Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1584 E. 2022/1134 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1584
KARAR NO : 2022/1134

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2021
NUMARASI : 2020/189 Esas – 2021/275 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av.

DAVA TÜRÜ : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2017

KARAR TARİHİ : 27/05/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 25/06/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; kablo hırsızlığı nedeniyle kabloları temin ve tesis eden taraf olması sebebiyle davacı OSB’nin ciddi oranda maddi zarara uğradığını, ülke ekonomisi açısından önemli sanayi tesislerinin yer aldığı Organize Sanayi Bölgesi’ne planlanan zamanda enerjinin sağlanamadığını, çalınan kabloların yerine yenilerinin üretimi ve montajının büyük zaman kaybına sebep olduğunu, davalının kendi sahası içerisinde kabloların çalınmasına sebep olması nedeniyle müvekkilinin uğradığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 986.394,00 TL maddi tazminatın hırsızlık tarihinden itibaren eşleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal hak düşürücü sürede açılıp açılmadığının re’sen tetkiki ile süresinde açılmamış ise davanın süre yönünden reddine karar verilmesini, davada taraf sıfatı yönünden hukuki yarar koşulunun bulunmadığının tespiti ile yok ise davanın reddine karar verilmesini, davanın davacının ehliyet yokluğu yönünde de reddine karar verilmesini, zamanaşımı, derdestlik, husumet, hukuki yarar yokluğu, yetki, görev ve davaların birleştirilmesi yönünden itirazlarının olduğunu, davacının dava dilekçesinde hırsızlık olayı ile ilgili güvenlik zafiyetinin bulunduğunu, davalı kurumun tesis etmiş olduğu güvenlik kamera sisteminin yetersiz olduğu ve kamera kayıtlarına TEİAŞ’t görev yapan güvenlik görevlilerinin müdahalede bulunduğunu, güvenlik görevlilerinin havaya ateş ederek şüphelilerin kaçmasına sebebiyet verdiklerini iddia ettiğini, Trafo Merkezinin kritik öneme sahip bir merkez olduğunu, Kocaeli-380 kV Trafo Merkezi’nin güvenliğinin 3’lü vardiya sistemiyle 8 güvenlik görevlisiyle sağlandığını, Kocaeli-380 kV Trafo Merkezinin güvenlik kamer sistemi ITM 88 referans Kocaeli-380 kV Trafo Merkezi sözleşmesi kapsamında tesis edildiğini, sözleşme şartnamesine göre kamera sistemi PIR sensör ve autodome kameraların entegre çalışma esasına dayandığı, şartnameye ve onaylı projeye göre trafo merkezinin çevre güvenliğini sağlamak amacıyla trafo merkezi istimlak çevresini gözetim altına alabilecek autodome kameralar ve harici ortam PIR detektörler yerleştirildiğini, tesis giriş noktasına ise sabit kamera yerleştirildiğini, açıklanan nedenlerle kuruluşunun herhangi bir haksız eylemi ve kusurunun bulunmadığı davalı vekili tarafından ifade edildiğini, yokluklarında yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın KISMEN KABULÜ ile;
473.125,46 TL’nin 10/10/2017 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sayın yerel mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verdiği karara dayanak olarak ileri sürülen gerekçeler incelendiğinde işbu gerekçenin hukuki mesnetten yoksun olduğu bu durumun da açık bir hukuka aykırılık teşkil ettiğinin görüleceğini; meydana gelen olaydan kaynaklanan sorumluluğun tamamı davacıya ait olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; olayın meydana geldiği yerin trafo merkezi olması ve önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletme olması itibariyle davalının kusurdan bağımsız tehlike sorumluluğunun olduğu yerel mahkemece dikkate alınmadığını; olayın meydana geldiği yerin tehlike arz eden işletme olduğu gözönünde bulundurularak, davalının ‘kusursuz sorumlu’ veya daha geniş tanımıyla ‘kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu’ olduğu dikkate alınmaksızın, yerel mahkemece kusur oranı belirlenmesi ve davacı OSB’nin %50 oranında kusurlu kabul edilmesi hukuka aykırılık teşkil ettiğini; yerel mahkemece, davalı …’ın %100 kusurlu olduğunu belirten 15.04.2019 tarihli bilirkişi raporu ile davalıyı %50 kusurlu kabul eden 18.12.2020 tarihli bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm tesis edildiğini; yerel mahkemece gerekçeli kararın hüküm kısmında davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, avukatlık asgari ücret tarifesinin 13. maddesi 3. fıkrasına aykırı şekilde davalı vekili yararına hükmedilen karşı vekalet ücreti, davacı vekili lehine belirlenen ücretin üzerinde belirlendiğini; vekalet ücretinin hatalı hesaplanması nedeniyle yerel mahkeme kararının bu yönüyle de kaldırılması gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; teşekkülümüze izafe edilen %50 kusur oranı her türlü hakkaniyet ilkesinden yoksun olduğunu; davacı vekilinin teşekkülümüzün çalıştığı iş koluna dayanarak kendi ihmalini bertaraf etmeye yönelik beyanları asılsız olduğunu beyan ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2021 Tarih – 2020/189 Esas – 2021/275 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) ile … arasında, Alikahya OSB hudutları içerisindeki tesislere elektrik verilmesi amacı ile yapılan bağlantı anlaşması yapıldığı, 16.10.2020 günü Alikahya Atatürk Mahallesinde bulunan 380 trafo merkezi içerisinde kabloların arkasında yola cephe bulunan tel örgü direklerinin sökülmek sureti ile içeri girilerek kablo kanalının içerisine girilerek kabloların kesilmek sureti ile hırsızlığın yapıldığı, davacının eldeki dava ile zararın tazminini istediği, davalının sorumluluğun davacıya ait olduğu gerekçesi ile davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince verilen 27/05/2019 tarih ve 2017/1119 Esas 2019/305 sayılı Kararının dairemizin 26/02/2020 tarih ve 2019/1400 Esas 2020/297 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verildiği, kaldırma kararı sonrasında mahallinde keşif yapılarak bilirkişi heyetinden 18/12/2020 tarihli bilirkişi raporu alınarak tarafların %50 kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı taraf vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
1-Taraf vekillerinin esasa yönelik istinaf istemlerinin incelenmesinde;
Uyuşmazlık, kabloların çalınması nedeniyle oluşan zarardan kimin sorumlu olduğu noktasındadır.
Davacı … OSB Bölge Müdürlüğü ile TEİAŞ arasında 11.01.2017 tarihinde 380/154/0G kV Kocaeli 380 TM”nin OG Barasına bağlanması için bağlantı anlaşması yapıldığı ve davacı … OSB Bölge Müdürlüğü tarafından, davalı TEIAŞ sahasında Kocaeli 380 TM (Trafo Merkezi) içerisine monte edilen KS kanalı içerisinden geçirilen enerji kablolarının çalındığı maddi vakıa olarak uyuşmazlık konusu değildir.
