Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/2247 E. 2022/280 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2247 – 2022/280
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2247
KARAR NO : 2022/280

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :14/10/2020
NUMARASI :2018/569 Esas – 2020/397 Karar

DAVACI :BİMSAN ENDÜSTRİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
ASLİ MÜDAHİLLER :….
VEKİLİ :Av. ….
:….
VEKİLİ :Av. …
:AK OVA İNŞAAT SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av…..
:AK-İŞ BOYA SANAYİİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – –
VEKİLİ :Av. ….
:AKMED ELEKTRİK MEKANİK İNŞAAT SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av….
:ARME ENDÜSTRİYEL MEKANİK MAKİNE İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. ….
:BEKİR ERDOĞDU MERT HAFRİYAT –
VEKİLİ :Av. ….
:DENİZ FAKTORİNG ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. ….
:DENİZBANK ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. ….
:DOĞAN YANGIN SÖNDÜRME SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:ETİ BAKIR ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:GÜRDESAN GEMİ MAKİNA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av….
:HAYAT METROPOL İNŞAAT VE TAAHHÜT ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. ….
:HİLAL HIRDAVAT VE MAKİNA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av.
:İSTANBUL UZMAN SAĞLIK İŞ GÜVENLİĞİ VE ÇEVRE ÖLÇÜM KONTROL HİZMETLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. ….
:KOCAELİM YEMEK HİZMETLERİ GIDA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:KUVEYT TÜRK KATILIM BANKASI ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. …
:MNG FAKTORİNG ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:NORM BORU SANAYİ ÜRÜNLERİ HIRDAVAT DEMİR SAC PROFİL MÜHENDİSLİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED –
VEKİLİ :Av. ….
:ÖZTAP İNŞAAT-TURİZM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. …
:REGNUM GAYRİMENKUL GELİŞTİRME İNŞAAT SANAYİ VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:SAKARYA ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. ….
:SERVET KİRALIK VİNÇ NAKLİYAT TURİZM TEKSTİL İNŞAAT SANAYİ VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:SODEXO ENTEGRE HİZMET YÖNETİMİ ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av….
:T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI –
VEKİLİ :Av….
:T. GARANTİ BANKASI A.Ş. –
VEKİLİ :Av. …
:TEB FİNANSMAN A.Ş. –
VEKİLİ :Av. …
:TÜRKİYE HALK BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. ….
:TÜRKİYE İŞ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. ….
:TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI TÜRK ANONİM ORTAKLIĞI –
VEKİLİ :Av…..
:YAPI VE KREDİ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. ….
:….
VEKİLİ :Av. …
:TÜRKİYE EKONOMİ BANKASI A.Ş.
VEKİLİ :Av. ….
:TURKCELL İLETİŞİM HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
DAVA :Konkordato
DAVA TARİHİ :15/10/2018

KARAR TARİHİ :07/02/2022
KR. YAZIM TARİHİ :08/02/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının ekonomik sıkıntılar sebebiyle borçlarını olağan süreçte ödenememesi tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, ekonomik sıkıntı sonucu alacaklıların takipleri ve borçların ödenmemesi sonucunun ortaya çıkabileceğini belirterek sunulan konkordato projesi doğrultusunda davacı hakkında kesin mühlet kararı ile alacaklılar kurulu oluşturulmasına ve konkordatonun tasdikine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “…
-Davacı BİMSAN ENDÜSTRİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin tasdik talebinin KABULÜ ile,
-Kocaeli Sicil Müdürlüğünde 1310 sicil numarası ile kayıtlı BİMSAN ENDÜSTRİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordatoya tabi tüm borçlarının tasdik kararından itibaren 6 ay ödemesiz ilk ödeme tarihi olan 14/04/2021 tarihi itibariyle tenzilatsız faizsiz olarak 42 ayda eşit tutarda taksitler halinde ödenmesine,
-Konkordato komiserler kurulunun görevine konkordato tasdik tarihi olan 14/10/2020 tarihi itibariyle son verilmesine,
-İİK 306/2 maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesinin sağlanması için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli Mali Müşavir …ın tasdik karar tarihi itibariyle göreve başlamak üzere kayyım olarak görevlendirilmesine,
