Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1654 E. 2021/1689 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1654 – 2021/1689
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1654
KARAR NO : 2021/1689

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2021
NUMARASI : 2021/217 Esas – 2021/551 Karar

DAVACILAR : 1-İFLAS NEDENİYLE TASFİYE HALİNDE KEAL DIŞ TİCARET VE PAZARLAMA A.Ş. – …
2-İFLAS NEDENİYLE TASFİYE HALNİDE EKSEN MAKİNA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. …
ASLİ MÜDAHİLLER : 1-…
2-…
3-…
4-…
5-…
6-..
7-
8-….
9-…
10-…
11-…

12-…
13-…
14-…
15-…
16-…
17-…
18-…
19-…
VEKİLİ : Av. …
20-..
VEKİLİ : Av. …
21-…
22-…
VEKİLİ : Av….
23-BATI İNŞAAT VE TURİZM TİCARET A.Ş. -.
VEKİLİ : Av. …
24-KOÇ FİNANSMAN A.Ş. ..
VEKİLİ : Av. …
25-REMİK KİMYA SANAYİİ VE TİCARET A.Ş. -.
VEKİLİ : Av. …
26-SAKARYA ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ A.Ş. .
VEKİLİ : Av. …
27-T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI.
VEKİLİ : Av. …

28-T.C.ZİRAAT BANKASI A.Ş..
VEKİLİ : Av. …
29-TÜRKİYE FİNANS KATILIM BANKASI A.Ş. .
VEKİLİ : Av. …
30-TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş..
VEKİLİ : Av..

