Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :2021/2235
KARAR NO :2022/2094
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…
KATİP :… (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :16/06/2021
NUMARASI :2020/520 Esas – 2021/382 Karar
DAVACI :… (T.C. NO: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :TÜRKİYE HALK BANKASI ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. …- …
DAVA TÜRÜ :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :20/07/2017
KARAR TARİHİ :28/11/2022
KR. YAZIM TARİHİ :09/12/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine Kocaeli 5. İcra Müdürlüğünün 2015/12530 E. sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, icra takibine konu çekte davacıya ait imza bulunmadığını, aynı şekilde çekin tarihinde yapılan tahrifatta atılan parafın da müvekkilinin el ürünü olmadığını, çekin Denizatı Petro Kimya şirketi tarafından davalı Halkbank A.Ş.’ye kredi kullanımı için verilmiş olduğunu, davacının Denizatı şirketi ile de alışverişinin bulunmadığını ve takipte Denizatı şirketinin borçlu gösterilmediğini belirterek Garanti Bankası Yeni Çarşı Şubesine ait 8025590 nolu 14/09/2015 vadeli 380.000,00 TL’lik çek için çekteki imza ve keşide tarihindeki tahrifata ilişkin imzaların davacıya ait olmadığından bu çek nedeni ile davalıya borcunun olmadığının tespitine, Kocaeli 5. İcra Müdürlüğünün 2015/12530 E. sayılı icra takibinin iptaline ve çek bedelinin %20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı bankanın, davacı tarafından düzenlenmiş 8025590 çek numaralı keşide yeri Gebze olan 14/09/2015 tarihli, 380.000,00 TL bedelli hamiline yazılı çek düzenlendiğini, bu çekin Denizatı Petrol Kimya tarafından davalı bankaya cirolandığını, davalı bankaca çek bedeli ödenmediğinden çekin düzenleyeni olan davacı tarafa Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12530 E. sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatıldığını, 19/01/2016 tarihinde T.K. 21’e göre mernis adresine tebliğ edildiğini ve işlemlerin başladığını, davacı taraf, işçi olmasına rağmen 1 buçuk yıl sonra çekteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile dava açmış olup davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulü ile, Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12530 sayılı dosyasında takip konusu olan Garanti Bankası Yeniçarşı Şubesine ait 8025590 nolu 14/09/2015 vadeli 380.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine Davacı lehine tazminat şartları oluşmadığından bu talebin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankanın iyi niyetli üçüncü kişi olup taraflar arasındaki ilişkiyi kontrol etme yükümlülüğünün bulunmamakta olduğunu, davaya konu olan çek, davalı bankaya ciro yoluyla tevdi edilmiş olup iyi niyetli hamil olan davalı bankanın ciranta ile doğrudan doğruya ticari bir ilişkisinin mevcut olmadığını, bu nedenlerle davalı bankanın, çek üzerindeki imzanın cirantaya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığını, 6102 sayılı Kanun’un 599. maddesi hükmü uyarınca şahsi def’iler iyi niyetli meşru hamil olan 3. kişiye karşı ileri sürülemeyeceğini, ayrıca davalı bankanın çekte bulunan bütün kişilere takip başlatmak ya da alacağını talep etme zorunluluğunun bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın çek koçanına itiraz etmemekte olduğunu, davacının davayı açmakta kötüniyetli olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2021 tarih, 2020/520 Esas – 2021/382 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12530 E. sayılı dosyasında ihtiyati hacze konu olan keşidecisi davacı, hamili davalı banka olan keşide yeri Gebze olan 14/09/2015 tarihli, 380.000,00 TL bedelli hamiline yazılı çek sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece verilen davanın kabulüne dair karar 2017/741 Esas, 2019/487 Karar sayılı karar, Dairemizin 2019/2290 E., 2020/1437 K. Sayılı ilamı ile,”…Dosyanın incelemesinde; davacının, Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12530 sayılı takip dosyasının dayanağı olan Garanti Bankası A.Ş. Gebze Şubesi’nden verilme 8025590 seri nolu keşidecisi davacı, lehtarı hamiline olan 14/09/2015 keşide tarihli 380.000,00 TL bedelli çekin keşideci imzasının kendisine ait olmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı davanın reddini talep etmiş, mahkemece İstanbul ATK’nın 19/06/2019 tarih 706 sayılı raporuna dayanarak davanın kabulüne karar vermiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davalı alacaklı, Garanti Bankası A.Ş. Gebze Şubesi’nden verilme 8025590 seri nolu keşidecisi davacı, lehtarı hamiline olan 14/09/2015 keşide tarihli 380.000,00 TL bedelli çek nedeniyle Kocaeli 5. İcra Müdürlüğünün 2015/12530 Sayılı icra takibi ile davacı aleyhine takip başlatmış, davacı eldeki dava ile çekteki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesi ile borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 780-(1)-f) maddesi uyarınca düzenleyenin imzasının bulunması çekin zorunlu unsurlarındandır. Kanun’un 781-(1) maddesine göre; “780 inci maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarda yazılı haller dışında çek sayılmaz.”
