Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/2241 E. 2022/2085 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2241
KARAR NO : 2022/2085

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 22/09/2021
NUMARASI : 2021/98 Esas – 2021/484 Karar

DAVACI : … (T.C. NO: …) – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA TÜRÜ : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 09/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalı şirketin genel kurulunun 22/02/2021 tarihinde usul ve yasaya aykırı şekilde yapıldığını, genel kurulun TTK ilgili maddeleri uyarınca usul ve yasaya uygun şeklide yapılmış bir genel kurul olmadığını, TTK 617/3 maddesinde çağrıya ilişkin anonim şirket hükümlerine atıfta bulunulmuş olsa da genel kurulun toplantı gününden en az onbeş gün önce toplantıya çağrılacağı belirtilmiş olup söz konusu süreye riayet edilmediğini, genel kurula çağrı müdür tarafından yapılması gerekirken söz konusu kanun maddesin uyulmadığını, genel kurul çağrısındaki şekil şartlarına uyulmadığını, söz konusu iptali istenilen genel kurul tutanağında görüleceği üzere müdürler tarafından genel kurulda bulunması gerekli defter, faaliyet raporu, ve belgeler genel kurulda ibraz edilmediğini, denetime ilişkin olarak herhangi bir belge sunulmadığını, genel kurulda belirlenen gündemin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davalı şirket tarafından 22/02/2021 tarihinde yapılan genel kurulun iptalini ve genel kurul kararlarının iptalini söz konusu kararların uygulanmasının tedbiren durdurulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın ileri sürdüğü hususların tamamının yersiz olduğunu, her türlü özen gösterilerek arar defterine ulaşıldığında hemen yerine getirilen iş bu genel kurul ile ilgili tüm usuli işlemlerin yerinde bulunduğunu, ayrıca davacının davranış MK2 ‘de yerini bulan tipik bir hakkı kötüye kullanım şeklinde olmakla tüm taleplerinin reddi olması gerektiğini, davacının yıllardır kendisinin vermediği hesabı kısa süre sonra davalı şirket yetkililerinden istemekte olduğu, amir düzenleme olan MK 2 gereğince davacının bu konudaki tüm taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı hakkında davalı şirket tarafından Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/213 Esas sayılı dosyası ile açılan sorumluluk davasındaki ara karar nedeniyle işbu genel kurulu yapma gereğinin duyulduğunu, genel kurulun yapılabilmesi için gerekli defter ve kayıtların en önemlisi karar defterinin temin edilemeye çalışıldığını, temin edildiğinde hiç zaman gecikmeksizin mahkemenin ara kararı doğrultusunda genel kurul kararı alındığını, davacıya gerek noter, gerek kargo ve gerekse whatsapp yoluyla tebligatlar yapıldığını, davalı şirkette üç ortak da genel kurula katılmış bulunduğu tebligat süre vs konulardaki tüm itirazların fiilen ortadan kalktığını, bilanço ve hesap konusunda davalı şirket defter ve kayıtları temin edilebildiğinde ayrıcı bir genel kurul yapılacağını belirterek haksız ve dayanaktan yoksun MK2 ye tamamen aykırı bulunan davacının ihtiyati tedbir talebi dahil tüm taleplerin reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu genel kurul kararının uygulanmasının ileride telafisi imkansız zararlara yol açacağının sabit olduğunu; söz konusu davalı taraf genel kurulun usul ve yasaya uygun olduğunu ispat edemediğini; davacı tarafça yapılan genel kurulun usul ve yasaya aykırı olduğu açık ve net olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın ileri sürdüğü hususların tamamı yersiz olup, her türlü özen gösterilerek, karar defterine ulaşıldığında hemen yerine getirilen iş bu genel kurul ile ilgili tüm usuli işlemler yerinde bulunmakla, ayrıca davacının davranışı MK 2 de yerini bulan tipik bir hakkın kötüye kullanımı şeklinde olmakla tüm talepleri redde tabii olması gerektiğini beyan ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2021 Tarih – 2021/98 Esas – 2021/484 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, 22/02/2021 tarihinde yapılan genel kurul kararının iptali için eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 622. maddesi uyarınca; anonim şirket genel kurullarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümleri kıyas yoluyla limited şirketlerde de uygulanır.
6102 sayılı TTK’nın 446-(1)-a) maddesine göre, anonim şirketlerde genel kurul kararlarının iptalini isteyebilecek kişilerin, toplantıda hazır bulunup, karara olumsuz oy veren ve muhalefeti tutanağa geçirten kişiler olarak belirlendiği, aynı maddenin diğer bentlerinde, dava açabilecek diğer kişilerin sayıldığı anlaşılmıştır. Toplantıya katılıp alınan karara olumsuz oy vermek ve buna ilişkin muhalefeti toplantı tutanağına yazdırmak, iptali davasının açılması için dava şartıdır.
Genel kurulda karar almak için belirli nisapların sağlanması gerekmekte olup (m.620, 621), sağlanamaması iptal sebebi oluşturmaktadır. Bu hükümler uyarınca, bir genel kurulun butlanı sebeplerinin olup olmadığı veya iptalinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesi için oy hakkı ile karar nisaplarının doğru hesaplanması gerekir.
