Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1947 E. 2022/802 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1947
KARAR NO : 2022/802

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :18/08/2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararın istinafı
NUMARASI :2021/584 Esas (derdest)

İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN/DAVACI :… – (T.C. No: … )
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :GLOBAL GLB YAPI İÇ VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ. –

TALEP :İhtiyati tedbir
DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :06/08/2021

KARAR TARİHİ :19/04/2022
KR. YAZIM TARİHİ :19/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirketin18.05.2021 tarihli Sipariş Bilgi Formunda belirtilen malzemelerin davalı tarafından müvekkiline satışı hususunda anlaştıklarını, davalı şirket ile müvekkili arasındaki mail yazışmaları içeriğinde yer alan Teklif ve Sipariş Formunda, müvekkilinin sipariş ettiği malzemelerin ayrıntılı şekilde belirttildiğini, müvekkilinin, bu malzemeler karşılığı davalı şirkete Akbank Denizli Sanayi Şubesi’nde bulunan çek hesabından 31.08.2021 keşide tarihli, Z9105084 seri no.’lu, 75.000,00-TL bedelli ve 19.09.2021 keşide tarihli, Z9105085 seri no.’lu, 75.000,00-TL bedelli iki çekin keşide edilerek, söz konusu siparişlerin peşinatı olarak davalıya teslim ettiğini, teklif formunda belirtilen toplam 317.729,00-TL’nin 150.000,00-TL’sinin çekler ile ödendiğini, ürünlerin teslimi ile birlikte de kalan bakiyenin ödenmesi hususunda tarafların anlaştıklarını, ancak davalı tarafın ürün teslimatını gerçekleştirmediği gibi iletişim de kurulamadığını, müvekkilinin çabaları sonucu kurulan iletişim neticesinde müvekkiline teslim edilen teklif formlarının kaybolduğu gerekçesiyle müvekkilinin elinde olan siparişe ilişkin belgeleri kendilerine göndermelerini söylediklerini, bunun üzerine müvekkilinin davalı tarafından daha önce kendisine gönderilen davalıya ait form ve belgeleri teklif formunu mail aracılığıyla davalıya gönderdiğini, ancak yazışmalar sonrası davalı tarafça dönüş sağlanmayarak müvekkili aylardır oyaladıkları gibi yine oyalama taktiği içerisine girdiklerini, müvekkilinin davalı şirketten; P 3000 -390 Adet-, P 2000 -150 Adet-,600/1200 VİNÇ -25 Adet- 400/1800 VİNÇ -5 Adet, 300/600 VİNÇ -5 Adet-, BOSCH 2,26 KIRICI DELİCİ -10 Adet-, KOMPRESÖR 50 LT -20 Adet-,KOMPRESÖR 100 LT -5 Adet-, KOMPRESÖR 200 LT -2 Adet-, GAZALTI TELİ 1,2 -2 Palet-, GAZALTI TELİ 1 -1 Palet-, GAZALTI TELİ 0,8 -20 Palet-, 3,25 ELEKTROT RUTİL -1 Palet-, 230 METAL KESİCİ NK -15 PK-, 180*8 TAŞLAMA TAŞI NK -10 PK- malzemeleri sipariş ettiğini, ancak davalı şirketin malzemeleri müvekkiline teslim etmediğini, davalı tarafından, yukarıda adet ve isimleri belirtilen mallara karşılık alınan çeklerin, siparişlerin müvekkiline gönderilmemesi nedeniyle işbu çeklerin iadesini istediklerini, söz konusu çeklerin müvekkiline iade edilmediğini, davalı tarafın çeklerin tahsili için bankaya ibraz etmesi halinde müvekkilin teslim almadığı ürün bedellerini ödemek zorunda kalacağını, ödememesi halinde de çeklerin icra takibine konu edilmesi durumunun meydana geleceğini, du durumun müvekkilinin olmayan bir borcu ödemesinin ve mağduriyeti anlamına geleceğini, tüm bu sebeplerden dolayı ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile takdiren teminatısız olarak, aksi halde mahkemece İİK 72/2 Maddesi Uyarınca Alacağın %15’i oranında Teminat Karşılığında Çekin Bankaya ibrazı halinde paranın davalıya ödenmemesi ve de çeklere ilişkin icra takibi başlatılmaması hususunda Hususunda tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 18/08/2021 TARİHLİ ARA KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … ihtiyati tedbir talebinin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı tedbir talep eden/davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Tedbir talep eden/davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında dosya kapsamında yer alan 18.05.2021 tarihli sipariş bilgi formunda belirtilen malzemelerin müvekkile satışı hususunda anlaştıklarını, müvekkil malzemeleri davalıya teslim ettiğini, teklif formunda belirtilen toplam 317.729,00-TL’nin 150.000,00-TL’si çekler ile ödenmiş olup, ürünlerin teslimi ile birlikte de kalan bakiyenin ödenmesi hususunda anlaştıklarını ancak davalı tarafından, ürünlerin teslimatı gerçekleştirilmediği, müvekkilin sipariş ettiği mallara