibine konu 2018 yılı Ekim ve Aralık ayı ile 2019 yılı Ocak ayı için danışmanlık bedeli doğacak hiçbir hizmeti ve/veya herhangi bir teşvikten faydalandırması olmadığını, icra takibine konu faturaların somut gerçekliğe ve anlaşmaya aykırı şekilde; haksız olarak tahakkuk ettirildiğini, müvekkilin SGK nezdindeki gerekli başvurularını, teşviklerden faydalandırmalarını müvekkilin mali müşaviri yapmakta olup; mali müşavirin bulamadığı ya da başvurmadığı teşviklerle ilgili davacı şirket düzeltme beyannamesi vermek suretiyle işlem yapmakta olduğunu, davacı şirketin düzeltme beyanname vererek müvekkile teşvik iade prim tutarı kazandırması halinde bunun %20’sini hizmet bedeli olarak fatura etmekte olduğunu, ancak davacı şirket takibe konu faturalara ilişkin aylarda düzeltme beyannamesi vermediği gibi; davacı şirketin bu aylarda danışmanlık bedeli doğacak hiçbir hizmeti ve/veya herhangi bir teşvikten faydalandırması da olmadığını, danışmanlık bedeli doğmadığı halde müvekkil şirket aleyhine fatura tahakkuk ettirmesi ve işbu davaya konu icra takibini yapması haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı yanın somut gerçekliğe ve anlaşmaya aykırı şekilde haksız olarak düzenlemiş olduğu faturaları ticari defterlerine işlemiş olması; o faturaları haklı ve mesnetli hale getirmeyeceğini, bahsi geçen faturalar danışmanlık bedeli doğmadığı halde düzenlenmiş olup; davacı yan faturalara konu aylarda danışmanlık bedeli doğacak hizmet verdiğini veya teşvikten yararlandırdığını ispatlayamadığını, haksız ve mesnetsiz olarak ikame edilmiş olan işbu davanın reddine karar verilmesini, davacı yanın İİK 67/2 maddesi geeğince %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davalının Kocaeli 8. İcra Dairesi 2019/59129 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin toplam 6.961,01-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hüküm altına alınan 6.961,01-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yan davaya konu faturalarda bahsi geçen hizmetleri vermediği gibi, hizmet verdiği hususunu da ispat edememiş olduğu halde davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı şirketin müvekkil şirkete icra takibine konu 2018 yılı Ekim ve Aralık ayı ile 2019 yılı Ocak ayı için danışmanlık bedeli doğacak hiçbir hizmeti ve/veya herhangi bir teşvikten faydalandırması olmadığı, Danışmanlık Sözleşmesi’nin 3. maddesi gereğince davacının bahse konu aylarda teşvik çalışması yapmamış olması ve müvekkile bu hususta hiçbir mail göndermemiş olması bu hususun açık ispatı olduğu, davacı şirket dava konusu faturaların dayanağı olacak şekilde bir hizmet sunduğunu ve/veya teşvik faydalandırmasında bulunduğunu ispat edemediği, bu konudaki ispat külfeti müvekkilde değil davacı şirkette olup; aksi yöndeki Yerel Mahkeme hükmü hukuka aykırı olup eksik ve yetersiz incelemeyle, sadece ticari defter incelemesinden ibaret bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamayacağını, davacının usulüne uygun tutulmayan ve kanun gereğince yok hükmünde olan ticari defterleri delil olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkilinin ticari defter kayıtlarında ise davacı şirkete borçlu değil; aksine alacaklı olduğunu beyan ederek, tehiri icra taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddi ile davacı yanın İİK 67/2 maddesi gereğince %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının yararlandığı teşviklere ilişkin işlemlerin şirket muhasebesi tarafından yapılması mümkün olmadığı gibi buna ilişkin dosya içerisinde herhangi bir delil bulunmadığı ayrıca muhasebecinin böyle bir işlem yapmış olması taraflar arasındaki sözleşmeye de aykırı olduğunu, hizmetin verilmediği iddiasına ilişkin olarak ise bilirkişi raporunda ayrıntılı biçimde izah edildiğini, iddia olunduğu gibi sözleşmenin 5.5 maddesinde de, müvekkil yanca bedel talep edilemeyeceğine ilişkin bir sözleşme maddesi bulunmamakla, davalının yargılama aşamalarında bu yönde bir itiraz ve beyanı olmamasına rağmen istinaf dilekçesinde bu yönde savunmalar ileri sürmesi herhangi bir sonuca bağlanamayacağını ayrıca davalı her ne kadar sadece defter incelemesi ile davanın ispatlanamayacağını iddia etmiş ise de fatura bedellerine açık bir itirazı olmadığından fatura içeriklerini kabul etmiş sayılmalı, itiraz edilmeyen faturalara ilişkin olarak bu faturaların bir kısımını defterlerine işlemeyerek hizmet almadığını iddia etmek kendi kusurlu hareketinden hukuki fayda sağlamaya çalışmaktan ibaret olduğunu beyan ederek, davalının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2020 Tarih – 2019/387 Esas – 2020/547 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının sosyal danışmanlık hizmeti alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğu, müşteri