Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1957 E. 2022/271 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1957
KARAR NO : 2022/271

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :06/01/2021
NUMARASI :2016/550 Esas – 2021/3 Karar

DAVACI :… –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :MÜFLİS BAYRAMOĞLU TAŞ. İNŞ. DAĞ. TEM. HİZM. SAN. VE TİC LTD. ŞTİ. YE İZAFETEN GEBZE İCRA DAİRESİ,…
DAVA TÜRÜ :Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ :10/10/2014

KARAR TARİHİ :07/02/2022
KR. YAZIM TARİHİ :14/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka lehine rehinli, Müflis Bayramoğlu Taş. İnş. Dağ. Tem. Hiz. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı …, … plakalı araçların ödenmeyen kredilerinden kaynaklanan alacağın tahsilini temin amacı ile Beykoz İcra Müdürlüğü’nün 2013/1456 Esas sayılı dosyası ile taşınır rehininin paraya çevrilmesi yolu ile takip ve senetten kaynaklanan alacak içinde İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nün 213/2147 Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi yapıldığını ve takiplerin itiraz görmediğinden kesinleştiğini, alacağın iflas masasına kaydı için 16 kayıt no ile Gebze 2. İcra ve İflas Müdürlüğü 2014/1 İflas sayılı dosyasına başvuruda bulunulduğunu, mezkûr talepleri üzerine iflas idaresi tarafından, başvuru dilekçesinde alacak kaydı talep edilen miktarın belli olmadığından ve ekinde sunulan takip talebinden de açıkça anlaşılamadığından bahisle ve alacağın ispatına yarayan yeterli belge ve rehin sözleşmesi olmadığından, alacağın varlığı yönünden kanaat oluşmadığından alacağın reddine karar verildiğini, bu kararın taraflarına 30.09.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, iflas masası tarafından verilen red kararının mesnetten yoksun olduğunu, zira başvuru esnasında dilekçe ekinde sunulan Beykoz İcra Müdürlüğü’nün 2013/1456 Esas sayılı dosyası ile taşınır rehininin paraya çevrilmesi yolu ile takip ve senetten kaynaklanan alacak içinde İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nün 213/2147 Esas sayılı dosyalarına konu takip talebinde yer alan alacak miktarı, faiz ve masraflardan hariç olmak üzere belirtilmiş tutar olduğunu, ancak İflas masasına alacak kaydı başvuru dilekçesinde yer alan alacak tutarının, işbu başvuru tarihinde müflisin davacı bankaya olan güncel olan borç miktarı olduğunu, iflas idaresinin, alacağın reddine ilişkin vermiş olduğu karar yerinde olmadığından müvekkili banka alacağının iflas masasına kaydının yapılması talebi ile işbu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle, Gebze 2. İcra ve İflas Müdürlüğü 2014/1 iflas sayılı dosyasına 16 kayıt no ile kaydı talep edilen alacağın iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müflis şirketin iflas işlemlerinin yürütüldüğü Gebze 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/1 iflas sayılı dosyasına alacak kaydı için başvurulmuşsa da; davacı tarafından alacağın varlığını kanıtlar belge olarak takip talebi örnekleri sunulduğunu ancak davacı tarafından “iflas tarihi itibariyle” takip dosyasının kesinleştiğini ve durumunu gösterir ilgili icra dairesinden alınmış onaylı, mühürlü dosya hesabının sunulmadığını, davacı tarafından sunulan icra takip talepleri fotokopi olup onaylı dosya hesabı sunulmadığından, takiplerin kesinleşip kesinleşmediği, dosyalara herhangi bir ödeme olup olmadığı, iflas tarihi itibariyle kesinleşmiş borç miktarı vb. hususların belli olmadığını, genel kredi sözleşmesi ve takip talebi fotokopisinin alacağı kayıtsız şartsız kanıtlar belge olmayıp dosyaya icra müdürlüğü onaylı dosya hesabı ve/veya alacağı kesin kanıtlar belge sunulmadığını, ayrıca alacağın varlığı ve miktarının belirlenmesi için kredi sözleşmeleri ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi gerektiğinden ve icra müdürlüğü onaylı dosya hesabı olmadığından “alacağın yargılamayı gerektirmesi” nedeni ile alacak kayıt talebinin reddedildiğini, davacı tarafından alacağı kanıtlar kesin belge sunulmadığından ve tüm bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kısmen kabulüne, 87.756,52-TL alacak ile 339,05-TL takip masrafı ve başvuru harcı olmak üzere toplam 88.095,57.