Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1993 E. 2022/111 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1993 – 2022/111
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1993
KARAR NO : 2022/111

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :03/02/2021 tarihli ara karar
NUMARASI :2018/780 Esas – 2020/302 Karar

BORÇLU :ALFOR PLASTİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Çerkeşli Osb Mah. İmes-20 Cad. No: 3 Dilovası/KOCAELİ
VEKİLİ :Av……..
ALACAKLI :ALTERNATİFBANK A.Ş. – Vadiistanbul Bulvarı Ayazağa Mah. Cendere Cad. No:109M 2D Blok Sarıyer/İSTANBUL
VEKİLİ :Av……..
DAVA :Konkordato
TALEP :Alacağın Yeniden Belirlenmesi İstemli
DAVA TARİHİ :28/09/2018

KARAR TARİHİ :21/01/2022
KR. YAZIM TARİHİ :21/01/2022
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/780 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 03/02/2021 tarihli ara karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle; ön inceleme aşamasında yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Kesinleşen ilama göre dava; 2004 sayılı İİK’nın 285 vd. maddelerinde düzenlenen konkordato istemine yönelik olup talep, tasdik edilen konkordato projesi kapsamında çekişmeli alacak niteliğindeki banka alacağına ilişkin 06/04/2020 tarihli ara karara esas alınan bilirkişi raporuna itiraz ile yeniden yapılacak bilirkişi incelemesi ile banka alacağının miktarının belirlenmesine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde talebin reddine yönelik karara karşı, borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bu kapsamda, istinaf istemine konu kararın niteliği gereği öncelikle kanun yolu incelemesine tabi karar olup olmadığının belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Buna göre; İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar 6100 Sayılı HMK’nun 341. maddesinde sayılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 341. maddesine göre;
(1)İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
(2)Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.
(3)Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda üç bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
(4)Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.
(5)İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da; bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.
Söz konusu bu düzenlemelerin konkordato müessesesine ilişkin yansımalarına ait olarak İİK’nın 287/son maddesinde “Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz” düzenlemesine, “Kanun yolları” başlıklı İİK’nın 293. maddesinde, kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucu verilen karar türlerinden istinaf kanun yoluna tabi kararlara, aynı kanunun 308/a maddesinde de, konkordato süreci sonucunda konkordatonun tasdikine yönelik verilen nihai kararlara karşı başvurulacak kanun yollarına yer verilmiştir.
Somut olayda; konkordato talebinde bulunan borçlu hakkındaki yargılama sırasında verilen mühlet süreleri tamamlanmış, şirketin konkordato projesinin tasdikine yönelik nihai karar kanun yolları tüketilerek kesinleşmiştir. Borçlu tarafından kesinleşen konkordato projesi kapsamındaki banka alacağının miktarının belirlenmesine yönelik ara karara esas alınan bilirkişi raporuna itiraz ile yeniden yapılacak inceleme ile alacağın belirlenmesi talep edilmiş, mahkemece bu talebin reddine yönelik karar istinaf edilmiş ise de; istinaf istemine konu edilen karar niteliği itibariyle ara karar mahiyetinde olup yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında kanun yolu incelemesine tabi karar türlerinden değildir. Bu nedenle borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 341 ve 352-(1)-b) maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Borçlunun istinaf başvurusunun HMK’nın 341 ve 352-(1)-b) maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alınmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafın istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
6-Dosyanın mahkemesine iadesine,
İlişkin, 6100 sayılı HMK’nın 352-(1)-b) ve 362 maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi.21/01/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*