Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1422 E. 2022/1211 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1422
KARAR NO : 2022/1211

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :28/04/2021
NUMARASI :2020/386 Esas – 2021/330 Karar
Asıl Dava:
DAVACI :…
VEKİLİ :Av. … –
DAVALILAR :1-…
VEKİLİ :Av. …
:2-…
DAVA :Tespit
DAVA TARİHİ :24/09/2020
Birleşen Dosya :Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/463 Esas sayılı dosyası
DAVACI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVA :Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının Butlanı İstemli)
DAVA TARİHİ :05/11/2020

KARAR TARİHİ :08/06/2022
KR. YAZIM TARİHİ :01/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Asıl dava davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; şirket ortağı davacının …’ın 22 Ekim 2013 tarih 8427 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün Kandıra 566 sicil numarasında kayıtlı 09 Ekim 2013 tarihinde tescil edilen … unvanlı şirketin beheri 30.000,00-TL değerinde 50 adet paya ayrıldığı, toplam 1.500.000,00-TL sermayesinin 810.000,00-TL’sinin ve 50 paya ayrılmış şirket hissesinin 27 adedinin yasal sahibi olduğunun tespitine dair karar verilmesini, bu sermaye payı ve şirket hisse oranının şirkete ait pay defterine işlenmesine, Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün Kandıra 566 sicil numarasında kayıtlı …’ne ait şirket hisse adedinin ve şirket sermaye pay oranlarının mahkeme kararında belirtilene uygun şekilde değiştirilmesi için Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazı yazılmasını ve verilecek kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanması için hüküm olunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin kuruluş sermayesinin 500.000,00-TL olduğunu, sermaye her biri 10.000,00-TL değerinde 50 paya ayrıldığını, davalı … ve diğer ortak davacı …’ın da toplamı 250.000,00-TL değerinde 25’er adet paya sahip olduğunu, en başından beri her iki ortak arasında eşitlik esasının mevcut olduğunu, ortaklık yapısının %50 – %50 olacak şekilde oluşturulduğunu göstermekte olduğunu, bu itibarla davacının bu davadaki taleplerinin öncelikle tarafların başından beri sürdürdüğü eşitlik esasına aykırılık teşkil ettiğini, 2018 yılında ait Olağan Genel Kurul Toplantısı 29/03/2019 tarihinde bakanlık temsilcisi gözetiminde yapıldığını, toplantıda hazirun listesi incelendiği ve şirketin paylarının 500.000,00-TL toplam itibari değerinin 250.000,00-TL olan 25 adet payın davalıya, 250.000,00-TL değerinde 25 adet pay … tarafından toplantıda temsil edildiğini, şirket sermayesinin 500.000,00-TL’den 1.500.000,00 TL’ye arttırılmasına ay birliği ile karar verildiğini, genel kurul tutanağında ve anılan SMMM raporunda ortakların yeni pay oran ve adetleri bilhassa gösterilmediğini, raporun gerçek durumla ilgisi olmadığı gibi tamamen davalının haberi olmaksızın davacının menfaatlerine uygun şekilde hazırlandığını ve davalıdan saklandığını, gerek bakanlık temsilcisi gerekse davacı ve davalının imzalarının bulunduğu haiz 21/09/2020 tarihli hazır bulunanlar listesinde görüleceği üzere davalının sermaye miktarının 750.000,00-TL ve hisse adedinin 25, davacı …’ın sermaye miktarının 750.000,00-TL ve hisse adedinin 25 olduğunu, ortaklar tarafından imzalanan Genel Kurula sunulan hazirun cetvelinde hisse adetlerinin 25-25 eşit olduğu, …’ın iddia ettiği 27 adet hissesinin pay defterine de işlenmediği görüldüğünden yönetim kurulu tarafından hazırlanıp imzalanan hazirun cetveli üzerinden ay sayımı yapıldığını, sermaye artırımı iştirak taahhütnamesinde sahte imza bulunmakta olduğunu, taahhütname gerçek ile örtüşmeyen pay oranları içerip eşit işlem ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden geçersiz olduğunu, TTK’ya göre iştirak taahhütnamesinin olmaması veya geçersiz addedilmesi sermaye artırımına bağlı yeni payların dağılımını tamamen geçersiz kılacağını, sermaye arttırımı