Diğer yandan 6102 sayılı TTK’nın 677-(1) maddesine göre; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez” ve Kanun’un 678. maddesi uyarınca; “Temsile yetkili olmadığı halde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur; bu poliçeyi ödediği takdirde, temsil olunduğu kabul edilen kişinin haiz olabileceği haklara sahip olur. Yetkisini aşan temsilci için de hüküm böyledir.” Yine yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, imza inkarı senet metninden anlaşılan def’ilerden olduğundan herkese karşı ileri sürülebilir.
Eldeki uyuşmazlıkta, davacı takip konusu çekte kendi adına atfen atılan keşideci imzasını inkar etmiştir. İmza kendisine ait olmadığı takdirde yukarıda açıklanan hükümler gereğince çekten sorumlu olmayacaktır. İlk derece mahkemesince İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapor üzerine karar verilmiş, karara taraf vekillerince yapılan itirazlar incelenmemiştir.
Yerleşik Yargıtay İçtihatlarında belirtildiği üzere, imza inkarı yönünden kesin kanaat bildirmeyen raporlar hükme esas alınamayacağı gibi (Yargıtay 19. HD., 12/03/2019 tarih, 2019/28 E. 2019/1586 K., Yargıtay 12. HD., 13/03/2012 tarih, 2011/23193 E. 2012/7704 K.) İstanbul Adli Tıp Kurumu bu tür raporlar için son merci olmadığından davalının rapora itirazının değerlendirilmesi için İstanbul Teknik Üniversitesi Adli Tıp Entisitüsü veya başka bir üniversitenin Grafaloji bölümünde görev yapan (3) kişilik öğretim üyesi bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın kaldırılması gerekmiştir…” şeklindeki gerekçeyle kaldırılmıştır.
İlk derece mahkemesince Dairemiz ilamı doğrultusunda toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; “……Dosya İstanbul Teknik Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü veya başka bir üniversitenin Grafoloji Bölümünden oluşturulacak 3 lü heyettin rapor alınması için İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak gönderildiği, bilirkişi raporunda inceleme konusu 14/09/2015 tarih 380.000,00 TL bedelli hamiline ödeyecek … … …, keşide yeri Gebze olan 8025590 çek numaralı Garanti Bankası Yeniçarşı Şubesi’ne ait olan çek aslı metninin yer alan yazı ve imzaları ile … … …’nın mukayese yazı ve imza örneklerinin karşılaştırılmasında yeterli düzeyde uygunluk ve benzerlik saptanmadığından söz konusu imza ve yazıların mevcut mukayese imzalarına kıyasla … … …’nın eli ürünü olmadığı, inceleme konusu belgede tarih alanındaki rakamların üzerinden geçmenin tespit kriterlerini bozması nedeniyle aidiyetinin bu bağlamda sorulduğu üzere … … …’nın el ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği kanaatinde rapor düzenlendiği, raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacının, davalının yetkili hamil olduğu icra takibine konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği, İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda imza ve paraf imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla muhtemel davacı … … …’nın eli ürünü olmadığının belirtildiği, yapılan yargılama sonunda menfi tespit davasının kabulüne karar verildiği, Sakarya BAM 7. H.D’nin kaldırma kararı uyarınca İstanbul Nöb. ATM’ye talimat yazılarak İstanbul Teknik Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü veya başka bir üniversitenin Grafaloji bölümünde görev yapan 3’lü bilirkişi heyetinden imza incelemesine dair rapor alınması istenilmiş olup, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda da imzanın … … …’nın eli ürünü olmadığı belirtilmiş olmakla, imzanın borçluya ait olduğunun ispat yükü alacaklıda olduğu dikkate alındığında , davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafın kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir..” şeklindeki gerekçeyle, davanın kabulü ile, Kocaeli 5. İcra Müdürlüğünün 2015/12530 sayılı dosyasında takip konusu olan Garanti Bankası Yeniçarşı Şubesine ait 8025590 nolu 14/09/2015 vadeli 380.