Bağlantı Anlaşması Ek-4 Tesis Sözleşmesinin karşılıklı yükümlülükleri düzenleyen 3. maddesinin işin yapılması ve yapım koşullarına ilişkin 2. Bendinin h fıkrasında; kullanıcı tarafından yapılacak olan işlerin yürütülmesinde; Çevre Kanununa, bu kanuna istinaden yürürlüğe giren yönetmeliklere, tebliğlere ve iş güvenliği ile ilgili diğer mevduata uyulacağı ve güvenlik tedbirlerinin kullanıcı tarafından sağlanacağı ve tüm sorumluluğun kullanıcıya ait olacağının kararlaştırıldığı, görülmektedir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin Ek-3 Mülkiyet Sınırları bölümüne göre, kablolarının montajının yapıldığı ve hırsızlık yapılan yerin mülkiyetinin davalı …’a ait olduğu, bu alanın tel örgülerle çevrildiği ve bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Anılan mevzuat gereğince; elektrik dağıtım hatlarına müdahalede mutlaka TEİAŞ’tan izin alınması gerektiği, TEİAŞ’ın trafo merkezi sahasında TEİAŞ’ın izni olmadan kullanıcıların çalışma yapamayacağı, TEİAŞ trafo merkezinin yüksek gerilim tesislerine giriş ve çıkışının yasak olduğu, ancak gezi gözlem ve araştırma amacı ile gelen ziyaretçilerin, ortamdaki tehlike ve riskler konusunda bilgilendirildikten sonra, elektrik mühendisinin gözetiminde izin verildiği (Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği m.59, TEİAŞ İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği m.36 ), bu nedenle trafo merkezi içerisinden TEİAŞ’in sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki delillere göre; olay anında aydınlatmaların iptal edilerek hırsızlığa başlandığı, ancak aydınlatmadan dolayı güvenlik zaafiyeti olduğu, hırsızlık olayının yaklaşık (10) gün sürdüğü, bu süre içerisinde tarafların hırsızlıktan haberdar olmadıkları, zamanında müdahale edilemediği için zararın oluştuğu, hükme esas alınan 18/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; davacı … OSB’nin çalınan kablolarının TEİAŞ’a bağlı kablo kanalı içerisinde yerleştirilmiş olması ve içeri giriş çıkışının tamamı ile TEİAŞ’a ait olan bölgede, TEİAŞ trafo sahasının büyüklüğü ve bu büyüklükteki bir alanda tel örgü, aydınlatma ve kameralarla izleyen güvenliğin oluşturularak güvenlik önlemlerinin alınmasına rağmen, hırsızın kamera bölgesinde tel örgüyü çıkartarak kablo kanalına ulaşması ve bunun zamanında güvenlik görevlerinin tespit edememesi ve izleyememesi nedeni ile TEİAŞ’ın trafo sahasının yeterli ve etkin bir güvenlik sistemini kuramadığı sahasında gerçekleşen olay ile ilgili alan güvenliğini sağlayamadığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Yine aynı raporda; kabloların mülkiyetinin, Bağlantı Sözleşmesi gereği davacı … OSB’de olduğu, geçici kabule kadar olan sürede OSB ye yapılacak kablo bağlantısının da davacı … OSB tarafından tamamlandığı, ancak geçici kabul için TEİAŞ’a başvaruda bulunmadığı, geçici kabulün yapılmaması nedeni ile halen OSB tarafından hatların yapım işlerinin devam ettiği, hırsızlık olayının da bu aşamada gerçekleştiği, hırsızlık olayının en az on gün sürdüğünü iddia eden Alikahya OSB’nin bu süre zarfında hatlarını hiç kontrol ettirmediği ve denetlemediği veya aradaki hattı yapan yükleniciye denetlettirmediği, TEİAŞ’dan istemiş olduğu ilave güvenlik tedbirinin olmadığı belirtilmiştir. Diğer yandan, tarafların, trafo merkezinde gerçekleşen çalışma esnasında güvenliğin ne şekilde sağlanacağı ve ilave güvenlik tedbiri alınıp alınmayacağı konusunda bir sözleşmelerinin olmadığı, güvenliğin sözleşmelerdeki genel hükümler ile mevzuat hükümlerine bırakıldığı görülmüştür. Bu hükümler uyarınca tarafların Elektrik Şebeke Yönetmeliği, TEİAŞ İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine uygun hareket etmeleri gerektiği, hükme esas alınan 18/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; hırsızlık olayının davalının mülkiyet alanı içerisinde meydana geldiğinin tespit edilmesi, tarafların sayılan sözleşme ve mevzuat hükümlerine aykırı davrandıkları, bu anlamda davalının mülkiyet alanında hırsızlık gerçekleşmesine rağmen gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığı, kameralı ve güvenlik personelinden oluşan güvenlik sisteminin trafo merkezi sahasına girişleri engelleyip tespit edemediği, buna karşılık davacının yaklaşık (10) gün süren hırsızlık olayından haberdar olmadığı ve geçici kabulü yapılmayan kablolarının kontrolünü sağlamadığı, bu durumda her iki tarafında kusurlu olduğu, ihlal ettikleri sözleşme ve mevzuat hükümleri ve olayın meydana gelmesindeki etkileri değerlendirildiğinde eşit kusurlu sayılmalarının yerinde olduğu anlaşılmakla, tarafların istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Taraf vekillerince, mahkemece alınan bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu ve bu çelişki giderilmeden karar verildiği istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın 282. maddesine göre; hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceğinin hüküm altına alınmıştır. Eldeki uyuşmazlıkta her iki bilirkişi raporunda da maddi vakıanın gerçekleşmesi yönünden fark olmadığı, raporlar arasındaki farkın kusur oranına yönelik olduğu, esasen kusur durumunun hâkim tarafından anılan hüküm gereğince tüm deliller değerlendirilerek belirlenmesi gerektiği dikkate alınarak yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek olmadığı ve takdir edilen kusur durumunun da dosya kapsamına uygun olduğu sonucuna varılmakla, bu yöndeki istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf isteminin incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/3. maddesi uyarınca; maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğinden, davalı lehine de, davacı lehine hükmedilen 40.706,27 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden hükmün kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
Bu nedenlerle; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin vekalet ücreti dışındaki istinaf istemlerinin (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle esastan reddine, davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulüne, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK.’nun 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-)Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE;
2-)Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KISMEN KABULÜNE; Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2021 Tarih – 2020/189 Esas – 2021/275 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,

