Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/2133 E. 2022/1978 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2133
KARAR NO : 2022/1978

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2021
NUMARASI : 2019/942 Esas – 2021/45 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2016

KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 02/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki açık hesap usulü takip edildiği, davalı tarafın takip tarihi itibari ile davacı tarafa 9.245,76 TL borcu bulunduğu, hesap borcunun ödenmesi davalıdan sözlü olarak defalarca talep edildiği, fakat ödeme yapılmadığı ve icra takibini başlatıldığı, davalı-borçlu haksız ve kötü niyetli olarak alacağın tahsilini geciktirme gayesi ile icra dosyasına itiraz ettiği ve icra takibinin durduğu, davalının davacıya dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı firma arasında 2009-2012 yılları arasında zaman ticari ilişki kurulduğu ve taraflar arasında ticari ilişki kurulduğu ve taraflar arasında açık hesap tutulduğu, davalı firma hurda alım-satım işi ile uğraştığı, davalı firmanın ayda bir veya iki defa davacı firmanın işyerine kendi firmasına ait araç ve çalışan işçileri ile gelerek, davacı firmadan hurda alımı yaptığı, çalışma usulü nakit olduğundan hurdalar davalı firmanın aracına yüklendikten sonra davalı firma tarafından ürünlerin bedeli derhal davacı firmaya ödendiği ve davacı firma davalı firmaya bir çıkış fişi verdiği, davalı firma bu çıkış fişini davacı firmanın güvenlik görevlilerine ibraz ederek, davacı firmanın sahasından ayrıldığı, davalı firmanın davacı firmadan mal alımı yaptığı zaman ürünlerin bedelleri ödenmeden aracın fabrikadan çıkışına izin verilmediği, ürünlerin bedeli ödendikten sonra davalı firmaya ürünlerin bedellerinin ödendiğine dair bir çıkış fişi verilir ve davalı firma çalışanları bu çıkış fişlerini fabrikanın güvenliğine ibraz ettiği takdirde aracın fabrikadan çıkışına izin verildiği, davacı firma da daha önce de davalı firmaya karşı aynı borca ilişkin olduğunu iddia ettiği birden fazla takip başlattığı, davalının haklı olarak bu takiplere itiraz etmesi neticesinde her seferinde borç miktarını düşürerek yeniden bir takip başlatıldığı son olarak da 9.245,76 TL’lik takibi başlatarak haksız ve kötü niyetli olarak dava açtıkları olmayan bir borca istinaden yapılan icra takibine davalının itirazı haklı olup, takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu alacaklı-davacının mesnetsiz davasının reddi ile %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın KABULÜNE, Davalı borçlunun Gebze 3. İcra Müdürlüğü’ nün 2016/6834 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına,
2-Davalı borçlu itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan takip konusu asıl alacağın %20′ si oranında 1.849,15.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hüküm kurulurken ticari defterin usulüne uygun tutulmadığı gerekçe gösterilerek huzurdaki davanın kabulüne karar verilmesi açıkça delillerin yok sayılarak hukuka aykırılığın oluşmasına neden olduğunu; mahkemenin sırf likit gerekçesiyle hükmetmiş olduğu icra inkar tazminatı kabul edilemeyeceğini; ödenmiş olan faturaların kötüniyetle takibe konulduğunda eksik inceleme ve hatalı hüküm ile direkt olarak icra inkar tazminatına hükmetme durumu oluşturduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/01/2021 Tarih – 2019/942 Esas – 2021/45 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; hurda malzemelerin satışından kaynaklanan fatura alacağı için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, hurda malzemelerin satışından kaynaklanan fatura alacağının tahsili için Gebze 3. İcra Dairesi’nin 2016/6834 E. sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu, Dairemizin 11/09/2019 tarih, 2019/602 esas 2019/778 karar sayılı ilamı ile, 02/10/2012 tarihli 651265 sayılı 798,00 TL bedelli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı ancak fatura üzerinde sevk irsaliyesi numarası bulunması nedeniyle sevk irsaliyesinin araştırılarak fatura içeriği malların teslim edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verildiği, kaldırma kararı sonrası yapılan yargılamada sevk irsaliyelerinin de irsaliyede teslim alan imzası bulunan Zeki Aydoğdu’nun SGK kayıtlarının getirtildiği, kayıtlar doğrultusunda malların teslim edildiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Dairemizin 11/09/2019 tarih, 2019/602 esas 2019/778 karar sayılı kararında; “Ticari satımda satıcının borcu malın teslim etmek, alıcının borcu da bedelini ödemektir. Malı teslim ettiğini davacı-satıcı, bedelini ödediğini davalı-alıcı kanıtlamalıdır.

Hükme alınan bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı [6100 Sayılı HMK’nın 220-(2)-3) maddesi], davalının ticari ilişki dönemini kapsayan 2011-2012 yevmiye defterlerinin kapanış tastiki yapılmadığından sahibi lehine delil niteliği taşımadığı [6100 Sayılı HMK’nın 220-(2)-3) maddesi] anlaşılmıştır; Raporlarda, davacının takibe konu ettiği 02/10/2012 tarihli 651265 sayılı 798,00 TL bedelli fatura dışındaki faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olduğu belirtilmiştir. Yine davalı defterlerinde kayıtlı olan 05/12/2012 tarihli 6.357,00 TL’lik ödeme ile 20/01/2013 tarihli 5.070,00 TL’lik ödemelerin kasadan nakit açıklaması ile ödenmiş olarak kaydedilmesine rağmen, bu ödemelere ilişkin geçerli belge sunulamadığı (6100 Sayılı HMK’nın 200. maddesi) anlaşılmıştır. Bu tespitlere göre, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünde olan davalının ticari defterlerine kaydettiği fatura içeriği malları teslim almadığını iddia edemez. Davalının ödeme kayıtlarına dair belge sunamaması ve peşin ödeme iddiasını da yine yazılı delillerle kanıtlayamaması neden ile davacıya borçlu olduğu anlaşılmaktadır.
Ancak, 02/10/2012 tarihli 651265 sayılı 798,00 TL bedelli fatura davalının defterlerinde kayıtlı değildir. Bu durumda, bu fatura içeriği malların davalıya teslim edilip edilmediği belirlenememiştir. Fatura üzerinde sevk irsaliyesi numarası (2359 olarak yazılıdır. Sevk irsaliyesi araştırılmadan bu fatura ve içeriği malların da davalıya teslim edildiği kabul edilerek karar verilmesi” doğru olmadığı gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığı, kaldırma sonrasında 02/10/2012 tarihli 651265 sayılı 798,00 TL bedelli fatura yönünden yapılan araştırmada sevk irsaliyesinde teslim alan imzası bulunan Zeki Aydoğdu’nun davalının kardeşi olduğu, irsaliye tarihi itibariyle davalının sigortalı çalışanı olarak görülmese de irsaliye tarihinden önce ve sonraki dönemlerde davalı çalışanı olması nedeniyle davalı adına iş ve işlemler yaptığı anlaşılmış olup fatura konusu malların teslim ediliğinin kabulü gerektiğinden istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 631,57 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 159,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 472,27 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/11/2022


Başkan …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Katip …
e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*