Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1652 E. 2021/1723 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1652 – 2021/1723
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1652
KARAR NO : 2021/1723

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :12/04/2021
NUMARASI :2019/340 Esas – 2021/342 Karar

DAVACI :ANADOLUM İNŞAAT A.Ş. .
VEKİLİ :Av. ..
ASLİ MÜDAHİLLER :1-A.
VEKİLİ :Av. …
:2-..
VEKİLİ :Av. …
:3-..
:4-YOUNG LAN KIM –
VEKİLİ :Av. …
:5-..
VEKİLİ :Av. …
:6-.-
7-
VEKİLİ :Av. …
:8-

VEKİLİ :Av. …
:9-…
VEKİLİ :Av. …
:10-.
:11-..
:12-.
:13-AKIN METAL MAKİNA GERİ DÖNÜŞÜM SİSTEMLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:14-
VEKİLİ :Av. …
:15-
VEKİLİ :Av. …
:16-
:17-
:18-
VEKİLİ :Av. …
:19-
:20-LENS MEDİKAL OPTİK ÜRÜN.VE SAĞLIK HİZ. TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ :Av. …
:21-
VEKİLİ :Av. …
22-
VEKİLİ :Av. T.
:23-M.
VEKİLİ :Av.

:24-.
VEKİLİ :Av. .
:25-.
VEKİLİ :Av. .
:26-M.
VEKİLİ :Av.
:27-.
VEKİLİ :Av.
:28-
VEKİLİ :Av.
:29-
VEKİLİ :Av.
:30-
VEKİLİ :Av.
:31-
VEKİLİ :Av.
:32-
VEKİLİ :Av.
:33-
VEKİLİ :Av.
:34-
VEKİLİ :Av.
:35-
VEKİLİ :Av.
:36-AKBANK T.A.Ş. –
VEKİLİ :Av.
:37-BOER TEKNOLOJİ GÜVENLİK SAVUNMA SANAYİ ELEKTRONİK SİSTEMLERİ ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av.
:38-GEOPROJE MÜHENDİSLİK DANIŞMANLIK İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av…
:39-KUVEYTTÜRK KATILIM BANKASI ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av.
:40-ONURTAŞ TİCARET VE DEMİR SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av.
:41-SAKARYA ELEKTRİK DAĞITIM ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av.
:42-T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU –
VEKİLİ :Av.
:43-T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. –
:44-TÜRK EKONOMİ BANKASI A.Ş. –
VEKİLİ :Av.
:45-T. VAKIFLAR BANKASI T.A.O. –
VEKİLİ :Av.
:46-T. İŞ BANKASI A.Ş. –
VEKİLİ :Av.
:47-YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş.
VEKİLİ :Av.
:48-ÇAKIROĞLU ISI DOĞALGAZ İNŞAAT TAAHHÜT VE TURİZM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av.
:49-ŞEKERBANK T.A.Ş. –
VEKİLİ :Av.

