Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1659
KARAR NO : 2021/1930
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :16/06/2021 tarihli ara karar
NUMARASI :2019/451 Esas (derdest dosya)
DAVACI :… (T.C.No:…) – .
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… (T.C:No:…) – .
VEKİLİ :Av. … -.
DAVA :Şirket Temsil Yetkisinin İptali
TALEP :İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ :02/10/2019
TALEP TARİHİ :23/03/2021
KARAR TARİHİ :12/11/2021
KR. YAZIM TARİHİ :18/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacının şirketin 164 hissesinden 2 paya sahip olduğunu, davalının ise 162 pay sahibi olduğunu, bu oranın %1,2’ye tekabül ettiğini ve sembolik ortak olduğunu, davacının dava konusu ettiği hususların dava sürelerinin geçmiş olduğunu, davacının siyasi bir davadan dolayı cezaevinde olan davalı olan abisinin zor durumundan istifade ederek hak elde etmeye çalıştığını beyan ederek yönetim kayyımı kararının ortak hisselerinin göz önüne alınarak kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davalı vekilinin yönetim kayyımının kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı …’ın şirketteki payı göz önüne alındığında şirketin esas sermayesinin %98.8’ine sahip olması sebebiyle davacının hukuki yararı bulunmadığını, davacının kayyım atanması için hukuki yararı bulunmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2021 tarih, 2019/451 Esas sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Limited Şirket ortağının şirketi ilzam ve temsil yetkisinin tedbiren durdurulması ve iptaline ilişkin olup,yerel mahkemece 06/11/2019 tarihi ara kararı ile, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; Tabak Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama İnşaat Turizm Nakliyat Ticaret Limited Şirketi müdürü …’ın müdürlük ve şirketi temsil yetkisinin tedbiren kaldırılmasına, Şirkete …’ın yönetim kayyımı olarak atanmasına karar verilmiş, karara karşı davalı tarafın itirazı 16/06/2021 tarihli kararı ile reddedilmiştir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Olaya uygulanması gereken TTK’nın 630.maddesinde, geçici hukuki koruma konusunda özel bir düzenleme bulunmadığından, tedbir istemine ilişkin olarak HMK’nın 389.vd.maddelerinin uygulanması gerekmektedir.
Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, yine HMK 390/3 maddesinde ise tedbir talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu yönünde düzenleme getirilmiştir.
Geçici hukuki koruma önlemi alınırken, tarafların menfaat dengesinin ve şirketin menfaatlerinin korunması gerekir. Davalının yönetim ve temsil yetkisinin tedbiren tamamiyle kaldırılması halinde, şirketin yönetimindeki süreklilik aksayacak, şirketin menfaatlerinin tam anlamıyla sağlanması güçleşecektir. Ancak, davalının temsil ve ilzam yetkisi muhafaza edilmekle birlikte, davalının temsil ve ilzam yetkisinin kullanılmasının mahkemece atanacak bir denetim ve onay kayyımının onayına bağlanması suretiyle gerekli hukuki koruma sağlanabilecektir.
Somut olayda davacı; Tabak Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama İnşaat Turizm Nakliyat Ticaret Limited Şirketi’ni birlikte kurdukları kardeşi davalının Fetö/Pdy Silahlı Terör Örgütü yargılaması sonucu mahkûm edildiğini, müvekkili adına şirketin karar defterinde 10 nolu karar ile kayıtlı 25/05/2006 tarihli, …’ın 10 yıl süre ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı karardaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, 20/06/2016 tarihli …’ın süresiz olarak şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı karardaki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, sahte imza ile davalıya yetkiler verilmesinin yasa ve usule aykırı olduğunu beyan ederek; …’ın şirketi temsil ve ilzam yetkisinin tedbiren durdurulmasına ve iptaline, davalının cezaevinde mahkum olarak bulunması nedeniyle şirketin varlığını devam ettirebilmesi için temsil ve ilzam yetkisinin şirket ortağı olan müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumu’da hükümlü olarak bulunan davalının Kocaeli 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.12.2019 tarihli,2019/1149 Esas, 2019/1403 Karar sayılı kararı ile kısıtlandığı, kendisine oğlu…’ın vasi olarak atandığı, Mahkemenin 05.12.2019 tarihli kararı ile; vasi…’a, kısıtlının şirket müdürü olduğu Tabak Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama İthalat İhracat İnşaat Nakliye Turizm Ticaret Limited Şirketinde temsil yetkisinin verilmesine karar verildiği,Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarından, sermayesinin 164 hisseye ayrıldığı şirkette, davalının 162 paya, davacının ise 2 paya sahip olduğu görülmüş,yerel mahkemece; davacının dosyaya sunduğu belgeler, davalının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum olarak cezaevinde bulunması ve kendisine henüz vasi atanmamış olması, taraflara ait şirketin denetimi ve talep tarihi itibariyle resmi temsilcisinin bulunmaması nazara alınarak, şirketin ticari işlerinin sekteye uğramaması için davacının ihtiyati tedbir isteğinin kabulüne ve şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verilmiştir.
