Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/175 E. 2021/1769 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/175
KARAR NO : 2021/1769

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2020
NUMARASI : 2016/655 Esas – 2020/157 Karar

DAVACI : HDI SİGORTA A.Ş. –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : HAS ÇAYIROVA NAKLİYAT TURİZM SANAYİ İNŞAAT TEKSTİL VE TİCARET LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2016

KARAR TARİHİ : 22/10/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 21/11/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı … şirketine 17741169 Y-5 nolu nakliye sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan Diva Metal Üretim ve Pazarlama Ltd. Şti.’ne ait 26.498 kg muhtelif paslanmaz çelik levhanın, Antalya’da bulunan alıcı firmaya nakli için davalı şirketle nakliye aracı sağlanması hususunda aralarında bulunan sözleşme doğrultusunda 27/02/2015 tarihinde araç talebinde bulunduğunu; sigortali şirkete nakliye için davalı şirket aracılığı ile Azim Karadeniz Nakliyat Taşımacılık Otomotiv İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne ait ve sürücüsü … olan …plaka sayılı araçlar temin edilerek gönderildiğini; emtianın söz konusu araçlara yüklenildiğini; 25/02/2015 tarihinde araçların yola çıktığını; ancak emtianın alıcısının davacının sigortalısını arayarak yükün teslim edilmediğini bildirdiğini; sigortalının davalı şirket yetkilisi ile yaptığı görüşmede; aracın şoförleri … ve … tarafından aracın yükü ile birlikte çalındığının iddia edildiğini; yine davalı şirket yetkilisi … isimli şahısın yükün Hatay’da bulunduğunu; teslim alınarak emtia alıcısı olan Optimum Endüstriyel Mutfak isimli işyerine teslim edileceğini bildirdiğini; emtianın yüklenmesi sırasında bildirilen plakaların sahte olduğu kanaatine varıldığını; 28/02/2015 tarihinde alıcısına teslim edilen emtia üzerinde yapılan incelemede, malzemelerin taşıma ve aktarma işlemleri sırasında hasarlandığını ve satışa uygun şekilde kullanılayamayacak hale geldiğinin anlaşıldığını; emtianın tamamının ekspertiz raporu ile hasarlı olarak tespit edildiğini; ekspertiz raporu ile 13.682,72 TL’lik hasar belirlendiğini; yapılan sovtaj çalışması sonrası malzemenin 7.169,50 TL satılması neticesi kalan hasar miktarının 6.513,22 TL olduğunu; söz konusu hasarın davacının sigorta şirketi tarafından sigortalısına 27/03/2015 tarihinde ödendiğini; bu ödeme ile müvekkili şirketin TTK ilgili maddeleri doğrultusunda sigortalısına halefiyet kazandırdığının, Düzce 5. İcra Dairesi’nin 2015/33348 sayılı dosyasıyla davalı şirket, araç maliki Azimkar Karadeniz Nakliyat Şirketi ve sürücü … adına başlattıkları icra takibine davalı şirketin yaptığı yetki itirazı ile dosyanın Gebze 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/14041 Esas sayılı dosyasına gönderildiğini; bu dosyadan gönderilen ödeme emrine bu kez davalı şirketin borcu olmadığından bahisle itiraz ettiğini ve takibin durduğunu tüm bu nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın KABULÜNE, Davalı borçlunun Gebze 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/14041 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına; İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin taşıma sözleşmesi gereğince sorumluluğunu içeren bir belge veya delil olmasına rağmen bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması son derece hukuka aykırı olduğunu; davalı şirketin sorumlu olduğu düşünülse bile söz konusu mala gelen zararın nasıl oluştuğu sayın mahkeme tarafından hiçbir şekilde irdelenmediğini; dosyada yer alan bilirkişi raporları tek taraflı olarak ele alınmış olmasına rağmen inceleme yapılmadan bilirkişi raporu düzenlenmiş ve bu rapora göre karar verilmediğini; mahkemenin TTK’daki açık hükme rağmen emtiada oluşan zarara davalı şirketin neden oluduğu kanatine vardığını; ancak böyle bir zarar oluşması durumunda alıcı şirketin