Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1580 E. 2022/1158 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1580 – 2022/1158
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2021/1580
KARAR NO :2022/1158

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :08/07/2021
NUMARASI :2020/143 Esas – 2021/406 Karar

DAVACI :………
VEKİLİ :Av……
DAVALI :ES ENDÜSTRİYEL YAPI MALZEMELERİ VE İNŞAAT TURİZM MADENCİLİK SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. – Yenişehir Mah. Demokrasi Cad. No:58 İzmit/KOCAELİ
VEKİLİ :Av…….

DAVA TÜRÜ :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :03/03/2020

KARAR TARİHİ :30/05/2022
KR. YAZIM TARİHİ :09/06/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının borçludan 14.160,00-TL tutarındaki alacağından dolayı icra takibi başlattıklarını, davalının borca haksız ve kötü niyetli olarak itirazı üzerine takibin durduğunu, davacının taşımacılık sektöründe faaliyet gösterdiğini, takibe dayanak yapılan faturadan kaynaklı olarak karşı tarafa nakliye hizmeti verdiğini, davalının yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu, davalının faize itirazının her iki tarafın da tacir olmasından dolayı yerinde olmadığını beyanla itirazın iptali ile Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/147079 Esas sayılı ile başlatılan takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacağını sadece kendisinin yasal defterlerinde yer alan A seri, …… sıra nolu, 25/12/2015 tarihli ve 14.160,00-TL bedelli faturaya dayandırdığını, davacının ticari defterlerinde yer alan kayıtların davacı kayıtlarıyla örtüşmedikçe davalıdan alacağı bulunduğundan söz edilemeyeceğini, davacının iddia ettiği alacağını başkaca delillerle ispat etmesi gerektiğini, dava konusu edilen faturanın davacı kayıtlarında bulunmadığını, yalnızca davacı ticari defterlerinde yer aldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ispatlar nitelikte bir sözleşme bulunmadığını, böyle bir sözleşmesinin varlığına delil teşkil edecek bir belgenin de sunulmadığını, davalının, davacıya borcu olmadığını, davacının alacağını dava konusu faturadan başkaca delille de ispat edemediğini, davacı tarafından 2015 yılında Rüzgar Vinç A.Ş.’den gelen ”SENNEBOGEN” isimli iş makinesinin nakliyesi hizmeti verildiğini bu hizmete ilişkin A seri, ….. sıra nolu, 21/10/2015 tarihli ve 12.980,00-TL bedelli fatura ile A seri, …… sıra nolu, 01/12/2015 tarihli ve 57.697,28-TL bedelli faturaların davacı tarafından davacıya ve dava dışı Rüzgar Vinç A.Ş.’ye hizmet karşılığı ödendiğini, söz konusu faturaların davalının ticari defterlerinde de mevcut olduğunu, davalı ile davacının taşıma işini yüklendiği iş makinesinin maliki Rüzgar Vinç A.Ş. arasında bir hizmet akdi yapıldığını ve huzurdaki davanın davacısı ile aralarında herhangi bir hizmet akdinin de bulunmadığını, diğer yandan makineden verim alınamadığından ötürü sennebogen makinesine ilişkin hizmet akdinin de tekrar kurulmadığını, 17/11/2015 tarihinden sonra Rüzgar Vinç A.Ş. ile davalının herhangi bir bağının kalmadığını, başkaca bir hizmet de almadığını, davalı tarafından da 21/10/2015 tarihinde davacı tarafa ödeme yapıldığını, sonrasında Sennebogen Makinesine ilişkin Rüzgar Vinç A.Ş. ile yeni bir hizmet akdi de kurulmadığını, makinenin içerisinde yüklü miktarda yakıtla birlikte kullanımına son verildiğini, puantaj tablolarında da bu durumun belirtildiğini, davalının sorumluluğunda dahi olmayan bir iş makinesi için, almadığı bir hizmete yönelik davalıdan nakliye bedelinin talep edilmesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının dava konusu yaptığı hizmetin, Rüzgar Vinç A.Ş.’ye ait Sennebogen isimli iş makinesinin nakliyesi hizmeti olduğunu, bahse konu makinenin arızalı olduğu için sahada çalışma yürütülemediğini, makinenin dönüş nakliyesi sırasında da içerisinde geldiği mazot miktarına yakın yaklaşık 250 litre mazot bulunmakla birlikte tutulan puantaj tablolarında da makinenin sahada çalışmadığının davalı tarafından belirtildiğini, bu hususları içerir iddia ve delillerin taraflarınca Rüzgar Vinç A.