31-T.VAKIFLAR BANKASI T.A.O. –
VEKİLİ : Av. ..
32-…
33–…

DAVA TÜRÜ : Konkordato
DAVA TARİHİ : 29/03/2021

KARAR TARİHİ : 11/10/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 08/11/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketlerin uzun süredir küçük ev aletleri, ütüler ve buharlı temizleyiciler alanında Tefal, Arçelik ve DeLonghi gibi firmalara üretim yaptığını, davacı şirketlerin özellikle ithalat ve ihracat alanındaki faaliyetlerini başarılı bir şekilde devam ettirmekte iken bütün dünyayı etkileyen 2008 finansal krizinden etkilendiklerini, buna rağmen en azından süreci yönetebilir durumda olan davacıların, Ocak 2020 tarihinden itibaren Covid-19 salgınının tüm dünyada yarattığı ekonomik tahribatın da etkisi ile ciddi bir darboğazın içerisine düştüğünü, davacıların bir iflas davası ile muhatap hale gelmesinin nedeninin ise ne yazık ki avukatlarının görevi ihmal suretiyle ilgili icra dosyasına itiraz etmemesinden kaynaklandığını, söz konusu dosya konusu borç esasen var olmayan bir borç olup, bu hususta taraflarınca keşide edilen ihtarnameyi de dilekçe ekinde sunduklarını, bununla birlikte zaten davacılara ait defter ve kayıtların incelenmesinden de böyle bir borcun gerçekte var olmadığının açıkça anlaşılacağını, davacı şirketlerin yetkilisi ile alacaklı görünen şirket yetkililerinin de yakın akraba olduklarını, avukat ihmali ile hayli haksız koşullarla mücadele etmek zorunda kalan müvekkili şirketlerin ülke ekonomisinde varlıklarını sürdürme arzusunda oldukları gibi, iflas durumundan kurtulmak için var güçleri ile çalışmakta ve gerekli girişimlerde bulunduklarını, davacı şirketler ile dava dışı Görev Holding A.Ş. arasında taraflarınca fiziken sunulacak olan 14/11/2020 tarihli yatırım ve iş birliği sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme uyarınca Görev Holding A.Ş., davacı şirketlere toplam 9.000.000,00-USD finansman temin etmeyi, davacı şirketlerin ise hisselerinin %30’unu ödemeler yapıldıkça kıstelyevm esasına göre devretmeyi üstlendiğini, Görev Holding A.Ş. tarafından bildirildiği üzere, kendilerinin bağlantıda oldukları uluslararası kredi ve fon kuruluşlarıyla görüşmelere başlamış olup ön sözleşmeleri imzaladıklarını, davacı şirketlerin iflas etmesi halinde taraflar arasında imzalanan ve davacıların iflas durumundan kurtarması kesin olan sözleşmenin konusuz kalacağı gibi davacıların da imzalamış olduğu ön sözleşmeler nedeniyle ciddi şekilde zarara uğrayacak olan dava dışı Görev Holding A.Ş.’ye karşı sorumluluk ile yüz yüze kalacağından, hem davacıların hem de Görev Holding A.Ş.’nin aleyhine bir sürecin işlemiş olacağını, öte yandan tarafların sözleşmesel edimlerini yerine getirebilme koşulları sağlandığında davacı şirketlerin de iflas durumundan kurtularak faaliyetlerine devam edebileceğini bu sebeple davacı şirketler hakkında; üç aylık geçici mühlet kararı verilmesini, geçici konkordato komiseri atanmasını, 6183 s. Kanun’a göre yapılan/yapılacak olan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına, evvelce başlamış olan takiplerin durdurulmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde 2573 nolu sicilinde kayıtlı Tavşanlı Mahallesi, Kömürcüoğlu Cad., No:16-Gebze/KOCAELİ adresinde bulunan davacı EKSEN MAKİNA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin 28/06/2021 günü saat 14:58 itibariyle İİK’nın 179. maddesi gereğince İFLASINA; Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde 9670 nolu sicilinde kayıtlı Tavşanlı Mahallesi, Kömürcüoğlu Cad., No:16-Gebze/KOCAELİ adresinde bulunan davacı KEAL DIŞ TİCARET VE PAZARLAMA ANONİM ŞİRKETİ’nin 28/06/2021 günü saat 14:58 itibariyle İİK’nın 179. maddesi gereğince İFLASINA … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; konkordato davalarında en az 3 kişilik heyetten oluşacak; uzman ve akademisyen bilirkişi heyetinden alınacak bilirkişi raporu ile konkordato koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve raporlanması gerekir iken; bu husus sayın mahkemece atlanmış ve tek kişilik yalnızca komiser raporu ile davacı şirketler hakkında iflas kararı verilmesi bozma sebebi olduğunu; davacı şirket büyük cirolar elde edebilecek potansiyelde bir şirket olmakla kesin mühlet verilmesi halinde tüm borçlarını ödeyebileceği hususu açıkça ortada olduğunu; konkordato projesinin inandırıcı olduğunu; davacı şirketlerin borçlarını yapılandırdığını; ticari faaliyetlerine devam ettiklerini; davacıların, davanın başlangıcından bu yana dosyaya sunulan konkordato projesine uygun olarak hareket etmesi; pasifinin azalması; kısa sürede borçlarını ödeyebilecek düzeye gelmesi ve bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sayın yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ve bozmayı gerektirdiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Asli Müdahil T. İş Bankası A.Ş. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; konkordato ön projesinin mevcut ekonomik konjonktür sebebiyle ödeme güçlüğüne düştüğünü belirten ve alacaklarının tahsilinde yaşadığı sıkıntılardan bahseden firmaların, (79 yıllık hedeflenen faaliyet kârı/satış rakamlarının mevcut ekonomik koşullar ve firmaların geçmiş dönem performansları dikkate alındığında gerçekçi olmadığını; davacıların istinaf dilekçesinde de açıkça değerli menkul malların başka şirketlere taşınarak alacaklılardan mal kaçırıldığı da beyan edildiğini; istinaf dilekçesi temennilerden ibaret olup somut hiç bir veri taşımadığını beyan ile; davacıların istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
Asli Müdahil T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından yargılamanın başından sonuna kadar yapılması gereken tüm işlemler titizlik ve özen ile yapılmış gerekli tedbirler alındığını; ancak davacı yan konkordato kurumunun amacına uygun şekilde hareket etmediğini ve yasal hükümlere aykırı davrandığını; bu dahi davacının zaman kazanmaya çalıştığının kötüniyetinin açık bir göstergesi olduğunu; firmanın konkordato mühleti talep etmekle faaliyetlerinin devamını sağlamak değil, sadece zaman kazanmak çabası içinde bulunduğu, firmanın iyi niyetten oldukça uzak olduğu ve konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı, firmaların konkordato taleplerinin yerinde olmadığı açık ve net olduğunu; mevcut ekonomik koşullar göz önüne alındığında, firmanın konkordato sürecinde geçecek zaman da göz önünde bulundurularak hakkaniyetli ve iyi niyetli olmaması, borçlunun konkordato talebinde ayrıntılı ve gerçekçi bir yaklaşımda bulunmadığı, konkordatonun başarılı olamayacağı açık olup, bu hususlar sayın yerel mahkemece alınan komiser raporunda da ayrıntılı olarak tespit edildiğini beyan ile; davacıların istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.