kararına ilişkin 29/03/2019 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında rüçhan hakkının sınırlandırılması yahut kaldırılmasına ilişkin bir konu görüşülmediğini, bu hususa ilişkin diğer kurucu ortak olan …’ın sermayesinin %60’ını oluşturan bir pay hakkı bulunmayıp her iki ortak da %50 pay hakkın sahip olduğunu, zira bu hakkın sınırlandırılması ya da kaydırılması için haklı bir sebep de bulunmadığını, TTK’nın 457. maddesine göre yönetim kurulu beyanı sahte imza içermekte olduğu, bu durumun aynı zamanda kanuna dürüstlük ve objektif iyi niyet kurallarına da aykırılık teşkil ettiğini belirterek davacının huzurdaki haksız ve mesnetsiz davasının ve tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava davalı Bufala Süt Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin 09/10/2013 tarihinde tescil edilerek ticari hayatına başladığını, şirketin kurucu ortakları davacı … ile davalı … olduğu şirketin kuruluş sermayesinin 500.000,00-TL değerinde olduğunu, bu sermayenin her birinin 10.000,00-TL değerinde 50 paya ayrıldığını, payların 25 paya karşılık gelen 250.000,00-TL davacı …’ın 25 paya karşılık gelen 250.000,00-TL ise davalı …’na ait olduğunu, davacının dava dilekçesindeki iddialarını ispatlaması gerektiğini, davalı şirketin tüzel kişilik olduğunu ve temsilinin davacı ve diğer davalıdan oluşan yönetim kurulunca yerine getirildiğinin izahtan veraset olduğunu, dava konusu işlem ve evrakların yasaya uygun olarak yerine getirilmesi gerektiğini, diğer davalının dosyaya sunmuş olduğu beyan dilekçeleri ve delilleri birlikte değerlendirildiğinde anılan sermaye arttırımının yasaya ve ana sözleşmeye uygun olarak yapılmadığının anlaşıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/03/2019 tarihli Olağan Genel Kurul sonucunda sermaye arttırımı kararına ilişkin kurucu ortak …’ın pay oranının lehine artırılması ve davacı …’nun haberi olmaksızın pay oranının azaltılması, şirket ortaklık yapısında mutlak gözetilmesi gereken eşit hak ve yetki dengesini bozarak davalı şirkete ve davacı …’nun haklarına zarar verici nitelikte olduğunu, bu şekli ile gerçek Genel Kurul iradesinin önlendiğini ve TTK’nın amir hükümlerinin çiğnendiğini, tarafların ortak iradesine ve anlaşmalarına daha önceki süreçte müvekkili ve diğer ortak … arasındaki hisse eşitliğinin korunmasına ilişkin fiili uygulamalar ve teamüle aykırılık teşkil eden işbu habersizce pay oranlarında yapılan değişiklik ile TTK kapsamında zorunlu olan Genel Kurul Sermaye Artırım Bedellerinde ve Kararlarında davacı adının altına sahte imza içeren belgelerin bulunması nedeni ile 29/03/2019 tarihli genel kurul kararının mutlak butlanla malul olduğunun tespitine ve iptaline karar verilmesini, hem şirkette hem de davacıya sonradan telafisi güç ve imkansız zararlara neden olabileceğinden tercihen teminatsız veya mahkeme tarafından uygun görülen teminat karşılığında Genel Kurul Kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Birleşen dava davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığını, davacı …’nun 29/03/2019 tarihinde bizzat katıldığı şirket genel kurul kararı için emredici v kamu düzenine ilişkin nitelikteki üç aylık süreyi geçirdikten sonra davayı açtığı, davanın dinlenebilir olmaması hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra açıldığını, davanın esası hakkında bir inceleme yapılmasına mahal olmaksızın usulden davanın reddine dair karar verilmesi gerektiğini, davalı vekili sıfatı ile yargılamaya katılmak isteyen İstanbul Barosu Avukatı …in bu isteminin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Av. …’in davacı tarafından davalı şirketi davada temsil etmek üzere vekil tayin etmesi, davacı ve davalı sıfatının aynı kişide birleşmesi anlamına gelen bir hukuk garabeti olduğunu, Bufala Süt Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş davalı firmanın 29/03/2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 500.000,00-TL olan