Ş. tarafından ikame edilen Kocaeli 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/113 E. sayılı dosyasına sunulduğunu, taraflar arasında herhangi bir hizmet akdi bulunmadığını, davalının kendi kayıtlarında olan iş makinesinin geliş nakliyesi hizmetine ilişkin 21/10/2015 tarihli ilgili faturayı davacıya ödediğini, ancak huzurdaki dava konusu faturanın borçlusunun davalı değil iş makinesinin maliki Rüzgar Vinç A.Ş. olduğunu, davacının sadece kendi ticari defterlerinde bulunan bir faturaya dayanarak davalıdan alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece gerekli incelemelerin yapılmamış olduğunu, davalı tarafından alınan hizmet karşılığı ödenmesi gereken tutarın davacıya ödenmemiş olduğunu, davalının, iade nakliyesinden dava dışı firmanın sorumlu olduğu yönündeki iddiasının rücu ilişkisi doğurmakta olup davacı firmanın alacağını etkilememekte olduğunu, davacı firmanın ticari defterleri usulüne uygun tutulmuş olup dava konusu faturanın gerekli bildirimlerin yapıldığını, davalı firmanın, tarafına tebliğ olunan faturaya türk ticaret kanunu hükümleri çerçevesinde itiraz etmemiş olduğunu, her ne kadar yerel mahkemenin gerekçeli kararında taraflarına yemin teklifinde bulunulduğu ve taraflarına yemin delilinden vazgeçildiği belirtilmişse de taraflarına sunulan deliller, davalı tarafın taşımaya ilişkin ikrarları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalarının ispat edilmiş olduğundan hukuki deliller ile ispat edilen davada yemin deliline başvurma gereğinin kalmamış olduğunu, bu sebeple, yemin deliline başvurmamış olmalarının aleyhlerine değerlendirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, istinaf dilekçesinde tamamen soyut ithamlarda bulunarak, herhangi bir dayanağı olmaksızın yerel mahkemenin vermiş olduğu karara itiraz etmekte olduğunu, istinaf dilekçesinde; yerel mahkemenin yargılama aşamasında gerekli incelemeleri yapmadığını, taraflarınca nakliye hizmetinin ikrar edildiğini, fatura karşılığının davalyı şirket tarafından ödenmediğini ve iş bu kararın yerinde olmadığını iddia etmekte olunduğunu, davacının bu iddialarının izahının dahi yapılamamış olduğunu, istinaf başvuru dilekçesinde dosyada mevcut bir dilekçelerinden bir kesit sunan davacı, yalnızca mahkemede yanlış algı uyandırmaya çalışmakta olduğunu, zira bahse konu kesitte “davacının dava konusu yaptığı hizmet” cümlesi ile başladıklarının görülmekle birlikte herhangi bir ikrar bulunmadığının da açık olduğunu, davacının belirttiğinin aksine, sunulan cümlelerde de yalnız davacının iddialarını yeniler nitelikte açıklama yaptıklarının açık olduğunu, Dolayısıyla haksız alacak iddialarını ispatlayamadıkları, dosya kapsamında yeni bir bilgi, belge yahut delil sunamadıkları, istinaf başvuru dilekçesinde de yalnızca yanlış algı yaratmaya çalışarak manipülasyon yaptıklarının görülmekte olan davacı şirketin istinaf başvurusunun reddinin gerektiğini, yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın yerinde olduğu alınan bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, davacının kötü niyetle ve davalı şirketi zarara uğratmak için huzurdaki davayı ikame etmiş ve yine haksız yere istinaf kanun yoluna başvurmuş olduğunu belirterek; davacının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/07/2021 tarih, 2020/143 Esas – 2021/406 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı … Ağır Nakliyat Hafriyat Ltd. Şti. nin,icra takibine konu ettiği 25.12.2015 tarih ve A seri …… sıra nolu14.160,00-TL bedelli faturaya konu hizmetin davalı tarafından alınıp alınmadığı,davacının bahsi edilen faturadan dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda;