-TL’nin Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2019/14 İflas sayılı iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme, “fiilen yapılan takip masrafları haricinde, vekalet ücreti ve tahsil harcına karar verilemeyeceğini” iddiası usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkeme iflas kararının kesinleşmesi nedeniyle takipler düştüğündün, hükümsüz kaldığından bahisle “takip masrafları hariç vekalet ücreti ile tahsil harcı”na karar verilemeyeceğini dile getirmiş, bu taleplerini reddetmiş olduklarını, söz konusu kalemler iflas açıldığında doğmuş olan kalemler olduğunu, “takip masrafları”na vekalet ücreti de tahsil harcı da dahil olduğunu, Yerel Mahkemenin bu kalemleri “takip masrafları” dışında tutması usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/01/2021 tarih, 2016/550 Esas – 2021/3 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nın madde 235 uyarınca alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki davada, davacı temlik alan varlık yönetim şirketi; müflis şirket ile temlik eden Denizbank A.Ş.’nin Gebze Şubesi arasında 26.08.2011 tarihinde 350.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, …’nın mezkur sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, temlik eden banka tarafından … borçlu, müflis şirket emrine düzenlenen ve temlik eden bankaya ciro edilen 13.02.2012 tanzim, 13.02.2013 vadeli 500.00,00-TL meblağlı senet alındığını, kredi kullandırımına konu …, … plakalı araçlar için ayrı ayrı 26.08.2011 tarihli “taşıt aracı rehin sözleşmesi” imzalandığı, temlik eden bankanın Gebze şubesi tarafından müflis şirkete 2 adet taşıt kredisi, kredili mevduat hesabı kullandırıldığı, ayrıca çek karnesi verildiği, banka lehine rehinli, Müflis Bayramoğlu Taş. İnş. Dağ. Tem. Hiz. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı …, … plakalı araçların ödenmeyen kredilerinden kaynaklanan alacağın tahsilini temin amacı ile Beykoz İcra Müdürlüğü’nün 2013/1456 Esas sayılı dosyası ile taşınır rehininin paraya çevrilmesi yolu ile takip ve senetten kaynaklanan alacak içinde İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğü’nün 213/2147 E.sayılı dosyası ile kambiyo takibi yapıldığını ve takipler itiraz görmediğinden kesinleştiğini, alacağın iflas masasına kaydı için 16 kayıt no ile Gebze 2.İcra ve İflas Müdürlüğü 2014/1 İflas sayılı dosyasına başvuruda bulunulduğunu, mezkûr talepleri üzerine iflas idaresi tarafından, başvuru dilekçesinde alacak kaydı talep edilen miktarın belli olmadığından ve ekinde sunulan takip talebinden de açıkça anlaşılamadığından bahisle ve alacağın ispatına yarayan yeterli belge ve rehin sözleşmesi olmadığından, alacağın varlığı yönünden kanaat oluşmadığından alacağın reddine karar verildiğini beyanla,iflas idaresinin, alacağın reddine ilişkin vermiş olduğu karar yerinde olmadığından müvekkili banka alacağının iflas masasına kaydının yapılması talebi ile işbu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle, Gebze 2.İcra ve İflas Müdürlüğü 2014/1 iflas sayılı dosyasına 16 kayıt no ile kaydı talep edilen alacağın iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı … İdaresi davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
“… temlik eden banka ile müflis şirket arasında 26.08.2011 tarihli 350.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, dava dışı şirket yetkilisi …’nın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak bu sözleşmeyi imzaladığı, söz konusu sözleşme uyarınca müflis şirkete ticari krediler kullandırıldığı, bu sözleşme nedeniyle 13.02.2012 tanzim, 13.02.2013 vadeli 500.000,00-TL bedelli senet alındığı, ayrıca … ve…plakalı araçlar için ayrı ayrı 26.08.2011 tarihli araç rehin sözleşmesi imzalandığı, müflis şirketin kullandığı kredileri ödememesi üzerine hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiği, yine ödeme yapılmaması nedeni ile Beykoz İcra Müdürlüğü’nün 2013/1456 Esas sayılı icra dosyası ve İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2147 Esas sayılı icra dosyasında tahsilde tekerrür etmemek üzere takip başlatıldığı, ihtarname ve tebliğe ilişkin tebliğ şerhlerinin mevcut olmaması nedeniyle 05.02.2013 takip tarihi itibariyle müflis şirketin temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, Beykoz İcra