DAVA :Konkordato
DAVA TARİHİ :28/05/2019

KARAR TARİHİ :15/10/2021
KR. YAZIM TARİHİ :20/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin kuruluş yılının 2010 olduğunu, işbu kuruluşun Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 20.01.2010 tarihli ve 7483 sayılı nüshasında ilan edildiğini, gayrimenkul projeleri inşaatı ve ticareti yapan Anadolum İnşaat A.Ş.’nin kuruluşundan şu ana kadar 2.000 adet konut yapıp teslim ettiğini, şirketin halihazırdaki faaliyetini Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli bölgelerinde yatırım veya oturum amacı ile sahiplenilebilecek gayrimenkul projeleri tasarlamak, inşa etmek ve satmak olduğunu, davacı şirketin inşaat sektöründe güven olgusu ve mükemmeliyet anlayışını yeniden inşa etmek doğrultusunda inşaat, izolasyon ve dekorasyon uygulamalarında kaliteli işler ortaya koymayı hedefleyen bir şirket olduğunu, davacı şirketin, Gebze, Pendik, Tuzla gibi Kocaeli ve İstanbul’un büyümekte ve gelişmekte olan semtlerinde projeler inşa ettiğini ve ilerleyen yıllarda yurtdışında da projeler inşa etmeyi planladığını, davacı şirketin 2019 itibariyle taşeronlarla beraber toplam çalışan sayısının 34 kişi olduğunu, çalışanların aileleri ile birlikte geçimini bu şirketten sağladıkları düşünüldüğünde, yaklaşık 136-140 kişinin geçimini bu şirketten sağladığını, böylelikle şirketin istihdama ve ekonomiye sağladığı katkının daha iyi anlaşılabileceğini, davacı şirketin mevcut küresel ve ulusal piyasa durgunluğuna bağlı olarak nakit akım sıkıntısına girdiğini ancak sektördeki öncü konumu dikkate alındığında İcra ve İflas Kanunu m. 285 vd. hükümlerinde düzenlenmiş olan konkordato kurumundan yararlanması halinde konjoktürel özellik arz eden nakit akım sıkıntısını atlatarak eski konumuna gelebileceğini, davacı şirketin inşaat sektöründe faaliyet göstermekte olup işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda azami titizlik gösteren, yüksek teknoloji ve yüksek kalite standartlarına uygun hizmet verdiğini, davacı şirketin maliyetlerin artması, döviz kurundaki dengesizlikler ve enflasyondaki artıştan olumsuz etkilendiğini ve varlıkları borçlarının 3-4 katı olmasına rağmen işletme sermayesi bulmada güçlük yaşar hale geldiğini, banka borçları başta olmak üzere borç ödemelerinde temerrütler oluşması ve şirketin işletme sermayesi ihtiyacının artmasının nakit darboğazına girilmesine neden olduğunu, işletme sermayesi ihtiyacının çözülmesi halinde yüksek teknoloji ve yüksek üretim kapasitesi sayesinde borçlarının tamamını ödeyebileceğini, hizmetlerini devam ettirecek ve daha karlı duruma geleceğini, konkordato talebi ile amaçlananın belirli bir süre haciz ve muhafaza baskısı yaşamadan faaliyet göstermenin sağlanması olduğunu, mevcut halde şirketin tasfiyesi halinde alacaklıların alacağına tam olarak kavuşmasının mümkün olmayacağını bu sebeple öncelikle davacı Anadolum İnşaaat Anonim Şirketi’nin faaliyetine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi için İcra ve İflas kanunu’nun 287, 288, 294 ve 295. Maddeleri gereğince; İİK.’nın 206/1 sırasındaki haklar hariç olmak üzere, tedbir tarihinden itibaren, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hakkındaki kanuna göre (vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları prim, idari para cezaları dahil) yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına ve evvelce başlayan takiplerin durdurulmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz, e-haciz kararı uygulanmamasına hangi nedene dayanırsa dayansın davacı işletme aleyhine yeni takip yapılmamasına, alacaklılar arasında eşitliğin korunması ve davacı firmanın faaliyetinin devamı açısından hayati önem arz eden, bankalarda bulunan davacı hesabına gelecek olan paraların hesabın bulunduğu banka tarafından alıkonulmasının, alacağına mahsup edilmesinin ve/veya blokaj konulmasının önlenmesine, davacı firma hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılacak tüm icra takiplerinde satışlar ve muhafazanın önlenmesine, leasingli olanlar dahil üretim faaliyetinde kullanılan tüm araç, ekipman ve teçhizatın haciz, muhafaza ve satışının önlenmesine, yakalanma, muhafaza veya başka bir sebeple davacı firma nezdinde bulunmayanların ise davacıya teslimine, davacı işletmenin tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3. kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ve evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının davacı işletmeye ödenmesine, davacı işletmenin takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3.