-Kayyım tarafından borçlunun işletmesinin durumu ve projesi uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda 2 ayda bir mahkememize rapor sunulmasına, sunulacak raporların uyapta taranarak alacaklıların ve borçlarının incelemesinin sağlanmasına,
-Kayyıma aylık 3.500,00-TL ücret takdirine, kayyımın göreve başlama tarihinden itibaren takdir edilen ücretin konkordato talep eden şirket tarafından ödenmesine,
-Mahkememizce verilen tüm tedbir kararlarının tasdik kararı tarihi itibariyle kaldırılmasına,
-İİK 307 maddesi gereğince rehinle temin edilmiş alacaklar yönünden rehinli malın satış ve muhafazasının 1 yıl süre ile ertelenmesine,
-İİK 308/b maddesi uyarınca alacaklıları itiraza uğramış olan tüm alacaklılara tasdik kararının ilan tarihinden itibaren 1 ay içerisinde dava açabileceklerinin ihtarına,
-İİK 306/son maddesi uyarınca hüküm fıkrasının İİK 288 maddesi uyarınca ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı asli müdahiller T. Halk Bankası A.Ş, T. İş Bankası A.Ş, Denizbank A.Ş, Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş, TEB Finansman A.Ş, T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu, Gürdesan Gemi Makine San. ve Tic. A.Ş, Eti Bakır A.Ş, Regnum Gayimenkul Geliştirme İnş. San. ve Dış Tic. A.Ş. ile T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asli Müdahil T. Halk Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; asli müdahil bankanın rehinli alacaklı olduğunu, bu hususun raporda belirlendiğini fakat rehinli taşınmazın değerini aşan kısımla ilgili bir değerlendirme yapılmadığını, projenin bu hali ile eksik olup öncelikli olarak rehni aşan kısım yönünden bankanın projeye adi alacaklı olarak kabul edilmesi yönünde kararın düzeltilmesi gerektiğini, usül işlemlerinde eksiklik olduğunu, konkordato talebinin usulüne uygun yapılmadığını, belge ve bilgilerde eksiklik bulunduğunu, konkordato nihai raporunda bankalar ile anlaşıldığını ve Halkbankası yönünden protokol yapıldığının ifade edildiğini, asli müdahil banka yönünden yapılan güncel ve geçerli bir protokol bulunmadığını, bankaya rehinli taşınmazın kıymet takdiri yaptırılmadığını, yerel mahkemenin komiser raporlarını esas alarak hüküm oluşturmuş olup detaylı borç tespiti yönünden dosyada bilirkişi incelemesi yapılmaksızın hüküm oluşturulduğunu, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, bankanın alacak bildirimi yaptığı rakam ile komiser raporunda belirlenen rakamlar arasında çok ciddi fark bulunduğunu, komiser raporunun bu rakama nasıl ulaştığının afaki olduğunu, borçlu firmaya keşide edilen ihtarnameye borçlu tarafından itirazda bulunulmadığını ve kesinleşmiş olmasına rağmen konkordato projesinde eksik borç tespiti yapıldığını, projenin bu hali ile kabulünün mümkün olmadığını, konkordato projesinin uygulanabilir olmadığını, sadece adi alacaklıların çoğunluğunun verdiği kararın dayanak teşkil edemeyeceğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil T. İş Bankası A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; asli müdahil bankanın rehinli alacaklı olup bu hususun muhtelif tarihli konkordato komiser raporlarında belirtilmiş olmasına rağmen bankaya ipotekli taşınmazların değerini aşan kısımla ilgili bir değerlendirme yapılmadığını ve adi alacak olarak kabul edilmesi gereken bu kısım yönünden müdahil bankaya oy hakkı kullandırılmadığını, yerel mahkemenin yalnızca komiser raporlarınının sonuç başlıklı son kısmını esas alarak tasdik kararı vermiş olup alacak bildirimleri ile komiser raporlarınde belirlenen rakamlar arasındaki farklar hususunda ayrı ve açık bir değerlendirme yapılabilmesi adına yeni bir rapor tanzim edilmeksizin karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sadece adi alacaklıların çoğunluğunun verdiği kararın tasdik kararına dayanak teşkil edemeyeceğini, usüli işlemlerinde eksiklik bulunduğunu, konkordato talebinin usulüne uygun yapılmadığını, belge ve bilgilerde eksiklik mevcut olduğunu, konkordato nihai raporunda bankalar ile anlaşıldığını ve İşbankası yönünden protokol yapıldığının ifade edildiğini ancak müdahil banka yönünden yapılan güncel ve geçerli bir protokol bulunmadığını, konkordato projesinin uygulanabilir olmadığını, ön projede rehinli alacaklıların alacaklarının İİK’nın 308/h maddesi uyarınca anlaşma yolu ile ödenmesinin planlandığı belirtilmesine rağmen, tasdik edilen proje ile yerel mahkeme kararının