Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/2099 E. 2022/1987 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2099
KARAR NO : 2022/1987

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :22/06/2021
NUMARASI :2020/353 Esas – 2021/354 Karar

DAVACI :AXA SİGORTA A.Ş. – …
VEKİLİ :Av…. – …
DAVALI :YSM OTOMOTİV DAN. İNŞ. NAK. TUR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :08/12/2017

KARAR TARİHİ :11/11/2022
KR. YAZIM TARİHİ :02/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından KTK ZMMS (trafik) poliçesi ile sigortalanan davalının araç maliki ve sigortalısı olduğu … plakalı araç, 11/08/2016 tarihinde dava dışı … tarafından alkollü olarak kullanılırken … plakalı poliçesinden kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle karşı araç hasarı için 10/11/2016 tarihinde 12.886.94 TL tazminat ödemesi yaptıklarını yapılan tazminat ödemesine ilişkin 05/07/2017 tarihinde sigortalıya karşı Kocaeli 1. İcra Müdürlüğünün 2017/6281 dosya numarasından icra takibi başlattıklarını, davalı borçlu vekilince 11/07/2017 tarihinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, söz konusu trafik kazasının hemen sonrasında 11/08/2016 tarihinde saat 01:30 da tutulan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile Salim Dervişoğlu caddesini takiben İstanbul İstikametine seyri esnasında aracının ön kısımlarıya Gayret Gemi Müzesi önüne geldiğinde, sürücüsü … idaresindeki … plaka sayılı aracın arka kısımlarına vurması neticesinde 2 araçlı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiini, bu kazanın oluşumunda sürcücü …’ın 2918 sayılı K.T.K.’nun 56/c (yakın takip) maddesince kusurlu olduğu kanaati tespitinde bulunulduğunu, sürücü …’ın kaza anında 1.49 promil alkollü olduğunun tespit edildiği ve maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında belirtildiğini, ZMMS genel şartlarının B4 maddesine göre tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin alkollü araç kullanmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkının doğduğunu, belirterek davanın kabulü ile davalı tarafın haksız ve yersiz borca itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… davanın kabulü ile; Kocaeli 1. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6821 esas sayılı dosyasına vaki davalı itirazının iptali ile taleple bağlı kalınarak 12.886,94 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi üzerinden takibin devamına, Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesi “İşleten, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği veya araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde olup buradan da anlaşılacağı üzere müvekkil firmanın aracı kiraladığı kişi olan … artık işleten konumundadır, bu nedenledir ki müvekkil firmanın sorumluluğu kalmadığını; gerek yargıtay kararları gerek içtihatlar haklılıklarını ortaya koyduğunu, müvekkil firma bütün bunlara rağmen yerel mahkemece sorumlu tutulduğunu (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2002/12356 K. 2003/4414 T. 5.5.2003 – Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2002/11797 K. 2003/4353 T. 1.5.2003), yukarıda anılan aynı yasa maddesi ile “… aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı…” işleten sayılacağı ve 85. madde ile de işletenin ağırlaştırılmış sorumluluk kurallarına göre zarardan sorumlu olacağı kabul edildiği Yargıtay kararından anlaşılacağı üzere müvekkil haksız ve hukuka aykırı olarak yöneltilmiş bir dava söz olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinaf başvurusuna dayanak yaptığı itirazları hukuki dayanaktan yoksun olup kabul edilemeyeceğini, davalı tarafça yargılama sırasında ve istinaf sebebi olarak da ısrarla “…müvekkil firmanın aracı kiraladığı kişi olan … artık işleten konumundadır, iş bu nedenledir ki müvekkil firmanın sorumluluğu kalmamaktadır” şeklinde gerekçe ileri sürmüşse de bu gerekçeler hukuki değildir. Örnek olarak belirttikleri Yargıtay kararlarının tamamı bu dava konusu olaya ilişkin değildir. Söz konusu kararlar 3. kişilerin zararları yönünden işleten sıfatına sahip olan kişilerin sorumluluğuna dair olduğu oysa dava konusu, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir hükmü mevcut