şahıs konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesine, davacının bankalar nezdindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulması zımmında yargılama neticesine kadar tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve davacı şirkete bir adet komiser tayinine, firma adına açılacak banka hesabına veya mevcut banka hesaplarının koruma altına alınmasına, bu hesaba gönderilecek hacizlerin geri çevrilmesi yönünde tedbir kararı verilmesine, davacı bakımından konkordato talebinin kabulü ile; öncelikle İcra ve İflas Kanunu’nun 287. Maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasına, geçici mühlet kararının İİK.’nın 288.maddesi çerçevesinde ilanına; geçici mühlet neticesinde İcra ve İflas Kanunu’nun 305. vd. maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “…
1-Davacının konkordato talebinin kabulü ile; İİK’nun 305, 306. maddeleri gereğince konkordato tasdik koşulları oluştuğundan, Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 29970 nolu sicilinde kayıtlı davacı ANADOLUM İNŞAAT ANONİM ŞİRKETİ (Uluçınar Vergi Dairesi No:0680793355)’nin konkordato teklifinin; alacaklıların talebi, komiserlerin görüşü nazara alınarak ADİ ALACAKLAR yönünden tasdiki ile; davacının konkordato kapsamındaki tüm borçlarının tamamının 2 yıl ödemesiz, ilk ödeme 12 Nisan 2023 tarihinde olmak üzere aylık dilimler halinde toplam 36 eşit taksitte ödenmesine,
2-Konkordato projesine alacaklılar teminat koşulu aranmaksızın katılmış olduğundan teminat alınmasına yer olmadığına,
3-İİK’nun 306/2 maddesi gereğince mahkemece tayin edilen komiserlerin; konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim tedbirlerini almakla görevli denetim kayyımı olarak atanmalarına,
Kayyımların; borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir mahkemeye rapor sunmaları, sunulacak raporların UYAP’a taranarak alacaklıların ve borçlunun incelemesine hazır tutulmasına,
4-Konkordato denetçisi kayyımların yapacağı iş, emek ve mesaileri nazara alınarak her biri için aylık 2.500,00’er TL ücret takdiri ile davacının takdir edilen bu ücretin ilk üç ayı olan 22.500,00 TL’yi dosyaya 2 hafta içinde yatırmasına,
5-Mahkememizin 24/11/2019 tarihli ara kararı ile oluşturulan alacaklılar kurulunun görevinin derhal sonlandırılmasına,
6-Çekişmeli alacak sahiplerine İİK’nun 308/b maddesi gereğince kararın ilan tarihinden itibaren 1 ay içinde dava açmaları için süre verilmesine, bu süre içinde dava açmayanların konkordatoyu feshettirme haklarının düşeceğinin ihtarına (ihtaratın ilan ile yapılmasına)
7-İİK’nun 306/3 maddesi yollamasıyla İİK’nun 288. Madde uyarınca tasdik kararının ilanına ve geçici mühlet kararında bildirim yapılan ilgili yerlere müzekkere ile bildirilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansı var ise kayyım ücretleri için kullanılmasına,
9-Mahkememizce verilen kesin mühletin ve kesin mühlet kararı ile verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına, …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince12/04/2021 tarihli ek karar ile; “… Rehinli alacaklılar yönünden konkordato talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen kararlara karşı alacaklılar T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu, Lens Medikal Optik Ürün.ve Sağlık Hiz. Tic. Ltd. Şti. …, T. Vakıflar Bankası T.A.O., …, …, … ile … ve borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asli Müdahil T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin konkordato ilanını gerektirecek koşulları taşıyıp taşımadığı konusunda eksik inceleme yapıldığını, davacı yanın müdahil kuruma olan borçlarının müdahil kurumun öncelikli alacaklı olduğu gözetilmeksizin ödeme planları oluşturulduğunu, bu nedenle yapılan ödeme planlarının kabulünün mümkün olmadığını, konkordato projesinin onaylanması halinde müdahil kurum alacaklarının 6183 sayılı Kanunun 206. maddesindeki sıra gözetilerek ve tam ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, yine kurumu alacaklarının konkordato süresi boyunca işleyen gecikme zammı ile birlikte ödenmesi yönünde hüküm kurulması gerektiğini, konkordato müessesinde dengelenmesi gereken hususun iflasa göre masanın dağıtacağı tutar ile konkordatonun tasdiki halinde ödenecek miktar arasındaki fark olduğunu, müdahil kurum alacakları iflas prosedüründe öncelikli alacaklar olduğundan yerel mahkeme tarafından verilen bu karar ile müdahil kurum aleyhine durum oluştuğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahiller Lens Medikal Optik Ürün.ve Sağlık Hiz. Tic. Ltd. Şti. ile … vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; yürütülen süreçte ve yapılan toplantılarda en büyük alacağın rehinli alacaklar olduğunu, ancak en büyük zararı adi alacaklıların gördüğünü, rehinli alacaklılar yönünde davanın reddine karar verilmiş olmasının müdahillerin aleyhine sonuç doğurduğunu, konkordato komiserliğinin vermiş olduğu raporda aktifin pasifi karşılar nitelikte olduğunu rehinli alacakların takiplerine devam etmeleri halinde var olan aktifler yarı değerinden satışa çıkacak olmakla müdahillerin tahsil imkanının kalmama riskinin artacağını, bu durumun eşitsizliğe neden olmakla verilen kararın bir yararı kalmadığı gibi müdahillerin hukuki menfaatini de koruma özelliğini yitirmesi söz konusu olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişinin tespit etmiş olduğu alacak rakamının müdahil bankamızın gerçek alacak miktarını yansıtmadığını, raporda yapılan hesaplamaların hatalı olup, müdahil banka alacağının eksik hesaplandığını, raporun müdahil bankaya tebliğ edilmediğini, müdahil bankanın yalnızca rehinli alacaklı olarak belirtildiğini, davacı firmanın adi alacaklılar nisabına müdahil bankanın rehni aşan adi alacaklarının eklenmediğini, bu sebeple müdahil bankannı adi alacaklı olarak oy kullanamadığını, yerel mahkemenin adi alacaklılar yönünden tesis etmiş olduğu konkordato tasdik kararının hukuka, yasaya ve usule aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil … vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının müdahili mağdur ettiğini, alacaklı müdahilin kesinleşmiş olan alacağına ulaşmakta yani icra takibi açmakta ve icra takibini devam ettirmekte açık bir şekilde eşitsizliğe, ayrımcılığa maruz kaldığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahiller … ile… vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli karar ve ek kararın usule aykırı tebliğ edildiğini, İİK’nın 302. maddesi uyarınca konkordato projesi; kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılacağını, konkordato projesinin kabulü için gerekli olan her iki çoğunluğun sağlanamadığını, kabul çoğunluğu sağlanamadığından konkordato talebinin kabulünün yasal dayanaktan yoksun olduğunu, alacaklılar toplantısının yasaya aykırı gerçekleştirildiğini, konkordatonun tasdikine ilişkin nisapların da sağlanmadan, hatalı ve eksik bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın eksik hesaplanmış olup, esas harç tutarı davacı borçlu tarafından eksik hesaplanmış olup, esas harç tutarı davacı borçlu tarafından tasdik kararı verilmeden önce mahkeme veznesine depo edilmediğini, yerel mahkemenin tasdik harcına ilişkin hesabı ve değerlendirmesinin hatalı olduğunu, tasdik şartının bu husus bakımından da gerçekleştirilmediğini, konkordato tasdik harcının hesaplanması yapılırken konkordatoya tabi alacakların tümünün dahil edilmesi gerekirken, işbu kurala uyulmayarak hatalı hesaplama elde edildiğini, müdahillerin alacaklarının bilirkişi raporunda yer almadığını, konkordato projesinde açıklanan ödeme vadeleri çok uzun zamanı kapsamasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil … vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; gerekçe ve değerlendirmenin hatalı olup, yasal dayanaktan yoksun olduğunu, ek karar ile gerekçeli kararın birbiri ile çeliştiğini, müdahil alacaklarının bilirkişi raporunda yer almadığını, İİK uyarınca yazılı proje kabul ve tasdik şartının somut olayda gerçekleşmediğini, alacaklılar toplantısının yasaya aykırı gerçekleştirildiğini, projenin kabulü için gerekli olan çoğunluk sağlanmadığını, konkordatonun tasdikine ilişkin nisaplar da