Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/147 E. 2021/1846 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/147
KARAR NO : 2021/1846

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :17/09/2020
NUMARASI :2019/39 Esas – 2020/332 Karar

DAVACI :… –
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :… –
VEKİLİ :Av. …
DAVA :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :22/02/2019

KARAR TARİHİ :27/10/2021
KR. YAZIM TARİHİ :02/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, davaya konu çeke dayanarak davacı şirket aleyhine Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2018/54460 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını ancak, takibe konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, takibe konu çekteki imzanın davacı şirketin yetkilisine ait olmaması sebebi ile 08/10/2018 tarihinde Kocaeli 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/654 Esas sayılı dosyasından imzaya itiraz davası açıldığını, ilgili dosyada verilen ara karar ile takibin durdurulmasına karar verildiğini ancak,12/12/2018 tarihli kararı ile davanın süre yönünden reddine ve takibin devamına karar verildiğini, davacı tarafından ciro silsilesinde çeki almış olarak göründüğü … ile ve diğer borçlu taraflar ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/16 D.İş sayılı dosyasında ihtiyati tedbir kararı verildiğini, karar doğrultusunda icra dairesinde hacizlerin kaldırılmasına ve yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir işlenmesine karar verildiğini belirterek, ihtiyati tedbir kararının devamı ile davacı şirket yetkilisinin imza incelemesi neticesinde davacı şirketin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine ve Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2018/54460 Esas sayılı icra takip dosyasının davacı şirket yönünden iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile %20 üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından, davacı ve diğer borçlular aleyhine Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2018/54460 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak edilen çekin, borçlulardan Akdeniz İlçesi Örtü Altı Sebze Üreticileri Birliği tarafından …’a verildiğini, … davacıya, davacının da Metsa Doğuş Mobilya İnş. Emlak Orm. Ürn. San. Tic. Ltd. Şti’ne ciro edildiğini, sonrasında çekin Azrak Boya Hırd. İnş. Mob. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. ne verilerek, bu şekilde ciro zincirinin oluşturulduğunu, takibe dayanak çekin son olarak davalıya ciro edildiğini, davalı şirket tarafından söz konusu çekin 10/05/2018 tarihinde Şekerbank’a ibraz edildiğini ve karşılığı olmadığının öğrenildiğini, bu nedenle davalı şirket tarafından davacı ve diğer borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirket ile Azrak Boya Hırd. İnş. Mob. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki sebebi ile davalı şirketin herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını, imza hususunda da bilgi sahibi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Davanın kabulüne,
2-Davacının Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/54460 Esas sayılı takip dosyası ve takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine,
3-Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı-alacaklı tarafın, davaya konu icra takibini başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle kötü niyet tazminatı talebinin reddine ilişkin verilen kararın hatalı olduğunu, ayrıca gerekçeli kararda neden kötü niyet tazminatının reddedildiğinin gerekçelendirilmemiş olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından yapılan takipteki cirantaların imzalarının incelenmediğini, bu inceleme durumunda davalı şirketin iyi niyetli olacağının ortaya çıkacağını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/39 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; icra takibine konu edilmiş kambiyo senedi (çek) nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yerel Mahkemece davacı şirketin 2017-2018-2019 yıllarındaki yetkilisinin kim olduğu ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğünden sorulmuş, şirket yetkilisinin mukayese imzalarının bulunduğu belgelerin celbinden sonra, belge asılları ve mukayese imzalar üzerinde aldırılan Adli Tıp Kurumu raporuna göre,davaya konu çekin arka yüzündeki Hotel Sultan Of Side Hazan Seyahat Otelcilik Turizm Yat. İnş. ve Tic. A.Ş. nin kaşe izi üzerinde atılı imzanın davacı yan yetkilisin eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurmuştur.
I-Davacı vekilinin istinaf itirazının incelenmesinde:Menfi tespit davasında davacı borçlu lehine tazminata karar verilebilmesi için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olması gerekir. Somut olayda davalı takip dayanağı çekte son ciranta durumundadır. Hal böyle olunca, davalı ile davacı borçlu arasında temel ilişki bulunmadığından, davalı çekteki borçlu imzasının davacı borçlu eli ürünü olup olmadığını bilebilecek durumda değildir. Bu durumda somut olayın özelliğine göre davalı takibinde haksız ise de, kötüniyetli kabul edilemeyeceğinden yasanın aradığı kötüniyet tazminatı şartları oluşmadığından mahkemece reddine karar verilmiş olması isabetli olup, davacının bu yöne ilişkin istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
II-Davalı vekilinin istinaf itirazının incelenmesinde ise:Davalı vekili istinaf dilekçesinde davalının iyi niyetli hamil olduğunu ve çeki usulüne uygun olarak takibe koyduğunu, kendisi yönünden davanın reddi gerektiğini ileri sürmüşse de, davalının iyi niyetli olup olmadığı tazminat sorumluluğu yönünden sonuca etkili olup, mahkeme davacı lehine tazminata hükmetmemiştir. Dosya kapsamında alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 09/06/2020 tarihli raporunda; inceleme konusu çek arka yüzde Hotel Sultan Of Side Hazan Seyahat Otelcilik Turizm Yat. İnş. ve Tic. A.Ş. kaşe izi üzerinde atılı imza ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Somut olayda ciranta imzasının sahteliği tespit edilmekle,davacının çekten dolayı sorumluluğu bulunmadığından, keşideci ile lehtar ciranta arasındaki ticari ilişkinin araştırılması bu davada sonuca etkili değildir. İmzanın sahteliğine yönelik defi, herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defilerden olduğundan, mahkemece menfi tespit hükmü kurulması yerindedir.
İncelenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde sehven “çek” yerine, “bono” ibaresine yer verilmiş olmasının ise yerinde düzeltilebilecek maddi hata olarak değerlendirilerek,eleştirilmekle yetinilmiştir.
Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca; tarafların İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 4,90 TL istinaf karar harcının davacıdan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 5.123,25 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 1.281,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 3.841,85 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktarı itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/10/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*