Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/287 E. 2021/2042 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/287
KARAR NO : 2021/2042

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :25/09/2020
NUMARASI :2020/389 Esas – 2020/324 Karar

DAVACI :… (T.C.No:…) –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :T. VAKIFLAR BANKASI TAO –
VEKİLİ :Av. … –
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :21/08/2020

KARAR TARİHİ :24/11/2021
KR. YAZIM TARİHİ :29/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/660 E. 2019/35 K. Sayılı kararı ile davacıya ait taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespit edildiğini ve kararda tespit edilen bedelin 146.517,36 TL’sinin davalı bankada karar kesinleşene kadar 3’er aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına ve kararın kesinleşmesinden sonra söz konusu miktarın davacıya ödenmesine karar verildiğini, mahkemece verilen kararın Yargıtayca onandığını, 146.517,36 TL’nin faizi ile birlikte ödenmesi için davalı bankaya başvuru yapıldığını, söz konusu miktarın 3’er aylık vadeli hesaba aktarılmadığını ve paranın vadesiz hesapta durduğunun belirtildiğini, davalı bankanın söz konusu miktar için vadeli hesap açması gerekirken vadesiz hesap açarak bankacılık hatası yaptığını ve davacının bu sebeple kamulaştırma alacağının faizine kavuşamadığını, davalı bankaya Kocaeli 6. Noterliğinin 17.07.2020 tarih 13834 yevmiye numaralı ihtarının çekildiğini, davalı banka tarafından bu ihtara olumlu bir cevap verilmediğini, bunun üzerine dava şartı olan arabuluculuk başvurusu yapıldığını, bu aşamada da davalı banka tarafından davacının mağduriyetinin giderilmediğini beyanla Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/660 E. 2019/35 K. sayılı kararı ile hak kazanılan faiz alacağının bilirkişi marifetiyle tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen faiz alacağına ilişkin olarak davacı taraf ile davalı bankanın uzlaşmaya vardıklarını ve sulh olduklarını, taraflar arasında akdedilen 21.09.2020 tarihli “Sulh ve İbra Protokolü”nün 3.1. maddesi gereği toplamda 8.483,05-TL tutarındaki faiz alacağının davalı banka tarafından 21.09.2020 tarihinde davacının davalı banka nezdindeki TR050001500158007308456995 IBAN no’lu hesabına havale yoluyla aktarıldığını, dava konusu alacak tutarının davacıya ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyanla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, davacı taraf aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Açılan davanın feragat nedeniyle reddine, hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 312. maddesi uyarınca feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edildiğinden; ilgili kanun ve yönetmelik maddesi gereği, yargılama gideri olarak sayılan arabuluculuk ücretinin, feragat beyanında bulunan davacı taraftan tahsil edilmesi gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının arabuluculuk ücretine ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuş ve istinaf incelemesinin, Resmi Gazetede 25.12.2017 tarihinde yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. Maddesi ile 6219 sayılı … Kanununa eklenen 5. madde gereği harçsız olarak görülmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/09/2020 tarih, 2020/389 Esas – 2020/324 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu davacı tarafın davadan feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve yargılama giderlerinden sayılan ve Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek olan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin davadan feragat ettiğine dair 23.09.2020 tarihli dilekçede,davalı ile anlaşma sağlanmış olması nedeniyle davadan feragat edildiği,vekalet ücreti talebinin de söz konusu olmadığının beyan edildiği, taraflar arasında tanzim edilen,21.09.2020 tarihli “Sulh ve İbra Protokolü” başlıklı belge de ise davacı tarafın;”…… kendisinin ve/veya T.C. Kocaeli 6. Noterliği’nin 18769 yevmiye numarasında düzenlenen vekaletname ile vekil tayin ettiği vekillerin BANKA’dan yargılama gideri, harç, masraf, avukatlık ücreti ve/veya her ne ad altında olur ise olsun T.C. Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/389 Esas sayılı dava dosyası ile ilintili bir talepte bulunmayacaklarını, T.C. Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/389 Esas sayılı dava dosyası ile ilgili olarak yargılama gideri, harç, masraf ve/veya başkaca bir ad altında ödenmesi gereken meblağların tarafınca derhal ödeneceğini, T.C. Kocaeli 6. Noterliği’nin 18769 yevmiye numarasında düzenlenen vekaletname ile vekil tayin ettiği vekillere T.C. Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/389 Esas sayılı dava dosyası ile ilgili bir ödeme yapılmasının gerekmesinin halinde bunun da tarafınca derhal, nakden ve defaten ödeneceğini gayrikabili rücu kabul, beyan ve taahhüt eder.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili her ne kadar, arabuluculuk ücretinin, feragat beyanında bulunan davacı taraftan tahsil edilmesi gerektiğini itirazen ileri sürmüş ise de; davacı ve vekilinin yargılama sırasında davalılar ile sulh olması ve yapılan ödeme nedeniyle davadan feragat ettiği açıktır. Bu durumda hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp, davalının ödeme yapması nedeniyle davadan feragat söz konusudur. Davalı davanın açılmasına sebebiyet vermişlerdir. Davacı taraf davadan önce ödeme yapılmaması nedeniyle dava açmakta haklıdır.Diğer yönden;davacı taraf davalı ile anlaşma sağlanması nedeniyle davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. Bu durumda yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline yönelik yerel mahkememe kararı hükmünün isabetli olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf yargılamasının harçsız görülmesine ilişkin talebi yönünden yapılan incelemede ise;konuya ilişkin Yargıtayın içtihatlarında da işaret edildiği üzere; davalı vekilinin harç muafiyetine gerekçe olarak göstermiş olduğu 696 sayılı KHK’nın 87. maddesi ile 4749 sayılı Kanuna eklenen geçici 30. madde davalı bankanın bir takım hisselerinin Hazineye devrini düzenlemekle birlikte anılan hükümde davalı bankanın her türlü yargı harcından muaf olduğu belirtilmemektedir.696 sayılı KHK ile 6219 sayılı Yasaya eklenen geçici 5. maddede (Ek: 20/11/2017-KHK-696/11 md. Aynen kabul: 1/2/2018-7079/11 md.) ”Sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar, kredi alacaklarının tahsili amacıyla Banka tarafından açılmış veya açılacak dava veya takiplerde 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 2 nci, 23 üncü ve 29 uncu maddeleri ile 30/6/1934 tarihli ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi Banka hakkında uygulanmaz. Bankanın her türlü ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz hükmü düzenlenmiş olup davalı konumunda olan bankanın harçtan muaf olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davalı ile taraf vekillerinin adreslerinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca; davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 4,90 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktarı itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/11/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*