Asli Müdahil Remik Kimya Sanayii ve Ticaret A.Ş. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketlerin, müdahil şirkete borçları bulunmakta olup, davacılar sırf müdahil şirketin alacağına ulaşmasını engellemek için, kötüniyetli şekilde hareket etmiş ve iflas kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurduklarını; davacılar, kötü niyetli olup, müdahil şirketi ve diğer alacaklıları zarar uğratma kastı ile hareket ettiklerini; proforma gelir tabloları gerçekten uzak ve yanıltıcı, uygulanabilir olmaktan uzak olduğunu; ayrıca, dava dilekçesinde, yurtdışındaki finans kuruluşları ile ön sözleşmeler yapıldığı yönünde beyanda bulunulmuşsa da, bu yönde herhangi bir sözleşme, dosyaya sunulamadığını beyan ile; davacıların istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
Asli Müdahil T.C. Ziraat Bankası A.Ş. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İİK’nın madde 286. düzenlemesi uyarınca aranan belgeler mahkemeye sunulmadığını; konkordato ön projesi gerçeği yansıtmadığını; firmaların borca batıklığı bilirkişi raporu ile sabit hale geldiğini; davacıların konkordato isteminin inandırıcılıktan ve samimiyetten yoksun olması ve yasanın aradığı koşulların bulunmaması nedeniyle firmaların iflasına karar verilmesini yerinde olduğunu beyan ile; davacıların istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/06/2021 Tarih – 2021/217 Esas – 2021/551 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; konkordato istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı şirketlerin iflasına karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde;
Eksen Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönünden;
Şirketin Gebze Ticaret Sicilinin 2573 sırasında kayıtlı olduğu, …’nun %100 hisse (27.500.000,00 TL) ile şirketin tek ortak ve yönetim kurulu başkanı olduğu, şirket yönetim kurulunun ,23/02/2021 tarih ve 5 sayılı kararı ile konkordato talep edilmesi kararı aldığı, şirketin elektrikli ev aletleri üretimi alanında faaliyet gösterdiği, ön projeye göre şirketin kaydi bilançoya göre + 87.268.984,03 TL ve rayiç bilançoya göre + 18.154.861,90 TL borca batık olmadığı, şirketin 34.459.455,46 TL (imtiyazlı borç 23.830.323,36 TL) konkordatoya tabi borç bildirdiği, iflas halinde bu borçların %11,68, konkordato projesine göre %100 oranında ödeneceğinin öngörüldüğü, Dr. …’nun(Sorumlu Bağımsız Denetçi)-04/03/2021 tarihli makul güvence raporu verdiği, projeye göre borçların, ticari faaliyet karı, stokların azaltılması, Görev Holding A.Ş’nin %30 hisse karşılığı 34.312.500,00 TL sermaye girişiyle (1) yıl ödemesiz (72) ayda eşit vadelerde ödeneceğinin belirtildiği,
Keal Dış Ticaret ve Pazarlama A.Ş. yönünden;
Şirketin Gebze Ticaret Sicilinin 9670 sırasında kayılı olduğu, …’nun %100 hisse/5.400.000,00 TL ile şirketin tek ortak ve yönetim kurulu başkanı olduğu, şirket yönetim kurulunun 23/02/2021 tarih ve 5 sayılı kararı ile konkordato talep edilmesi kararı aldığı, şirketin elektrikli ev aletleri üretimi alanında faaliyet gösterdiği, ön projeye göre şirketin kaydi bilançoya göre 2.254.288,71 TL borca batık olmadığı, rayiç bilançoya – 24.819.069,00 TL borca batık olduğu, şirketin 37.822.591,06 TL (imtiyazlı borç 622.331.95 TL) konkordatoya tabi borç bildirdiği, bu borçların İflas halinde %9,96, konkordato projesine göre %100 oranında ve ticari faaliyet karı, Görev Holding A.Ş.’nin %30 hisse karşılığı 34.450.000,00 TL sermaye girişi şeklinde, (1) yıl ödemesiz (72) ayda eşit vadelerde ödeneceğinin öngörüldüğü, Dr. …’nun (Bağımsız Denetçi)-04/03/2021 tarihli makul güvence raporu verdiği, görülmektedir.
İlk derece mahkemesince, 30/03/2021 tarihinden itibaren (3) ay süre ile geçici mühlet verildiği, TTSG’nin 1 Nisan 2021 tarih 10300 sayısında ilan edildiği, 21/06/2021 tarihli komiser raporunda; davacı şirketlerin iyi niyetli olmadığı, bilançolarda şirketin gerçek mali durumlarının saklandığı, her iki şirketin de rayiç bilançoda borca batık olduğu, şirketlerdeki çalışan sayısı ve mali durumlar dikkate alındığında, şirketin projesinin uygulanabilir olmadığını ve iflas koşullarının oluştuğunun belirtildiği, davacılar vekilinin 25/06/2021 tarihinde davadan feragat ettiği, mahkemece davacı şirketlerin yetkilisini duruşmaya davet ettiği, davetiyenin 14/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar ve vekilinin duruşmaya katılmadığı, 28/06/2021 tarihli duruşmada şirketlerin iflasına karar verildiği görülmüştür.
Konkordato; borçlu ile alacaklıları arasında mahkemenin gözetiminde yapılan ve borçlunun malvarlığının iflas usulüyle tasfiyesini önleyen veya durduran bir borç tasfiyesi sözleşmesidir. Yapılacak olan tasfiye sözleşmesi; yani konkordatonun tasdiki alacaklıların çoğunluğunun kabulüne ve İİK’nın 305-a)-b)-c)-d)-e) maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesine bağlıdır.
