Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1796 E. 2022/1619 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2021/1796
KARAR NO :2022/1619

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :08/06/2021
NUMARASI :2020/183 Esas – 2021/310 Karar

ASIL DAVA
DAVACI :… (T.C. NO: …)
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… –
VEKİLİ :Av. … –

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :20/03/2020

BİRLEŞEN DAVA :Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2020 tarihli 2020/176 Esas – 2020/480 Kararı
DAVACI :… –
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :… (T.C. NO: …) –
VEKİLİ :Av. …

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :07/04/2020

KARAR TARİHİ :19/09/2022
KR. YAZIM TARİHİ :26/09/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalı şirketten yaptığı alışveriş nedeniyle cari hesapla çalıştıklarını, en son olarak davacının yaptığı alışveriş nedeniyle cari hesapta davacının 2.449,46-USD cari hesabı bulunurken davacının 26.09.2019 tarihinde stokunda bulunun bir siparişi teslim edebilmesi için tahsilatını davalının bir mail-order işlemi ile yapmasının talep edildiğini ve kart bilgileri şirkete gönderildikten sonra işlem sonucunun beklendiğini, davalı şirket yetkilisinin bilahare 45.300,00-TL’lik kredi kartı işlemine ilişkin tahsilatın yapıldığı bilgisini davacıya bildirdikten sonra davacıya cari hesap mutabakat formu gönderdiğini ve bu 45.300,00-TL’lik tahsilattan davacının 2.449,46 USD cari hesabı düşüldükten sonra bakiye 5.519,44-USD alacağı olduğuna dair hesap gönderildiğini ve 24.10.2019 tarihinde bu rakam konusunda tarafların mutabakat sağladıklarını, yani 24.10.2019 tarihli mutabakat formu gereğince son tahsilattan davacının kendi borç bakiyesi düşüldükten sonra 5.519,44-USD alacaklı olduğunu, tahsilat işleminden yaklaşık iki ay sonra 26.06.2019 tarihli mail-order işleminin kart sahibinin itirazı nedeniyle şüpheli işlem olduğu ve bankanın inceleme başlattığını; inceleme sonucu olumsuz sonuçlanırsa işlem miktarının davacıya borç olarak kaydedileceğini bildiren bir mail gönderildiğini, davacının hemen bu maile cevap verdiğini ve davalı şirketin tahsilat yapıldığını onaylaması nedeniyle siparişi teslim ettiğini; dolayısıyla herhangi bir yargı kararı olmaksızın şirket tarafından bankaya yapılacak iadenin kendisini bağlamayacağını ihtar ettiğini, hal böyle iken; davalı şirketin sırf ilgili banka ile arasındaki ilişki düşünülerek; herhangi bir yargı kararı da bulunmamasına rağmen; yaptığı ve davacının cari hesabına işlediği tahsilatı bankaya iade ettiğini ve davacıyı borçlu durumuna getirdiğini, davalı şirketin kötü niyetini sezen davacının; tarafların karşılıklı mutabık kaldıkları “24.10.2019 tarihli cari hesap mutabakat formunu” dayanak göstererek dava konusu icra takibine başladığını, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/180306 Esas sırasında kayıtlı icra takibine davalı şirket tarafından kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, takibin durduğunu belirterek; itirazın iptalini, takibin devamını ve asıl alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı ile davacı arasında 2017 yılından bu yana ticari alım-satım ilişkisi bulunduğunu, davalının davacı …’a üretmiş olduğu galvanizi satmakta olduğunu, taraflar arasında bu ilişkiden doğan bir cari hesap ekstresi bulunduğunu, cari hesap ekstresinden de görüleceği üzere aslında davacının davalıyla aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı 2.449,46-USD borcunun bulunduğunu, davacının davalıya 14 ton yeni mal sipariş ettiğini, bu 14 ton yeni mal için ve ayrıca önceden kalan borcu 2.449,46-USD için davalıya ödeme yapacağını beyan ettiğini, ödemeyi de müşterisi olduğunu söylediği …’e ait kredi kartından mail-order yoluyla yapacağını bildirdiğini ve ödeme …’in kartından ödendiğini, fakat daha sonra davalı şirket hesabına geçen bu paranın; kredi kartı işleminin çalıntı kredi kartı ile yapıldığı söylenerek, davalının kusuru olmaksızın hesabından iade alındığını bu sebeple hem sipariş edilen 14 ton malın bedeli hem de eski borç olan 2.449,46-USD olmak üzere davacının davalıya olan borcunun devam ettiğini, bu borcun tahsili için davacı aleyhine Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/150328 E. sayılı icra takibi başlatıldığını ancak davacının bu icra takibini haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek durdurduğundan Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/176 E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, bu dosyanın Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/176 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Galva Metal Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile davalı … (Evo Profil) arasında 2017 tarihinden itibaren ticari alım-satım ilişkisi olduğunu, davacı Galva Metal Sanayi ve Ticaret A.