Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1800 E. 2022/1544 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1800
KARAR NO : 2022/1544

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2021
NUMARASI : 2016/1226 Esas – 2021/374 Karar

DAVACI :….
VEKİLİ :….
DAVALI :….
:….
VEKİLİ :….

DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2016

KARAR TARİHİ : 15/09/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 22/09/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının davacıya ait yerleri satın alacağını beyan ederek davacıdan almış olduğu 100.000,00 TL bedelli bono ile Kandıra İcra Müdürlüğünün 2016/358 sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, davacının adına kayıtlı taşınmazın kaydına haciz koyarak taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesi için Kandıra Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/718 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davalının takibe dayanak yaptığı bononun bono vasfına haiz olmadığını, senette imza bulunmadığını, parmak izi bulunduğunu, parmak izi basmak sureti ile yapılan işlemleri içeren belgelerin senet niteliği taşıması için noterler tarafından düzenleme biçiminde oluşturulmasına bağlı olduğunu, davalının kanunen belirtilen şartlara hazi olmayan bono sayılmayan belge ile kötü niyetli olarak takip açtığını ve taşınmazların satışı çiin Kandıra Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/718 esas sayılı dosyası ile dava açmış olup ilgili dosyanın neticelenerek yerlerin satılmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, bu nedenle öncelikle kanunen gerekli şartları taşımayan senetten dolayı aleyhine açılan takibin durdurulması hususunda tedbir kararı verilmesini ve akabinde takibin iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının adına kayıtlı bulunan ve hisseli taşınmazları davaclıya haricen sattığını ve parasını aldığını, bu harici satışa ilişkin olarak da icra takibine konu bulunan senedin düzenlendiğini ve davaşoya verildiğini, ancak davacı tarafın satışa konu taşınmazların hisseli olması ve iştiraki çözemediğinden takibe konu senedin davalıya verildiğini, bu hususta davalıya, davacı tarafın Kandıra noterliğince düzenlenen 18/02/2016 tarih ve 1498 yevmiye nolu vekaletname ile hür türlü işleri yapmak üzere vekaletname verildiğini, bu vekaletnameden sonra davacı tarafın davalıdan parayı elden tahsil ettiğini ve bu kez tamamen kötü niyetli olarak vekaletten müvekkilini azlettiğini, davalının vekaletname uyarınca bir işlem yapabilmesi ihtimalinin de kalmadığını, davacı tarafın sattığı hisselerine ilişkin olarak parasını da aldığı halde hem hisselerin devri için iştiraki çözmediğini hem de bu işlemler için davalıya verdiği vekaletnameyi azi sureti ile iptal ettiğini, davacının davalıya olan borcuna ilişkin verilen senedin takibe konulduğunu, ayrıca davacının taşınmazlarına ilişkin harici satış sonrası davalıya verdiği vekaletnamenin verilmesi sırasında alınan doktor raporu davacının işlem yapmaya ehil olduğunu gösterdiğini, bu yönde yapılan itirazları kabul etmediklerini, dosyada davacı tarafın kısıtlandığına dair herhangi bir kararın bulunmadığını, iş bu davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebi ile dava şartı yokluğundan dolayı reddini, davacının kötü niyetli sebebi ile takip konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” …
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Kandıra İcra Müdürlüğü’nün 2016/358 esas sayılı dosyasında 85.000-TL açısından borçlu olmadığının tespitine,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Davalının kötün niyeti sabit olmadığından kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kambiyo senedi vasfında olmadığını kabul ettiği bonoyu yazılı delil başlangıcı kabul ettiğini; bu durumda dinlenen tanık beyanları ile hem hukuki ilişki hem de ödeme hususu ispat edildiğini; yerel mahkemenin gerekçesinin aksine davalının ödediği paranın yazılı delille ispatına gerek olmadığını beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının takibe dayanak yaptığı Bono HMK ve TTK. İlgili maddeleri gereğince bono vasfına haiz olmadığı gibi yapılan Kambiyo senetlerine özgü takip de geçersiz olduğunu; tüm tanık ifadeleri iddialarını teyit etmiş, hastane kayıtları ve Celbedilen Sağlık raporları davacının akıl hastası olduğunu açıkça ortaya koyduğunu; mahkeme kararı, usul, yasa ve Yargıtay Kararlarına uygun olduğunu; beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2021 Tarih – 2016/1226 Esas – 2021/374 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davalının düzenleyeni davacı, lehtarı davalı, bedeli 100.000,00 TL olan 10/12/2015 düzenleme tarihli 03/03/2016 vade tarihli bonoya dayalı olarak Kandıra 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/358 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus ödeme emri ile icra takibi başlattığı, davacının bononun geçerli olmadığı gerekçesiyle eldeki menfi tespit davasını açtığı, davalının bononun geçerli olduğunu, bononun davacının taşınmaz satışı nedeniyle bono bedeline kadar satış bedelini peşin aldığı, taşınmazların resmi devri yapıncaya kadar teminat olarak takip konusu bonoyu düzenleyerek verdiğini belirterek davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince bononun geçersiz olması ancak davacının 15/02/2016 tarihli sözleşmeye göre davalıdan 15.000,00 TL nakit para aldığı gerekçesiyle davanın 85.000,00 TL yönünden kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık takip dayanağı bononun geçerli olup olmadığı ve davalının bono nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
Takip ve davaya konu bonoda düzenleyen imzası yerine düzenleyenin parmak izi bulunmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın bononun unsurlarının düzenlediği 776/1-g maddesinde düzenleyenin imzası, sayılmış olup bu unsur zorunlu unsurlardandır (6102 sayılı TTK m.777/1). Bu hükümler uyarınca düzenleyen imzası bulunmayan bonolar geçersizdir (“TTK’nın 776. maddesinde bononun taşıması gereken zorunlu unsurlar belirtilmiş, bu madde kapsamında belirtilen unsurları taşımayan bononun geçerli olmayacağı ise TTK’nın 777. maddesinde hükme bağlanmıştır. Davaya konu bononun davacıların murisi keşideci … tarafından parmak izi basılarak davalıya verildiği anlaşılmaktadır. TTK’nın 776. maddesi g bendine göre bono üzerinde düzenleyenin imzasının bulunması gerektiği belirtilmiş olması dikkate alındığında dava konusu bononun kambiyo vasfında olmadığı, geçersiz olduğu görülmektedir.” Yargıtay 11. HD., 03/12/2020 tarih, 2020/2901 E., 2020/5665 K.).
Eldeki davada, dava ve takibe konu bonoda düzenleyen imzası yerine parmak izi olması nedeni ile bono geçersizdir. Diğer yandan icra takibi bonoya dayalı olduğundan ve bono da geçersiz olduğundan davalının kambiyo senedinden kaynaklanan bir alacağı bulunmamaktadır. Menfi tespit davası bonodan kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine karşı açıldığından davalı alacaklı takipte dayanmadığı temel ilişkiye dayanarak alacak isteminde bulunamayacaktır. Davalının varsa temel ilişkiden kaynaklanan alacağını ilamsız takip veya dava yolu ile tahsil yoluna gitmesi gerekir. Bu nedenle davanın tümden kabulü gerektiği anlaşılmakta ise de, karara karşı sadece davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurduğundan istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında davalı vekilinin istinaf isteminin reddi gerektiği, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı dikkate alınarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 5.806,35 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 1.451,59 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.354,76 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/09/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*