Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1673 E. 2022/1260 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1673
KARAR NO : 2022/1260

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :13/01/2021
NUMARASI :2019/357 Esas – 2021/17 Karar

DAVACI :ODEA BANK A.Ş.
VEKİLİ :Av. …
DAVALILAR :1-…
:2-…
:3-ATİLLA MAKİNA MONTAJ İZOLASYON TAAHHÜT İNŞAAT TURİZM NAKLİYE SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ :Av. …
DAVA :İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :26/07/2019

KARAR TARİHİ :10/06/2022
KR. YAZIM TARİHİ :27/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalıların bu sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil borçlu sıfatıyla taraf olduklarını, davalı borçluların kredi borcunu zamanında ve eksiksiz ödememeleri üzerine ihtarname keşide ettiklerini, borçlularca kat ihtarına itirazda bulunulmadığını, ödeme de yapılmaması üzerine Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2018/47832 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalılara ödeme emri tebliğ edildiğini ve itirazları üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, itiraz edilen faiz oranlarının genel kredi sözleşmesine uygun olduğunu beyan ederek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun toplam alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve sunulan belgelerde yer alan ve aleyhlerine olan hususları kabul etmediklerini, davacı bankaya talepte belirtilen miktarda borçları olmadığını, banka kredilerine ilişkin takiplerde temerrüt faizinin uygulanabilmesi için kredi asıl borçlularına usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerektiğini, oysa kat ihtarnamesinin ne asıl borçluya ne de kefillere usulüne uygun tebliğ edilmediğini, şirket adına çıkartılan tebligatın daimi çalışan …’a tebliğ edildiği şeklinde kayıtla tebliğin yapıldığı, genel kredi sözleşmesinde kefalet imzası bulunan …’nın kefaletine ilişkin eş rızası bulunmadığını, davacı tarafça sunulan kredi sözleşmesi dikkate alındığında talep edilen faiz oranının hukuka aykırı olduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan işbu davanın tüm davalılar yönünden reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise takipte talep edilen işlemiş faiz yönünden reddine karar verilmesini ve davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, davanın … yönünden usulüne uygun kefalet sözleşmesinin bulunmadığının tespiti ile davanın reddine karar verilmesini ve %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Davalılar … ve Atilla Makina Limited Şirketi aleyhine açılan davada davanın KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/47832 esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile asıl alacak 7.767.859,85-TL, faiz + BSMV 1.055.153,50-TL, ihtiyati haciz masrafı olan 100,20-TL, haciz vekalet ücreti 485,00-TL olmak üzere toplam 8.823.598,55-TL üzerinden takibin devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Toplam alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılar … ve Atilla Makina Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığından reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı ve davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan delilin incelenmeden karar verilmesinin yasa ve hukuka aykırı olduğunu, faiz hesaplamasında tebliğ tarihinin baz alınmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen miktar göz önünde bulundurulduğunda 8.839.178,29-TL dava değeri üzerinden nisbi ve avukatlık ücret tarifesine göre hesap yapıldığında 177.016,78-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesi gerekirken 4.080,00-TL maktu avukatlık ücretine hükmedilmiş olmasının açık şekilde hukuka ve hakkaniyete aykırılık oluşturduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti de karşı tarafın iddiası da hukuka aykırı olup mevcut durumda karşı taraf vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek; davalının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça, ilk derece mahkemesince alınan ek bilirkişi raporunun düzenleme tarihi itibariyle dosya içerisinde eş muvafakati varmışcasına başvuru nedeni gösterilmesinin hukuki ve maddi gerçeklikten uzak olduğu gibi tamamen kötü niyet içerir bir iddia olduğunu, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarıyla da sabit olduğu üzere alacaklı tarafça temerrüt faizi talep edilebilmesinin şartı borçlunun kat ihtarnamesini tebliği ile temerrüte düşürülmesi olduğunu, bu sebeple davacı bankanın bu yöndeki itirazlarının hukuken dinlenebilirliği bulunmadığını belirterek; davalının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2021 tarih, 2019/357 Esas – 2021/17 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davalı … yönelik açılan davanın reddine, diğer davalılara yönelik açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş karara karşı, davacı ve davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davalı … Makine Montaj İzol. Taah. İnş. Tur. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davacı banka arasında 17/03/2017 tarihinde yapılan genel kredi sözleşmelerine ilişkin kredi hesaplarının ödememesi üzerine; davalı asıl borçlu ve müteselsil kefillere Gebze 7. Noterliği’nin 08/08/2018 tarih ve 06870 yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine davalılar hakkında Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2018/47832 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığı, davalıların süresi içerisinde takibe yönelik itirazları üzerine eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince, genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil olan borçlulardan …’nın kefaletinin eş rızasının bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğu belirlemesi ile bu davalı yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise alınan bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarı üzerinden itirazın iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Davacı istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Davacı tarafından karar yönelik istinaf başvurusu …’nın kefaletinin geçerliliğine ve uygulanan faiz türüne yöneliktir.
Davaya konu kredi ve kefalet sözleşmelerinin düzenlendiği tarih itibariyle davalı …’nın davalı şirket ortağı olmadığı sabittir. Dolayısıyla davalının kefaleti TBK’nın 584/3 maddesi kapsamında yer almadığından kefalet sözleşmesinin geçerliliği için TBK’nın 584/1 maddesinde düzenlenen yasal koşulları taşıyan eş rızasının bulunması gerekmektedir.