şirketlerle yaptığı sözleşmeler doğrultusunda onlara 5510 sayılı 4857 .Y. ile ilgili maddeleri ile KHK’ler uyarınca danışmanlık hizmeti verdiği, davacı şirket ile borçlu şirket arasında danışmanlık hizmet sözleşmesi imzalandığı, davacı şirketin borçlu şirkete danışmanlık hizmeti verdiği, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranıp, SGK giriş şifrelerini değiştirerek sözleşmeyi haksız şekilde feshettiği, SGK giriş şifrelerinin değiştirilerek sözleşmenin haksız şekilde feshedildiği tarihe kadar davacının hizmeti vermeye devam ettiği bildirilerek, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tazmini için başlatılan Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/59129 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya arasında bulunan Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2019/59129 Esas sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; davacı tarafça davalı tarafa karşı 032917 numaralı 1.941,84-TL tutarlı fatura, 032946 numaralı 1.910,40-TL bedelli fatura, 032960 numaralı 3.108,77-TL bedelli faturalar ve işlemiş faizleri nedeni ile toplam 7.259,22-TL için ilamsız takip yapılmış olduğu, davalının borca, faizine, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmiş olduğu görülmüştür.
Kocaeli Vergi Dairesi’ne yazı yazılarak, davalı şirketin (3540398433) 2018 ve 2019 yılına ait BA formlarının araştırılarak onaylı suretlerinin gönderilmesi istenmiş olup, gelen cevabi yazı ekinde BA formlarının gönderilmiş olduğu görülmüştür.
İzmit Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğüne yazı yazılarak E-Bildirge Versiyon 2 sistemine ait güncel ve geçmiş dönem teşvik kayıtları ile şube onayı gerektiren belge durumlarında ki versiyon 2 kayıtlarının araştırılarak onaylı suretli bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenmiş olup, gelen cevabi yazı ekinde 2016/07, 2017/02, 03 ,04, 05, 06 ,07, 08, 09, 10, 11, 12, 2018/01, 02- 2018/08 aylarına ait asıl iptal aylık prim ve hizmet belgelerinin dökümü gönderilmiş olup, ayrıca 2 3011 01 0 1 1070505 041 08 25 36 001 dosyada işlem gören işyeri işvereni Erg Design Gemi Donatım İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. 31/05/2018 tarihinde başvurusu bulunduğu, ancak e-bildirge V2 aylık prim ve hizmet belgesi girişi sisteminden yüklemesi bulunmadığı belirtilmiş olduğu görülmüştür.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada; davalı ve davacı şirketin ticari defter ve belgeleri bilirkişi tarafından incelenmiş olup, 13/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2018 dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yetkili makamlarca zamanında yapıldığı, defterlerin birbirlerini doğruladığı, ancak usulüne uygun tutulmadığı, 2019 hesap dönemine ilişkin ticari defterlerinin eksiksiz olarak tutulduğu, yevmiye defteri kapanış onayının yetkili makamca zamanında yapıldığı, defterlerinin birbirlerini doğruladığı, ancak defterlerin açılış takdiklerinin zamanında yapılmayarak kanuna ve usulüne uygun tutulmadığı, zamanında açılış tasdiki yapılmayan defterlerin kanuna göre hiç tasdik ettirilmemiş, yok hükmünde olduğu, davalının 2018 ve 2019 dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı, defterlerin birbirini doğruladığı, sahibi lehine takdiri delil özelliğine haiz olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince davalının işyeri çalışanlarından teşvik kapsamında değerlendirilebilecek sigortalıların geçmiş dönem için belirlenmesi, listelenmesi, teşvik kapsamındaki sigortalıların dönem ve kazançlarının tespiti ve teşvikten yararlanacak sigortalıların iptal/ek/asıl/aylık prim ve hizmet belgelerinin düzenlenmesine yönelik hizmetin sunumu için davacı ile anlaşıldığı, akdedilen sözleşmede geçmiş dönem ibaresinin açıklanmadığı, sözleşme yıl tarihinin bulunduğu ancak ay ve tarihin yazılı olmadığı, davacının 2018 ve öncesi dönemler için teşvik işlemlerini sonuçlandırarak hizmeti sunduğu, teşvik tutarları işlemlerin SGK Müdürlüğünce kesinleşmemesinden dolayı faturasını sözleşme göre düzenlemediği, sözleşme hükmüne göre bu dönem için 2.000,00 TL ön ödeme alınacağı ve alındığı ve yine sözleşme hükmüne göre alınan ön ödemenin bu dönem için düzenlenecek olan faturadan mahsup edileceği, davacının ticari defterlerine göre icra takip tarihinde davalıdan net 5.019,17 TL alacaklı gözüktüğü, bu tutarın ödeme belgelerine göre 4.961,01 TL olduğu, bu alacak bakiyesinin davalı tarafla karşılıklı mukayese edilmesi neticesinde takibe konu A-032917 nolu faturadan 1.852,24 TL ve A-032960 nolu faturadan 3.108,77 TL şeklinde oluştuğu, ödeme tutarları içerisinde yer alan 2.000,00 TL tutarın takibe konu edilen faturalarla ilgili olmamasından dolayı