Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/146 E. 2021/1801 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/146
KARAR NO : 2021/1801

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :21/09/2020
NUMARASI :2017/965 Esas – 2020/347 Karar

DAVACI :… (T.C. No: …) –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :S.S. ÇALTEPE UMUT EVLER KONUT YAPI KOOPERATİFİ –
VEKİLLERİ :Av. … & Av. … –
DAVANIN KONUSU :Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ :08/08/2017

KARAR TARİHİ :25/10/2021
KR. YAZIM TARİHİ :24/11/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tebligat Kanuna göre genel kurul tebliği yapmadan bu kanunu hiçe sayarak belli kişileri toplayarak 09/07/2017 de genel kurul yapan kooperatif yönetimi suç teşkil eden kararla alarak toplantıdan haberi dahi olmayan diğer üyeleri ve şahsımı ağır borç yükü altına soktuğunu, şu ana kadar hiçbir genel kurul tutanağını üyelerin tebliğ etmeyen kooperatif yönetimi suç işlediğini, bu genel kurulda da genel kurul tebliği yapılmadığını, tesadüfen facebookta Umutevler villaları isimli grup sayfamızda 07/08/2017 tarihinde gece saat 23.00 sıralarında yayınlanan genel kurul evrağı ile üyeler ve şahsının 175000.00 TL borç altına sokulduğunu öğrendiğini, 09 Temmuz 2017 tarihinde bilgimiz haricinde olağan genel kurulu yaptığını iddia eden Kooperatif yönetimi toplantı yeter sayısını sağlayarak aşağıdaki sebeplerden dolayı yasal olmadığını iddia ettiği bir karar alındığını, ekte toplantı anında bir üyemizin fotoğrafını çekerek haberdar olduğunu, çağrı pusulasında görüleceği üzere yönetim kurulu üyeleri üyelerimizi yanıltıcı şekilde 18 yılını dolduran ve hale bir çok sorunu olan mahkemeleri devam eden bu kooperatifi tasfiye edeceğiz izlenimi yaratarak tasfiye sürecini başlatacaklarını ancak 211 000 00 TL ederek davamızı ilgilendiren çağrı pusulasının aşağıdaki maddelerince 6. madde 2017 yılının tahmini bütçesinin görüşülmesi ve üye aidat miktarlarının belirlenmesi 8. madde tasfiye kararının alınıp yönetim kurulunun tasfiye kurulu olarak görevlendirilmesi gereken gündemle toplantıya geçtiğini, toplantıya katılan şahit üyelerimizin vereceği ifade de görüleceği üzere hiçbir ortak gündem değişikliği talebi yapmamasına rağmen önce yönetim ve hesapların ibrası yapılmış bilanço ve raporlar okunarak kabul edilmiş adından kooperatifin tasfiye edileceği beyan edilerek 211.000.00 TL alacaklarının olduğunu raporlara geçmiş olmasına rağmen SGK ve diğer ödemelere ait 175 000 00 TL üyelerden talep edilmiş uzun konuşmalar sonucu o an toplantıda olan ancak daireyi yeni aldığını beyan eden … isimli 66 nolu daire sahibi kendi ikrarı ile üye olmadığını beyan etmiş ve üye olmayan başka daire sahipleri de olduğunu, bunların oy kullanamayacağı üyeler tarafından zapta geçirilmesi istemi ile talepte bulunmasına rağmen divan başkanı ve hükümet komiseri oylamayı geçerli saydığını beyan ederek 175 000 00 TL’lik ek ödemeyi tapuları 10 yıl önce verilmiş olan ve ana yapıda her hangi bir sorumluluğu kalmayan aynı zamanda üyelerden 211 000 00 TL alacaklı olan kooferatifimiz üyeleri gündem dışı maddeyi usulsuz oylayarak borçlandıran itirazları kabu etmeyen bir tavırda kimseye kimlik soramam ben polis değilim cümlesi ile ortamı daha da gerdiğini, yukarıdaki diğer iddia ettiği konularda şahitleri ve video kayıtlarının olduğunu, ardından 8. Maddeye geçilerek tasfiye ile ilgili konu gündeme alınır alınmaz divan başkanı … bu konuda hükümet komiseri ile gürüştüklerini mahkeme eden kooferatiflerin tasfiye edilemeyeceğini söylemesi ile ortamın iyice karıştığını, madem 175.000.00 TL’lik ek bütçeyi tasfiyeye gitmek için istediniz neden maddeyi öne alıp yanlış oylama yaptırdınız demelerine rağmen toplantı divan başkanı tarafından tüm gündem görüşüldüğünden sonlandırıldığını, bu nedenlerle Kooperatif Genel Kurulunun Tebligat Kanununun hükümlerini yerine getirmeden yaptığı olağan genel kurulun usulsüz olduğunu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun (KK) Gündem başlıklı 46/1 madde hükmüne göre gündemde ek bütçe bulunmadığı ve Tasfiye kararının alınması ile ilgili gündem maddesinin son derece iyi niyetten uzak olduğunu, 09/07/2017 tarihli S.S. Çaltepe Umutevler Konut Yapı Kooperatifi genel kurulu ek tebligat usulünün ve bütçe ile ilgili kararının Kanuna Ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğunu iddiası ile iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin üyelerinin 09/07/2017 tarihinde kooperatifin merkezinde olağan genel kurul toplantısını gerçekleştirdiğini, genel kurul toplantısı için ortakların ana sözleşmeye uygun olarak toplantıya