6098 sayılı TBK’nın “eşin rızası” başlıklı 584 üncü maddesi: “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yasama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Söz konusu bu düzenleme uyarınca, eş rızasının gerektiği hallerde kefalet sözleşmesinin geçerli olarak kurulması için eşin imzasını içeren rızanın yazılı şekilde yapılması, rızanın somut ve belirli bir kefalet sözleşmesinden önce veya en geç sözleşmenin kurulması anında verilmesi gerekmektedir. Bir başka deyişle, gelecekte yapılacak kefalet sözleşmelerini de kapsayacak şekilde genel bir rıza verilemeyeceği gibi sözleşmenin yapılmasından sonra (geçersiz sözleşmeye geçerlik kazandırmak için de) rıza verilemez. Bu halde, belirtilen koşulları taşımayan rızanın geçerliliğinden bahsedilemeyeceğinden geçerli bir kefalet sözleşmesinden de söz edilmeyecektir.
Somut olayda; davacı tarafından eş rızasının varlığına yönelik yargılama sırasında belge sunulmuş ise de; söz konusu belgedeki rızanın, eldeki davaya konu kefalete yönelik olduğuna dair ifadeyi barındırmadığı gibi tarih kaydını da içermemektedir. Bu halde, davalı …’nın kefaletine yönelik geçerli bir eş rızanın varlığından söz edilemeyeceğinden, eş rızası bulunmayan kefaletin geçerliliğinden de bahsedilemeyecektir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesinin, davalı … yönünden kefaletinin eş rızasının bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğu belirlemesinde ve neticesinde bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacı tarafından temerrütün kredi taksit ödeme günü geçtikten sonra gerçekleştiği dolayısıyla alacağa temerrüt faizinin bu tarihlerden itibaren uygulanması gerektiği ileri sürülmüş ise de; sözleşmeye aykırılık halinde borçludan faiz talep edilebilmesi için bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez. Bu nedenle, mahkemece tebliğ edilen ihtarnamede yer alan ödeme süresi bitiminden sonra temerrüt faizi, öncesinde akdi faizi uygulayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması da doğru görüldüğünden davacının bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
2-Davalı …’nın istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;
Davalı tarafından karara yönelik istinaf sebebi hüküm altına alınan vekalet ücretinin miktarına yöneliktir. İlk derece mahkemesince, kefaleti geçersiz kabul edilen davalıya yönelik açılan davanın reddi kararı ile birlikte davalı lehine 4.080,00-TL maktu vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler 13/1 maddesinde: “(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu bu düzenleme 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde de bulunmaktadır.
Eldeki dava, kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali istemine yönelik olup mahkemenin uygun bulunan ret gerekçesi işin esasına dairdir. Yukarıda belirtilen madde metninde belirtilen istisnai hallerde somut olayda bulunmamaktadır. Bu halde, mahkemece davalıdan takip yolu ile istenen ve davaya konu edilip reddedilen dava değeri (8.839.178,29-TL) üzerinden davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp kararın kaldırılmasını gerektirmiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davalı … Makina … Ltd. Şti. vekillerinin adreslerinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-b) maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulüne, yerel mahkemenin kararının davalı lehine kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davacının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN REDDİNE, davalı …’nın ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN KABULÜNE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2021 tarih, 2019/357 Esas ve 2021/17 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
b)Davalılar … ve Atilla Makina … Ltd. Şti. aleyhine açılan davada davanın KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2018/47832 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile asıl alacak 7.767.859,85-TL, faiz + BSMV 1.055.153,50-TL, ihtiyati haciz masrafı olan 100,20-TL, haciz vekalet ücreti 485,00-TL olmak üzere toplam 8.823.598,55-TL üzerinden takibin devamına,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Toplam alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılar … ve Atilla Makina … Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c)Davalı tarafın kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığından reddine,
ç)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 602.740,01-TL harçtan, peşin alınan 112.111,77-TL harcın mahsubu ile bakiye 490.628,24-TL harcın davalılar … ve Atilla Makina … Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
d)Davacı tarafından yapılan 112.111,77-TL harç, 400,00-TL bilirkişi ücreti ve 384,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 112.895,77‬-TL yargılama giderinden, davanın kabul ret oranına göre 112.696,78-TL yargılama giderinin davalılar … ve Atilla Makina … Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
e)Davalı şirket tarafından yapılan ve bilirkişi ücreti ve posta gideri olarak kullanılan 831,70-TL yargılama giderinden, davanın kabul ret oranına göre 1,46-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
f)Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 176.860,99-TL vekalet ücretinin davalılar … ve Atilla Makina … Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
g)Davalılar … ve Atilla Makina … Ltd. Şti. kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı için 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
h)Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 177.016,78-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
ı)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı … ve Atilla Makina … Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı açısından istinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
b)Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca; alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
c)İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
d)İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
e)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Davalı açısından istinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Davalı …’nın yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davalılara iadesine,
b)Davalı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 162,10-TL ve posta gideri 192,70-TL olmak üzere toplam 354,80-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davalı tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince davalı tarafa iadesine,
4-Kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği karar verildi.10/06/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*