açık bir şekilde görülen zararı bildirmemesi hem hayatın olağan akışına hem de TTK’ya aykırı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı tarafça, davalı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/02/2020 Tarih – 2016/655 Esas – 2020/157 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; nakliye sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı ile dava dışı Diva Metal Üretim ve Pazarlama Ltd. Şti. arasında nakliye sigorta poliçesi bulunduğu, dava dışı sigortalının 25/02/2015 tarihinde dava dışı Azim Karadeniz Nakliyat Taşımacılık Otomotiv İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ye bir kısım malları taşıttığı, ancak taşıyana teslim edilen malların çalındığı, mallar tekrar bulunduğunda hasara uğradığının tespit edildiği, sovtaj bedeli düşüldükten sonra hasar bedelinin sigortalı şirkete ödendiği, davacının halef sıfatıyla Gebze 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/14041 esas numaralı icra takibi başlattığı, ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine eldeki davayı açtığı; davalının taşımayı yapan araçların kendisine ait olmadığını, davaya konu taşıma işiyle ilgisi bulunmadığını belirterek davanın reddini istediği, mahkemece mali müşavir bilirkişiden 25/04/2017 ve 26/10/2018 tarihli bilirkişi raporları alındığı, daha sonra makine mühendisi ve taşıma hukuku bilirkişisiden oluşan heyetten 03/02/2020 tarihli rapor alındığı, raporda; zarar miktarının talep edilen miktarıyla uyumlu olduğu ve davalının sorumlu olduğunun belirtildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık taşıma sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 875. maddesi gereğince; taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Aynı Kanun’un 875-(2) maddesine göre; zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.
6102 sayılı TTK’nın 888. maddesinde; “1) Taşıma, kısmen veya tamamen üçüncü bir kişi olan fiili taşıyıcı tarafından yerine getirilirse, bu kişi eşyanın zıyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle kendisi tarafından yapılan taşıma sırasında ortaya çıkan zarardan asıl taşıyıcı gibi sorumludur. Asıl taşıyıcının gönderen veya gönderilen ile, sorumluluğun genişletilmesi için yaptığı sözleşmeler, fiili taşıyıcıya karşı, bunları yazılı olarak kabul etmesi şartıyla geçerlidir.
(2) Fiili taşıyıcı, taşıma sözleşmesinden doğan asıl taşıyıcıya ait bütün def’ileri ileri sürebilir.
(3) Asıl taşıyıcı ve fiili taşıyıcı müteselsilen sorumludurlar.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın (876)-1) maddesi’ne göre; “Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.”
Taşıyıcının sorumluluğu halinde tazminatta esas alınacak değer 6102 sayılı TTK’nın 880 ve sorumluluk sınırı da 882. maddelerinde düzenlenmiştir.
Eldeki uyuşmazlık incelendiğinde; davalının taşıyıcı olmadığını savunduğu görülmektedir. Ancak davalı şirket yöneticisinin 26/02/2015 tarihli kolluk ifadesiyle Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/589 E., 2016/281 K. sayılı dosyasında yapılan yargılamada 30/05/2016 tarihli duruşmada verdiği ifadede; sigortalı şirket ile taşıma işi yaptığını ve taşıyıcıyı kendisinin bulduğunu beyan ettiği, taraflar arasında tarihsiz 01/01/2012-31/12/2022 tarihleri arasında taşıma işi yapılacağına dair sözleşme bulunduğu dikkate alındığında, davacının sigortalısının taşıtan, davalının taşıyıcı (m.850), dava dışı şoförlerin de fiili taşıyıcı oldukları, davalının fiili taşıyıcılar ile birlikte müteselsil sorumlu oldukları, davalının az yukarıda açıklanan sorumluluktan kurtulma nedeni ortaya koyamadığı, meydana gelen zararın sorumluluk sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 470,01 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 118,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 352,01 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/10/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*