sağlanmadan, hatalı ve eksik bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması bozmayı gerektirdiğini, konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın eksik hesaplanmış olup, esas harç tutarı davacı borçlu tarafından eksik hesaplanmış olup, esas harç tutarı davacı borçlu tarafından tasdik kararı verilmeden önce mahkeme veznesine depo edilmediğini, yerel mahkemenin tasdik harcına ilişkin hesabı ve değerlendirmesinin hatalı olduğunu, tasdik şartının bu husus bakımından da gerçekleştirilmediğini, konkordato tasdik harcının hesaplanması yapılırken konkordatoya tabi alacakların tümünün dahil edilmesi gerekirken, işbu kurala uyulmayarak hatalı hesaplama elde edildiğini, Konkordatonun tasdikine ilişkin nisaplar sağlanmamış olmasına rağmen hatalı ve eksik bilirkişi raporuyla hüküm kurulduğunu, konkordato projesinde açıklanan ödeme vadeleri çok uzun zamanı kapsamasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; konkordato kurumunun niteliği ve rehinli alacaklıların konumu hususunda haklı bir gerekçe ortaya konulmadan, konkordato projesinin uygulanma başarısı ve çok sayıda ve daha zayıf konumda olan alacaklının ortak menfaati dikkate alınmadan rehinli alacaklılar yönünden konkordato talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli Müdahil T.İş Bankası A.Ş. vekilinin davacının istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın istinaf başvurusunun süresi içerisinde yapılmadığını, davacı tarafın istinaf gerekçelerinin gösterilmediğini belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil Türk Ekonomi Bankası A.Ş. vekilinin davacının istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın istinaf başvurusunun süresi içerisinde yapılmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararı açık olup sadece adi alacaklılar yönünden tasdik kararı verildiğini, rehinli alacaklılar yönünden herhangi bir tasdik kararı bulunmamakla birlikte yerel mahkemenin gerek gerekçeli kararı gerekse ek kararı usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil … vekilinin davacının istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf gerekçelerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Asli Müdahil Akbank T.A.Ş. vekilinin davacının istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; rehinli alacaklılar açısından verilen red kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı taraf dilekçesinde istinaf gerekçeleri gösterilmediğinden istinaf başvurusunun reddi gerektiğini belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/340 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2004 sayılı İİK’nın 285 vd. maddelerinde düzenlenen konkordato istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı alacaklılar T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu, Lens Medikal Optik Ürün.ve Sağlık Hiz. Tic. Ltd. Şti. …, T. Vakıflar Bankası T.A.O., …, …, … ile … ve borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İnşaat sektöründe faaliyet yürüten borçlunun mali durumunda oluşan daralma ve finansal sıkıntısı nedeniyle borçlarını karşılayamaz duruma geldiğinden bahisle konkordato talebinde bulunduğu, mahkemece borçlu hakkında geçici ve kesin mühlet kararlarının verildiği, adi ve rehinli alacaklılar ile yapılan alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü görüşmeleri neticesinde; mahkemece, adi alacaklılar yönünden İİK’nın 302 maddesinde yer alan konkordatonun tasdik için gereken nisabın sağlandığı ve İİK’nın 305. maddesinde yer alan koşulların gerçekleştiğinden bahisle konkordato projesinin tasdikine, rehinli alacaklılar yönünden ise; HMK’nın 305/A maddesi uyarınca 26/04/2021 tarihli ek karar ile konkordato talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
1-İİK’nın 308-(a) maddesine göre; “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenleme uyarınca; konkordato hakkında verilen kararı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı ile itiraz eden diğer alacaklılar istinaf edebilirler. Kanunda yer alan “itiraz eden diğer alacaklılar” konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullanan alacaklılar olup, tasdik kararını itiraz eden alacaklı ilan tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf etmelidir.