Davacı taraf her ne kadar, Şirket karar defterindeki, …’ın 10 yıl süre ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı 25/05/2006 tarihli karar ile, …’ın süresiz olarak şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı 20/06/2016 tarihli kararlardaki imzaların kendisine ait olmadığını, sahte imza ile davalıya yetkiler verilmesinin yasa ve usule aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de; sermayesinin 164 hisseye ayrıldığı şirkette, davalının 162 paya, davacının ise 2 paya sahip olduğunun Ticaret Sicil Gazetesinden anlaşılmasına,kardeş olan taraflardan …’ın tutukluğu sırasında şirket idaresinin ne şekilde ve kimler tarafından yürütüldüğü hususunda dosyada açıklık bulunmamasına, Kocaeli Sulh Hukuk Mahkemesince davalıya vasi olarak atanan…’ın vasi olarak atanan…’a, kısıtlının şirket müdürü olduğu Tabak Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama İthalat İhracat İnşaat Nakliye Turizm Ticaret Limited Şirketinde temsil yetkisinin verilmiş olmasına göre, davalı şirkete yönetim kayyumu yerine, denetim ve onay kayyumu atanması suretiyle geçici hukuki koruma sağlanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davalı vekilinin adresi ile tarafların T.C. kimlik numaralarının yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile, yerel mahkemenin 06/11/2019 tarihi ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararı ile; karara karşı davalı tarafın itirazının reddine dair 16/06/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına, davalı şirkete denetim ve onay kayyumu atanması suretiyle geçici hukuki koruma sağlanmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-HMK’nın 353/1.b.2. ve 391/3. maddeleri uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 06/11/2019 tarihi ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararı ile; karara karşı davalı tarafın itirazının reddine dair 16/06/2021 tarihli ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davacının ihtiyati tedbir talebinin HMK.’nun 389. vd. maddeleri uyarınca kısmen kabulü ile, tarafların ortağı olduğu, Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü 10450 sicil numarasında kayıtlı TABAK DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI PAZARLAMA İNŞAAT TURİZM NAKLİYAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ”ne denetim ve onay kayyımı olarak …’ın atanmasına,
Kayyıma aylık (takdiren) 500,00-TL ücret takdiri ile şirket hesabından ödenmesine,
b)Şirketin; Vergi Dairesi, SGK. ödemeleri, yapılacak iş/işlemleri ile işçi ücretlerinin banka veya PTT aracılığıyla ödemesi işlemlerinin denetim ve onay kayyımının, denetim ve onaylama yetkisinin kapsamı dışında bırakılmasına,
c)Şirket müdürüne, şirketin olağan ve periyodik işlemleri için 250.000,00 (ikiyüzellibin)TL’ye kadar kayyım onayı almaksızın harcama yetkisi verilmesine; yapılacak harcamalar bu miktara ulaştıktan sonra dört (4) gün içerisinde kayyım onayına sunulmasına ve bu harcamalara ilişkin olarak kayyım onayı alınmaksızın şirket müdürünce bu yetkinin yeniden kullanılmamasına,
d)Kayyım göreve başladıktan sonra (1) ay içerisinde ve gerek gördüğünde derhal ve ayrıca, geçici vergi dönemleri itibariyle vergi idaresine verilen kayıtlar da değerlendirilerek kayyım raporlarının dosyaya sunmasına;
e)Kayyımın onay görevini yaparken, ortakların hak ve menfaati ile şirket menfaatlerinin gözetilmesine,
f)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
g)Atama kararının ticaret sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının davacı tarafından karşılanmasına, bu konuda gerekli işlemlerin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
c)Tedbirin mahiyeti ve gerekçede açıklanan nedenlerle HMK.’nun 392. maddesi uyarınca, takdiren teminat alınmasına yer olmadığına,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Davalının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
b)Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesince esas hükümler birlikte değerlendirilmesine,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davalı tarafça yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince davalı tarafa iadesine,
e)Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince; miktar itibari ile KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/11/2021
…
Başkan …
¸e-imzalıdır
…
Üye …
¸e-imzalıdır
…
Üye …
¸e-imzalıdır
…
Katip …
¸e-imzalıdır
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*