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, davacı lehine tazminat şartları oluşmadığından bu talebin reddine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davacı, çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiş, davalı ise, iyiniyetli son hamil olduğunu, davacıya hacze gidildiğinde bir kısım yapılmış olan ödemenin ve verilen çekin ikrar mahiyetinde sayılması gerektiğini savunmuş, Mahkemece, Adli Tıp Kurumu raporu dikkate alınarak çek üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince yukarıda belirtilen sebeplerle istinaf edilmiştir.
Uyuşmazlık, davaya konu çek üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı, davacı tarafından yapılan ödemenin borcun ikrarı mahiyetinde sayılıp sayılmayacağı, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun denetime elverişli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece talimat yoluyla Adli Tıp Uzmanı akademisyenlerden oluşturulan 3’lü Heyetten aldırılan 07.05.2021 tarihli raporda, imza karşılaştırmasında farklı tip-nitelikte optik aletler ve imza incelemelerinde geçerli yöntemlerin kullanıldığı,“grafolojik, grafometrik ve kaligrafik esaslar” dâhilinde teknik incelemesi ve karşılaştırmalarının yapıldığı ayrıca, yüksek çözünürlükte tarayıcı ve bilgisayar programları ile taranıp rapora aktarılarak, analitik incelemeye ve objektif denetime uygun hale getirildiği, incelemede imza eğimi ve ölçüsü, başlangıç ve bitirilişi, harf, grama ve iç gövde büklümlerinin şekil ve biçimlendirilişi ile bağlantı ve orantıları, aralıklar, baskı ve işleklik gibi unsurların değerlendirildiği belirtilerek:”İnceleme konusu,“14.09.2015 tarihli, 380.000 TL bedelli, hamiline, ödeyecek … … …, keşide yeri Gebze olan, 8025590 çek numarali, T. Garanti Bankası A.Ş. Yeniçarşı Şubesi, Gebze çek aslı” metninin yer alan yazı ve imzalar ile … … …’nın mukayese yazı ve imza örnekleri arasında yapılan karşılaştırmada; İnceleme konusu belgedeki … … … adına atılı imza ve yazılar ile … … …’nın mukayese imza ve yazıları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yeterli düzeyde uygunluk ve benzerlik saptanmadığından söz konusu imza ve yazıların mevcut mukayese imzalarına kıyasla … … …kanaatine oy birliği ile varılmıştır.” şeklinde görüş bildirilmiştir.
İmzada sahtecilik mutlak defilerden olup, bu definin, iyiniyetli hamil olup olmadığına bakılmaksızın herkese karşı ileri sürülebileceği, aksi yöndeki davalı iddiasının dinlenemeyeceği, diğer yandan haciz baskısı altında yapılmış olan ödemenin borcun ikrarı mahiyetinde sayılamayacağı, açıklanan sebeplerle Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, davalının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Gerekçeli karar başlığında; davalının adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 25.957,80-TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 6.490,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 19.467,50-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/11/2022
…
Başkan …
¸e-imzalıdır.
…
Üye …
¸e-imzalıdır.
…
Üye …
¸e-imzalıdır.
…
Katip …
¸e-imzalıdır.
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*