Öte yandan, İİK.’nın, 288 ve 306-(3) maddelerinde; tasdik kararı mahkemece, Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumunun resmi ilan portalında ilan edileceği belirtilmiş olup, ilk derece mahkemesince; verilen tasdik kararı, ticaret sicil gazetesinde 21/04/2021 tarihinde, resmi ilan portalında ise, 22/04/2021 tarihinde ilan edilmiştir.
Ancak mahkemece alacaklılar yönünden ilan ile yetinilmesi gerekirken asıl kararda istinaf başvuru süresi 10 gün, ek kararda ise (2) hafta olarak belirtilerek istinaf eden alacaklılara gerekçeli ve ek karar tebliğ edilmiş, kanun yoluna başvuru süresi asıl ve ek kararda yanıltıcı şekilde tebliğden itibaren başlatılmıştır.
Bu hale göre; istinaf eden alacaklılar ve borçlular yönünden istinaf yoluna başvuru süresi ilan (alacaklılara) ve tebliğden (borçlu) itibaren 10 günlük süreyi geçmiş ise de; istinaf edenlerin, mahkemece kanun yoluna başvurusu süresinde açıkça yanıltılması, yapılan başvuruların (…, … haricinde) tebliğ tarihi başlangıcına göre süresinde olması gözetildiğinde bu başvuruların süresi içerisinde yapıldığının kabulünün gerektiği değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda;
2- … ve…’ın istinaf istemi yönünden yapılan inceleme de;
İstinaf eden alacaklılar usulsüz tebligat iddiası ileri sürerek mahkeme kararını 04/06/2021 tarihinde istinaf etmişlerdir. Gerekçeli karar …’a “bizzat” kaydı ile 27/04/2021 tarihinde, ek karar ise; T. K.’nın 16 ve 22 maddelerine göre, “aynı konutta oturan annesi …’a tebliğ edilmiş olup tebligatlar usulüne uygundur. Bu nedenle …’ın istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-c maddesi gereği süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Alacaklı… yönünden yapılan inceleme de; asıl ve ek karar alacaklıya TK’nın 21/1 maddesine göre tebliğ edilmiştir. TK’nın 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği’nin 30 ve 31. maddeleri uyarınca muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerekmekte olup söz konusu bu kurallara uyulmadığından tebligatın usulsüz olduğu, TK’nun 32. maddesi gereğince, muhatabın beyan ettiği tarihe göre istinaf başvurusunu süresi içerisinde olduğu değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda; İİK’nın 308-(a) maddesine göre; konkordato hakkında verilen kararı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı ile itiraz eden diğer alacaklılar istinaf edebilirler. Kanunda yer alan “itiraz eden diğer alacaklılar” konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullanan alacaklılardır (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2021 tarih, 2021/1393 esas, 2021/511 karar sayılı ilamı).
Bu bağlamda, nihai komiser raporu ve projeye ilişkin oy durumuna ait kayıtlara göre; kararı istinaf eden… alacaklılar toplantısına katılan, toplantı veya iltihak süresi içerisinde konkordato projesine olumsuz oy kullanan alacaklılar arasında yer almamaktadır. Bu hale göre; istinaf eden bu alacaklı tarafından konkordato projesine, konkordato toplantısında veya 7 günlük iltihak süresinde olumsuz oy kullanılmadığından kararı istinaf etme hakkına haiz itiraz eden alacaklı değildir. Bu nedenle istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
3-T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın istinaf istemi yönünden yapılan inceleme de;
İİK’nın 308-(c) maddesinde; “Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hale gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hale geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe kadar devam eder.
Bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflasta masa borcu sayılır. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir” hükmü bulunmaktadır.
Bu yasa hükmü uyarınca; SGK Başkanlığı’nın alacakları İcra ve İflas Kanunu’na göre değil 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre takip ve tahsil edilmektedir. Bu Kanuna tâbi alacaklar konkordato hükmünün dışında kaldığından SGK alacaklarının konkordatodan etkilenmediği sonucuna varılmaktadır. Konkordatodan etkilenmeyen alacakların itirazlarının dikkate alınması gerekmediği gibi bunların alacaklılarının toplantıya çağrılmasına da gerek bulunmamaktadır. Diğer bir ifade ile SGK Başkanlığı’nın konkordatonun tasdikine ilişkin olarak istinaf yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olduğu gibi istinaf yasa yoluna başvurulması için de aranan bir şarttır.
Açıklanan nedenlerle müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunda bulunmakta hukuki yararı bulunmadığından istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
4-Lens Medikal Optik Ürün.ve Sağlık Hiz. Tic. Ltd. Şti. …, …, …’nın istinaf istemi yönünden yapılan inceleme de ;
İİK’nın 308-(a) maddesine göre; “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenleme uyarınca, konkordato hakkında verilen kararı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı ile itiraz eden diğer alacaklılar istinaf edebilirler. Kanunda yer alan “itiraz eden diğer alacaklılar” konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullanan alacaklılardır (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2021 tarih, 2021/1393 esas, 2021/511 karar sayılı ilamı).
Bu bağlamda, nihai komiser raporu ve projeye ilişkin oy durumuna ait kayıtlara göre; kararı istinaf eden alacaklılar adi alacaklı olup, alacaklılardan Lens Medikal Optik Ürün.ve Sağlık Hiz. Tic. Ltd. Şti. …, alacaklılar toplantısına katılarak projeye olumlu oy kullanan alacaklılardır. …, … ise alacaklılar toplantısına katılan, toplantı veya iltihak süresi içerisinde konkordato projesine olumsuz oy kullanan alacaklılar arasında yer almamaktadır. Bu hale göre; istinaf eden bu alacaklılar tasdik edilen konkordato projesine itiraz eden alacaklı (olumsuz oy kullanan) olmadığından, rehinli alacaklı sıfatlarının da bulunmaması nedeniyle kararı istinaf etme hakkına haiz alacaklılardan değildirler. Bu nedenle istinaf başvurularının ayrı ayrı usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

5-T. Vakıflar Bankası T.A.O.’nun istinaf istemi yönünden yapılan inceleme de;
T. Vakıflar Bankası T.A.O. borçlu şirketten rehinli (ipotekli) alacaklı olup borçlu şirket taşınmazları üzerinde 3.300.000,00-TL miktarlı ipoteği bulunmakta olup bankaca 4.923.227,09-TL alacak bildirimi yapılmış, komiser heyeti tarafından alınan bilirkişi raporu ile borcun 4.537.376,49-TL olduğu belirlenmiştir.
