Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/2106 E. 2022/2087 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2106
KARAR NO : 2022/2087

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2021
NUMARASI : 2020/216 Esas – 2021/81 Karar

DAVACI : … (T.C. NO:..) – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … (T.C. NO:…) – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA TÜRÜ : Şirket Müdürünün Azli
DAVA TARİHİ : 05/05/2020
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 21/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının dava dışı Gökoğul Gıda Nak. İnş. Unlu Mamüller Turz. İth. İhr. Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin ortağı olduklarını, davalının 27/02/2020 tarihli genel kurul kararı ile müdürler kurulu başkanı olarak ve 03/03/2020 tarihli genel kurul kararı ile Kocaeli Şube Müdürü olduğunu, belirtilen şirketin toptan pasta ve kek gibi ürünler sattığını, davalının rekabet yasağını ihlal ederek … … ile birlikte Pamukcuoğlu Gıda Satış Pazarlama ve Tic. Ltd. Şti.’yi kurduklarını, bu hali ile davalının müdürlükten azlinin gerektiğini, davalının davacının izni olmadan Gökoğul şirketi adına tescilli markaları Pamukcuoğlu şirketine devrettiğini, davalının ortaklara eşit davranma ve sadakat yükümlülüğünü ve ortaklıkla işlem yapma yükümlülüğünü ihlal ettiğini beyan ederek; Gökoğul Gıda Nakliye İnşaat Unlu Mamüller Turizm İthalat İhracat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi müdürü … …’ın yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını, bu talebin kabul görmemesi halinde … …’ın yönetim hakkı ve temsil yetkilerinin sınırlandırılmasını, dava sonunda davacının veya takdir edilecek kayyum ya da kayyum heyetinin şirket müdürü olarak mahkeme tarafından atanmasını, iş bu dava sonuna kadar tedbiren şirkete, müdürlük yetki ve haklarının kullanılması amacıyla davacıya yetki verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; limited şirketlerde kayyım atanmasının talep edildiği davada husumetin kime yöneltilmiş olduğunun önemli olduğunu, davada ise husumet sadece … …’a yönetildiğini, kayyım davasında husumetin mutlaka kayyım atanması istenen limited şirkete de yöneltilmesi gerektiğini, davalıya müdürlük yetkisi verildikten sonra 6102 sayılı TTK’nun 30. maddesinde belirtilen özen yükümlülüklerine aykırı davrandığı iddia edildiğini, bu iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, aksine davacının ortağı olduğu şirkete karşı özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek şirketin zarara uğramasına sebep olduğunu, davacının, şirketi zarara uğratmak maksadıyla eniştesi dava dışı … …’ın alacaklı olduğu Ankara 7. İcra dairesinin 2020/3203 esas sayılı icra takibinin başlatılmasına sebep olduğunu, davacının haksız, hukuka aykırı ve hiçbir alacağa dayanmayan icra takipleri neticesinde Gökoğul şirketini zarara uğratma girişimleri nedeniyle, Gökoğul şirketi tarafından davacı hakkında Kocaeli CBS 2020/8588 sayılı dosyası ile dolandırıcılık, resmi ve özel belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma suçlarından suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının davalıya hisselerini devrettiği tarihten bir gün önce Gökoğul şirketi hesabından 1.400.000,00-TL’yi başka hesaplara gönderdiğini, şirketin hiçbir ticari ilişkisi olmamasına ve bağlantısı bulunmamasına rağmen banka yoluyla … … isimli şahsa 1.300.000,00-TL, kendi şoförü … …’ye ise 100.000,00-TL göndermesi davacının kötü niyetini gösterdiğini, davacı şirketin SGK ve maliyeye olan borçlarını ödemediğini ve şirketi bu şekilde de borçlandırdığını, davacı tarafından şirketin kötü yönetilmesi ve zarara uğratması nedeniyle ve davalının şirkete ortak olduktan sonra çek karnesi almak istediğinde davacı döneminde şirketin sicilinin bozuk olması nedeniyle banka davalıya olumsuz yanıt verdiğini, davacının Gökoğul şirketinin 50.000,00-TL olan sermayesini, 5.000,000,00-TL’ye arttırdığını beyan ederek ticaret sicil müdürlüğünde bildirimde bulunduğunu, ancak davacı sermaye arttırımına konu 4.950.000,00-TL’yi ödemediğini, bu şekilde hileli olarak sermaye arttırımı gerçekleştirdiğini, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte iddialar doğru olsa bile davalının Gökoğul şirketi nezdinde yasal olarak herhangi bir yetkisi kalmaması