Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1974 E. 2022/1863 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1974
KARAR NO : 2022/1863

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2021
NUMARASI : 2017/805 Esas – 2021/460 Karar

DAVACI/TEMLİK ALAN : ENES PLATİNE METALURJİ METAL SANAYİ VE TİCARET
LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ : …
DAVACI/TEMLİK VEREN: KOBULAR NAKLİYAT İNŞAAT TURİZM SANAYİ VE TİCARET
LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ : …

DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/08/2017

KARAR TARİHİ : 27/10/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 21/11/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin hafriyat işleri ile uğraştığını, davalı borçlu şirketin Alt taşeron olarak Sabiha Gökçen Havalimanında aldığı işte çalıştığını, yaptığı işler ve hafriyat nakliyat işleri karşılığında alacağını alamadığını, davalı şirketin borcunu ödememesi üzerine Kocaeli 6. İcra Müdürlüğü’nde başlatılan icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Globay Ray cevap dilekçesinde özetle; aleyhlerine açılan davada davacı şirkete herhangi bir borçlarının olmadığını, iddiaya konu olan Sabiha Gökçen Havaalanı inşaatında başta taşeron olarak çalışmak üzere ana firma ile anlaşma üzere olduklarını, ancak iş iptal olduğu için şirketlerinin bu iş sahasında çalışmadığını, dolayısıyla alt taşeron kullandıkları iddiasının doğru olmadığını belirterek, kötü niyetli açılan bu davanın reddini talep etmektedir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının Global Ray… Ltd. Şti. defterlerinin incelemesi sonucu davaya konu alacağının ödenmediği ve Temlik veren Kobular.. Ltd. Şti.’nin alacağını davacı müvekkil şirkete temlik ettiği birlikte değerlendirildiğinde alacağın davalı tarafından ödenmediği açıkça ortada olup davalının borcunu ödediğine dair bir beyanı mevcut olmayıp, faturaları sehven işlediği gibi hayatın olağan akışına ters bir beyanda bulunduğunu, söz konusu muhasebe kayıtlarının düzenlendiği tarihteki şirket sahibinin isticvabının alınması taleplerinin kabul edilmediğini, müvekkilin alacağının Kobular… Ltd. Şti. ve Glabal Ray…Ltd. Şti. arasında muvazaalı bir anlaşmayla ortadan kaldırılması nedeniyle esas alınması gereken defter davalının defteri olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça öne sürülen istinaf sebepleri gerçeği yansıtmadığını, yerel mahkemece toplanan deliller ve dosya münderecatına dahil edilmiş bilirkişi raporları değerlendirilerek davanın reddine ilişkin karar tesis edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını beyan ederek, davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 09/09/2021 tarih, 2017/805 Esas – 2021/460 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, hafriyat işleri ile uğraştığı, davalının, alt taşeron olarak Sabiha Gökçen Havalimanında aldığı işte davacının çalıştığı, yaptığı işler karşılığı alması gereken ücreti alamaması nedeniyle davacı tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Dosya arasında bulunan Kocaeli 6.İcra Müdürlüğünün 2016/9481 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından faturaya dayalı takip yapıldığı, ödeme emrine karşı davalı borçlunun süresinde itiraz ettiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 25/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre; Kobular Nakliyat İnş. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından icra takibine dayanak kılınana 216.205,50-TL tutarlı 30/12/2015 tarihli, 098688 numaralı faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu ve 09/09/2016 takip tarihi itibariyle davalının, Kobular Nakliyat İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ye 216.205,50-TL borçlu olduğu, Kobular Nakliyat İnş. Tur. San ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Alacağın Devri Sözleşmesi ile Kocaeli 6. İcra Müdürlüğü’nün 2016/9481 sayılı dosyasında ki alacağın tüm ferileri ile birlikte davacı Enes Platine Metalurji Metal San.’a devredildiği, bu kapsamda alacağın devri sözleşmesi ile alacağı devir alan davacı Enes Platine Metalurji Metal San .ve Tic. Ltd. Şti’nin mahkemeye başvurusu üzerine dosyanın davacısı haline geldiği, bu çerçevede davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 216.205,50-TL