Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/2225 E. 2022/2084 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2225
KARAR NO : 2022/2084

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/07/2021
NUMARASI : 2021/128 Esas – 2021/401 Karar

DAVACI : KOCAELİ SERBEST BÖLGESİ KURUCU VE İŞLETMECİSİ A.Ş. (KOSBAŞ) – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : MÜFLİS GİTA ÇELİK VE İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. İFLAS DAİRESİ – (KOCAELİ 8. İCRA DAİRESİ 2021/2 İFLAS)
İFLAS İDARE
MEMURLARI : 1-… (T.C. NO: …) – …
2-… (T.C. NO:…) – …
3-… (T.C. NO: …) – …
DAVA TÜRÜ : Sıra Cetveline İtiraz
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 09/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2021/2 iflas sayılı dosyasından hazırlanan ek sıra cetvelinin taraflarına 17/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, ek sıra cetvelinde alacaklarının 304.965,99-TL olarak gösterildiğini, davacı şirketin davalı müflis şirketten alacağının 203.650,00 USD olduğunu, davacı, devlet hazine arazisi üzerine kurulan Kocaeli Serbest Bölgesinin kurucu ve işleten şirket olduğunu, dış ticaret müsteşarlığı ile yapılan 09/10/2000 tarihli işletme sözleşmesi ile tamamı hazineye ait olan Kocaeli Serbest Bölgesinde kira ve işletme faaliyetini yerine getirdiğini, ilgili kira gelirlerinin %63 serbest bölgeler özel fonuna aktarılarak devlete doğrudan gelir sağlandığını, ayrıca işletme gelirlerinin de %5’ini yine serbest bölgeler özel fonuna aktararak devlete doğrudan gelir sağlamakta ve kamu iktisadi kuruluşlarına benzer şeklide faaliyetine devam ettiğini, Serbest Bölgeler Kanununun 9. maddesinde de anlaşılacağı üzere serbest bölgelerin kuruluş amacının ülkeye doğrudan yabancı yatırım ve döviz girişini sağlamak olduğunu, bu nedenle serbest bölgelerde faaliyet gösteren tüm şirketler kira ve diğer işletme gelirlerini KOSBAŞ’a döviz cinsi üzerinden yaptığını, davalı müflis şirket ile davacı arasında yapılan kirada sözleşmesi de döviz cinsinden olduğunu ve işletme giderlerini döviz üzerinden yaptıklarını, davacı şirketin iflas masasına yaptığı başvuruda da davalı müflis şirketin davacıya borcunun dolar üzerinden kayıt kabul yapılmasını talep ettiklerini beyan ederek davanın kabulüne, Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2021/2 iflas sayılı dosyasından hazırlanan ek sıra cetvelinin 25. Sırasının davacı KOSBAŞ’ın 304.965,99-TL alacağının iptaline, davacı şirketin, davalı müflis şirketten alacağının döviz cinsi olması ve alacak kayıt dilekçelerinde davacının alacağının amerikan doları ve alacağın 203. 650,00 USD olduğunun belirtilmesi nedeniyle sıra cetvelinin 25. sırasında kayıtlı davacı KOSBAŞ’ın alacağının 203.650,00-USD olarak tespitine ve sıra cetvelinin bu şeklide düzeltilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idare memuları sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/402 esas sayılı dosyasında Gita Çelik İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketinin 08/04/2010 tarihinde iflasına karar verildiğini, müflis şirketin iflas masasında tasfiyenin adi tasfiye usulüne göre yürütülmesi kararlaştırıldığını, ilk alacaklılar toplantısının 08/10/2010 tarihinde yapıldığını, iflas idaresi oluşturulduğunu, daha önce iflas idaresi tarafından alınan kararlar ve yayılan 1. Sıra cetveli sonrasında masaya alacak kayıt talebinde bulunan alacaklıların talepleri borçlu şirket yetkililerinin de beyanı alındıktan sonra değerlendirildiğini, bu konuda iflas idaresi tarafından verilen kararlar neticesinin oluşturulan ek sıra cetveli yasaya ve usule uygun şekilde yayınlandığını, davacı tarafın alacaklarının müflis şirketin iflasının açıldığı 10/04/2010 tarihli kur üzerinden Türk lirasına çevrilerek sıra cetveline eklenmesinde ve yayınlanmasında herhangi bir şeklide hukuka aykırılık bulunmadığını, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla davacı, alacağının iflas masasına kaydedilmesi için sırasıyla 23/11/2011 ve 27/02/2013 tarihlerinde iflas masasına kayıt talebinde bulunduğunu, davacının alacak kalemleri her ne kadar USD olarak bildirilmişse de yerleşik yargıtay içtihatları ve yasa hükümleri uyarınca yabancı para borçlarının iflas masasına kaydı, iflas masasının açıldığı tarihteki Türk