şirket sermayesinin 1.500.000,00-TL’ye arttırıldığı, şirket ortağı …’ın 560.000,00-TL diğer şirket ortağı davacının 460.000,00-TL alacağının sermaye eklenmek suretiyle 1.000.000,00-TL arttırım yapıldığını, şirket ortağı …’ın sermaye artışına dair diğer ortaktan daha fazla sermaye payı ödemiş olmasına arşın sicil kayıtlarında iki ortağın sermaye payının eşit gözüktüğünü, gerçek sermaye oranlarının şirket ortağı …’ın 810.000,00-TL ve 50 paya ayrılmış sermayenin 27 payı olduğunun tespiti için dava açılmasının sonrasında işbu davanın davacı tarafından açıldığını, 29/03/2019 tarihli genel kurul tutanağının tescil ve ilanının yapılmadığını, yasal süreler içinde tescil ve ilan işlemi tamamlanmadığı için genel kurul kararının geçersiz olduğunu, sermaye arttırımı iştirak taahhütnamesinde ve diğer iki belgede sahte imza bulunduğunu, genel kurul tutanağında Serbest Mali Müşavir raporunda şirket pay oran ve adetlerine yer verilmediğine ilişkin iddia ve anlamsız, yersiz ve dayanaksız olduğunu, şirket yönetim kurulu başkanı …’nun mali müşavir raporunda sermaye oranının değiştiği gösterilmediği için bu raporda yazılanları anlamadığına gelen savunmanın hukuki bir değer taşımadığını, genel kurul toplantı tutanağının açıkça mali müşavir tarafından düzenlenen rapor esas alınmak suretiyle yapıldığını, toplantıda …’nun mali müşavir raporu içeriğine itiraz etmediğini ve davacı açısından bağlayıcı olan hususta bulunduğunu, 29/03/2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağının tescil ve ilanının yapılmadığına dair beyanın gerçek dışı olduğunu, ilan edilen metnin genel kurul kararı değil 29/03/2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan karar olduğunu, davacının Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde ilan aşamasında yapılan bir yazım hatasını kendi lehine kullanmak istediğini, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/386 Esas sayılı dosyasında … adına 29/03/2019 tarihli genel kurul kararı ile ilgili olarak açılan tespit istemli dava dosyasında talepleri uyarınca mahkemece Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğüne davalı şirketin dosyasında bulunan ticaret sicil kayıtlarının tamamının istenmesi aşamasında Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından yapılan yazılıma dair basit yanlışlığın Sicil Memurluğu tarafından maddi hatanın resen düzeltildiğini ve 28 Eylül 2020 tarihinde düzeltmeler başlığında ilan yapıldığını, davacının sahte olduğunu iddia ettiği üç belgede yer alan … ismi altındaki imzaların kim ya da kimler tarafından atıldığının …’ın bilgisi dahilinde olduğunu belirterek davacı tarafından açılan davanın Türk Ticaret Kanunu 445 madde emredici ve kamu düzenine ilişkin olarak tayin edilmiş üç aylık hak düşürücü sürede açılmadığı sabit olduğundan davanın esası hakkında inceleme yapılmaksızın davanın reddine, mahkemenin 2020/386 Esas sayılı dava dosyası ile işbu dosya arasında bağlantı bulunduğundan iki dosyanın birleştirilmesine, birleştirme kararı verilerek mahkemenin 2020/386 Esas sayılı dosyasının kabulüne diğer dosya olan 2020/463 Esas sayılı dosyasında açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Asıl davanın kabulüne,
Davacı … ‘ın , Bufala Süt Ürünleri San. Ve Tic.A.Ş’nde 1.500.000,00 TL sermayenin 810.000 TL’ sinin ve 50 paya ayrılan hissenin 27 adedinin sahibi olduğunun tespitine,
Karar kesinleştiğinde Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanına,