hiçbir yerinde rehinli alacaklıların alacak tutarlarının nasıl ve ne şekilde ödeneceğinin belirtilmemiş olup İİK’nın 308/h maddesi uyarınca rehinli alacaklılarla müzakereler kapsamında geçici mühletin başından bu yana müdahil bankaya herhangi bir ödeme yapılmamış olmasının borçlu ve alacaklıyı birlikte korumayı esas alan konkordato müessesine aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararında rehinli alacaklılara yapılacak ödeme konusunda netlik bulunmaması hususunun, müdahil banka dahil rehinli alacaklıların tasdik kararını feshettirme hakkını da kullanamamasına yol açtığını, konkordato tasdik harcı hesaplaması yapılırken konkordatoya tabi alacaklıların tümünün hesaba katılması gerekirken bu kurala uyulmayarak hesaplama yapılmış olmasının yerel mahkemece verilen tasdik kararını aynı şekilde hukuka aykırı hale getirdiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil Denizbank A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacağın usul ve yasaya aykırı olarak daha az gösterilerek hatalı karar tesis edildiğini, İİK 287. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere geçici mühlet ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi için İİK 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olduğunun tespiti gerektiğini ancak dosyada İİK 286. maddesinde sayılan belgelerin tamamının sunulmadığının açıkça görüldüğünü belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacağın usul ve yasaya aykırı olarak daha az gösterilerek hatalı karar tesis edildiğini, yerel mahkeme yalnızca komiser raporunun sonuç başlıklı son kısmını esas alarak tasdik kararı verdiğini, alacak bildirimleri ile komiser raporlarında belirlenen rakamlar arasındaki farklar hususunda ayrı ve açık bir değerlendirme yapılabilmesi adına yeni bir rapor tanzim edilmeksizin karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İİK 287. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere geçici mühlet ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi için İİK 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olduğunun tespiti gerektiğini ancak dosyada İİK 286. maddesinde sayılan belgelerin tamamının sunulmadığının açıkça görüldüğünü belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil TEB Finansman A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; bankanın rehinli alacaklı olduğunu, bu hususun raporda belirlendiğini fakat rehinli taşınırın değerini aşan kısımla ilgili bir değerlendirme yapılmadığını, projenin bu hali ile eksik olup öncelikli olarak rehni aşan kısım yönünden bankanın projeye adi alacaklı olarak kabul edilmesi yönünde kararın düzeltilmesi gerektiğini, İİK 287. maddesinde açıkça belirtildiği üzere geçici mühlet ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi için İİK 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olduğunun tespiti gerektiğini, ancak dosyada İİK 286. maddesinde sayılan belgelerin tamamının sunulmadığının açıkça görüldüğünü, yerel mahkemenin komiser raporlarını esas alarak hüküm oluşturmuş olup detaylı borç tespiti yönünden dosyada bilirkişi incelemesi yapılmaksızın hüküm oluşturulduğunu, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, sadece adi alacaklıların çoğunluğunun verdiği kararın dayanak teşkil edemeyeceğini, ön projede rehinli alacaklıların alacaklarının İİK’nın 308/h maddesi uyarınca anlaşma yolu ile ödenmesinin planlandığı belirtilmesine rağmen, tasdik edilen proje ile yerel mahkeme kararının hiçbir yerinde rehinli alacaklıların alacak tutarlarının nasıl ve ne şekilde ödeneceğinin belirtilmemiş olup İİK’nın 308/h maddesi uyarınca rehinli alacaklılarla müzakereler kapsamında geçici mühletin başından bu yana bankaya herhangi bir ödeme yapılmamış olmasının borçlu ve alacaklıyı birlikte korumayı esas alan konkordato müessesine aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının asli müdahil kuruma olan borçlarını dosyaya tam ve eksiksiz olarak bildirmesini talep ettiklerini, bir alacaklılar kurulu oluşturulduğu takdirde kamu alacaklısı sıfatıyla alacaklılar kurulunda kuruma da yer verilmesini talep ettiklerini, mezkür kararda bu hususa ilişkin olarak herhangibir düzenleme yer almadığını, kurum alacaklarına gecikme zammı işlemeye devam edeceğinden alacakların gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gerektiğini, yerel mahkemenin yalnızca komiser raporunun