davet edildiklerini, davacının üyelerin toplantıdan haberleri olmadığına yönelik iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının toplantıdan haberinin bulunduğunu, 25/05/2017 tarihinde kooperatifin yönetim kurulu olağan genel kurul toplantısının nerede ve hangi tarihte yapılacağını açıkça karara bağladığını, yeterli çoğunluk sağlanamazsa toplantının 09/07/2017 tarihine bırakılacağının netleştiğini, olağan genel kurul toplantısında alınan kararların usulüne aykırı olduğu yönündeki iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacının kooperatif genel kurul toplantısının iptali isteminin yersiz olduğunu, davacı ve diğer üyelerin genel kurula usulüne uygun olarak davet edildiği, gündemdeki konuların usulüne uygun olarak oylandığı ve kabul edildiğini, davacı yalnızca alınan kararı yerine getirmemek maksadıyla asılsız iddialarla işbu davayı açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından başta usuli açıdan şartları sağlanmayan kurul toplantısının usuli şartları irdelenmediğini, davacı müvekkile ait olduğu iddia edilen imzaya itirazları da değerlendirilmediğini, 27.05.2019 tarihli celsede davalı kooperatif yetkilisi … açıkça davayı kabul ettiklerini beyan ettiği mahkeme ise davalı Kooperatifin müşterek imza ile temsil edildiği anlaşıldığından diğer yetkili …’nun da beyanının alınmasına ilişkin ara karar kurduğu, 25.11.2019 tarihli celsede Kooperatif Yönetim Kurulu Üyesi … da açıkça davayı kabul ettiklerini beyan etmesine karşın herhangi bir kesin süre verilmeksizin doğrudan davanın reddine karar verilmesi hukuka aykırılık teşkil ettiğini, Anayasa Mahkeme dahi kesin süre verilmeksizin taleplerin reddedilmesini hukuka aykırı bulduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasına, tüm talepleri yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 21/09/2020 Tarih – 2017/965 Esas – 2020/347 Karar sayılı kararı ve tüm dosya dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava;genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı, davalı kooperatifin 09/07/2017’de genel kurul toplantısı yaptığı, kooperatif yönetiminin suç teşkil eden kararlar alarak toplantıdan haberi dahi olmayan diğer üyeleri ve kendisini ağır borç yükü altına soktuğu, genel kurul için genel kurul tebliğinin yapılmadığı, sosyal medya da Umutevler Villaları isimli grup sayfasında 07/08/2017 tarihinde gece saat 23.00 sıralarında yayınlanan genel kurul evrakı ile üyeler ve şahsının 175.000.00 TL borç altına sokulduğunu öğrendiği, bu nedenlerle Kooperatif Genel Kurulunun tebligat kanununun hükümlerini yerine getirmeden yaptığı olağan genel kurulun usulsüz olduğunu belirterek, 09/07/2017 tarihli S.S. Çaltepe Umutevler Konut Yapı Kooperatifi genel kurulu ek tebligat usulünün ve bütçe ile ilgili kararının kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu bunun için genel kurul kararının iptali için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık kooperatif genel kurulu kararının iptaline ilişkindir.
İlk derece mahkemesince; davacı, davalı kooperatifin 09/07/2017 tarihli genel kurul kararının iptalini talep etmiş, yapılan yargılamada; davalı kooperatif yönetim kurulu davayı kabul ettiğini beyan etmiş ise de, kooperatif genel kurul kararının iptaline ilişkin davada yönetim kurulunun kabul yetkisinin bulunmadığı, böyle bir kabul azınlığın iradesini genel kurulun iradesine üstün tutmak sonucunu doğuracağı, bu nedenle yönetim kurulunun kabul beyanının genel kurul tarafından alınmış bir karara dayanması gerektiğinden (Yargıtay 23. HD. E:2015/7168 – K:2017/1130 sayılı ilamı), 23.09.2019 tarihli celse de yönetim kuruluna genel kurulda davayı kabul yetkisi için karar almaları yönünde süre verilmiş ancak 21.09.2020 tarihli duruşmaya kadar genel kurulun yapıldığına dair herhangi bir beyanda bulunulmadığı, her ne kadar davacı 09/07/2017 tarihli genel kurulda üyelerin 175.000 TL’lik borç altına sokulduğunu iddia etse de, ticaret sicilden gelen yazı cevabında davalı kooperatifin 09.07.2017 tarihli genel kurulda 175.000 TL’lik ek ödemeye ilişkin karar alınmadığı, alınan diğer kararlarında 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, kooperatif anasözleşmesi ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı herhangi bir husus bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine şeklinde karar verilmiş ise de verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca; genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında; yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek, iptalleri isteminde bulunabilmek için toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir.

