Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1816 E. 2022/1579 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1816 – 2022/1579
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1816
KARAR NO : 2022/1579

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2021
NUMARASI : 2021/220 Esas – 2021/332 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ALBARAKA TÜRK KATILIM BANKASI ANONİM ŞİRKETİ -…
VEKİLİ : Av….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/01/2021

KARAR TARİHİ : 15/09/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 04/10/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşine öncelikle Kocaeli 8. İcra Dairesi 2019/1313 Esas sayılı dosyadan kambiyo senedine mahsus yolla takip yapıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, icra takibinde alacaklı tarafından takibe konu olan borcun kaynağını teşkil eden ipotek yerine teminat olarak alınan 01.04.2015 tarihli tanzim ve 02/10/2018 vade tarihli ve 2.000.000-TL bedelli bonoyu da icraya konulduğunu, davalının öncelikle Kocaeli ili Kartepe Maşukiye Mahallesi olan 3878, 3876 ve 3874 parsellerde bulunan taşınmazlar üzerinde ipotek bulunduğundan ipotekli tapuların satışı ile alacağını tahsil etmesi gerekirken teminat senedinin icraya konulduğunu, daha sonra ipotek takibi açıldığını ve müvekkilinin eşinin borcu bulunmayan tapusu üzerindeki hissesinin satışa çıkarılmış olduğunu, müvekkilinin imzası bulunmayan bir borca ilişkin eşinin tapusu satışa çıkarılmış olduğunu, müvekkilinin bu satışa herhangi bir şekilde muvafakatinin bulunmadığını, kredi çekilmesine ilişkin olarak ipotek gösterilecek tapularda borçlunun eşinin rızası alınması gerekmekte olmasına rağmen müvekkilinin herhangi bir şekilde rızası alınmadığı gibi bir evrakında imzalamadığını, takip alacağına ikişkin senet banka ile ilk kullandırılan kredi zamanında teminat olarak alındığını, müvekkilinin eşinin davaya konu takipte ipotek borçlusu olarak değil dosya borçlusu olarak eklendiğini, banka kredi sözleşmesinde müvekkilinin eşinin borçlu olmamasına ve borçlu şirket ortağı rağmen müvekkilinin eşninin hissesinin ihale yolu ile satılmış olduğunu ve ihalenin feshi davası açıldığını, müvekkilinin eşi satış yapılan ilgili icra dosyasında dosya borçlusu olan şirketin ortağı olmayıp müvekkilinin eşinin tapusunu ipotek ettirilirken müvekkilinin rızasının alınmadığını, bu sebeple de müvekkilinin eşinin hissesine düşen ipoteğin gereçsiz durumda olduğunu, geçersiz ipoteğe ilişkin müvekkilinin eşinin tapusunun satılmış ve müvekkili ve eşinin hak kaybına uğramış olduğunu, müvekkilinin eşinin üzerinde de bu taşınmaz dışında başkaca herhangi bir tapusunun bulunmadığını, icra dosyasında izaleyi şuyu yolu ile satış yapılması gerekirken ihale yolu ile icradan satış yapılarak müvekkili ve eşinin de hissesinin satıldığını, müvekkilinin eşi hakkında açılan Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2019/1860 E. s. takibe konu ipotek için rızasının bulunmadığının tespiti ile dosya borçlusu olmadığının tespitini, satışın iptalini, ipoteğin fekkini, iş bu dosyanın Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/32 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesini ilgili icra dosyasındaki satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın HMK’nın 114/1-h maddesi uyarınca usulden reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kredi çekilmesine ilişkin olarak ipotek gösterilecek tapularda borçlunun eşinin rızası alınması gerekmekte olmasına rağmen müvekkilinin herhangi bir şekilde rızası alınmadığı gibi bir evrak da imzalamadığını ve bu davayı açması yönünde hukuki ve maddi olarak yararı bulunduğunu ayrıca senet üzerine konulan 01/04/2015 vade tarihinin tanzim tarihinde yazılmadığı ve sonradan düzenlendiği belli olduğundan iş bu konuda da yine senet üzerinde oynama yapılmış olup iş bu senedin geçerliliği bulunmadığı görüleceği gibi buna ilişkin verilen ipotek de geçerliliğini yitireceğini, icra dosyasında izaleyi şuyu yolu ile satış yapılması gerekirken ihale yolu ile icradan satış yapılarak davacı ve eşinin de hissesi satıldığını ayrıyeten birleşen dosyalar konusunda hüküm kurulacak ise de davanın sonunda yargılama bittikten sonra hüküm kurulması gerekirken bu şekilde verilen mahkeme kararının usule aykırı olduğunu, davaya konu takip diğer kambiyo senedi takibinden sonra açıldığı için mükerrer takip de söz konusu olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, aksi halde ön inceleme duruşması yapılmayan tensip zaptı ile reddedilen davada karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin nispi değil maktu ücret olarak hükmedilmesine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER:Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 29/04/2021 tarih, 2021/220 Esas – 2021/332 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2019/1860 Esas sayılı dosyasından, eş rızası alınmadan ipotek tesis edilmiş olması, takibin usulsüz olması ve ipoteğin geçersiz olması nedenlerine dayalı olarak borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi için eldeki davayı açtığı, ilk derece mahkemesince açılan davada hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
492 Sayılı Harçlar Kanunu Hükümlerine göre; yargı işlemlerinde bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanlar yargı harçlarına tabidir (2. madde). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15 madde). Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tespit ettirilir. Tespitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz(16/3 madde). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30’uncu madde hükmü uygulanır (16/4 madde). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21 madde). (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar ve ilam harcının 1/4’ü peşin alınır (28. madde).Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesine bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan harcın ödenmesine bağlıdır (30. madde). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32.madde). HMK’nın 120/1 maddesine göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Harçlarla ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. Davanın açılması harca tabi usuli bir işlemdir. Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden gözetilmesini ve harcın yatırılmaması halinde ise ne gibi işlemler yapılacağını 30 ve 32. maddelerinde hükme bağlanmıştır.
Bu hali ile dosya içeriğinden ve toplanan delillerden davanın menfi tespit davası olduğu, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2019/1860 Esas sayılı takip dosyasında takip/ değeri olan 490.153,98 TL’nin dava konusu edildiği, takibe konu toplam alacağa yönelik olan davada mahkemece, işin esasına girilmeden önce 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28-(a) ve 32. maddeleri uyarınca, asıl alacak ve işlemiş faiz alacağının tamamına yönelik eksik peşin harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilemeyeceği (harcın tamamlanması halinde davanın kabul veya red durumuna göre dava değeri üzerinden tarafların yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacağı) aksi halde, dava konusu takip talebindeki miktarın tamamı üzerinden usulen açılmış bir davanın varlığından söz edilemeyeceği ve davada harçlandırılan kısım aşılarak kurulan hükmün hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve fazlasına karar veremeyeceği düzenlemesini içeren HMK’nın 26. maddesine aykırı olacağı bu nedenle, öncelikle dava değeri üzerinden eksik peşin harcın tamamlatılması gerektiği hususu gözetilmeden yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Açıklanan bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin kaldırma nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; yukarıda açıklanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2021 tarih, 2021/220 Esas ve 2021/332 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-4) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

8-Davacının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362-(1)-g) maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/09/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye…
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*