Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1811 E. 2022/1576 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1811
KARAR NO : 2022/1576

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :09/07/2021
NUMARASI :2020/521 Esas – 2021/433 Karar

DAVACI :… (T.C. NO:…) –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :ÇERKEZOĞULLARI İNŞAAT NAKLİYAT TURZİZM TEKSTİL TAAHHÜT İTHALAT İHRACAT SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ.
VEKİLİ :Av. … –
DAVANIN KONUSU :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :22/06/2018

KARAR TARİHİ :15/09/2022
KR. YAZIM TARİHİ :23/09/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava dışı … adına 08/07/2017 keşide tarihli 22.000,00 TL bedelli çek düzenlendiğini, ancak dava dışı şahıs işini ifa etmediğinden taraflarınca Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/614 Esas sayılı dosyada menfi tespit davası açıldığını, akabinde davalı şirket bu çeki ciro yoluyla elde ederek müvekkil aleyhine Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü 2017/7391 Esas numaralı dosyasında icra takibi başlattığını, nihayetinde tarafların haricen anlaşmaya vardıklarını, bu anlaşmaya göre müvekkilineçeki iade olunacak karşılığında kendisinin davalı şirket adına bu dava konusu senedi düzenleyip davalı şirkete teslim edecek ve nihayetinde dava dışı …’ın 59.000,00 TL’lik çek ödemesini borcu bulunduğu davalı şirkete yapması halinde bu dava konusu senetin geçersiz sayılacağını, aksi halde bu senet işleme konularak müvekkilden tahsil edileceğini, müvekkili ile davalı şirket arasında hiçbir ticari ve hukuki ilişkin bulunmamakla şu halde senet konusu borcun konusuz kaldığını, davalı şirketin müvekkilinden alacak talep etmesinin haksız olduğunu, zira dava dışı borçlu tarafından davalı şirkete ödeme yapıldığını, teminat maksatlı verilen bu senetin de konusuz kaldığını belirterek, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2018/33312 Esas sayılı icra takibinin iş bu dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesine, asıl alacağın %20’si üzerinden kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş ve ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının borcu karşılığında 29/11/2017 tanzim tarihli, 25/12/2017 vade tarihli, 22.000,00 TL bedelli senet düzenleyerek müvekkili şirkete verdiğini, vade tarihinin dolması ve ödemenin yapılmaması üzerine müvekkili şirket tarafından davacıya Gölcük 2. Noterliği’nin 27/12/2017 tarihli 14165 yevmiye numaralı ödememe protestosu gönderildiğini, ödememe protestosuna rağmen senedin ödenmemesi ile davacı aleyhine Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/33312 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borçlunun ilgili icra dosyasında itirazda bulunmadığı ve takibin kesinleştiği, davacının ayrıca dava dilekçesinde aleyhine başlatılan Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü’nün 2017/7391 Esas sayılı dosyasındaki icra takibi için haricen anlaşmaya varıldığını, bu anlaşmaya göre takip konusu çekin iade olunacağı, karşılığında dava konusu senedin düzenleneceğini ve bu senedin teminat senedi olması nedeniyle dava dışı …’ın borcunu ödemesi durumunda dava konusu senedin geçersiz sayılacağını iddia ettiği ancak taraflar arasında yapılan bir sözleşme olmadığından dava konusu senet de böyle bir sözleşmeye dayanarak verildiğini, icra takibine konu olan senedin kesinlikle teminat senedi olmadığı, teminat senedi olarak verilen senette açıkça teminat senedi olduğu hususunun belirtilmesi gerektiğini, dava konusu senedin davacı tarafından borcu karşılığında müvekkili şirket adına düzenlendiğini ve borcunun ödenmemesi üzerine dava konusu takip başlatıldığı, müvekkili şirketin dava dışı …’tan bir ödeme alması ve ödemenin yapılmaması nedeniyle senedin takibe konmasının mümkün olmadığını, davacının ihtiyati tedbir talebinin hukuki mesnetten yoksun olması nedeniyle reddinin gerektiğini belirterek hukuki mesnetten yoksun menfi tespit davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… davanın reddine, davalı lehine tazminat şartları oluşmadığından bu talebin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini, öncelikle; bu dava dosyası hakkında öncesinde 2018/346 esas sayılı dosyaya ilişkin istinaf başvurumuz üzerine İstinaf mahkemesince kaldırma kararı verilmiş bunun üzerine yerel mahkemece yeniden yargılama yapıldığını; davacı ile davalı şirket arasında hiç bir ticari ve hukuki ilişki bulunmamakla şu halde senet konusu borç konusuz kaldığını, davalı şirketin davacıdan alacak talep etmesi haksız olduğu zira anlaşmaları gereği dava dışı borçlu tarafından davalı şirkete ödeme yapılmış teminat maksatlı verilen bu senet de konusuz kaldığını, nitekim kaldırma kararı öncesinde alınan 01.