Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1366 E. 2022/1041 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1366
KARAR NO : 2022/1041

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :14/12/2020
NUMARASI :2019/940 Esas – 2020/789 Karar

DAVACI :SOYLU TİCARET MOTORLU ARAÇ. YDK. PRÇ. PZ. LTD. ŞTİ -…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :….
VEKİLİ :Av. …
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :27/10/2018

KARAR TARİHİ :16/05/2022
KR. YAZIM TARİHİ :15/06/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkında sözkonusu faturaların ödenmemesinden dolayı Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/44194 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emri davalıya 17/10/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edilmiş olması sebebiyle işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, davalı şirketin borca itiraz ettiğin, takibin dayanağı cari hesap ekstresi ve faturaların varlığına ilişkin herhangi bir itirazının olmadığını, müvekkili şirketin davalı şirkete birçok kez hizmet verdiğini, bugüne kadar sözlü görüşmelerde sözkonusu faturaların ödenmesi ile ilgili herhangi bir gelişme olmaması sebebiyle haklarında icra takibi başlatılmak zorunda kalındığını, faturalara ilişkin 01.01.216 – 31.12.2018 tarihleri arasındaki cari hesap ekstresinde görüleceği üzere davalı tarafından müvekkiline ödeme yapıldığını, davalının işbu ödemeleri düşüldükten sonra bakiye kalan borcuna ilişkin ödeme yapılmadığını, faturalara ilişkin bakiye alacağın icra takibine konu edildiğini, bu itibarla davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki olduğunu, davalı tarafın somut delil sunulmaksızın borcun varlığına itiraz edilmesi kötüniyetli olup, davacı müvekkilin alacağına kavuşmasını engelleme amacı taşıdığını, davalı taraf borcu olmadığı itirazına dayanak olarak borcun ödendiğine ilişkin yazılı delil sunmadığı gibi, takip konusu faturalara ve cari hesaba ilişkin herhangi bir itirazının da olmadığını, tüm bu nedenlerle davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak Gebze 4. İcra Müdürlüğü 2018/44194 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin asıl alacak miktarı 7.370,23-TL üzerinden devamına, faturaların varlığına itiraz olmaksızın ve borca eşdeğer kuvvette yazılı belge sunulmaksızın haksız ve hukuki temelden yoksun olarak davacının alacağına kavuşmasını engelleme ve geciktirme amaçlı olarak yapılan kötüniyetli itiraz sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından açılmış bulunan maddi talepli itirazın iptali davasında, müvekkil yönünden ileri sürülen hususların ve istemlerin hiçbirinin kabul edilebilir olmadığını, davacı vekilinin iddia ettiği hususların, tamamen gerçek dışı olduğunu, işbu davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia etmiş olduğu hususların, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delille dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olup, bu beyanlara itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın, iddia etmiş olduğu hususları ispat yükü altında olup, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiç birinin, usul kuralları çerçevesinde, iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını, davacının sunmuş olduğu cari hesap dökümünün delil olarak kullanılamayacağını ve söz konusu cari hesaptan da anlaşılacağı üzere hangi faturanın ödendiğini, hangi faturanın ödenmediğinin belli olmadığını, tüm bu nedenlerle davacının taleplerinin, tamamen karşılıksız maddi menfaat temin etmek üzere dile getirildiğini, her ne kadar dava dilekçesi, etkileyici bir üslupla kaleme alınmış ise de, yukarıda da değindiğimiz üzere, iddia edilen hususların hiç birinin, gerçeği yansıtmadığından, davanın kabulü halinde, davacı tarafın, sebepsiz yere zenginleşecek, hakkaniyete tamamen aykırı bir hüküm tesis edilmiş olacağını, bir satım ilişkisinde davacı tarafın sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı tarafın ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorunda olduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkilin davacı tarafa bir borcu veya ödenmemiş faturasının olmadığını, davacının, işbu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, ayrıca davacının tamamen haksız ve kötü niyetli hareket ettiğini, hakkın kötüye kullanılması niteliğindeki davanın reddine, davacının tüm iddia ve taleplerinin reddine, ayrıca haksız yere açılan davanın reddi ile taraflarına icra inkar tazminatının hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep ederim.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın kısmen kabul, kısmen reddine, davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/44194 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 7.370,23.-TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu asıl alacağın %20’si oranında olan 1.474,05.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine …, ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili cevap ve istinaf dilekçesinde özetle; davalı taraf istinaf harç ve masraflarını kesin süre içerisinde mahkeme veznesine depo etmemiş olması nedeniyle muhtıra gereğince istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, dava dilekçesinde harca esas değer miktarı ve dava konusu icra takibinin dayanağı asıl alacağın tamamı ispat edilmiş ve asıl alacağın tamamı yönünden takibin devamına karar verilmiş olmasına ve dava dilekçesinde işlemiş faiz yönünden dava açılmadığı halde hatalı değerlendirme neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu nedenle de davalı lehine hatalı olarak vekalet ücretine hükmedildiği, oysa dava dilekçesinde harca esas değer miktarı ve asıl alacağın tamamı yönünden dava kabul edilmiş ve davalı tarafın itiraz kaldırılmış olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediği ve istinaf mahkemesinin bu hususta yetkisi bulunması nedeniyle usul ve yasaya uygun ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilerek onanması kararı verilerek davanın kabulüne karar verilmesini ve davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinin kaldırılarak hükümden