Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1590 E. 2021/1876 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1590 – 2021/1876
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1590
KARAR NO : 2021/1876

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :….
ÜYE :….
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :08/07/2021 tarihli ara karar
NUMARASI :2021/295 Esas (derdest dosya)

DAVACI :.
VEKİLİ :Av. …
KARŞI TARAF
DAVALI :1-T. HALK BANKASI A.Ş. – …
VEKİLİ :Av. …
:2-.
DAVA :İpoteğin Kaldırılması
TALEP :İhtiyati tedbir kararının kaldırılması
TALEP TARİHİ :30/06/2021

KARAR TARİHİ :04/11/2021
KR. YAZIM TARİHİ :11/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili dilekçesinde özetle; davalı banka aleyhine açılmış olan işbu davada dürüstlük ve iyi niyet kuralına aykırılık bulunduğunu, davalı … adına kayıtlı bulunan Kocaeli İli, Başiskele İlçesi, Bahçecik Mahallesi, 2977 parsel ve 2976 parsel sayılı taşınmazlar üzerine dava dışı Ünsallar Gıda Hali Hayvancılık İnş. Tur. San ve Tic. Ltd. Şti’nin kullanmış oluğu kredinin teminatı olarak davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle davalı tarafından Kocaeli 3. İcra Dairesi 2017/6187 Esas sayılı icra dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçildiğini, söz konusu ipotek verilirken tapu kaydında taşınmazların arsa vasfında olduğunun görüldüğü ve arsa olarak ipotek tesisi yapıldığını, …’ün bilgisi olmadığı iddiasının gerçek olmamakla beraber haberi olmamasına gereğin olmadığını, ipoteğin bankaca fek edildiğini, TMK hükümleri incelendiğinde kural olarak ipotek tesisinde eşin rızasını aranmadığı görüldüğünü, bu durumun istisnasının TMK’nın 194. maddesinde yer alan aile konutu düzenlenmesi olduğunu, ilgili hükme göre eşlerden herhangi birinin diğer eşin rızası olmaksızın aile konutu üzerinde ipotek tesis edemeyeceğini, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayanağı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu hususunda düzenlendiğini, asıl davanın sonucunun ihtiyati tedbir yolu ile öne çekilmesi yasağı hakim görüşü olarak kabul edilmekte olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilmesi için şartların oluşmadığını, gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan alınan tedbir kararının davalı kuruma telafisi mümkün olmayan zorluklar çıkarttığını, davacının davalı bankanın alacağının akamete uğratmak maksadıyla açıldığını, tüm işlemleri hukuka uygun olan davalı bankanın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, tedbir kararı verilirken İİK’nın 72. maddesi hükmünün uygulanığını, İİK 72 menfi tespit davaları için geçerli bir düzenleme olduğundan ve dava konusunun menfi tespit olmadığını ipoteğin fekki davası olduğunu, İİK’nın 72. maddesinin uygulanması ve dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmesinin engellenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek icra veznesine girecek paranın dava sonuna kadar alacaklısına ödenmemesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… İhtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı verilmesi için şartlar oluşmamış olup, gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan alınan tedbir kararının davalı kuruma telafisi mümkün olmayan zorluklar çıkardığını, davacı tarafından davalı bankanın alacağını akamete uğratmak maksadıyla açılmış olan işbu davada, tüm işlemleri hukuka uygun olan davalı bankanın herhangi bir kusuru bulunmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2021 tarih, 2021/295 Esas sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesine yönelik takibe konu edilen ipoteğin kaldırılması istemine yöneliktir.
Talep, ipoteğin paraya çevrilmesine yönelik yapılan takibe dair verilen icra veznesine girecek paranın dava sonuna kadar alacaklısına ödenmemesine kararının itiraz yolu ile kaldırılmasına yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, derdest davada; 18/06/2021 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile icra takibi başlamış olmakla alacağın %15 i oranında nakit veya teminat mahkeme veznesine yatırıldığında ya da banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, Kocaeli İcra Müdürlüğü’nün 2020/62904 Esas sayılı takip dosyalarında icra veznesine girecek paranın dava sonuna kadar alacaklısına ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, satış kararı verilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine karar verilmiş, karara yönelik davalı itirazı üzerine duruşmalı yapılan inceleme neticesinde; 08/07/2021 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı/itiraz eden vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bu bağlamda; davacı tarafından ipoteğin kaldırılması istemi takipten sonra gerçekleştirildiğinden ve fekki istenen ipotek takibe konu edildiğinden dava niteliği itibariyle takibe yönelik menfi tespit istemini de kapsamaktadır. Bu nedenle; istemin 2004 sayılı İİK’nın 72. maddesi gözetilerek değerlendirilmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 72-(3) maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosya kapsamı deliller, davanın niteliği ve eldeki davanın varlığı karşısında, mahkemece icra veznesine girecek paranın dava sonuna kadar alacaklısına ödenmemesine yönelik tedbir kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle mahkemece, aksine dair itiraz sebepleri ile yapılan itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Mahkemece, karar başlığında; davalının ve davacı vekilinin adresleri ile davacının T.C. kimlik numarasının yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-b) maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalı/itiraz eden vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davalı/itiraz edenin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gerekli harç bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-b)-1) ve 362-(1)-f) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktarı itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/11/2021

….
Başkan …
¸e-imzalıdır
….
Üye…
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*