Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/2146 E. 2022/379 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2146
KARAR NO : 2022/379

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/09/2021
NUMARASI : 2020/840 Esas – 2021/643 Karar

DAVACI : … (T.C. NO:…) –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –

DAVANIN KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 25/12/2020

KARAR TARİHİ : 21/02/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 22/02/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, müvekkilinin tüm ödemeleri eksiksiz gerçekleştirmesi neticesinde kendisine üyeliği nedeniyle kooperatif üzerine kayıtlı bulunan “Kocaeli İli, Dilovası İlçesi, Köseler Köyü, G23A12A3D pafta, 175 ada, 2-3 ve 4 numaralı parseller ayrı ayrı 1.500m2 olmak üzere toplam 4.500 m2” taşınmazın müvekkilinini kullanımına tahsis edildiğini, Kooperatif olmasından bahisle taşınmazlar tapu üzerinde halen daha kooperatif üzerine kayıtlı olsalar da tüm haklarının müvekkili üzerine bırakıldığını, aradan geçen zaman zarfında müvekkili açısından taşınmazlar üzerine fabrika binası inşa edileceği için ayrı ayrı 3 parsel olmasından ziyade tek bir parsel üzerinden işlemlerin götürülmek istenmesinden dolayı ilgili kooperatife müvekkili tarafından 04/12/2012 tarihinde başvuruda bulunularak 3 parsel açısından tevhid işlemlerin yapılmasının talep edildiğini, davalı kooperatif tarafından işlemlere başlanarak tevhid işleminin gerçekleştirildiğini, daha önceden 175 ada, 2-3-4 parsel olan kısımların yeni parsel numarası alarak tevhid sonrası 175 ada 35 parsel olduğunu, tevhid işlemi gerçekleştikten sonra ise parsel numaraları değiştiğinden dolayı davalı kooperatif tarafından 175 ada 35 parsel numarasını alan taşınmazın müvekkiline tahsisinin gerçekleştiğini, müvekkili tarafından öncelikli olarak 175 ada 2 parselin satın alınmasından sonra parsel üzerinde fabrika binası inşasına 2008 yılında başlandığını ve 2009 yılında bitirildiğini, daha sonra müvekkili tarafından 2010 ve 2011 yıllarında komşu parseller olan 175 ada 3 ve 4 parselin satın alındığını, hali hazırda fabrika binasının müvekkili tarafından kiraya verildiğini ve işletildiğini, inşaa edilen fabrika binasının faal bir biçimde Fosroc İdea Yapı Kimyasalları San. Ve Tic. A.Ş. ünvanlı şirket tarafından kiracı olarak kullanıldığını, aradan geçen zaman zarfında tevhid ile amaçlanan yeni binanın yapılamaması sonucunda 3 ayrı parselde 3 ayrı fabrika binası olması gerekirken şu an tek parsel olduğundan dolayı tek fabrika binası yer aldığını, müvekkilinin tek bir parsel haline getirmiş olduğu taşınmaz açısından çok büyük maddi kaybı söz konusu olduğunu, ilgili kooperatif ve organize sanayi bölgelerini ilgilendiren mevzuatlar açısından tek bir parsele tek bir fabrika binası inşaa edilebildiğini, müvekkilinin önceden 3 parsel olan taşınmazını tek parsele çevirmesi ile 3 fabrika binası inşaa etme hakkının yitirildiğini, bir fabrika binasının milyonlarca lira değerinde olduğu dikkate alındığında müvekkilinin 3 yerine tek fabrika binası ile yetinmesi halinde son derece ciddi ve büyük bir ekonomik kaybı ortaya çıktığını, bu ciddi ve ekonomik kaybın hem fabrika binalarının inşaa edilip parsellerin değerinin artmasında hem de satım aşamasında kendisini açık bir şekilde gösterdiğini, hali hazırda eski numaraları ile 175 ada 2 parselde fabrika binası bulunurken 175 ada 3 ve 4 parseller boş olarak bulunduğunu ve herhangi bir yatırıma konu edilemediğini, bu sebeple müvekkilince davalı kooperatife hem yazılı olarak hem de sözlü olarak birçok kez tekrardan eski haline dönmesi yani 3 parsel olarak ayrılması amacıyla başvuruda bulunulduğunu, ancak davalı kooperatifçe bu yönde olumlu bir cevap verilmediğini, müvekkilinin bu talebinin reddedildiğini, davalı açısından söz konusu işlemin ekstra bir yük ve sorumluluk getirmediğini, müvekkilinin huzurdaki dava açısından son derece haklı hukuki ve ekonomik yararı bulunduğunu, davalı kooperatifin tefrik işlemini hiçbir makul gerekçe göstermeden reddettiğini, yapılacak tefrik işlemlerinin tüm masraflarının müvekkili tarafından karşılanacağı beyan edilmişse de davalı tarafça olumlu bir yaklaşım sergilenmediğini, tüm bu nedenlerle “Kocaeli İli, Dilovası İlçesi, Köseler Köyü, G23A12A3D pafta, 175 ada, 35 parsel numaralı taşınmaz” açısından tefrik işlemi yapılarak ilk hali gibi üç ayrı parsel haline getirilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; OSB