Birleşen Kocaeli 2.ATM nin 2020/463 E sayılı davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asıl davalı birleşen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sermaye artırımı için kurucu unsur niteliğinde olan belgelerde yer alan imzaların sahte olduğunu, esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin genel kurul toplantı tutanağının tescil edilmediğini, sermaye artırım kararına dayanak olarak gösterilen SMMM raporunun ait olduğu tarih itibariyle şirkete borca batık olduğu gerçeğini yansıtmadığı gibi müvekkilin raporun içeriğinden haberdar olmadığını, eşitlik esasına uygun olarak kurulan şirkette müvekkilini diğer ortağın hakim ortak konumuna geçmesi yönünde irade göstermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asıl davacı birleşen davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davalı birleşen davacı vekilince istinaf dilekçesinde hiçbir yeni delil ibraz edilmediği gibi ilk derece mahkemesince iddia ve savunmalarının tamamının gerektiği gibi incelenip, nihai kararda gerekçeleri ayrıntılı olarak karşılanarak hukuka uygun surette verilen karar ile ret edilmiş olduğunu belirterek; davalının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/04/2021 tarih, 2020/386 Esas – 2021/330 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava; şirket ortaklık pay durumunun tespiti, birleşen dava; sermaye artırımına yönelik genel kurul kararının mutlak butlanla (yoklukla) malul olduğunun tespiti ile iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş karara karşı, asıl davada davalı, birleşen davada davacı olan … vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda dosya kapsamı delillere göre;
Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün Kandıra 566 sicil numarasına 09 Ekim 2013 tarihinde tescil edilen Bufala Süt Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin, 500.000,00-TL nominal değerindeki kuruluş sermayesinin her biri 10.000,00-TL olmak üzere 50 paya ayrıldığı, 25 payın …’a, 25 payın ise …’na ait olduğu, şirketin 2018 yılı olağan genel kuruluna yönelik oluşturulan yönetim kurulu gündemi ile 29/03/2019 tarihinde toplandığı ve toplantıya katılan iki üyenin olumlu oyu ile gündemin (8) nolu kararı ile şirket esas sözleşmesinin sermaye başlıklı 6. maddesinin tadil edilerek 500.000,00-TL olan ortaklık sermayesinin her biri 30.000,00-TL değerinde, 50 paya ayrılarak 1.500.000,00-TL’ye çıkarılmasına, artırılan 1.000.000,00-TL’lik sermayenin 29.03.2019 tarih ve SMMM 2019-01 sayılı SMMM raporu ile tespit edilen şirket bilançosunda kayıtlı ortakların alacaklarında karşılanmasına karar verildiği;
Aynı tarihte şirket yönetim kurulu üyelerinin görev taksimi ile …’nun yönetim kurulu başkanlığına, …’ın ise başkanvekilliğine şirketi münferiden temsil ve ilzam etmek üzere atandığı, sermaye artırımını içeren genel kurul kararı kararı ve ekleri ile bu kararın tescil ve ilanına ilişkin dilekçe, yönetim kurulu üyelerinin temsiline ilişkin karar, 6102 sayılı TTK’nın 457. maddesine göre hazırlanan yönetim kurulu beyanı ve sermaye artırımına iştirak taahhütnamesinin tescil ve ilan için ticaret sicil müdürlüğüne ibraz edildiği;
İbraz edilen iştirak taahhütnamesi ve 29.03.2019 tarih ve SMMM 2019-01 sayılı SMMM raporunda; ortaklardan …’ın 560.000,00-TL, … 440.000,00-TL şirketten alacaklı olduğu, bu miktarların sermaye artırımında takas edilmesi sonrası yeni ortaklık sermayesinin 810.000,00-TL’sinin …’a 690.000,00-TL’sinin ise …’na ait olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Sermaye artırımına esas sözleşmeyi tadil eden genel kurul kararının 12 nisan 2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde, şirketin temsil ve ilzama yetkili kişilerine ilişkin karar ile birlikte ilan edildiği, bu ilanda Tescile Delil Olan Belgeler” olarak Kocaeli 1.Noterliğinin 02.04.2019 tarih 02389 sayılı ile tasdikli 29.03.2019 tarihli 2019/2 sayılı Yönetim Kurulu Kararının gösterildiği akabinde yargılama sırasında Ticaret Sicil Müdürlüğünce düzeltmeler başlığı altında 28 Eylül 2020 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde resen düzeltme ilanının yapıldığı “Tescile Delil Olan Belgeler” Kocaeli 1.Noterliğinin 02.04.2019 tarih 02389 sayılı ile tasdikli 29.03.2019 tarihli 2019/2 sayılı Yönetim Kurulu Kararı, Kocaeli 1.Noterliğinin 02.04.2019 tarih 02389 sayıl ile tasdikli 29.03.2019 tarihli genel kurul kararı olarak gösterildiği görülmektedir.
