Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/31 E. 2021/1528 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/31
KARAR NO : 2021/1528

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :25/09/2020
NUMARASI :2020/304 Esas – 2020/477 Karar

DAVACI :… (T.C.No:…) – …
VEKİLİ :Av. … -.
DAVALI :MÜFLİS ….’yi temsilen İFLAS İDARESİ TEMSİLCİLERİ
VEKİLİ :Av. … – .
DAVA :Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ :17/06/2020

KARAR TARİHİ :27/09/2021
KR. YAZIM TARİHİ :25/10/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın, davalı müflis Torbapak Madencilik San. ve Tic. A.Ş.’de 27/09/2002 tarihinden, sektörel durgunluktan kaynaklı küçülmeye gidildiği gerekçesi ile iş akdinin sonlandırıldığı 31/10/2011 tarihine kadar çalıştığını, son aldığı aylık net ücretin 1.194,00 TL olduğunu, davacıya ihbar öneli verilmeksizin 31/10/2011 tarihinde iş akdinin davalı müflis işveren tarafından feshedildiğini, davalı müflis işveren tarafından da kabul edildiği üzere kıdem ve ihbar alacağı doğacak şekilde davacının iş akdinin sonlandırıldığını, ancak verilen taahhütlere ve sözlü uyarılara rağmen davacının kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini, kıdem ve ihbar tazminatı kendisine ödenmeyen davacının Sincan 3. Noterliği’nin 1 Kasım 2011 Tarihli 16995 Sayılı ihtarnamesi ile hak ve alacaklarının ödenmesini aksi takdirde yasal yollara başvuracağını beyan ve ihtar ettiğini, davacı tarafından yapılan tüm ihtarlara rağmen kıdem ve ihbar tazminatlarını ödemeyen davalı hakkında 12/12/2014 tarihinde iflas kararı verilmiş olduğundan ve Gebze 4. İcra ve İflas Müdürlüğü Dosya No:2018/9 İflas sayılı dosyası ikame edildiğinden, davacının hak ve alacaklarının tahsili için kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının faizi ile birlikte iflas masasına kaydını talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, bu kapsamda taraflarınca, öncelikle alacağın masaya kaydı amacıyla iflas masasına başvurulduğunu ancak iflas masası tarafından kayıt talebinin reddedildiğini, iflas idaresi tarafından reddedilen alacak ve haklara ilişkin taraflarınca davalı müflis şirkete izafeten iflas idaresi ile arabuluculuk süreci başlatıldığını, taraflar arasında yapılan arabuluculuk görüşmesinin 18/03/2020 tarihinde olumsuz neticelenmesi sebebiyle de huzurdaki davanın açıldığını, netice itibariyle, müvekkilin çalışmasının ve haksız feshin karşılığı olarak hak kazandığı ancak iflas masasına kayıt talebi reddedilen; 10.796,17 TL kıdem tazminatı, 1.769,28 TL ihbar tazminatı olmak üzere toplam 12.565,45 TL alacağın, mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini, sıra cetvelinde birinci sıraya kaydına, bu kapsamda alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, 4857 Sayılı İş Kanunu md 32’ye göre “Ücret ve kıdem-ihbar tazminatı alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır.” Beş yıllık sürenin alacağın muaccel olduğu andan itibaren işlemeye başlayacağını, dolayısıyla muaccel olduğu tarihin üzerinden 5 yıl geçmiş olan alacaklar için zamanaşımı defi’inde bulunduklarını, davacı tarafın, her ne kadar müflis davalı şirkette kıdem ve ihbar tazminatı alacağı bulunduğunu iddia etse de davacının iş sözleşmesi, davalı tarafından haklı sebeple feshedilmiş olup, davacının davalıdan tazminat talebinde bulunma hakkı olmadığını, davacı tarafından iş akdinin feshine ilişkin ileri sürülen iddialar gerçek dışı olup, davacının iş akdinin feshi, davalı şirket tarafından haklı nedenle yapıldığını, davacının iş akdinin feshi tarihi itibarı ile davalıdan talep edebileceği herhangi bir işçilik alacağı söz konusu olmadığını, dolayısıyla davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığı gibi ihbar tazminatı hakkı da bulunmadığını, tüm bu nedenlerle; taleplerin zamanaşımına uğramış olması ve hak kazanılmamış olması nedeniyle haksız olarak açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Açılan davada HMK’nun 114/2 maddesinde düzenlenen diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin noksanlık