Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/296 E. 2021/1985 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/296
KARAR NO : 2021/1985

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :12/11/2020
NUMARASI :2019/354 Esas – 2020/471 Karar

DAVACI :… –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… (T.C.No:…)
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :24/07/2019

KARAR TARİHİ :22/11/2021
KR. YAZIM TARİHİ :07/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının PVC ve metal üretimi konusunda faaliyet gösterdiğini, davalının davacıdan birim fiyatı 1.65 TL olan toplam 18.500 adet 40’lık başlık satın aldığını, malzemenin 17.02.2018 tarihinde davalıya teslim edildiğini, bu satımın toplam tutarının KDV dahil 36.019,50 TL olduğunu, 27.08.2018 tarih 159138 nolu 36.019,50 TL tutarında fatura düzenlendiğini ve borçluya verildiğini, davalının bu fatura bedelini ödemediğini, Gölcük İcra Müdürlüğünün 2018/2578 E sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulü ile Davalının Gölcük İcra Müdürlüğü’ nün 2018/2578 Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 36.000,00 TL alacak üzerinden devamına, alacak likit olduğundan 36.000,00 TL üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.

İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen hükmün gerekçesiz olduğunu, açılan davada davacı firmanın haksız ve kötü niyetli olduğunun süreç başından sonuna 18.05.2017 tarihli protokole dayandığı ve buna istinaden de davalının davacı firmaya borcunun kalmadığı ve imzalatılan faturanın kötüniyetle hazırlandığı ve davalının hile ile imzalatıldığı davalının yargılama aşamasında ekonomik sebeplerle vekil ile temsil edilmediği ve savunma haklarını kullanamadığı birlikte değerlendirildiğin de verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/11/2020 tarih, 2019/354 Esas – 2020/471 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; fatura alacağından kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı tarafından davalı aleyhine Gölcük İcra Müdürlüğünün 2018/2578 esas sayılı dosyası üzerinden fatura alacağına yönelik ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının süresi içerisinde takibe itirazı üzerine eldeki davanın yasal (1) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının teslim edilen fatura konusu ürünlerin bedelini ödemediğinden haksız itirazının iptaline karar verilmesinin talep edildiği, davalının yasal cevap süresi geçtikten sonra sevk irsaliyesindeki imzayı ikrar ederek teslimin gerçekleştirilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep ettiği, mahkemece, dosya kapsamı delillere göre, davanın kabulüne karar verildiği kararın davalı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraflar arasında ticari satım ilişkisi bulunduğunu ileri sürmektedir. Satım ilişkisinde satıcı malın teslim edildiğini, alıcı da teslim edilen ürünün bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Takip konusu fatura bedelleri tanıkla ispat sınırının (HMK’nın m. 200) üzerinde olduğuna göre, alacağın varlığı 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat edebilir.
Bu kapsamda, mahkemece davalıya incelenmesine karar verilen defterlerini sunması ve süresinde ihtar gereğinin yerine getirilmemesi halinde sonuçlarını içeren ihtaratlı davetiyenin tebliğ edildiği, davalı tarafından ihtarat gereğinin yerine getirilmediği, öte yandan davaya konu edilen faturanın usulüne uygun tutulan davacı defterlerinde kayıtlı bulunduğu ve faturaya konu malların teslim edildiğinin imzası ikrar edilmiş sevk irsaliyesi ile ispatlandığı, bu hali ile davacı tarafından ispat edilen olgulara göre, aksinin davalı tarafından ispat edilmesinin gerektiği, davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmaması, düzeltme beyannamesinin varlığının mevcut deliller karşısında borcun bulunmadığı savunması için yeterli görülmemesi karşısında, mahkemece verilen kararın dosya kapsamı delillere göre usul ve yasaya uygun olduğu, davalı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.459,16 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 614,79 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.844,37 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktarı itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/11/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*