sonuç başlıklı son kısmını esas alarak tasdik kararı verdiğini, alacak bildirimleri ile komiser raporlarında belirlenen rakamlar arasındaki farklar hususunda ayrı ve açık bir değerlendirme yapılmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil Gürdesan Gemi Makine San. ve Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; konkordatonun tasdiki şartları bulunmamakta olup davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasalara aykırı olup öncelikle bu yönden kararın bozularak ortadan kaldırılması gerektiğini, müdahil şirket alacağının eksik ve hatalı gösterildiğini, müdahil şirketin alacaklılar toplantısına usulune uygun olarak davet edilmediğini, davet kağıdının gerek müdahil şirket, gerekse vekil sıfatıyla taraflarına ulaşmamış olup, müdahil şirket yokluğuna yapılan toplantının usul, yasa ve yerleşmiş Yargıtay kararlarına tamamen aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil Eti Bakır A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmadan komiser raporları esas alınarak hüküm verilmesinin hatalı olup davacının müdahil şirkete borçlu olduğunun defter kayıtları ve her türlü belge ile sabit olduğunu, İİK’nın 299 ve 301. maddeleri uyarınca adresi belli olan alacaklıların posta ile alacaklarını bildirmeye ve alacaklılar toplantısına davet edilmesi gerekirken tüm alacaklılar bakımından ilan yolu ile davet yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, hazırlanan konkordato projesinin başarı şansı düşük olup uygulanabilir olmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil Regnum Gayimenkul Geliştirme İnş. San. ve Dış Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müdahil şirketin alacaklılar toplantısına usulune uygun olarak davet edilmediğini, davet kağıdının gerek müdahil şirket, gerekse vekil sıfatıyla taraflarına ulaşmamış olup, müdahil şirket yokluğunda yapılan toplantının usul, yasa ve yerleşmiş Yargıtay kararlarına tamamen aykırı olduğunu, dosya içerisinde yer alan komiser raporları arasında farklılıklar bulunduğunu ve şirketin ivmesinde düşüş meydana geldiğinin tespit edildiğini, bununla birlikte söz konusu raporlarda şirketin ödeme gücünün varlığını destekler nitelikte herhangi bir veri bulunmadığını ve söz konusu şirket tarafından taahhütlerin de yerine getirildiğinin söylenmediğini, nitekim konkordatoya tabi müdahil şirkete herhangi bir ödeme de yapılmadığını, bu durumun dahi başlı başına İİK’nın 308/e maddesi gereğince konkordatonun kısmen feshini gerektirdiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece komiser raporlarının esas alınarak hüküm tesis edildiğini, borç meblağlarının ayrıntılı olarak tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmadığını, müdahil banka defter ve kayıtları incelenmeden ve alacak rakamı net olarak belirlenmeden tasdik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, sadece borçlu firmanın beyanlarının rapor tesisi için yeterli olmayıp, yapılan tespit ve değerlendirmeler hakkında açıklama da yapılmadan, hangi belgelere göre ne şekilde akacak tespiti yapıldığı belirlenmeden usul ve yasaya aykırı şekilde rapor düzenlenmesi ve işbu raporun esas alınarak tasdik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK’nun 299. maddesi gereğince toplantı yer ve zamanının adresi bilinen alacaklılara komiserler tarafından posta ile bildirilmesi yasal zorunluluk olduğu halde müdahil bankaya bu yönde yapılan bir tebligat bulunmadığını, konkordato komiserleri tarafından müdahil bankaya toplantı yer ve zamanı ile alacaklarını bildirme hususunda 299. madde gereğince yapılması gereken tebligatın yapılmadığını, sadece ilan ile yetinildiğini, konkordato projesi ile öngörülen vadenin çok fazla uzun olup projenin uygulanabilirliği de bulunmadığını, müdahil banka alacağının daha az gösterildiğini, davacı borçlu firma tarafından müdahil bankaya yapılandırma talebi ile başvurulmuş olsa da bugüne kadar hiçbir ödeme yapılmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2020 Tarih – 2018/569 Esas – 2020/397 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; 2004 sayılı İİK’nın 285. vd. maddelerinde düzenlenen konkordato istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı alacaklı müdahiller T. Halk Bankası A.Ş., T. İş Bankası A.Ş., Denizbank A.Ş., Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş., TEB Finansman A.