nedeniyle dava, davalının yetkilerinin sınırlandırılması veya sonlandırılmasına anlamında konusuz kaldığını beyan ederek Gökoğul şirketine kayyım atanması yönünden davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle ve dava dilekçesinde yer alması gereken zorunlu unsurların bulunmaması nedeniyle usulden reddine, müvekkilinin şirket hisselerini devretmesi nedeniyle davacının davalının yetkilerinin sınırlandırılması veya sonlandırılması talebinin usulden reddine, davanın usulden reddi talepleri yerinde görülmemesi halinde, işin esasına girilerek davacının taleplerinin ve davanın haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın konusu kalmadığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının huzurdaki davayı açmakta haklı olmadığı açıkça anlaşılacağından davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; münhasıran söz konusu olan ‘haklılık’ davalı yanın iddiaları gibi somut olayda yer almadığı gün gibi açık olduğunu; ira müvekkil … …’ın hukuki haklarını korumak ve daha fazla hak mahrumiyetine uğramamak amacıyla açtığı dava sonrasında alel acele bir şekilde yargılama başladıktan sonra şirket içerisinde bulunan tüm paylarını yani 3750 payını … …’na sattığı teberrüzden ibaret olduğunu; Aksi takdirde haklı olduğu olgusu içerisine bürünmek isteyen davalı yan yargılama süreci başladıktan sonra kötü niyet ile hareket etmeyip sayın mahkemeyi aldatmadan kaçınması gerektiğini beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2021 Tarih – 2020/216 Esas – 2021/81 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; limited şirket yetkilisinin yetkilerinin sınırlandırılması veya kaldırılması ve şirkete kayyım atanması talebidir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle davalı limited şirket yetkilisinin yetkilerinin sınırlandırılması veya kaldırılması ve şirkete kayyım atanmasını talep ettiği, davalının cevap dilekçesinde belirttiği sebeplerle koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddini istediği, dava devam ederken davalının dava dışı şirkette bulunan 3500 payını 07/05/2020 tarihinde dava dışı 3. kişiye devrettiği, ilk derece mahkemesince davalının paylarını devretmesi ve şirketten ayrılmasıyla müdürlük sıfatı kalmadığından davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın reddine, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen davada, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve dava harçlarından kimin sorumlu olduğu noktasındadır.
6100 sayılı HMK’nın 331. maddesine göre; “davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder”.
Eldeki uyuşmazlıkta, davalının şirket müdürlüğünden azlinin talep edildiği, davalının dava dışı şirkette bulunan 3500 payını 07/05/2020 tarihinde dava dışı 3. kişiye devrettiği ve müdürlük sıfatının kalmadığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Bu nedenle davanın konusuz kaldığı ve esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. Davanın her iki tarafının da şirketin kötü yönetimine ilişkin ciddi iddiaları olduğu ancak ilk derece mahkemesince deliller toplanarak bu yönde araştırma yapılmadığı ve gerekçesiz bir şekilde davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği kabul edilerek yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulduğu anlaşılmaktır. Bu nedenle eksik araştırmaya dayalı verilen kararın kaldırılması gerekmiştir.
Bu durumda yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki haklılık durumunun tespiti için taraf delillerinin toplanarak gerekirse bilirkişi raporu alınması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi olmalıdır.
Gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının; İlk derece mahkemesinin kararına ilişkin İstinaf Başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
a-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2021 Tarih – 2020/216 Esas – 2021/81 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf Karar Harcının, talebi halinde ve ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
3-İstinaf eden tarafından yapılan İstinaf başvuru giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
4-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362-(1)-g) maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/11/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*