çıkarılmasını, davalının muhtıra gereği kesin süre içerisinde istinaf harç ve masraflarını mahkeme veznesine depo etmemiş olması nedeniyle istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesini talep ve beyan ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerleşik Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ile Yargıtay Hukuk Dairelerinin istikrarlı kararlarında açıkça belirtildiği üzere tarafların bildirmiş olduğu ve bildireceği deliller toplanmadan, tanıklar dinlenilmeden ve tüm deliller irdelenmeden karar verilmesi usul ve yasaya açık aykırı olduğu, iş bu kararların bozulması gerektiğini, mahkemeye sunulan bilirkişi raporu gerçeği yansıtmadığını, yerel mahkemece, maddî ve hukukî olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2020 Tarih – 2019/940 Esas – 2020/789 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK 67 vd. maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm taraflar vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davalının davacıya bu ticari ilişkiden kaynaklı bir miktar borcunu ödemediği, bunun üzerine davacı tarafından davalı şirket aleyhine faturaya dayalı alacağın ödenmemesinden dolayı Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/44194 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından başlatılan icra takibine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı ve alacak-borç durumunun tespiti için SMMM bilirkişi aracılığı ile tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Dosya arasına alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2016-2017-2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, davacı defter kayıtlarına göre davacı şirketin 27/07/2018 takip tarihi itibariyle davalı firmadan 7.370,23.-TL alacaklı olduğu, davalı defter kayıtlarına göre davalının davacıya 31/12/2017 tarihi itibari ile borcunun 8.069,43.-TL olduğu şeklinde görüş bildirilmiş olduğu görülmüştür.
Somut davada, ilk derece mahkemesince; tarafların ticari defter ve kayıtlarını sunması için gerekli ihtarat yapılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve hükme esas alınan bilirkişinin 12/10/2020 tarihli raporu ile davacı defter kayıtlarına göre, takip konusu faturaların defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacıya 681,09.-TL ödeme yapıldığı, ödenmeyen kısmın 7.370,23.-TL olduğu; davalı defter kayıtlarına göre; davalının 8.069,43.-TL borçlu olduğu, davalı 2018 yılı ticari defterlerini ibraz etmediğinden bu yıla ait borç tutarının tespit edilemediği, davacı defterleri ile davalı defterleri arasındaki borç miktarı farklılığının, davalının 01/07/2016 tarihindeki 2.097,90.-TL’lik ödemenin davalının kayıtlarında 2.097,43.-TL olmasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Davalı vekili 2018 yılı defterlerinin incelenmesini talep etmiş ise de süresi içerisinde Mahkememize ticari kayıt ve defterler ibraz edilmez ise karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defter kayıtları aleyhe delil olarak değerlendirileceği ihtarı yapılmış olduğundan talebinin reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın, davacının takibe konu ettiği asıl alacak miktarı yönünden ispat edildiği dikkate alınarak kısmen kabulüne, icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekeceğinden, dava dosyasında davacı tarafından davalıya gönderilen bir ihtar bulunmadığından davacının işlemiş faiz talebinin reddine, takip konusu asıl alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine şeklinde karar verilmesinde dosya kapsamı delillerle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı; ancak dava dilekçesinde harca esas dava miktarı göz önüne alındığında mahkemece asıl alacağın tamamı yönünden dava kabul edilmiş ve davalı tarafın itirazının kaldırılmış olması nedeniyle davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle kaldırılarak yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile yerel mahkemenin kararının davacı lehine kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN KABULÜNE, GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 14/12/2020 tarih, 2019/940 Esas ve 2020/789 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın KABULÜ ile; Davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/44194 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 7.370,23.-TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına,
-Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu asıl alacağın %20’si oranında olan 1.474,05.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
b-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 503,46.-TL karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 82,67.-TL peşin harcın mahsubu ile artan miktar 420,79.-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
c-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvuru harcı, 82,67.-TL peşin harç, 44,40.-TL istinaf karar harcı, 121,30.-TL istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 284,27.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
ç-Yargılama sırasında davacı tarafından yapılan 232,40.-TL tebligat ve müzekkere gideri ve 450,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 682,40.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
Davalı Yönünden;
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 530,46 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 126,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 404,16 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
b-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
c-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davacı Yönünden;
-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
-Davacının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 162,10 TL ve istinaf kanun yolu masrafları 54,50 TL olmak üzere toplam 216,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf edenler tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden istinaf eden taraflara iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/05/2022


Başkan-…
¸e-imzalıdır


Üye-…
¸e-imzalıdır


Üye-…
¸e-imzalıdır


Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*