Ş., T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu, Gürdesan Gemi Makine San. ve Tic. A.Ş., Eti Bakır A.Ş., Regnum Gayimenkul Geliştirme İnş. San. ve Dış Tic. A.Ş. ile T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yapı inşası sektöründe faaliyet yürüten borçlunun mali durumunda oluşan daralma ve finansal sıkıntısı nedeniyle borçlarını karşılayamaz duruma geldiğinden bahisle konkordato talebinde bulunduğu, mahkemece borçlu hakkında geçici ve kesin mühlet kararlarının verildiği, alacaklılar ile yapılan alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü görüşmeleri neticesinde; mahkemece İİK’nın 302 maddesinde yer alan konkordatonun tasdik için gereken nisabın sağlandığı ve İİK’nın 305. maddesinde yer alan koşulların gerçekleştiğinden bahisle konkordato projesinin tasdikine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 308-(a) maddesine göre; “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca; konkordato hakkında verilen kararı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı ile itiraz eden diğer alacaklılar istinaf edebilirler. Kanunda yer alan “itiraz eden diğer alacaklılar” konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullanan alacaklılar olup, tasdik kararını itiraz eden alacaklı ilan tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf etmelidir.

Öte yandan, İİK’nın, 288. ve 306-(3) maddelerinde; tasdik kararı mahkemece, Ticaret Sicil Gazetesi’nde ve Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan portalında ilan edileceği belirtilmiş olup, ilk derece mahkemesince; verilen tasdik kararı, ticaret sicil gazetesinde 15/10/2020 tarihinde, resmi ilan portalında ise, 16/10/2020 tarihinde ilan edilmiş, alacaklılar yönünden ilan ile yetinilmesi gerekirken ayrıca gerekçeli karar istinaf eden alacaklılara tebliğ edilmiştir. İlk derece mahkemesince, kanun yoluna başvuru süresi yanıltıcı şekilde tebliğden itibaren başlatılmıştır. Bu hale göre; istinaf eden alacaklılardan T. İş Bankası A.Ş., Denizbank A.Ş., T. Halk Bankası A.Ş. dışındaki alacaklıların istinaf yoluna başvuru süresi ilandan itibaren 10 günlük süreyi geçmiş ise de; istinaf edenlerin mahkemece kanun yoluna başvurusu süresinde açıkça yanıltılması, yapılan başvurunun tebliğ tarihi başlangıcına göre süresinde olması gözetildiğinde bu alacaklılar dışındakiler yönünden de başvurunun süresi içerisinde yapıldığının kabulünün gerektiği değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda;
1-T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın istinaf istemi yönünden yapılan inceleme de;
İİK’nın 308-(c) maddesinde; “Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hale gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hale geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe kadar devam eder.
Bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflasta masa borcu sayılır. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir” hükmü bulunmaktadır.
Bu yasa hükmü uyarınca; SGK Başkanlığı’nın alacakları İcra ve İflas Kanunu’na göre değil 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre takip ve tahsil edilmektedir. Bu Kanuna tâbi alacaklar konkordato hükmünün dışında kaldığından SGK alacaklarının konkordatodan etkilenmediği sonucuna varılmaktadır. Konkordatodan etkilenmeyen alacakların itirazlarının dikkate alınması gerekmediği gibi bunların alacaklılarının toplantıya çağrılmasına da gerek bulunmamaktadır. Diğer bir ifade ile SGK Başkanlığı’nın konkordatonun tasdikine ilişkin olarak istinaf yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olduğu gibi istinaf yasa yoluna başvurulması için de aranan bir şarttır.
Açıklanan nedenlerle müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunda bulunmakta hukuki yararı bulunmadığından istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Diğer alacaklıların istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme de;
a-Konkordatoya ilişkin yasal düzenleme uyarınca; konkordato sürecinin hukuka uygun olarak yürütülebilmesi için atanan konkordato komiser veya komiserlerin, 2004 sayılı İİK’nın 289. ve 290. maddeleri ile bu maddelere dayanılarak hazırlanan ve 30/01/2019 tarih 30671 sayılı Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar Kuruluna Dair Yönetmeliğin 8. maddesinde düzenlenen yükümlülüklerine uygun hareket etmeleri, bu kapsamda, verilen görevleri kanuna uygun olarak yapmaları gerekmektedir.
