Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/2024 E. 2022/1930 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2024
KARAR NO : 2022/1930

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2021
NUMARASI : 2019/370 Esas – 2021/446 Karar

DAVACI : GÜLBEYAZ YEMEKHANE İŞLETMECİLİĞİ TEMİZLİK İŞLERİ VE TEMİZLİK MADDELERİ GIDA MADDELERİ TURİZM NAKLİYE SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. – Hacı İshak Mah. San. Sit. 11 Blok No:8/1 Akhisar/MANİSA
VEKİLİ : …
DAVALI : YILDIZ ENTEGRE AĞAÇ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. – OSB 3. Cad. No:17 Akhisar/MANİSA
VEKİLİ : …

DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali (Hizmet Alım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2019
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 10/11/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı şirketin Akhisar OSB’de bulunan fabrikasındaki çalışanlarına yemek hizmeti sunma işini üstlendiğini ve bir süre bu işi yerine getirdiğini, yapılan işin karşılığında davalıya faturaların kesildiğini, davalı tarafça bu faturaların bir süre ödenmediğini, taraflar arasındaki anlaşmanın sona erdiğini, davalı yanca son kesilen faturalardan kaynaklı cari hesap bakiyesinin ödenmediğini, sözlü görüşmelerle bir süre beklense de cari hesap bakiyesinin ödenmemesi üzerine davalı yana karşı Akhisar İcra Müdürlüğünün 2018/1335 Esas dosyasından takip başlatıldığını, yetki itirazı doğrultusunda icra takip dosyasının Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2017/38593 Esas dosyasına kaydedildiğini, davalı tarafça yeniden icra takibine itiraz edildiğini, müvekkili tarafından faturalara konu hizmetin eksiksiz sunulduğunun açık olduğunu, davalı yanca da hizmetin alınmadığı yönünde bir itiraz olmadığını, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme neticesinde alacağın varlığı sübut bulacağını, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/39593 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin takipteki faiz oranlarıyla birlikte devamını, davalı tarafın asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; takibe konu borcun muaccel olmadığını, ancak alacaklı tarafın sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, işçilerin haklarını alıp almadığının (kıdem-ihbar tazminatları, maaş, yıllık izin, fazla mesai vb.) kesin bir biçimde belli olmadığını, davalı şirketin hem kendi menfaatlerini hem de işçilerin menfaatlerini korumak adına takip konusu miktarı sözleşme gereği tuttuğunu, alacaklı tarafın S.G.K. ve Vergi Dairesinden de sözleşme gereği getirmesi gereken belgeleri ibraz etmediğini, davalı şirketin alacaklı tarafın bu yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen teminatları iadeden imtina edebileceğini, davalı şirketin takip konusu miktarı cezai şart olarak irat kaydetme hakkının da bulunduğunu, alacaklı tarafın sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi haksız bir biçimde de davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın, işçilerine haklarını ödeyip ödemediği, yaptığı işten kaynaklı SGK ve vergi borçlarını ödeyip ödemediğinin belli olmadığını, davalı şirketin takip konusu miktarı sözleşme gereği tutmasının sözleşmeye uygun olduğunu, açıklanan nedenlerle takip konusu alacağın muaccel olmadığını, takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın KABULÜ İLE;
Kocaeli 8.İcra Müdürlüğü’nün 2018/39593 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 41.766,96-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %09,75 avans faizi ve değişen oranlarda faiz uygulanmasına,
41.766,96-TL nin %20 si oranında hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini; yeterli inceleme yapılmadığını; Yerel Mahkemece yapılan değerlendirmede davalı şirketin hakediş tutması hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmiş ve davalıya karşı hali hazırda herhangi bir işçilik alacağı konulu dava açılmadığı hususunda değerlendirme yapıldığını; oysaki işçilik alacakları hesaplanırken sadece kıdem ihbar tazminatları üzerinde durulmuş, 4857 sayılı iş kanununun Ek 3 maddesi gereği işçinin (5) yıllık zamanaşımı içerisinde de dava açılabileceği ihtimali üzerinde hiç durulmadığını beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ödeme yapmama gerekçesi olarak gösterilen maddelerin, hizmet alımının devam ettiği zaman diliminde hiç dikkate almayıp, hizmet alımı sona erdikten (amiyane tabirle öküz öldükten ortaklık bittikten sonra) bir anda gündeme getirilip ödeme yapmanın hakkaniyetli olmadığını beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/09/2021 Tarih – 2019/370 Esas – 2021/446 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; yemek hizmeti alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı şirketin, yemek hizmeti alım sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2018/39593 E. sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında yemek hizmeti alım sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki bulunmaktadır. Davacı şirket davalı şirketin Akhisar OSB’de bulunan fabrikadaki çalışanlarına yemek hizmeti sunma işi üstlenmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme gereğince, davacının edimi yemek üretim teslim etmek ve yapılan işin karşılığında fatura düzenlemek, davalının edimi ise fatura karşılığında işin bedelini ödenmektir. Aradaki anlaşmanın sonra ermesi sonucu davacı şirketin kalan ödemeler için davalı şirkete faturaları sunması karşısında davalı şirketçe aralarındaki yemek hizmeti alımı sözleşmesinin 3.5. Maddesindeki “satıcı, her ay sonunda bir önceki aya ait işçi vergi ve sigorta prim tahsil makbuzları ile işçileri tarafından imzalanmış usulüne uygun ücret bordrolarını ve ücretlerin satıcı’nın personeline ödediğini gösteren belgeleri, Yıldız Entegre kontrol elemanlarına tasdik ettirdikten sonra üç nüsha halinde Yıldız Entegre’ye ibraz edecektir. Aksi taktirde bu belgeler tamamlanıncaya kadar hiçbir ödeme yapılmayabilir.” şeklindeki düzenlemeye dayanarak davacının yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle ödeme yapmama hakkını kullandığını ileri sürülmektedir.
İlk derece mahkemesince, sözleşme maddesinde her ne kadar böyle bir düzenleme mevcutsa da davalı şirketin ticari ilişkinin devamı sırasında bu durumu fiiliyatla dikkate almadığı ve davacının hak edişlerini ödediği, ancak hizmet alımı sona erdikten sonra sözleşme maddesine dayanarak davalının hak edişini tutmasının hakkın kötüye kullanılması olduğu ve bu yönde değerlendirme yapılarak davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Yapılan inceme sonucunda sözleşme süresince taraflarca edimlerin yerine getirildiği, sözleşmeye aykırı davranıldığına ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği, herhangi bir anlaşmazlık yaşanmadan sözleşmeye devam edildiği görülmüştür. Bunun sonucu olarak da sözleşmenin tarafı olan davalının, sözleşmenin diğer tarafı olan davacıya borcunu ifa edeceği yönünde tam bir güvence verdiği ve davacı tarafın da borcun ifa edileceği inancına iyi niyetle bağlanarak kendisine düşen edimleri yerine getirdiği anlaşılmıştır. Bu nedenle aralarında devam eden hizmet alımı şeklindeki ticari ilişkinin sona ermesi sonrası sözleşmenin tarafı olan davalının sözleşmenin şartlarının yerine getirilmediğini ileri sürerek borcunu ifa etmemesi hakkın kötüye kullanılması (TMK m.2) niteliğini taşımakta olup bu yönde karar veren ilk derece mahkemesinin kararı yerinde bulunmuştur.
Gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.853,10 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 713,28 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.139,82 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Katip …
e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*