alacağın ödeme belgelerine göre 6.961,01 TL olduğu, bu tutarın takibe konu edilmiş faturalardan oluştuğu ve ödeme belgesinin olmadığı, davalının ticari defterlerine göre icra takip tarihinde davacıdan 89,60 TL alacaklı gözüktüğü, takibe konu edilen 01/02/2019 tarih A032946 nolu 1.910,40 TL tutarlı faturanın defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu faturanın 13/04/2018 tarihli 2.000,00 TL banka ödemesi ile kapatılmış olduğu, 89,60 TL alacaklı duruma bu şekilde gelinilmiş olduğu ancak 2.000,00 TL ödemenin avans hesabında durması gerektiği, takibe konu edilmiş faturadan mahsup imkanın bulunmadığı, davalı ticari defterlerinde kayıtlı ve takibe konu edilmiş 01/02/2019 tarih A 032946 nolu 1.910,40 TL tutarlı faturanın davalı tarafından ödenmemiş olduğu, ticari defter bakiyesinin 1.910,40 TL borç bakiyesi olması gerektiği, takibe konu edilmiş diğer iki adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, faturaların takip öncesi davalı tarafa tebliğ edildiğinin davacı tarafından ispat edilemediğinin bildirilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkemece, taraf vekillerince bilirkişi raporunu yapılan itiraz neticesinde dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişiye gönderilmesine karar verilmiş, bilirkişinin 13/11/2020 tarihli ek raporunda; 13/07/2020 tarihli kök rapor içerik ve sonuç kısmını etkileyecek, değiştirebilecek hususların olmadığının belirtilmiş olduğu görülmüştür.
Somut davada, mahkemece, davalının Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2019/59129 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin toplam 6.961,01-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 6.961,01-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar verilmiş ola da verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Eldeki davada; ilk derece mahkemesince davacının defterlerinin usule uygun tutulmadığı ve davacının davaya konu ettiği faturalardan sadece 1910,40 TL tutarındaki fatura alacağının dosyadaki somut delillere göre ispatlanması karşısında, mahkemece bu fatura tutarı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece diğer faturaların da davacının alacağı olduğu düşüncesiyle bunları da katarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, yerel mahkemenin kararının davalı lehine kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davalının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE, KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 08/12/2020 tarih, 2019/387 Esas ve 2020/547 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile,
-Davalının, Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2019/59129 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin toplam 1.910,40-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Hüküm altına alınan 1.910,40-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Hüküm tarihinde kabul edilen miktar üzerinden alınması gerekli 130,50 TL harçtan peşin alınan 87,67-TL harcının mahsubu ile bakiye 42,83-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
c-Davacı tarafından yatırılan 87,67-TL peşin harç ve 44,40-TL başvurma harcı, 6,40-TL vekalet harcı toplam 138,47-TL harç, 93,45-TL tebligat, posta ve müzekkere masrafı, 500,00 TL bilirkişi ücreti toplam 593,45-TL masraf olmak üzere toplam‭ 731,92‬ -TL yargılama giderinden red ve kabul durumuna göre (%26,32 kabul) 192,62-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
e-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.910,40-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g-6325 sayılı HUAK 18/A-13,14. maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden Kocaeli Arabuluculuk Bürosu’nun 2019/599 Başvuru numaralı dosyasında ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması halinde haksız çıkacak taraftan tahsil olunacağı düzenlendiğinden davalılardan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
h-Kullanılmayan gider avansının karar keşinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-Davalının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
b-Davalı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 162,10 TL ve posta gideri 48,50 TL olmak üzere toplam 210,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davalı tarafça yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince davalı tarafa iadesine,
e-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3). maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362-(1)-a) maddesi gereğince; miktar itibari ile KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/11/2021

….
Başkan….
¸e-imzalıdır.
….
Üye ….
¸e-imzalıdır.
….
Üye ….
¸e-imzalıdır.
….
Katip ….
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*