Diğer yandan, anılan 53. madde hükmü uyarınca; genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin toplantıya ve karara katılmış bulunmaları halinde alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı oldukları ileri sürülerek iptalleri için açılacak davada genel kurulda ret oyu ve muhalefette bulunmuş olma şartı aranmaz ise de; bir aylık hak düşürücü süre içinde davanın açılması zorunludur.
Genel Kurul kararlarının iptalinin istenebilmesi için üyenin genel kurula katılması, ret oyu kullanarak muhalefet şerhini tutanağa geçirmesi gereklidir. Ancak üyenin şahsını ilgilendiren kararlar konusunda üyenin muhalefet şerhi koymadan iptal davası açması mümkündür. Ayrıca bu tür kararların üyeye tebliği şart olduğundan dava açma süreside tebliğden itibaren başlar.
Somut olayda; davalı kooperatif genel kurulunun 09/07/2017 tarihinde yapıldığı, eldeki davanın ise 08/08/2017 tarihinde 30 günlük hak düşürücü süre dolmadan açıldığı, davacının hukuken hiç bir görevi olmayan ve aidat toplama yetkisi bulunmayan Kooperatif Genel Kurulu’nun yapılan toplantıdan sonra üyelere dağıttığı genel kurul kararlarını içerdiğini belirttiği kaşe ve imzalı yazıda, 09/07/2017 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısının 6. maddesinde “Yönetim Kurulunun 2017 yılı tahmini bütçe teklifi 1750TL yıl aidat toplanması olup genel kurulda verilen teklif ve yapılan oylama neticesinde Ağustos 2017 den başlayıp 250TL/ay olarak 7 taksitde ödenmesinin kabul edildiğini, toplanacak olan bu aidatlardan SGK yapılandırma borçları ve çalışanın tazminat ödemesi yapılacağının kararının alındığını, alınan karar gerekçe gösterilerek de aidat adı altında ödeme yapılması için üyelere icra takibi başlatıldığını belirterek eldeki davayı açtığı, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada ise; davacı kooperatif üyelerine anılı genel kurul toplantısında ek yükümlülük getirilip getirilmediği açık ve net bir şekilde araştırılmamış, bu doğrultuda ilgili yıllara ait yönetim ve denetim kurulu raporları, faaliyet raporları, bilanço ve 2017 tahmini bütçesi davalı kooperatiften getirtilip, davacı iddiaları bağlamında incelenmemiş, davacının, ek yükümlülük getirilip kendisinin de dahil olduğu üyeler aleyhine icra takibi başlatıldı iddiası üzerinde durulmayıp varsa bu takip dosyalarının dosya arasına getirtilip incelenmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davalı kooperatifin iptali istenen genel kurul tutanağının, hazirun cetvelinin getirtilerek, yukarıda belirtilen eksiklikleri tamamlamak, mahkemece gerekli görülür ise bilirkişiden rapor almak ve tüm bu eksik hususlar giderildikten sonra Kooperatifler Kanunun 52. maddesi bağlamında (iptali istenen genel kurul kararında üyelere ek yükümlülük getirildiğinin anlaşılması durumu başta olmak üzere) gerekli inceleme ve değerledirmenin yapılması ile sonucuna göre oluşacak kanaate göre olumlu olumsuz karar vermekten ibarettir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6)-3) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 21/09/2020 tarih, 2017/965 Esas ve 2020/347 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,

6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 25/10/2021


Başkan-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*