Öte yandan, 21/09/2020 tarihinde şirketin 2019 yılı olağan genel kurul toplantısının gerçekleştirildiği, toplantı öncesi şirket ortakları ve bakanlık temsilcisinin imzasını içeren hazirun cetvelinde ortakların pay ve sermaye durumunun eşit olarak (25 pay, 750.000,00-TL sermaye) gösterildiği, genel kurul sırasında ortaklar arasında davaya konu pay durumunun tartışmaya açıldığı, şirket pay defterlerinin kayıt içermemesi nedeniyle hazirun cetveli uyarınca toplantının gerçekleştirildiği ve oyların eşitliği nedeniyle kararlarının alınamadığı, akabinde davacı … tarafından açılan eldeki asıl dava ile; 29/03/2019 tarihli genel kurul kararı uyarınca şirket ortağı … ‘ın, Bufala Süt Ürünleri San. Ve Tic.A.Ş’nde 1.500.000,00-TL sermayenin 810.000,00 TL’sinin ve 50 paya ayrılan hissenin 27 adedinin sahibi olduğunun tespitine karar verilmesinin istendiği, bu davanın yargılaması sırasında ise, diğer ortak … tarafından birleşen dava ile; 29/03/2019 tarihli Olağan Genel Kurulun sermaye artırımına ilişkin kararının mutlak butlanla (yoklukla) malul olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince; şirket sermayesinin esas sözleşmede değişiklik yapılarak artırıldığından iştirak taahhütnamesinin gerek olmadığı, genel kurula katılan …’nun karar ve dayanak SMMM raporuna itiraz ve muhalefetinin de bulunmaması sebebiyle imza inkarı yapılan belgelerde inceleme yaptırmanın hukuki yarar sağlamayacağı belirlemesi ve sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının süresi içerisinde düzeltilen maddi hata ile ilan edilmesi sebebiyle geçerli olduğunun tespiti ile asıl davanın kabulüne, sermaye artırımına ilişkin kararda rüçhan hakkının kaldırılması durumunda kararın iptale tabi bulunması ve karşı davanın açıldığı tarih itibariyle üç aylık hak düşürücü sürenin geçmesi sebebiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, esas sermaye sistemine tabi bulunan şirketin 29/03/2019 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulun (8) nolu kararı ile ortakların şirketten olan alacaklarının takası suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımı kararının usulüne uygun olup olmadığı ile var ise usulsüzlüğün tabi olacağı yaptırımın niteliğine göre artırım kararın sonuç doğurup doğurmayacağı üzerine olduğu anlaşılmaktadır.
Bufala Süt Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin söz konusu genel kurul kararı öncesinde ortaklarının eşit pay sahibi oldukları, genel kurul kararı sonrası ortaya çıkan değişikliğin iştirak taahhütnamesi ve 29.03.2019 tarih ve SMMM 2019-01 sayılı SMMM raporunda yer aldığı ve mevcut halinin ortaklar arasındaki eşitliği … aleyhine bozduğu, sermaye artırımını içeren genel kurul kararının tescil ve ilanına ilişkin dilekçe, 6102 sayılı TTK’nın 457. maddesine göre hazırlanan yönetim kurulu beyanı ve sermaye artırımına iştirak taahhütnamesinde yer alan imzaların yönetim kurulu üyelerinin eli ürünü olmadığı imza sahiplerinin (tarafların) ikrarları ile sabittir. Bu hal üzerine söz konusu belgelerin niteliği ve sermaye artırımına yönelik genel kurulu kararına etkisinin öncelikle belirlenmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda; 6102 sayılı TTK’nın 456/2 maddesi uyarınca sermaye artırımı, esas sermaye sisteminde genel kurula ait yetki olup, aynı yasanın 459. maddesine göre, artırılan sermayeyi temsil eden payların tamamının ya değişik esas sözleşmesinde ya da iştirak taahhütnamesinde taahhüt edileceği belirtilmiştir.