a-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 473.125,46 TL’nin 10/10/2017 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
b-Alınması gerekli 32.319,20 TL karar ve ilam harcından kaldırma öncesinde Mahkememiz’in 2017/1119 Esas 2019/305 Karar sayılı dosyası üzerinden yazılan 20/08/2019 tarih 2019/138 Harç nolu harç tahsil müzekkeresi uyarınca 50.535,42 TL bakiye karar harcı alındığından 32.319,20 TL harcın mahsubu ile kalan ‭‭18.216,22‬ TL harcın davalıya iadesine,
c-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 40.706,27 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 40.706,27 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yapılan ‭16.876,55‬ TL harç, 480,00 TL müzekkere ve tebligat gideri, 2.800,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere ki toplam 20.156,55 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 9.668,12 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davalı tarafından yapılan 56,70 TL yargılama giderlerinin davanın red edilen kısmına göre belirlenen 29,50 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
f-HMK 120. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından karar kesinleşene kadar yapılacak masraflar mahsup edilerek arta kalan miktar olduğu taktirde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

3-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
Davalı Yönünden
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 32.319,20 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 8.080,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 24.239,20 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harçlarının hazineye gelir kaydına,
-İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,
Davacı Yönünden
-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yapılan 162,10-TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 54,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 216,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)İstinaf edenler tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
5-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-)Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/05/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*