Ş., davalı …’a (Evo Profil) ürettiği galvanizi sattığını, taraflar arasında cari hesap ekstresinin mevcut olduğunu, dava dilekçesine ekli cari hesap ekstresinden de görüleceği üzere davalının davacıya 11.09.2019 tarihinde 2.449,46 USD borçları mevcut olduğunu, davalının 26.09.2019 da davacıya 14 ton yeni mal sipariş ettiğini, davalının yeni üretilecek bu 14 ton mal için ve ayrıca borcu olan 2.449,46-USD için davacıya ödeme yapacağını beyan ettiğini, ödemeyi müşterisi olduğunu söylediği …’e ait kredi kartından mail-order yoluyla yapacağını bildirdiğini, ödemenin …’in kartından çekilmek suretiyle taraflarına ödendiğini, daha sonra hesaplarına geçen bu paranın kredi kartı işleminin çalıntı kredi kartı ile yapıldığı söylenerek, hesaplarından geri alındığını, davalının ödemeyi çalıntı bir kredi kartı ile yaptığından dolayı sorumlu olduğunu, borcunun devam ettiğini, davalıya bu durumun bildirildiğini ve eski borcu olan 2.449,46-/USD’nin devam ettiğinin belirtildiğini, ayrıca sipariş ettiği 14 ton ürünün hazır olduğu, ödemeyi yapması durumunda kendisine gönderileceğinin söylendiğini, davalı tarafın ödemeyi yapmadığını, sonrasında cari hesap ekstresindeki borç bakiyesi olan 2.449,46-USD alacağın tahsili için Kocaeli 8. İcra Dairesi 2019/150328 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, davalı tarafın bu takibe itirazda bulunduğunu, bu sebeple takibin durduğunu, davalı tarafın itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, tüm bu nedenlerle; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı şirket aleyhine Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/180306 Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, şirketin itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali davasının Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/183 sırasında kayıtlı olduğunu, davacı şirketin başlattıkları icra takibinden sonra davalı aleyhine başlattığı ve işbu davaya konu Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/150328 Esas sayılı icra takibini başlattığını, davalının davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın alacak olarak iddia ettiği miktarın, cari hesap bakiyesinden mahsup edildikten sonra bakiye 5.519,44-USD’ lik alacağı için Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/180306 Esas sırasında kayıtlı icra takibinin başlatıldığını, davacı şirketin işbu icra takibine itiraz ettiğini, taraflarınca Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/183 Esas sırasında kayıtlı itirazın iptali davasının açıldığını, davalı ile davacı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalının şirketten yaptığı alışveriş nedeniyle cari hesapla çalışmakta olduğunu, en son olarak davalının yaptığı davalının 26.09.2019 tarihinde stokunda bulunun bir siparişi teslim edebilmesi için tahsilatını davalının bir mail-order işlemi ile yapmasını talep ettiğini ve kart bilgilerinin şirkete gönderildikten sonra işlem sonucunun beklendiğini, davalı şirket yetkilisinin bilahare 45.300,00-TL’lik kredi kartı işlemine ilişkin tahsilatın yapıldığı bilgisini davalıya bildirdikten sonra davalının cari hesap mutabakat formu gönderdiğini ve bu 45.300,00-TL’lik tahsilattan davalının 2.449,46-USD cari hesabı düşüldükten sonra bakiye 5.519,44-USD alacağı olduğuna dair hesap gönderildiğini ve 24.10.2019 tarihinde bu rakam konusunda tarafların mutabakat sağladığını, tahsilat işleminden yaklaşık iki ay sonra 26.06.2019 tarihli mail-order işleminin kart sahibinin itirazı nedeniyle şüpheli işlem olduğu ve bankanın inceleme başlattığını inceleme sonucunun olumsuz sonuçlanırsa işlem miktarının davalıya borç olarak kaydedileceğini bildiren bir mail gönderildiğini, davalının hemen bu maile cevap verdiğini ve davalı şirketin tahsilat yapıldığını onaylaması nedeniyle siparişi teslim ettiğini, dolayısıyla herhangi bir yargı kararı olmaksızın şirket tarafından bankaya yapılacak iadenin kendisini bağlamayacağını ihtar etmiş olduğunu, daha sonra davalının cari hesabına işlediği tahsilatı bankaya iade ettiğini ve davalının borçlu durumuna getirdiğini, davacı şirketin kötü niyetini sezen davalı tarafların karşılıklı mutabık kaldıkları “24.10.2019 tarihli cari hesap mutabakat formunu” dayanak göstererek dava konusu icra takibine başladığını, davacı şirket tarafından bu takibe haksız olarak itiraz edildiğini, tüm bu nedenlerle; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/183 Esas sayılı dosyası ile iş bu davanın birleştirilmesine, davaya Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/183 Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine, davacı şirketin haksız ve mesnetsiz davasının reddine, asıl alacak miktarı olan 2.449,46-USD’nin %20’sinden aşağı olmamak üzere lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2021 tarihli 2020/183 Esas 2021/310 Kararı ile; “… A-Asıl davanın reddine, Birleşen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/176 esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabulü – kısmen reddi ile; Kocaeli İcra Dairesinin 2019/150328 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takibin 2.449,46 USD üzerinden devamına, 2.846,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı Asıl dava davacısı-birleşen dava davalısı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asıl dava davacısı-birleşen dava davalısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl dava için: yerel mahkemece eksik inceleme ile usul yasa ve hakkaniyete aykırı bir karar vermiş olduğunu, bu nedenle yerel mahkemenin eksik incelemeyle verdiği kararın kaldırılarak eksikliklerin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye iadesi gerektiğini, birleşen dava için; asıl dava hakkında verilen kararın kaldırılması halinde; yerel mahkemenin birleştirilen dava hakkındaki kararının da kaldırılması gerekeceğini, bu nedenle yerel mahkemenin eksik inceleme nedeniyle yanlış kanaatle verdiği asıl dava kararı gibi birleştirilen davaya ilişkin kabul kararının da kaldırılması gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asıl davada davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2021 tarih, 2020/183 Esas – 2021/310 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve Birleşen davalar itirazın iptali istemine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; asıl dosya davacısı tarafından teslim edilen sipariş bedeli ile ilgili olarak, davalı-birleşen dosya davacısı Firma hesabına mail order yoluyla yönlendirilen ödemenin, tahsilatın yapıldığı kredi kartı sahibinin başvurusu üzerine Banka tarafından geri iade edilmiş olması nedeniyle, tarafların icra takibine konu ettikleri tutarlarda birbirlerinden alacaklı olup, olmadıkları, icra dosyalarına yapılan itirazların haklı olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda,”…Taraf iddia ve savunmaları, bankaya yazılan yazı cevabı, savcılık dosyası ve dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, Galva Metal San. ve Tic. A.Ş.’nin …’ın aracılığı ile müşterisine mal teslim ettiği, bedelinin mailorder işleminin iptal edilmesi nedeniyle tahsil edilmemiş olduğu, ayrıca savcılık dosyasında ürün tesliminin yapıldığı ve ödeme işleminin iptal edildiği gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, her ne kadar davacı … vekili davalının 43.500-TL’lik bedeli davalı şirketin hukuki gerekçe olmaksızın dava dışı banka ile ilişkisini bozmak istemediği için iade etmiş olması nedeniyle kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de davacı …’ın bedelin iade edilmiş olması dikkate alınarak savcılık dosyasında şüpheli olarak görülmeyip mağdur olarak nitelendirildiği, davalı şirketin …’a mal gönderdiği ve bedelini de davacıya ait cari hesaba kaydedilip davacıdan talep edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, mail order işleminin davacının bildirdiği kart bilgisi üzerinden yapıldığı, davalının işlemin yapıldığı sırada kartın sahte olduğunu bilme ve denetleme şansının bulunmadığı, davacının iptal edilen provizyon bedelini davalıdan talep edemeyeceği anlaşılarak asıl davanın reddine karar verilmiş, tarafların ticari kayıtlarının incelenmesi sonucu Galva Metal San. ve Tic. A.Ş’ nin 2.449,46-USD alacağının bulunduğu, takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğü yönünde dosyada delil bulunmadığı anlaşılarak asıl alacak üzerinden birleşen davanın kısmen kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmolunmuştur.” şeklindeki gerekçeyle, Asıl davanın reddine, Birleşen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/176 Esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabulü – kısmen reddi ile; Kocaeli İcra Dairesinin 2019/150328 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takibin 2.449,46-USD üzerinden devamına, 2.846,27-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı Asıl dava davacısı-birleşen dava davalısı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dosyaya getirtilen CBS Soruşturma dosyaları kapsamına göre, asıl dosya davacısının dava dışı kişi/kişilerin siparişi üzerine teslim ettiği malların bedellerinin ödemesinin, davalı-birleşen dosya davacısı ile aralarındaki cari hesap ilişkisinde davalı-birleşen dosya davacısının hesabına yönlendirilmiş olmakla birlikte, dava dışı 3. kişinin kredi kartının rızası hilafına kredi kartından yapılan tahsilat iddiası nedeniyle, ödemenin ilgili banka hesabına geri iade edilmiş olması nedeniyle, davalı-birleşen dosya davacısının hesaplarına yansımamış olduğunun, davalı-birleşen dosya davacının icra takibine koyduğu alacağın davası-birleşen davacının da kabulünde olduğunun dolayısıyla Kocaeli İcra Dairesinin 2019/150328 Esas dosyasında başlatılan icra takibine asıl davanın davacısının itirazlarında haksız olduğunun anlaşılmasına göre, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

Gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; asıl dava davacısı-birleşen dava davalısının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Asıl dava davacısı-birleşen dava davalısının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden; bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-Birleşen dava yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.131,05 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 282,76 TL’nin mahsubu ile bakiye 848,29 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf eden tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
9-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
19/09/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*