“….Dava, fatura alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olup, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’ nün 2019/147079 Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır. Yapılan incelemede davacının 14.160,00-TL fatura alacağı ve 4.938,74-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 19.098,74-TL üzerinden takip başlattığı, davalının süresi içinde borca itiraz ettiği, itirazın iptali davasının İİK’nın 67. maddede öngörülen 1 yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı ve alacak-borç durumunun tespiti için SMMM bilirkişi aracılığı ile tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Davacı defterlerinin incelenmesi amacıyla Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla aldırılan 25/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu faturanın, davacıya ait 2015, 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 yılı ticari defterlerinde kayıt ve karşılığının bulunduğu, dava konusu fatura bedelinin davacı tarafından Aralık 2015 vergilendirme ayına ait katma değer vergisi beyannamesi ile Mersin Liman Vergi Dairesi Müdürlüğüne yasal süresi içerisinde beyan edildiği, dava konusu fatura alıcısının davalı şirket olduğuna ilişkin, davacı tarafından 2015 yılına ait BS formu ile yasal süresi içerisinde Mersin Liman Vergi Dairesi Müdürlüğüne beyan edildiği, Alemdar Vergi Dairesinden 06/03/2020 tarih ve E30734 sayılı yazı ekinde celp edilen davalıya ait 12/2015 dönemine ait BA bildirim formunda davacı tarafa ait unvan ve fatura tutarına ilişkin herhangi bir bilginin mevcut olmadığı, davacı konusu fatura tutarına ilişkin kayıtların e-defter, e-berat, yasal beyan ve bildirimleriyle uyumlu olduğu, defter kayıtlarına göre davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 14.160,00-TL tutarında alacaklı olduğu hususları mütalaa edilmiştir.
Davalı defterlerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 06/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; dava tarihi itibariyle davalı firmanın ilgili hesap dönemlerine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin kanuna uygun eksiksiz olarak tutulduğu, davaya konu 25/12/2015 tarih ve A-18832 nolu ve 14.160,00-TL bedelli faturanın davalı tarafın yasal defterlerinde bulunmadığı, davalı tarafın bağlı olduğu vergi dairesi kayıtlarında yapılan incelemede söz konusu faturanın bildirime konu olmadığı, davacı ile davalı tarafın mevcut dosya iddia ve savunmalarında sıklıkla yer verdikleri davaya konu fatura konusu nakliye hizmetine ilişkin ticari ilişkiyi ispatlar nitelikte bir sözleşmenin gerekliliği, faturaya davacının itirazı itirazın sonuçları husumetin yönetilecek firma hususlarında hukuki mütalaa ve değerlendirmesinin mahkeme takdirinde olduğu hususları mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının ”sennebogen 850 R nakliye bedeli” açıklamalı 14.160,00-TL bedelli fatura alacağına dayalı olarak icra takibi başlattığı, davalının borca itiraz ettiği, taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin tespiti amacıyla taraf defter ve kayıtları üzerinde SMMM bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, takibe konu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olup davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, usul ve yasaya uygun tutulmuş taraf defterlerinin birbirini doğrulamadığı, davacı tarafa davalıya taşıma hizmeti verildiğine ilişkin delillerini ve faturanın sevk irsaliyesini, faturanın davalı tarafa tebliğine ilişkin belgeleri sunması için süre verildiği, davacının takibe ve davaya konu faturanın davalıya tebliğ edildiğine ilişkin delil sunamadığı, faturanın tek başına alacağın varlığına delil teşkil etmediği, taşımaya konu iş makinesinin dava dışı Rüzgar Vinç’e ait olduğu, davacı vekilinin 03/06/2021 tarihli celsede iş makinesi davalının iş sahasından alarak Rüzgar Vinç’e teslim edildiğinin beyan edildiği, davadışı şirkete ait olan iş makinesinin davalı tarafından taşıtıldığının davacı tarafça ispat edilemediği, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı, davacı vekiline 08/07/2021 tarihli celsede yemin delilinin hatırlatıldığı, davacı vekilinin yemin deliline dayanmaktan vazgeçtiğini ve davalıya yemin teklif istemediklerini beyan ettiği, davacının akdi ilişkiyi ve davalıdan alacaklı olduğunu ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davacının icra takibine koyduğu faturaya konu hizmetin davalı tarafından alındığın usulüne uygun yazılı belge ile ispatlayamamış olduğunun, yemin deliline de başvurmadığının, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığının anlaşılmasına göre, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, karar veremek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/05/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*