bulunduğu yani davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine yani sigortalısına karşı açabileceğini, beyan dilekçesi ekinde sunulmuş olan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/3506E. 2020/4953K. 08.09.2020 tarihli kararında da açıkça bu durum belirlendiğini, uzun süreli kira sözleşmelerinde dahi sigorta şirketlerinin muhatabı ZMMS Genel Şartları gereğince sigortalısı olduğunu, davaya konu olayda; sigortalı araç sürücüsü …’ın kaza anında 1,49 promil alkollü olduğu anlaşılmış olup sigortalı araç sürücüsünün münhasıran alkollü olarak kazaya sebebiyet vermesi sonucu da müvekkil şirketin Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.4-“Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu hakkı” başlıklı maddesinin (c) bendine göre rücu hakkının doğduğu bilirkişi heyet raporu ile sabit olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının onanmasına, davalının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 22/06/2021 tarih, 2020/353 Esas – 2021/354 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; karşı tarafa hasar bedelini ödeyen davacı … tarafından, poliçe hükümlerine aykırılık nedeniyle ödenen bedelle ilgili sigortalısına rücuen başlatılan ilamsız icra takibine davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, davalıya ait … plaka sayılı aracın ZMMS sigortacısı olduğu, sigortalı aracın 11/08/2016 tarihinde dava dışı … tarafından alkollü olarak kullanılırken … plakalı araçla kaza yaptığı, davacının, poliçeden kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle karşı araç hasarı için 10/11/2016 tarihinde 12.886.94 TL tazminat ödemesi yaptığı, yapılan tazminat ödemesi nedeniyle bu bedelin kusurlu sigortalıdan tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine duran icra takibinin devamı için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasında bulunan Kocaeli 1. İcra Dairesinin 2017/6281 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; taraflarının mahkememiz dosyası tarafları ile aynı olduğu, toplamda 13.727,81 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının borca itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Dosya arasına alınan 04/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kazanın oluşmasında … plakalı araç sürücüsü …’ ın birinci derecede %100 asli kusurlu olduğu ve gerçekleşen kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği, … plakalı araç sürücüsü …’ ın bu kazanın oluşmasında herhangi bir kusurunun olmadığı, davacı sigortanın … plakalı aracın kaza sonrası tamiri için toplam 12.886,94 TL ödediğinin tespit edildiği ve değişen parçaların ve işçiliklerin kaza ile ilgili olduğu şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 04/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; bilirkişi heyeti kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği ve … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Eldeki davada, ilk derece mahkemesince; davacı ile davalı arasında sigorta sözleşmesi bulunduğu, uyuşmazlığın sigortacının zararın poliçe teminatı kapsamında kalmadığı iddiasına dayanarak kendi sigortalısına rücu talebinde bulunduğu, davalı uzun süreli kira sözleşmesine dayanarak zarardan sorumlu olmadığını savunmuştur. Ancak taraflar arasındaki ilişkinin sözleşmeden kaynaklandığı, davalının kendi kiracısına rücu hakkının saklı olduğu ancak davacının sigorta sözleşmesinin tarafı olan davalıya aralarındaki sözleşme uyarınca poliçe teminatı kapsamında kalmayan zarar nedeniyle ödediği bedeli rücu edebileceği, davalının uzun süreli kira sözleşmesine dayanarak sözleşmeden doğan sorumluluğundan kurtulamayacağı anlaşılarak davanın kabulüne ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve Daire’mizin uygulamalarına da uygun olduğu, yapılan tahkikatın yeterli ve ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalının istinaf nedenlerini karşılar nitelikte bulunduğu anlaşıldığından, davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 880,30 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 220,08 TL’nin mahsubu ile bakiye 660,22 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/11/2022


Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*