alacaklı olduğu, davacnıın söz konusu tutarı 09/09/2016 takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede talepteki yıllık %9 faiz oranı üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu ve takibin 216.205,50-TL üzerinden devamının gerektiği şeklinde görüş belirtildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 11/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından 2015 yılı defterleri incelenmek üzere sunulmadığı için, faturanın 2015 yılı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı veya bedelinin ödenip ödenmediği konusunda bir tespit yapılamadığını, 2015 yılından devreden bir alacağın olması durumunda bu tutarın 2016 yılı defterlerinde de görüleceği, ancak 2015 yılından 2016 yılına devreden bir alacak tutarının 2016 yılı hesaplarının açılış kayıtlarında “devreden alacak” olarak gözükmediği, 2016 yılı defterlerinin incelendiği, defterlerde 2015 yılından devreden bir alacak tespit edilmediği, icra takip tarihi olan 09/09/2016 itibariyle davalıdan gözüken bir alacak tutarının bulunmadığı, davalı defterlerinin incelendiği önceki raporun 5. sayfasında; davacı tarafından düzenlenen 30/12/2015 tarih 98688 numaralı 216.205,50-TL tutarında ki faturanın davalı defterlerinde davacı adına açılan cari hesaba kayıtlı olduğunun tespit edildiği, raporda fatura bedelinin “09/09/2016 tarihi itibariyle ödenmediğinin tespit edildiğinin” belirtildiği, aynı raporun sonuç bölümünde davacının, davalıdan 216.205,50-TL tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği, ancak davayı temlik veren Kobular Nakliyat .. Şti.’nin kayıtlarında bir alacağın bulunduğuna dair tespit yapılamadığı şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Eldeki davada, ilk derece mahkemesince; davacının (davayı temlik veren Kobular … Şti.) nakliye masraflarını üst yüklenici olduğunu ileri sürdüğü davalıdan tahsil etmek maksadıyla takip ve dava ikame ettiği, davalının da gerek davacıyla gerekse Sabiha Gökçen Havalimanına yönelik isnat edilen ticari ilişkileri ve borcu reddettiği, taraflar arasındaki akdi ilişkiyi belirlemek amacıyla Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ile Çelikler Taah. İnş. San. Tic. A.Ş.’ne müzekkereler yazıldığı, yazılan her iki müzekkereye de, dosyanın taraflarıyla ve bilhassa davalı şirket ile ticari ilişkilerinin bulunmadığına yönelik cevabi yazıların dosyaya arasına alındığı, cevabi yazılara göre ve davacı (davayı temlik veren Kobular şti) tarafından delil sunulmaması ve davalı tarafından da kabul edilmeyen Sabiha Gökçen Havaalanında apron inşaatıyla ilgili davalının iş yapmadığı anlaşılmış, taraflar arasındaki akdi ilişkiye bakılacak olursa, her ne kadar davalının bağlı bulunduğu vergi dairesinden getirtilen kayıtlara göre davalı şirketin 2017 yılında ticari faaliyete başladığı bildirilmiş olsa da, davacı (davayı temlik veren Kobular şti) ve davalının ticari defter ve kayıtlarında takibe konu faturanın bulunuyor olması ticari ilişkiyi ortaya koymakta olduğu, bununla birlikte SMMM bilirkişiler marifetiyle yapılan incelemelerde davayı temlik veren Kobular şti’nin 2015 yılına ait ticari defter ve kayıtlarında takibe konu faturanın bulunduğu ve tahsilat ile kapandığına dair kayıt bulunduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarında ise; kayıtlı bulunan faturadan dolayı davacının davalıdan 216.205,50-TL tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiş olsa da tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle örtüşmediği, HMK’nın 222. maddesinin 3. fıkrasında: “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” düzenlemesi bulunduğu, madde hükmüne göre birbiriyle örtüşmeyen ticari defter ve kayıtların sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı, dosyaya sunulan 216 adet sefer fişinin bir kısmında “Ömer Kobu” yazsa da, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığından yukarıda tespit edildiği üzere davalının yapmadığı işlere rağmen, sefer fişlerine istinaden düzenlenen takip konusu faturada “Sabiha Gökçen Havaalanı Har. Nak. Bedeli” olarak yer alan hususun ispat edilemediği, bununla birlikte faturada davalının yalnızca kaşesinin bulunduğu, imzasının yer almadığı, davalı defterlerinde borç kaydı bulunmasına rağmen davacı (Kobular … Şti.) defterlerinde alacağın tahsil edildiğine dair kayıt bulunduğu anlaşıldığından güncel ve muaccel bir alacağın bulunduğu davacı (Temlik veren ve alan) tarafından ispatlanamadığı sabit görülerek davanın reddine şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