karşılık alınan çekler, siparişlerin müvekkile gönderilmemesi nedeniyle işbu çeklerin iadesi istenilmiş olup söz konusu çekler müvekkile iade edilmediğini, davalı tarafın çeklerin tahsili için bankaya ibraz etmesi halinde müvekkil teslim almadığı ürün bedellerini ödemek zorunda bırakılacağını, ödememesi halinde de çeklerin icra takibine konu edilmesi durumu meydana geleceğini, bu durum müvekkilin olmayan bir borcu ödemesi ve mağduriyeti anlamına gelmekle, müvekkil aleyhine herhangi bir icra takibi başlatılmadan önce menfi tespit davası açılmış ve söz konusu çeklerin ödenmesini engeller mahiyette ve olası bir icra takibi neticesinde müvekkilin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için ihtiyati tedbir talep ettiklerini ancak yerel mahkemece verilen red kararının kabulü mümkün olmadığını, zira taraflar arasındaki mail yazışmaları ve dosyaya sunulan belgeler uyuşmazlığın çözümünde esas teşkil edecek nitelikte olup davanın esası yönünde müvekkilin haklılığını ispatlar nitelikte bulunup ihtiyati tedbir kararı verilmesi için ispat ölçüsü olan “yaklaşık ispat” şartının dosya kapsamı itibariyle sağlandığı kabul edilerek ihtiyati tedbirin şartlarının oluştuğunun kabulü gerektiğini (İstanbul BAM 12.HD. 2018/304 E. – 2015/536 K.), mevcut durum itibariyle müvekkil teslim almadığı ürünlerin bedellerini ödemek zorunda bırakılacak, ödeme yapmaması durumunda ise müvekkil aleyhine icra takibi başlatılması ve telafisi imkansız zararların ortaya çıkması kuvvetle muhtemel olup, dava konusu çekler 31.08.2021 ve 19.09.2021 keşide tarihli ve müvekkilin mağduriyetinin daha fazla artmaması adına ivedi şekilde tedbir kararı verilmesinin elzemliğini beyan ederek, yerel mahkeme 18.08.2021 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile takdiren teminatısz olarak, aksi halde mahkemece İİK 72/2 maddesi uyarınca alacağın %15’i oranında teminat karşılığında çekin bankaya ibrazı halinde paranın davalıya ödenmemesi ve de çeklere ilişkin icra takibi başlatılmaması hususunda tedbir kararı verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/584 Esas 18/08/2021 tarihli ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Talep, çekler üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Derdest dava kapsamında davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine ilk derece mahkemesinin 18/08/2021 tarihli ara kararıyla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı tedbir talep eden/davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince; kamu düzeni yönünden ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı ile davalının 18.05.2021 tarihli sipariş formunda belirtilen malzemelerin davalı tarafından davacıya satışı hususunda anlaştıkları, davalının, davacı ile aralarındaki yazışmalar içeriğinde yer alan teklif ve sipariş formunda,davacının sipariş ettiği malzemelerin ayrıntılı şekilde belirtildiği ,davacının, bu malzemeler karşılığı davalı şirkete Akbank Denizli Sanayi Şubesi’nde bulunan çek hesabından 31.08.2021 keşide tarihli, Z9105084 seri no.’lu, 75.000,00-TL bedelli ve 19.09.2021 keşide tarihli, Z9105085 seri numaralı, 75.000,00-TL bedelli iki çeki keşide ederek teslim ettiği, teklif formunda belirtilen toplam 317.729,00-TL’nin 150.000,00-TL’sinin çekler ile ödendiği, ürünlerin teslimi ile birlikte de kalan bakiyenin ödenmesi hususunda tarafların anlaştıkları, ancak davalı tarafın ürün teslimatını gerçekleştirmediği, davalı tarafından, yukarıda adet ve isimleri belirtilen mallara karşılık alınan çeklerin, siparişlerin davacıya iade edilmediği, bunun üzerine davacının eldeki davayı açtığı ve açılan davada verilen çekler yönünden ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile takdiren teminatısız olarak, aksi halde mahkemece İİK 72/2 maddesi uyarınca alacağın %15’i oranında teminat karşılığında çeklerin bankaya ibrazı halinde paranın davalıya ödenmemesi ve de çeklere ilişkin icra takibi başlatılmaması hususunda tedbir kararı verilmesininin talep edildiği, ilk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İİK’nın 72-(2) maddesi; “icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilerek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir” hükmünü ihtiva etmektedir.
6100 sayılı HMK’nın “ihtiyati tedbirin şartları”na ilişkin 389-(2) maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” düzenlemesi bulunmaktadır.
Aynı Kanunun 390-(3) maddesinde ise; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” hükmü bulunmaktadır.
Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu göz ardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK’da bir yenilik getirilmemekle birlikte, “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış, ayrıca burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı vurgulanmak istenmiştir.
Uyuşmazlık; Ticari Mal Satış Sözleşmesi kapsamında avans verildiği belirtilen çeklerin mallar tesliminin gerçekleşmemesi nedeni ile ödenmesinin tedbiren durdurulması ile icra takibine konu edilmesinin önlenmesinin gerekip gerekmediği noktasında bulunmaktadır.
Bu belirlemelere göre; davacı vekilince ortaya konulan iddia ve anlatımlar, davanın niteliği gereği geçici hukuki koruma için yaklaşık ispata yeter mahiyettedir. İlk derece mahkemesince; İİK’nın 72-(2) maddesi uyarınca dava sonuna kadar çekin ödenmesinin durdurulmasına yönelik geçici koruma talebinin kabulü gerekirken aksi yönde değerlendirme ile talebin reddine karar verilmesi dosya kapsamı deliller ile yukarıda anılan yasal düzenleme ve açıklamalara aykırı olup, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerindedir.
HMK’nın 297-(2) maddesi uyarınca; bir davada hüküm o davanın tarafları lehine veya aleyhine olarak kurulabilir. Davada taraf olmayan üçüncü kişi lehine veya aleyhine hüküm kurulamaz.
Diğer yandan kambiyo senedi niteliğinde olan çek; temel ilişkiden bağımsız, kayıtsız, şartsız bir bedelin ödenmesi taahhüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkini ifade edip, bedelsizlik iddiası düzenleyen/keşideci davacı ve lehtar davalı arasındaki temel ilişkide şahsi def’i olup, davanın tarafları dışındaki iyiniyetli 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, dava konusu çeklerin tedavül kabiliyetini ortadan kaldıracak, davanın tarafları dışında 3. kişileri bağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı da verilemeyeceğinden, davaya konu çekler hakkında 3. kişileri bağlamayacak şekilde ödemeden men ihtiyati tedbir kararı verilmelidir.
Bu nedenlerle; ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbir talep edenin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/584 Esas sayılı 18/08/2021 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353. maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davacının İİK’nın 72-(2) hükmü uyarınca ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava sonuçlanıncaya kadar;
Davaya konu çeklerin bedelinin (150.000,00 TL) takdiren %15’si tutarı olan 22.500,00-TL nakit ya da kesin ve süresiz teminat mektubunun mahkeme veznesine yatırılması karşılığında;
Akbank Denizli Sanayi Şubesi muhataplı, keşidecisi … (T.C.:…) olan 75.000,00-TL bedelli, 31.08.2021 keşide tarihli, Z9105084 seri nolu çek ile, Akbank Denizli Sanayi Şubesi muhataplı, keşidecisi … (T.C.:…) olan 75.000,00-TL bedelli 19.09.2021 keşide tarihli, Z9105085 seri nolu; çeklerin davalı Global Glb Yapı İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. tarafından ibraz edilmesi halinde MUHATAP BANKA TARAFINDAN ÖDEME YAPILMAMASINA, dava konusu çeklere dayalı olarak davalı tarafından açılacak olan icra takibinin tedbiren DURDURULMASINA,
b)Dava konusu çeklerin davacı hesabında kısmen de olsa karşılığı bulunması halinde en yüksek ticari faiz getiren bloke bir hesaba alınmasına/aktarılmasına ve Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/584 Esas sayılı dosyasından bu konuda bir karar verilinceye kadar taraflara ödenmemesine,
c)Teminat yatırıldığında ilk derece mahkemesince ilgili icra müdürlüğüne tedbir kararının uygulanması için müzekkere yazılmasına,
d)HMK’nın 393-(1) maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının uygulanması, kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren bir hafta içinde talep edilmediği takdirde, tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının İHTARINA,
e)Talebin dava ile birlikte ileri sürülmesi sebebiyle harç alınmasına ve ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)İhtiyati tedbir talep edenin yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
b)İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)İhtiyati tedbir eden tarafça yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince yatırana tarafa iadesine,
e)Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince; miktar itibari ile KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/04/2022


Başkan-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*