Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/2208 E. 2022/394 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2208 – 2022/394
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2208
KARAR NO : 2022/394

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2021 (ara karar)
NUMARASI : 2021/526 Esas – (derdest dosya)

İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN/DAVACI : …..
VEKİLİ : Av…….
DAVALI : …………
: 2-……..
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : …………
VEKİLİ : …………
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
TALEP : İhtiyati tedbir
TALEP TARİHİ : 11/10/2021

KARAR TARİHİ : 21/02/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 18/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine Kocaeli İcra Müdürlüğü 2021/122731 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, alacaklı olduğunu iddia eden tarafça icra takibine dayanak olarak gösterilen ancak aslı henüz icra müdürlüğüne sunulmamız olan müvekkili tarafından … lehine 29/07/2021 tarihinde İzmitte keşide edilen kambiyo senedi dayandığı temel borç ilişkisine konu olan edemin yerine getirilmemesinden dolayı bedelsiz olduğunu, müvekkilinin ve yöneticisi olduğu Mümsan Taş Orman Ürünleri İnşaat Otomotiv Metal Gıda Nakliyat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi ile icra takibine dayanak olarak gösterilen çekin lehtarı … ve yetkilisi olduğu şirket arasında yapılan görüşmelere müteakip maden işini iştigal etmelerinden dolayı bir mal alım satımı kararlaştırıldığını, ancak taraflar arasında kararlaştırılan edimler davalı yanca itfa edilmediğini, çekin lehtar … tarafından öncelikle kardeşi …’ya ciro edildiğini, ardından ciranta … tarafından …’nın çalışanı ve aynı zamanda akrabası olan ………’ya ciro edildiğini beyan ederek öncelikle Kocaeli İcra Müdürlüğü 2021/122731 esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin henüz taraflara tebligat yapılmaması ve senet aslının icra müdürlüğüne teslim edilmemiş olmasından dolayı kesinleşmediği de dikkate alınarak icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, mahkememiz aksi kanaatte ise Kocaeli İcra Müdürlüğü 2021/122731 esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 19/10/2021 TARİHLİ ARA KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklı olduğunu iddia eden tarafça açılan icra takibine dayanak olarak gösterilen ancak aslı henüz marbut icra müdürlüğüne sunulmamış olan, müvekkil … tarafından ”…” lehine 29.07.2021 tarihinde İzmit’te keşide edilen kambiyo senedi dayandığı temel borç ilişkisine konu olan edimin yerine getirilmemesinden mütevellit ”bedelsizdir,” çek, TTK’da özel olarak düzenlenmiş olan ve kambiyo senedi olarak ifade edilen bir kıymetli evrak olup kambiyo senetlerinin diğer kıymetli evraklardan ayrılan kendine özgü özellikleri bulunmakla, bunlardan mücerretlik (soyutluk) ve kambiyo senetlerinde ihdasilik ilkesi, çek hukukunda bedelsizlik kavramının anlaşılabilmesi için öncelikli olarak ele alınması gerektiğini, taraflar arasında kararlaştırılan edimler davalı yanca itfa edilmediğini, şayet; çek lehtarı …’nın, …’nın yetkilisi olduğu şirketin ve davacı müvekkil …’ın ve müvekkilin yöneticisi olduğu Mümsan Taş Orman Ürünleri İnşaat Otomotiv Metal Gıda Nakliyat Ticaret ve Sanayi Limited adlı şirketin ticari defterleri, fatura ve makbuzları mahkemece getirtilerek incelendiği taktirde marbut çekin, taraflar arasında kararlaştırılan mal alım-satımına yönelik olarak davalı yanın itfa edeceği edimler karşılığında keşide edildiği ancak münasebettar çekin, değğin edimlerin davalı yanca itfa edilmediğinden mütevellit ”bedelsiz” olduğu ve müvekkilin davalı yanlara karşı borçlu olmadığı bir kez daha tespit edileceğini, yine Kocaeli İcra Müdürlüğü 2021/122731 esas numaralı dosyasında başlatılan icra takibine dayanak olarak gösterilen ve izah edilen nedenler hasebiyle ”bedelsiz” olan çek hukuka aykırılık içerdiğini zira, ilgili çekin ciro silsilesi incelendiğinde; çek, lehtar … tarafından öncelikle kardeşi …’ya ciro edilmiş; ardından ciranta … tarafından …’nın çalışanı ve aynı zamanda akrabası olan …’ya ciro edildiğinin görüleceğini, davalıların zahiri olarak iyiniyetli 3. kişi hamili yaratmaya çalıştıklarını, TMK.’nın 2. maddesi uyarınca herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olup bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacağını, tüm bu sebeplerden mütevellit davalıların banka hesap ve hareketleri ile tarafların kendi arasındaki hesap hareketlerinin, makbuzların ve faturaların celp edilerek incelenmesi gerektiğini beyan ederek, başlatılan icra takibinin henüz taraflara tebligat yapılmaması ve senet aslının icra müdürlüğüne teslim edilmemiş olmasından mütevellit kesinleşmediği dikkate alınarak icra takibinin ilgili mevzuatta düzenlenen teminat karşılığında ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına; aksi kanaatte olunmamasında ise Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/122731 esas numaralı dosyasında başlatılan icra takibinin ilgili mevzuatta düzenlenen teminat karşılığında ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar …/… vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın iddiaları hukuki dayanaktan yoksun olup, istinaf itirazları da yerinde olmadığından davacı tarafın tüm iddialarını reddettiklerini beyan ederek, davacının taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkil … çeki iyi niyetli olarak iktisap eden, iyi niyetli 3. kişi olarak çekin maliki ve meşru hamili olup davacı çeki