sınırlarında ifrazı yapılacak bir parselin 3000 m2’den küçük olmasının yasal olarak mümkün olmadığını, OSB mevzuatının buna izin vermediğini, davacının ifrazını talep ettiği 4500 m2 büyüklüğündeki parselin üç ayrı parsel halinde ifrazının parseller 3.000 m2’den küçük olacağı için Yönetmeliğin 41. maddesi gereği yasal olarak mümkün olmadığından talebinin yerine getirilemediğini, davacının ifraz talebinin OSB mevzuatına aykırı olduğunu, usul hukuku açısından esasen muarazanın önlenmesi davası niteliğinde olan işbu haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … açılan davada HMK’nun 114/1-c maddesinde düzenlenen göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesine müteakip süresinde müracaat halinde yetkili ve görevli Gebze Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine … , karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararını “dava, TTK 4. maddesinde belirtilen hususlarla ilgili olmayıp, netice itibari ile taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan ticari dava değildir” şekilde gerekçelendirmesi hukuki dayanaktan yoksun olup usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, uyuşmazlık konusunun “taşınmazın aynına ilişkin olduğundan” şeklinde değerlendirme yapılarak hatalı değerlendirme ile gerekçe yazıldığını, yine “eldeki dava, davalının kooperatif olmasına rağmen kooperatifler kanunu (m.99) gereğince ticari dava olarak görülmesi gereken ve kooperatifler kanununun uygulanmasından kaynaklanan bir dava değildir” şeklindeki ifadeleri soyut nitelikte kalmış, davalının kooperatif olmasına rağmen davanın neden ticari sayılmadığı açıklanmadığını, kooperatif ve kooperatif üyesi arasında çıkan uyuşmazlıkta kooperatifler kanunu gereğince ticaret mahkemelerinin görevli olduğu nitekim Yargıtayın bu doğrultuda birçok kararı bulunmakta olup emsal teşkil ettiğini yine mutlak ve nispi ticari dava değerlendirmesine girilmesi hatalı oluh Ticaret Kanununa göre özel bir kanun olan Kooperatif Kanunun hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiğini aksi takdirde davacı müvekkilin tacir olup olmadığının incelenmesi gerekir ki bu da davanın niteliğine aykırı bir durumun ortaya çıkmasına neden olacağını, yerel mahkeme bu hataya düşerek davacı müvekkilin tacir olup olmadığını incelemediğini, uyuşmazlığın taşınmazın aynına dair olmaması gibi tarafların tacir olup olmamasıyla da ilgisi bulunmadığını beyan ederek, yere mahkeme görevsizlik kararının kaldırılmasına, görevli mahkemenin belirlenmesine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2021 Tarih – 2020/840 Esas – 2021/643 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; davacıya tahsis edilen taşınmazın tefrik edilerek üç ayrı parsel haline getirilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince ; davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesine müteakip süresinde müracaat halinde yetkili ve görevli Gebze Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca; istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. Maddesine göre; bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. TTK’nın 5. maddesinde; “aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü yer almaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5-(3) maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Eldeki dava; kooperatif ve üyesi arasındaki uyuşmazlığa yönelik olduğundan 1163 sayılı Kanun’un 99. ve 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5. maddeleri gereğince ticari dava niteliğinde olup görevli mahkeme Ticaret Mahkemeleridir. Hal böyleyken ilk derece mahkemesince dosya kapsamıyla uyuşmayan gerekçelerle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353-(1)-a)-3) maddesince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının; İlk derece mahkemesinin kararına ilişkin İstinaf Başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-3) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
a-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2021 Tarih – 2020/840 Esas – 2021/643 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf Karar Harcının, talebi halinde ve ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
3-İstinaf eden tarafından yapılan İstinaf başvuru giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
4-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362-(1)-g) maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/02/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*