bulunduğundan, HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından sıra cetveli ilanı tarihi tespitinde ve davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunda yanılgılı değerlendirme yapıldığını, İflas Müdürlüğü kararının tarafına 21/06/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, gazete ilanının 19/06/2020 tarihinde yapıldığını, huzurdaki davanın ise 17/06/2020 tarihinde ikame edildiğini, tüm bu nedenlerle huzurdaki davanın hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmiş olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/304 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK’nın 235. ve 236. maddelerine göre alacağın iflas masasına kayıt ve kabul istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiş karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı müflis şirkette 27/09/2002-31/10/2011 yılları arasında işçi olarak çalıştığını, iş akdinin şirket tarafından feshi nedeniyle 12.565,45-TL işçilik alacağının bulunduğunu, bu alacağının masaya kaydına yönelik talebinin reddedildiğini belirterek alacağının sıra cetvelinde 1. sıraya kaydına karar verilmesini talep ettiği, davalının ise, alacağın yargılamayı gerektirmesi ve belgeye dayalı olmaması nedeniyle reddedildiğini, davanın (15) günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini talep ettiği, mahkemece, davanın İİK’nın 235. maddesinde öngörülen 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İİK’nın “Geç kalan müracaatlar” başlıklı 236. Maddesinde; “Vaktinde deftere kaydettirilmiyen alacaklar iflasın kapanmasına kadar kabul olunur.
Geç kalmadan ileri gelen masraflar alacaklıya aittir. Alacaklı bu masrafları peşin vermeğe cebrolunabilir.
Müracaattan evvel kararlaştırılmış paylaşmıya alacaklının iştirak hakkı yoktur.
İflas idaresi alacağı kabul ederse alacaklılar sıra cetvelini düzeltir ve bunu ilan ile alacaklılara bildirir.
235 inci madde hükmü burada da caridir.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu bu düzenleme iflas alacaklılarına, alacaklarını İİK’nın 219/2-(2) maddesinde yer alan (1) aylık süre içerisinde bildirmeyen alacaklılara iflas kapanıncaya kadar alacağının kayıt kabul istemine yönelik düzenlenmiş olup, iflas idaresi tarafından bu madde kapsamındaki alacağın tamamen reddine karar verilmesi halinde, düzeltilmiş sıra cetveli bulunmadığından, iflas idaresince İİK’nın 234/2 maddesi gereği ret kararının tebliği sonrası İİK’nın 236/5 ve 235/2-(c:1) maddeleri uyarınca 15 günlük süre içerisinde iflas masasına karşı kayıt kabul davasının açılması gerekmektedir.
Bu hale göre; müflis şirket hakkındaki iflasın kapanmaması, talebin İİK’nın 236. maddesi kapsamında yer alması ve ret kararının davacıya tebliğ tarihine göre 21/06/2020 tarihi itibariyle (15) günlük hak düşürücü süre içerisinde (17/06/2020) davanın açılması nedeniyle mahkemece, davalı savunmaları gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın İİK’nın 235. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonuca gidilmesi doğru görülmemiş, kararın kaldırılması gerekmiştir.
Öte yandan, davacı tarafından dava açılmadan önce arabuluculuğa müracaat edilmiş ve arabuluculuk son tutanağı tanzim edilmiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13, 18/14 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. maddeleri, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-ç), 326. maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. Bakanlık bütçesinden ödenen arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayılır. Bu nedenle, eldeki dava yönünden arabuluculuk ücretinin davanın arabuluculuğa tabi olup olmadığına göre değerlendirme yapılarak sonucunda bir karar verilmesi gerekirken, arabuluculuk ücretine dair hüküm yerinde herhangi bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/09/2020 tarih, 2020/304 Esas ve 2020/477 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-4) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.27/09/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye…
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*