İİK’nın 285-(1) maddesinde; borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebileceği hüküm altına alınmıştır.
İİK’nın 286. maddesinde konkordato talebine eklenecek belgeler düzenlenmiştir. 19/12/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 7155 sayılı Kanun’un 13. maddesi ile konkordato talebine eklenecek belgelerde bir kısım değişiklikler yapılmıştır. İİK’nın m. 286-(1)-e), hükmü uyarınca “Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları”nın da konkordato talebine eklenecek belgeler arasında sayılmıştır.
Eldeki uyuşmazlıkta; davacılar ile Dr. … arasında 17/02/2021 tarihli denetim sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında bağımsız denetçiden 04/03/2021 tarihli makul güvence raporu verdiği, davacıların eldeki davayı açtıkları anlaşılmıştır. Davacıların dava dilekçesine ekledikleri 04/03/2021 tarihli makul güvence raporlarında; bağımsız güvence raporunun dayanağı ile denetçinin sorumluluğunun ne olduğu açıklanmış ve rapor sonucunda davacıların sundukları ön projenin, şirket defterleri ve bilançolara göre uygulanabilir olduğu belirlenerek makul güvence verilmiştir.
Mahkemece atanan konkordato geçici komiserlerinin 21/06/2021 tarihli raporunda; şirketlerin gerçek dışı karlar yarattığı, bazı cari hesapların ödenmiş gibi gösterilerek borçların azaltıldığı, gerçek dışı mali tablolar oluşturulduğu, davacı Eksen Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 119.904.652,83 TL borca batık olduğu, çalışan sayısı ve şirket faaliyetlerine göre borca batıklıktan çıkmasının mümkün olmadığı, Keal Dış Ticaret ve Pazarlama A.Ş.’nin 18.948.660,72 TL borca batık olduğu, başarılı olmasının diğer şirketin çalışmalarına ve karlılığına bağlı olması nedeni ile borca batıklıktan çıkamayacağı ve her iki şirketin konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı, şirket aktifinde kayıtlı (6) adet makinenin konkordato talebi öncesine kesinleşen icra takibi nedeniyle haczedilerek götürüldüğü, şirketlerin bu durumu komiserliğe bildirmediği, bu hale göre konkordato talep ederken iyiniyetli olmadıkları, şirketler yönünden iflas koşullarının oluştuğu belirtilmiştir. Bu rapora göre, dava dilekçesine ekledikleri 04/03/2021 tarihli makul güvence raporunun, yeterli denetimi sağlayamadığı, davacıların mali tabloları kasten ve hile ile gizledikleri ancak makul güvence raporunda bu durumun tespit edilmediği/edilemediği, davacıların konkordato taleplerinde samimi ve iyiniyetli olmadıkları anlaşılmıştır.
İİK’nın 289-(3) maddesinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verileceği hüküm altına alınmıştır. 21/06/2021 tarihli geçici komiser raporu dikkate alındığında, konkordatonun başarıya ulaşma şansı bulunmadığından kesin mühlet ve konkordato taleplerinin reddi gerektiği anlaşılmıştır. Yine anılan raporda davacı şirketlerin borca batık oldukları belirlendiğine ve davacı şirketler iflasa tabi ve borca batık durumda olmalarına göre iflaslarına karar verilmesi gerektiği, bu anlamda davacılar vekilinin davadan feragat etmesinin sonuca etkili olmadığı ve ilk derece mahkemesince davacıların iflasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Diğer yandan; 21/06/2021 tarihli konkordato geçici komiser raporunda; davacı şirketlerin dava açılmadan önce dahi batık oldukları, gerçek dışı mali tablolar oluşturdukları, bilançolarında gerçek mali durumlarını sakladıkları tespit edilmiş olup, davaya dayanak yapılan 04/03/2021 tarihli makul güvence raporunun, bunun aksi veri ve bilgi içermesi dikkate alınarak; dairemizce gereğinin takdir ve ifası için 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 9/1-e ve 25. ile Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin 38. vd. maddeleri gereğince ihbarda bulunmasına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacılar vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacıların İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, istinaf eden davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacılar tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacılara iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Bağımsız denetçi Dr. … hakkında gereğinin takdiri için, davacılar ile Dr. … arasında 17/02/2021 tarihinde imzalanan denetim sözleşmeleri, 04/03/2021 tarihli makul güvence raporları ve 21/06/2021 tarihli komiser raporu eklenerek Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumuna ihbarda bulunmak üzere müzekkere yazılmasına,
8-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca temyizi kabil kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren (10) gün içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği karar verildi.11/10/2021


Başkan…
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*