Lirası karşılığı üzerinden yapıldığını, iflasta alacaklılara eşit davranma prensibinin geçerli olduğunu ve iflasın amacı iflas tarihindeki müflisin tüm alacaklılarına eşit ödeme yapılmasını sağlamak olduğunu, bunu sağlamak için de masanın aktif ve pasiflerinin eşit şekilde ve aynı zamanda belirlenmesi gerektiğini, yabancı para alacaklarının aynı paraya çevrilmesi de alacaklılara eşit davranılması ilkesinin bir sonucu olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve mesnetsiz davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; serbest bölgelerde faaliyet gösteren tüm şirketler kira ve diğer işletme giderlerini KOSBAŞ’a döviz cinsi üzerinden yaptığını; ek sıra cetvelinde alacaklarının 304.965,99-TL olarak gösterildiğini; halbuki; davacı şirketin davalı müflis şirketten alacağının 203.650,00 USD olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2021 Tarih – 2021/128 Esas – 2021/401 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının müflis şirketten 203.600 USD alacağı olduğunu, bu alacağının ek sıra cetvelinde 304.965,99 TL olarak kaydedildiğini, bu şekilde zarara uğradığını belirterek alacağının USD olarak sıra cetveline eklenmesini istediği, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının yabancı para alacağının iflas masasına fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı olarak mı yabancı para olarak mı kaydedileceği noktasında toplanmıştır.
Yabancı para alacaklarının iflas masasına kayıt şekli konusunda İcra ve İflas Kanunu’nda açık bir hüküm bulunmamaktadır. İİK’nın 198-(1) maddesinde; konusu para olmayan alacakların, ona eşit bir kıymete para alacağına çevrileceği hüküm altına alınmıştır. İstanbul BAM 17. H.D., 07/04/2022 tarih, 2019/225 E., 2022/442 E. Sayılı; “Öğretide, konusu yabancı para olan alacakların da anılan yasa hükümlerine göre iflasın açıldığı andaki döviz kuru üzerinden Türk Lirası’na çevrilerek iflas masasına yazdırılacağı kabul edilmiştir (Kuru: B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2. Baskı, Ankara, sf.1244). İcra İflas Kanunu’nun 195. maddesinde iflasın açılması ile müflisin borçlarının muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüştür. Bu hükmün amacı, iflas tarihinde masanın aktif ve pasiflerinin eşit şekilde ve aynı zamanda belirlenerek müflisin tüm alacaklılarına eşit ödeme yapılmasıdır. Bunu sağlamak için de yabancı para alacaklarının, aynı paraya (Türk Parasına) çevrilmesi gerekir. Çeviri zamanı ise, yabancı para alacakları ve konusu para olmayan alacaklar için iflas kararının verildiği tarih olmalıdır. Diğer taraftan yabancı para alacağının aynen kaydı, alacaklılar arasında eşitliği ön planda tutan İflas Hukuku’nun bu prensibini de zedelemiş olacaktır. Zira, iflasta imtiyazlı alacaklar İİK’nın 206. maddesinde ilk beş sırada sayılmış olup, yabancı paranın masaya aynen kaydedilmesi halinde, yabancı para alacakları lehine kanunda öngörülmeyen bir imtiyaz yaratılmış olur. Bu durumda ise, aynı sırada bulunan ülke parası alacaklısı ile yabancı para alacaklısı arasında eşitsizlik meydana gelecektir. Bu sonuç ise, her sıradaki alacaklıların eşit hakka sahip olduğunu belirten İİK’nın 207. maddesine aykırılık teşkil eder. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 08.05.1997 tarih ve 2756 E., 4683 K. sayılı ilamı ile Dairemizin 11.03.2014 tarih ve 2013/7176 E., 2014/1802 K. ve 12.05.2015 tarih ve 2014/5224 E., 2015/3582 K. sayılı ilamları bu yöndedir.)” şeklindeki ilamı ile yabancı para alacaklarının iflas tarihindeki kur karşılığı ile TL olarak iflas masasına kaydedileceğini açıklamış ilk derece mahkemesi de aynı gerekçelerle davanın reddine karar vermiştir.
Eldeki uyuşmazlıkta; davacı alacağı iflas masasına iflas tarihindeki kur karşılığı TL olarak kaydedilmiş olmakla ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Gerekçeli karar başlığında; davacı vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

7-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca temyizi kabil kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren (10) gün içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği karar verildi.24/11/2022


Başkan …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Katip …
e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*