Öte yandan, TTK’nın 456/3 maddesinde ” Artırım, genel kurul veya yönetim kurulu kararı tarihinden itibaren üç ay içinde tescil edilemediği takdirde, genel kurul veya yönetim kurulu kararı ve alınmışsa izin geçersiz hâle gelir ve 345 inci maddenin ikinci fıkrası uygulanır.” aynı yasanın 457/1. maddesinde;”Yönetim kurulu tarafından sermaye artırımının türüne göre bir beyan imzalanır. Beyan, bilgiyi açık, eksiksiz, doğru ve dürüst bir şekilde verme ilkesine göre hazırlanır.” 457/2 maddesinde ise; beyanda; “bir borcun takası söz konusu ise, bu borcun varlığı, geçerliliği ve takas edilebilirliği belgeli ve gerekçeli açıklamalarla yer alır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
Eldeki davada; esas sermaye sistemine tabi bulunan şirketin, ortaklarının şirketten olan alacaklarını sermaye artırımında takas etmek ve bunu esas sözleşmede değişiklik yaparak gerçekleştirmek istedikleri anlaşılmaktadır.
Bu durumda yukarıdaki yasal düzenlemeler uyarınca; artırılan sermayeyi temsil eden payların tamamının değişik esas sözleşmesinde taahhüt edilmesi, genel kurulun sermaye artırımına yönelik karar alması, karar tarihinden itibaren 3 aylık süre içerisinde yönetim kurulu tarafından artırım kararının tescil ve ilan ettirilmesi, ayrıca ortakların şirketten olan alacaklarının takası suretiyle yapılan artırıma yönelik yönetim kurulu tarafından beyan hazırlanması, beyanda; şirket borcunun varlığı, geçerliliği ve takas edilebilirliği belgeli ve gerekçeli açıklamalarla, açık, eksiksiz, doğru ve dürüst bir şekilde verme ilkesine göre düzenlenmesi ve yönetim kurulu tarafından imzalanarak ve beyan edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, sermaye artırımına yönelik genel kurul kararının, icracı organ olan yönetim kurulu tarafından şirketin artırım iradesinin varlığını karar tarihinden itibaren (3) aylık süre içerisinde tescil ettirerek ortaya koyması ve artırım türüne göre yukarıda belirtilen nitelikteki hazırlanan yönetim kurulu beyanının imzalanarak tescilde ibraz edilmesi gerekmektedir. Söz konusu bu işlemlerin genel kurul kararının yürürlüğe girmesi ve geçerli bir sermaye artırımı için geçerlilik koşulu olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle, bu unsurları içermeyen sermaye artırımı kararının tamamlandığından dolayısıyla geçerliliğinden söz edilemeyecektir.
6102 sayılı TTK’nın 445. maddesinde; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” hükmü yer almaktadır. Buna göre genel kurul kararının iptalinin karar tarihinden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerekmektedir. Bu durumda, iptal süresi ile genel kurul karanın tesciline yönelik süreler çakışmaktadır. 456/3 maddesi bu süre içerisinde yapılmayan tescili geçersiz kabul ettiğine göre 3 ay geçtikten sonra yapılan tescilin geçersizliğinin ancak butlan yaptırımı ile sağlanması mümkündür. Bu nedenlerle; TTK’nın 456/3 maddesinde düzenlenen geçersizliğinin butlan nitelikli olduğunun kabulünün gerektiği değerlendirilmiştir.
Yukarıda da belirlendiği üzere sermaye artırımını içeren genel kurul kararının tescil ve ilanına ilişkin dilekçe, 6102 sayılı TTK’nın 457. maddesine göre hazırlanan yönetim kurulu beyanındaki imzalar yönetim kurulu üyelerine ait değildir. Bu durumda şekli olarak tescil işlemi bulunmakta ise de; buna yönelik iradelerin ve 457/1 maddesine göre düzenlenen beyanın yönetim kurulu üyelerinin iradesi olduğunun kabulü mümkün değildir. Şöyle ki; yazılı irade beyanının, imzalanması halinde sonuç doğuracağı genel hukuk kuralıdır. Öte yandan, taraflar arasındaki niza sonrası bu iradenin düzeltilmesi de mümkün değildir. Bu halde, dava konusu sermaye artırımına yönelik genel kurul kararının tamamlayıcı unsurlarındaki eksiklik sebebiyle taraflar yönünden sonuç doğurması ve geçerlilik kazandığından bahsedilemez.