Bu kapsamda; komiserler tarafından görev tevdi sonrası borçlunun, konkordato ön projesinde taahhütlerinin, mali duruma dair beklenen halin süreç içerisinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, dolayısıyla konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının, borçlunun mali durumuna dair izlenimlerle birlikte düzenlenecek taraf ve yargı denetimine elverişli ara raporlarla mahkemeye sunulması, söz konusu bu görevlerin, bizzat komiserler tarafından ifa edilmesi, görevin kanun, yönetmelik ve dürüstlük kuralları çerçevesinde tarafsız, objektif ve özenle yerine getirilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, İİK’nın 308-(c)-2 maddesinde; “Bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu bu düzenleme uyarınca İİK’nın 302. maddesinde yer alan nisapların tayini için konkordato talebinden önceki alacakların tamamının gözetilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, konkordato süreci hem adi alacaklar hem de rehinli alacaklar yönünden ayrı ayrı yürütülmesi gerektiğinden öncelikle komiser heyeti tarafından görevlendirme sonrası, İİK’nın 298. Maddesinde düzenlenen defter tutulması ve rehinli malların kıymetlerinin belirlenmesi, rehinli malların kıymet takdiri kararının alacaklılar toplantısı öncesinde borçlu ve rehinli alacaklılara tebliğ edilerek yeniden rapor alınmasına dair haklarının kullandırılması, devam eden 299. maddedeki şekli ile alacaklılara alacaklarını bildirmelerine yönelik ilan ve adresi bilinenlere tebligatlarının yapılması. 300. madde gereği borçlunun alacaklar hakkındaki beyanına başvurulması, ayrıca alacakların mahiyetine göre, hangi alacağın adi alacak hangisinin rehinli alacak olduğunun rehinli alacak olarak kabul eden alacağın rehini aşan kısmının miktarının 298. madde gereği belirlenen kıymet takdirine göre belirlenmesi gerekmektedir. Rehini aşan miktarın bulunması halinde ise bu miktara yönelik çekişmenin bulunması halinde mahkemece İİK’nın 302-(6) maddesi gereği karar verilmesi gerekir.

Diğer yandan, borçlunun rehinli alacağı bizzat borçlu tarafından verilmiş rehin (ipotek) halinde mümkün olup, üçüncü kişi ipoteği ile teminat altına alınan borç adi alacak niteliğindedir. Ayrıca İİK’nın 294-(3) maddesi uyarınca rehin ile temin edilmiş alacağa faiz işlemeye devam eder.
Somut olayda; konkordato talep eden borçlu tarafından konkordato talebi ile birlikte İİK’nın 286-(1)-c) maddesi gereği sunulması gereken alacaklılar, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren listenin salt imtiyazlı alacak listesi olarak dosya içerisinde yer aldığı imtiyazsız alacaklıların listesinin bulunmadığı, komiser ara raporlarında ise alacaklı sayısının (250) alacak miktarlarının ise 24.984.848,94-TL olarak belirtildiği, nihai komiser raporunda ise alacaklı sayısının (108) alacak miktarının 10.562.863,46-TL olarak gösterildiği, mevcut hale göre borçlunun mühlet öncesi alacaklıların sayısı ve miktarı denetlenemediği gibi değişimin sebebi anlaşılamamış, komiser ara raporlarının da buna dair izahatında bulunmadığı görülmüştür.
Ayrıca komiser heyeti tarafından borçlunun taşınır ve taşınmazlarının değerinin belirlenmesine yönelik bilirkişi incelemesi ile raporların alınmadığı, ara raporlarda rayiç değerlerin şirket bünyesindeki teknik elemanlar ve banka ekspertiz değerlerine göre hesaplandığının belirtildiği, bu şekli ile konkordato sürecinin yukarıda belirtilen yasa maddelerine uygun yürütülmediği, rehinli malların değerlerinin belirlenmediği, rehinli alacağa faiz işleyeme devam ettiğinden bildirilen alacak miktarlarından rehin ile karşılanan kısım haricinde kalan miktarlara yönelik borçlu beyanına göre çekişmeli hal alıp almadığının tespit edilmediği gibi neticesinde çekişmeli olan alacağın hangi miktarda nisaba dahil olacağına da mahkemece karar verilmemiştir.