Eldeki uyuşmazlıkta; davalı şirketin türü limited şirkettir. Şirket ortakları … …, … … ve davacı … olup, ortaklar eşit hisselere sahiptir. Davalı şirketin 22/02/2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantı tutanağına göre; genel kurul toplantısına ortaklar … … ve … … bizzat, davacı ortağın ise vekili katılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde çağrının usulsüz olduğu ve faaliyet raporlarının gönderilmediği, genel kurulda faaliyet raporu ve defterlerin genel kurulda ibraz edilmediği nedenlerine dayanmış, alınan kararlarla ilgili somut bir iptal/ butlan/yokluk sebebi ileri sürmemiştir. Dosya kapsamı delillere göre; davacının davalı şirketin önceki müdürü olduğu, 26/09/2019 tarihli genel kurulda görevine son verildiği, genel kurulda gündemdeki çoğu maddenin davacının müdürlük görevi sırasındaki işlemlere ilişkin olduğu, davacının şirketin borca batırılması, haksız rekabet etmesi nedeniyle açılmış bir sorumluluk davası bulunduğu, diğer ortaklar tarafından davacının yönetici olduğu dönemde şirketi zarara uğrattığının beyan edildiği, 9. maddeye göre şirketin 26/09/2019 tarihinden önceki teslim edilmeyen defter, fatura ve belgelerin eski yönetici olan davacıdan tesliminin istenilmesine ilişkin olduğu, davacı vekilinin her gündem maddesinde davacı ortağın işlemlerini savunan beyanlarda bulunduğu ve tutanağın sonuna muhalefet şerhi yazarak tutanağı imzaladığı görülmektedir. Çağrı usulsüzlüğü, genel kurul kararının iptalini gerektirmeyip, yalnız çağrı usulsüzlüğü nedeniyle toplantıya katılmayan ortağın muhalefet şerhi olmadan süresinde iptal davası açma hakkı verir ve genel kurul kararlarının iptali sebeplerinin ispatı gerekir. Genel kurulun TTK’nın 410. vd. maddelerinde yerini bulan çağrı üzerine toplantı usulü ile toplanmış olduğu, çağrının usulsüz olduğuna ilişkin bu aşamada bir delil bulunmadığı, kaldı ki; davacının bizzat vekili ile genel kurulda temsil edildiği, vekilin beyanda bulunup muhalefet şerhi yazarak tutanağı imzaladığı görülmektedir. Faaliyet raporlarının gönderilmediği ileri sürülmüş ise de; davacı vekilinin toplantı başında bu hususa açıkça itiraz edip bu nedenle toplantının ertelenmesi talebinde bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle, genel kurulun tümden iptali koşullarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
İptali istenen kararlar ayrı ayrı incelendiğinde; genel kurulun 6, 7, 8, 9 ve 10. Gündem maddelerinin görüşüldüğü ancak bu maddeler ile ilgili herhangi bir karar alınmadığı anlaşılmakla, davacının bu maddelere karşı iptal davası açmakta hukuki yararı olmadığından bu maddeler yönünden davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
Diğer gündem maddeleri yönünden yapılan inceleme de ise, kararların oy çokluğu ile asgari nisapların (m.620) üzerinde oy ile (2/3) alındığı, kararların yukarıda da belirtildiği üzere davacının müdürlük görevi sırasındaki işlemlere ilişkin olduğu anlaşılmakla kararların iptalini gerektirir bir husus bulunmadığından davanın esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle kararın kaldırılarak genel kurulun 6, 7, 8, 9 ve 10. gündem maddeleri yönünden davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine, diğer gündem maddeleri yönünden davanın esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Gerekçeli karar başlığında; davalı ile taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Bu nedenlerle; davacının vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine, yerel mahkemenin kararının kamu düzeni gereğince kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE;
1-)Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2021 Tarih – 2021/98 Esas – 2021/484 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince kamu düzeni gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın 22/02/2021 tarihli genel kurul kararının 6, 7, 8, 9 ve 10. gündem maddeleri yönünden hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
-Diğer gündem maddeleri yönünden davanın REDDİNE,
b-Alınması gerekli 59,30 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
c-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
ç-Davacı tarafından yapılan masraflarının davacının üzerinde bırakılmasına,
d-HMK’nın 120. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından karar kesinleşene kadar yapılacak masraflar mahsup edilerek arta kalan miktar olduğu taktirde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-Bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
b-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
c-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
ç-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/11/2022


Başkan …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Katip …
e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*