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı ve alacak-borç ilişkisinin olmadığı yönünde tespitte bulunulduğu, bu itibarla mahkemenin davanın reddine karar vermesi hukuka aykırı bulunduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirkete borçlu tarafından verilen kambiyo senedi borcun temel sebebinden bağımsız olup davacının, müvekkil ile arasında bir ticari veya hukuki ilişkinin olmadığı iddia etmesi yersiz olup hukuki dayanaktan yoksundur ayrıca yerel mahkeme kararında da değinildiği üzere davacı taraf ‘yemin’ deliline dayanmış olup, müvekkil şirket yetkilisi “…in bana 22.000,00 TL çek borcu vardı. Onu ödemedi onun yerine bana bu senedi verdi, bu senedi ödemedi dava konusu senet teminat amaçlı verilmemiştir” şeklindeki ifadesi ile senedin teminat amaçlı olmadığına dair yemin etmiş bulunduğunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 225 ve sonra gelen maddelerinde yeminin hangi hallerde verilebileceği ve sonuçları belirtildiğini, yemin kesin delil niteliğindedir, kesin delil olması nedeniyle şartlarını, hükümlerini ve sonuçlarını kanunun belirlediği ve bu şartların mevcut olması halinde hakimin bağlı olduğu ve takdir yetkisine sahip olmadığı delillerdir, bununla birlikte Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 2019/2226 E. 2020/1444 K. sayılı kararı kapsamında muhatap Yapı Kredi Bankası gölcük Şubesi’ne ilgili çekin ödenip ödenmediği ile ilgili müzekkere yazılmış olup; yazı cevabında söz konusu iptal çek konumunda olduğu ve ödenmediği açıkça anlaşıldığını beyan ederek; davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 09/07/2021 tarih, 2020/521 Esas – 2021/433 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın davanın reddine, karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı tarafından dava dışı … adına 08/07/2017 keşide tarihli 22.000,00 TL bedelli çek düzenlendiği, ancak dava dışı …’ın yüklendiği edimi ifa etmediğinden davacı tarafından Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/614 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı, davalının menfi tespit davasına konu edilen bu çeki ciro yoluyla elde ederek davacı aleyhine Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü 2017/7391 Esas numaralı dosyasında icra takibi başlattığı, başlatılan bu takibin haksız ve hukuka aykırı olduğu bu nedenle de başlatılan bu takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davada, ilk derece mahkemesince; davalının, davacı hakkında 22.000,00 TL bedelli bonodan dolayı Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/33312 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davacının dava konusu senedin dava dışı …’a verilen ve … tarafından ciro edilerek davalıya devredilen çekin Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü’nün 2017/17391 esas sayılı takip dosyasıyla takibe konulması üzerine davalı ile anlaşılarak çek yerine teminat amaçlı verildiğini iddia ettiği, davalı şirket yetkilisinin yemin beyanında ”…in bana 22.000,00 TL çek borcu vardı. Onu ödemedi onun yerine bana bu senedi verdi, bu senedi ödemedi dava konusu senet teminat amaçlı verilmemiştir” şeklinde beyanda bulunduğu, Yapı Kredi Bankası’ndan gelen yazı cevabında Kocaeli 5. İcra Müdürlüğü’nün 2017/7391 esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan çekin iptal çek konumunda olduğu, söz konusu çekin ödenmediği anlaşıldığından davanın reddine şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece gerekçenin ve ulaşılan sonucun dosya kapsamı delillere uygun olduğu istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,

4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/09/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*