Diğer yandan, mahkemece hüküm yerinde adi alacak ve rehinli alacak ayrımı gözetilmeksizin neticesinde infazda tereddüt oluşturacak şekilde tüm borçların proje kapsamında ödenmesine, rehinli alacaklara dair hüküm yerinde herhangi bir karara yer verilmeksizin karar verildiği anlaşılmakla, yazılı şekilde verilen kararın, bu hali ile usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır.

Bu hale göre; mahkemece öncelikle, komiser heyetinin görev ve sorumluluklarına dair yukarıda yer alan kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun hareket etmeleri gerektiğinin hatırlatılması, komiser heyeti tarafından şirket rayiç bilançosu ve rehinli mallarının değerine yönelik kıymet takdir raporlarının düzenlettirilmesi, raporun borçlu ve rehinli alacaklılara bildirilmesi, yeniden kıymet takdiri taleplerinin bulunması halinde değerlendirilmesi, konkordato projesinde yer alan alacakların rehinlerin (ipoteğin) bizzat borçlu tarafından verilmesi halinde rehinli alacak olacağı gözetilerek adi alacak rehinli alacak ayrımının yapılması, rehinli alacağa faiz işlemeye devam edeceğinden bildirilen rehinli alacağın miktarına yönelik borçlu beyanı ile rehini aşan kısımlar yönünden çekişme oluşması halinde mahkemece bir karar verilmesi, konkordato talebinde bulunan borçlunun alacaklı ve alacak miktarlarına yönelik şirket kayıtlarından denetlemeye yarar bilgilerin temin edilerek alacak bildiriminde bulunan alacaklılar gözetilerek nisabın sağlanıp sağlanmadığının yeniden belirlenmesi, nisabın sağlanması halinde, var ise eksik tasdik harcının ikmali sonrası hüküm yerinde adi alacak ve rehinli alacaklar yönünden ayrı hükümler kurulması, tasdik koşullarının oluşmaması halinde İİK’nın 308. maddesi hükmü uyarınca, konkordatonun tasdiki talebinin reddiyle, doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde, borçlu şirketin iflasına karar verilmesi gerekmektedir.

b-Diğer yandan, mahkemece İİK’nın 307. maddesi gereğince rehinle temin edilmiş alacaklar yönünden rehinli malların satış ve muhafazasının İİK 307. maddesi kapsamında (1) yıl ertelenmesine karar verilmiştir.
İİK’nın 307-(1) maddesinde; “Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında rehinli malın muhafaza altına alınması ve satışı, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir.
a)Rehinle temin edilen alacak konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır.
b)Rehinle temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizi bulunmamalıdır.
c)Borçlu rehinli malın, işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Söz konusu bu düzenleme uyarınca; rehinli mallarının satış ve muhafazasının ertelenmesi için borçlunun bu yönde talebinin bulunması, koşulların gerçekleşmediğine yönelik rehinli alacaklıların delillerinin toplanması ve bentlerde belirtilen koşulların sağlanıp sağlanmadığına dair mahkemece değerlendirme yapılması gerekmektedir. Ancak, mahkemece söz konusu karara yönelik gerekçe yerinde herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemiştir. Bu hali ile mahkemece söz konusu yasal düzenlemenin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğine yönelik deliller toplanarak ve de hukuki değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; alacaklı T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle usulden reddine, diğer alacaklıların istinaf başvurularının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, kaldırma nedenlerine göre diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Alacaklı T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Alacaklılar T. Halk Bankası A.Ş., T. İş Bankası A.Ş., Denizbank A.Ş., Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş., TEB Finansman A.Ş., Gürdesan Gemi Makine San. ve Tic. A.Ş., Eti Bakır A.Ş., Regnum Gayimenkul Geliştirme İnş. San. ve Dış Tic. A.Ş. ile T. Vakıflar Bankası T.A.O.’nun; İlk derece mahkemesinin kararına ilişkin İstinaf Başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
a-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2020 Tarih – 2018/569 Esas – 2020/397 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Alacaklı T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Yönünden
-Alacaklı kurum harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf Eden Diğer Alacakılar Yönünden
-İstinaf Karar Harçlarının, talepleri halinde ve ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
-İstinaf edenler tarafından yapılan İstinaf başvuru giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362-(1)-g) maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/02/2022


Başkan…
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip…
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*