Öte yandan, dosya kapsamındaki delillere ve komiser nihai raporuna göre; halilhazırda şirketin kaydi ve rayiç bilançolarına göre borca batık olmadığı, 09//03/2021 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısında ve iltihak süresi sonunda gerçekleşen hazirun (borç) listesine göre borçlu şirketin (344) adet adi alacaklısının, 41.203.418,92-TL alacağının bulunduğu, konkordato projesine olumlu oy kullanan alacaklı sayısının (248), alacak miktarlarının ise, 30.399.349,01-TL olduğu, bu hali ile adi alacaklılar yönünden İİK’nın 302. maddesinde yer alan nisabın gerçekleştiği öte yandan, borçlunun mali durumu, borcun ve teklif edilen tutarların borçlunun kaynakları ile orantılı, iflası halinde ödenmesi muhtemel miktardan fazla olması ve bu hale göre konkordato projesinin uygulanabilir olduğunun belirlenmesi karşısında, İİK.’nın 305. maddesindeki koşulların gerçekleştiğinin ve ilk derece mahkemesince verilen kararda isabetsizliğin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Diğer yandan, T. Vakıflar Bankası T.A.O’nun alınan bilirkişi raporuna göre; rehini aşan ve adi alacaklılar toplantısında yer alması gereken alacağı, ayrıca alacak bildirimi ile bilirkişi raporu arasındaki farka göre; çekişmeli alacağı bulunmakta ise de; alacaklı banka tarafından konkordato süreci içerisinde ve İİK’nın 304 maddesi kapsamında bu yönde bir itirazının bulunmadığı, öte yandan, söz konusu rehini aşan alacak ile çekişmeli alacağın miktarı, projeye katılan alacak ve alacaklı sayısına göre; nisaba dahil edilmesi halinde nisaba olan etkisi, çekişmeli hale gelen alacağa yönelik alacaklı bankanın dava açma hakkının bulunması ve bu durumun sonucu olarak dava neticesinde alınacak karar ile birlikte çekişmeli kalan kısmında projeye dahil edilecek nitelikte olması karşısında, bu yöndeki istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
6-Davacı/borçlunun istinaf istemi yönünden yapılan inceleme de;
Davacı/borçlu tarafından mahkemenin rehinli alacaklılar yönünden konkordato talebinin reddine yönelik HMK’nın 305/A maddesine göre tesis edilen 26/04/2021 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bu kapsamda; dosya kapsamı deliller ile komiser raporlarına göre; davacı/borçlunun rehinli alacaklısının (8) kişi alacak miktarlarının ise 32.035.729,28-TL olduğu, rehinli alacaklılara yönelik yapılan toplantı ve iltihak süresi içerisinde (5) alacaklının projeye olumsuz oy kullandığı anlaşılmaktadır.
Rehinli alacaklılar yönünden tasdik koşulları “rehinli alacaklılarla müzakere ve borçların yapılandırılması” başlıklı İİK’nın 308/h maddesinde düzenlenmiş olup, bu haliyle rehinli alacaklılara yönelik tasdik için gerekli olan nisap sağlanmadığından mahkemece rehinli alacaklılara yönelik konkordato talebinin reddine dair kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, borçlunun istinaf başvurusunun reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; alacaklı T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu,…, Lens Medikal Optik Ürün.ve Sağlık Hiz. Tic. Ltd. Şti. …, …, …’nın istinaf başvurularının yukarıda (2,3,4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle usulden reddine. Alacaklı …’ın istinaf başvurusunun (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle HMK’nın 352/1-c maddesi gereği süre nedeniyle reddine, T. Vakıflar Bankası T.A.O’nun istinaf başvurusunun (5) nolu bentte, açıklanan nedenlerle, davacı/borçlunun istinaf başvurusunun (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu, …, Lens Medikal Optik Ürün. ve Sağlık Hiz. Tic. Ltd. Şti. …, …, …’nın istinaf başvurularının yukarıda (2,3,4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle USULDEN REDDİNE,
…’ın istinaf başvurusunun (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle HMK’nın 352/1-c maddesi gereği süre nedeniyle usulden REDDİNE,
T. Vakıflar Bankası T.A.O ve davacı/borçlunun istinaf başvurusunun HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gerekli harç bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, İİK.’nun 308/A maddesi gereğince tebliğ tarihinden itibaren 10 günlük süre içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/10/2021


Başkan ….
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Üye…
¸e-imzalıdır


Katip ….
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*