ödememek için kötü niyetli olarak dava açtığını, davacı çeki bankaya ibraz ettiği ancak ibraz tarihi ile ödemediğini, davacı taraf Mümsan Orman Taş Ürünleri İnşaat Otomotiv Metal Gıda Nakliyat Tic. ve San. Ltd. Şti.’yi ileri sürmekteyse de davanın konusu olan çek bu şirkete ait değildir ve çekin arkasında bu şirkete ait herhangi bir ciro olmadığını, çekin arkasında şirket cirosu olsa dahi müvekkilin bu şirket ve davacı ile ilgisi bulunmadığını çünkü müvekkil çeki ciro yoluyla ve iyi niyetle iktisap etmiş olan 3. kişi olduğu, … müvekkile olan borcunu ödemediği, dolayısıyla müvekkilinin diğer davalıların davacı ile arasında ki ilişkileri bilmediği gibi bilebilecek durumda da bulunmadığını, kambiyo senedi olan bu çek, kayıtsız şartsız bir bedelin ödemesi için havaleyi içerir, müvekkil, çeki iyi niyetli iktisap eden 3. kişi olduğundan, davacının bütün iddiaları asılsız olup reddettiklerini dava hukuki dayanaktan yoksun olmakla öncelikle husumet yokluğundan aksi kanaatte olunması halinde esastan reddini talep etmekle, yerel mahkeme ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/526 Esas 19/10/2021 tarihli ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, hüküm tedbir talep eden/davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı aleyhine Kocaeli İcra Müdürlüğü 2021/122731 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, icra takibine dayanak olarak gösterilen çekin davacı tarafından … lehine 29/07/2021 tarihinde keşide edildiği, çekin dayandığı temel borç ilişkisine konu olan edimin yerine getirilmemesinden dolayı bedelsiz olduğu, davacı ile çekin lehtarı … ve yetkilisi olduğu şirket arasında yapılan görüşmelere müteakip mal alım satımı için tarafların anlaştığı, davalının üzerine düşen edimi ifa etmediğinin iddia edildiği, davacı tarafından keşide edilen çekin lehtar … tarafından öncelikle kardeşi …’ya ciro edildiği, ardından ciranta … tarafından …’nın çalışanı ve aynı zamanda akrabası olan ……ya ciro edildiği anlaşılmakla, davacının, Kocaeli İcra Müdürlüğü 2021/122731 esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin henüz taraflara tebliğ yapılmaması ve senet aslının icra müdürlüğüne teslim edilmemiş olmasından dolayı kesinleşmediği de dikkate alınarak icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını veya Kocaeli İcra Müdürlüğü 2021/122731 esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep ve dava ettiği, ilk derece mahkemesince davacının her iki tedbir isteminin de reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İcra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir.
İİK’nın 72-(3) maddesine göre; “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.”
İİK’nın 72-(4) maddesinde ise; menfi tespit davasının alacaklı lehine neticelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını, gösterilen teminattan alacağı ve alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Kural olarak, borçlu tarafından İİK’nın 72-(3) maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak, icra müdürlüğüne talep anına kadar fer’ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını nakit olarak depo etmesi ya da bu miktar muteber ve kesin banka teminat mektubunu sunması halinde, alacaklı tarafından takibe devam edilemez.
Davacı dava dilekçesi ile icra takibinin tedbiren durdurulmasını veya ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiş, mahkemece de tedbir koşulları değerlendirilip takip tarihinden sonra tedbiren icra takibinin durdurulamayacağı gerekçe gösterilerek davacının her iki tedbir talebi de reddedilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 72. maddesine göre, dava tarihinden önce başlatılan bir icra takibi nedeniyle menfi tespit davası açıldığında takibin tedbiren durdurulması mümkün değildir. Ancak çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince mahkemece İİK’nın 72-(3) maddesi gereğince takip konusu alacağın %15 oranda teminat yatırılması karşılığında icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi gerekirken bu hususta değerlendirme yapılmaması doğru olmamıştır.
Mahkemece, ara karar başlığında; davacının T.C. numarasının ve davacı vekilinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, yerel mahkemenin kararının davacı lehine kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353/1-b-2 madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN KABULÜNE, KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2021/526 Esas 19/10/2021 tarihli ara kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davacı vekilinin İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULÜ İLE; İcra ve İflas Kanununun 72/3 mad. gereğince takip konusu alacağın %15’i oranında teminat yatırılması karşılığında icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesine,
b)Teminat yatırıldığında ilk derece mahkemesince ilgili icra müdürlüğüne tedbir kararının uygulanması için müzekkere yazılmasına,
c)Talebin dava ile birlikte ileri sürülmesi sebebiyle harç alınmasına ve ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,

2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Davacının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
b)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davacı tarafça yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince davalı tarafa iadesine,
e)Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince; miktar itibari ile KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/02/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*