Müdürlüğü’nün 2013/1456 Esas sayılı icra dosyasında %20,70 faiz oranı talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince %20,70 faiz oranından hesaplama yapılan bilirkişi ek raporundaki tespitlere itibar edilebileceği, Yargıtay kararlarında vurgulandığı üzere (Yargıtay 23.HD’nin 2012/268-2015/4417, 2013/8664-2014/3623… sayılı kararları) İİK’nın 195. madde hükmü uyarınca kayıt kabul davalarında iflas tarihi itibariyle doğan alacağın ve fer’ilerinin kaydı gerekir ise de, bu davalar genel hükümlere göre görülmesi gereken ve nihai alacak miktarının tespitini amaçlayan davalardan olduğu ve mahsup hususunun kayıt kabul aşamasında iflas idaresine bırakılmasının taraflar arasında çekişmeye yol açabileceği ve bu nedenle de usul ekonomisi gözetilerek, mahkemece, bilirkişi raporunda tespit edilen ve rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte iflastan sonra tahsil edilen tutarın masaya kaydı gereken alacaktan mahsubu ile bakiye alacağın masaya kaydı gerektiğinden (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. H.D.’sinin 2018/1235 Esas 2018/2184 Karar sayılı ilamı) alınan 28/09/2020 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; 11/02/2014 iflas tarihinden sonra 14/07/2014 tarihinde rehinli araçların satışı nedeniyle temlik eden bankaya yapılan 95.997,10 TL ödemenin mahsubu ile davacının (temlik alanın) iflas tarihi itibari ile müflis şirketten; toplam 87.756,52-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla, 87.756,52 TL’nin Beykoz İcra Müdürlüğü’nün 2013/1456 Esas sayılı icra dosyası ve İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2147 Esas sayılı icra dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek üzere Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2019/14 İflas sayılı iflas masasına kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan, davacının masaya yazdırılması gereken alacak kalemlerinin değerlendirilmesi gerekecektir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun yedinci babında iflasın hukuki neticeleri düzenlenmiştir. Yasanın 184. maddesi “İflas Masası“, üst başlığı ise “Borçlunun Malları Hakkında İflasın Neticeleri “ dir. 193. maddesinde, “Takibin durması ve düşmesi“ başlığı ile iflasın açılmasının, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle, teminat gösterilmesine İlişkin takipleri durduracağı, iflas kararının kesinleşmesi ile bu takiplerin düşeceği, iflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbirinin yapılamayacağı, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından İflas masasına karşı devam edileceği, satış bedelinin 151’inci maddeye göre rehinli alacaklılara paylaştırılacağı, artan kısmın İflas masasına intikal edeceğine yer verilmiştir.” Alacaklıların Hakları Üzerine İflasın Tesirleri “ üst başlığı ile 195. maddede, “Müflisin borçlarının muacceliyet kesbetmesi“ başlığı ile, borçlunun taşınmaz mallarının rehini suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılmasının müflisin borçlarını muaccel kılacağı, iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının anaya zamm olunacağı ifade edilmiştir.
Somut olay yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirildiğinde, davacının iflas kararından önce müflise karşı başlatmış olduğu icra takiplerinin, Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan müzekkereye verilen 25.12.2020 tarihli yanıttan, 2012/604 Esas 2014/46 Karar sayılı iflas kararının 11/04/2014 tarihinde kesinleşmesi nedeni ile, düştüğü anlaşılmaktadır. Yani takipler hükümsüz kalmıştır. Bu durumda fiilen yapılan takip masrafları haricinde, vekalet ücreti ve tahsil harcına karar verilemeyecektir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Daire’sinin 2019/3453 Esas 2020/144 Karar sayılı ilamı)…” gerekçesiyle; davanın KISMEN KABULÜNE, 87.756,52-TL alacak ile 339,05-TL takip masrafı ve başvuru harcı olmak üzere toplam 88.095,57-TL’nin Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2019/14 İflas sayılı iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş,karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK’nın madde 353/1-b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği karar verildi.07/02/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*