Diğer yandan, ortakların şirketten olan alacaklarının takası suretiyle yapılan artırımda sermayeyi temsil eden payların iştirak taahhütnamesi ve 29.03.2019 tarih ve SMMM 2019-01 sayılı SMMM raporunda yer aldığı, genel kurul kararının SMMM raporuna atıf suretiyle alındığı ve esas sözleşmenin tadilinde de aynı şekilde yapıldığı anlaşılmaktadır. İştirak taahhütnamesindeki imzaların yönetim kurulu üyesi olan ortakların eli ürünü olmadığı yukarıda da belirtildiği üzere sabittir. Bu hal üzere, ortakların pay değişim durumlarına dair SMMM raporundaki kayıt dışında bilgi sahibi olunduğuna dair ortakların imzalarını içerir belgenin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Belirlenen bu maddi ve hukuki olgulara göre; eşit ortaklık esaslı kurulan Bufala Süt Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin sermaye artırımına yönelik 29/03/2019 tarihli genel kurul kararı oluşan yeni pay durumuna dair ortakların bilgi sahibi olduklarına dair imzalı belgenin bulunmaması, buna dair kayıt içeren iştirak taahhütnamesinde yer alan imzaların dahi yönetim kurulu üyesi olan ortakların imzasını içermemesi, bunun yanında genel kurulun sermaye artırımına ilişkin kararının üç aylık süre içerisinde yönetim kurulunun şirket organının artırım iradesini içerecek şekilde tescil edilmemesi, var olan tescil başvurusunun şirket yönetim kurulu üyelerinin imzasını içermemesi sebebiyle geçerli ve sonuç doğuracak bir işlem olarak kabul edilemeyecek olması, ayrıca yönetim kurulu tarafından TTK’nın 457/1 maddesi uyarınca düzenlenen beyanın yönetim kurulu üyelerinin ait imzaları içermemesi sebebiyle yasaya uygun bir beyandan söz edilemeyeceği, bu hale göre; şirket sermaye artırım işleminin TTK’nın 456/3 ve 457/1 maddesinde yer alan geçerlilik koşullarını taşımaması, var olan eksiklerin tamamlanmamasının ve geçerlilik kazanmasının mümkün olmaması, mevcut eksiklikler nedeniyle sermaye artırımına yönelik kararın mutlak butlan hukuki yaptırımına tabi olması gerektiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince, taraflar yönünden sonuç doğurmayan ve mutlak butlan yaptırımı ile geçersiz olan genel kurul kararı nedeniyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgı ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, asıl ve birleşen davaya yönelik kararların kaldırılmasını gerektirmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; asıl davada davalı, birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, yerel mahkemeninasıl ve birleşen davaya yönelik kararların kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Asıl davada davalı, birleşen davada davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN KABULÜNE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/04/2021 tarih, 2020/386 Esas ve 2021/330 Karar sayılı asıl ve birleşen davaya ilişkin kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Birleşen Kocaeli 2.ATM nin 2020/463 Esas sayılı dosya üzerinden açılan davanın KABULÜ İLE;
-Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün Kandıra 566 sicil numarasına Bufala Süt Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 29/03/2019 tarihli olağan genel kurulunun sermaye artırımına yönelik (8) nolu kararının mutlak butlanla batıl olduğunun TESPİTİNE,
Karar kesinleştiğinde Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanına,
Asıl Dava;
Alınması gerekli 80,70- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 26,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Birleşen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/463 Esas sayılı dava;
Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 243,50-TL yargılama masrafı, 54,40-TL peşin harç ve 54,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 352,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK 120. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından karar kesinleşene kadar yapılacak masraflar mahsup edilerek arta kalan miktar olduğu taktirde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)İstinaf edenin yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
b)İstinaf eden tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 324,20-TL ve posta gideri 73,00-TL olmak üzere toplam 397,20-TL yargılama giderinin asıl davacı birleşen davalıdan alınarak istinaf edene verilmesine,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince davalı tarafa iadesine,
e)Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/06/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*