2-Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede;
6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi uyarınca; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti de yargılamanın “her aşamasında” ve “re’sen” gözetilecek hususlardandır.
Somut olayda, yerel mahkemece karar verilmesinden sonra, 20/09/2021 tarihinde tashih kararı verilerek yargılama gider ve masraflarından davayı açan davacı (temlik veren) ile davayı devam ettiren (temlik alan) davacıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verildiği görülmüştür.
Hukuki bir işlem (tasarrufi işlem) olan alacağın temliki sonrasında alacak üçüncü kişiye intikal etmektedir. Bu andan itibaren üçüncü kişi, borçlu karşısında alacaklı sıfatını kazanmaktadır. Niteliği itibariyle alacağın temliki, alacaklının tasarruf işlemidir. Temlik, alacağın tamamı için yapılabileceği gibi (somut olaydaki gibi) bir kısmı için de yapılabilir. Tam temlikte alacağın aslı ve fer’ileri temlik alana geçmekte olup, alacaklı borç ilişkisinde taraf olmaktan çıkar. Kısmi temlikte ise, temlik edilen asıl alacak ve bu oranda fer’ilerinin temlik alana geçmesi söz konusudur. Temlik edilmeyen kısım itibariyle borçlunun temlik eden alacaklıya karşı sorumluluğu devam eder. Temlik alan, temliki ve alacağın varlığını ispat ederek borçludan talepte bulunur. Temlik ile birlikte temlik alan, alacağın aslı ve fer’ileriyle birlikte, alacağa bağlı rüçhan haklarını da iktisap eder. Dolayısıyla temliğe konu alacak itibariyle dava ve takip hakkı da temlik alana geçer. Alacağın temlikinde esasen borç değişmez, sadece onu talep edecek taraf değişmiş olur. Şu halde, alacağın temliki ile mevcut alacağın alacaklısının yerine yeni bir alacaklının geçeceği kuşkusuz olup, eldeki davada, davayı ilk açan (temlik veren) Kobular Nak. … Ltd .Şti.’nin aktif husumet ehliyeti yönünden bir değerlendirme yapılması gerekir.
Bu durumda, yukarıdaki açıklamalar ışığında, alacağın temliki gözönünde tutularak, davayı ilk açan (temlik veren) davacının aktif husumet ehliyeti konusunda mahkemece tashih kararı önce verilen hükmün doğru olduğu ancak 20/09/2021 tarihli tashih kararı ile her iki davacının da sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle de verilen tashih kararın kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle esastan reddine, yerel mahkemenin kararının kamu düzeni gereğince kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davacının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN REDDİNE, KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 09/09/2021 tarih, 2017/805 Esas ve 2021/460 Karar sayılı kararından sonra talep üzerine verilen 20/09/2021 tarihli TASHİH KARARININ HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince kamu düzeni gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,

a-Davanın REDDİNE,
b-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 405,12 TL harcın mahsubu ile artan 345,82 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 23.584,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan (Temlik Alan; Enes Platine Metalurji Metal Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.) alınarak davalıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yapılan masraflarının davacının üzerinde bırakılmasına,
e-Davalı tarafından yatırılan ve harcanan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan (Temlik Alan; Enes Platine Metalurji Metal Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.) alınarak davalıya verilmesine,
f-HMK 120. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından karar kesinleşene kadar yapılacak masraflar mahsup edilerek arta kalan miktar olduğu taktirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-Bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
b-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
c-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
d-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
e-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
f-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*