Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1356 E. 2022/215 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1356
KARAR NO : 2022/215

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2021
NUMARASI : 2016/1420 Esas – 2021/150 Karar

DAVACI : TLS LOJİSTİK A.Ş. – Küçükbakkalköy Mah. Yenidoğan Cad. No:23 Ataşehir/İSTANBUL
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : TEKLAS KAUÇUK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. – Barış Mah. Koşuyolu Cad. 1804/2 Sok. No:26 Gebze/KOCAELİ
VEKİLİ : Av……

DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/10/2015
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 01/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu firma aleyhine başlatılan icra takip dosyasında davalının şirket iştigal merkezinin Gebze’de bulunması sebebi ile Gebze icra dairelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğunu, ancak borcun alacaklı davacı şirketin yerleşim yerinde ifasının gerektiğini, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu; davalı borçlu firma adına davacı firma antreposunda muhafaza altında tutulan toplam 16 kap eşya, davalı firma adına davacı firma antreposuna geliş tarihlerinden itibaren, davacı firma antreposunda depolanmakta ve muhafaza edilmekte olduğunu, toplam 16 kap eşyanın, davacı firma antreposuna getirildikleri tarihten 31.05.2006 tarihine kadar olan antrepo ücret alacağı ile ilgili olarak davalı borçlu firma aleyhine Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkmemesi’nin 2006/505 Sayılı dosyası ile ile dava açıldığınr ve bu dosyanın davacı firma lehine neticelendiğini, muhafaza altında olan 16 kap eşyanın ardiye ücretinin tahsili için borçlu firma aleyhine (4) adet fatura tanzim edildiğini, davalı firmanın ödemede bulunmaması neticesinde İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/707 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlunun itiraz ettiğini, yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacak iddiası bakımından yetkili mahkeme ve icra dairesinin, davalının iştigal merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, davalının iştigal yerinin Gebze olduğunu, bu nedenle yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, davalı aleyhine ikame edilen davanın dayanağı iddia ve taleplerin zamanaşımına uğradığını; davacı taraf ile davalı arasında yazılı veya zımni ardiye veya diğer herhangi bir sözleşme olmadığını, dava konusu malları davacı şirket antreposuna, ardiyesine davalının tevdi etmediğini, davalının bu mallarla ilgili olarak davacıdan herhangi bir ardiye ve sair bir hizmet talep etmediğini, davacının davasına konu yaptığı mallar ile ilgili olarak davalı tarafından herhangi bir beyanname verilmediğini, herhangi bir talepte bulunulmadığını ve işlem yapılmadığını, davalı tarafından dava konusu faturalara itiraz edildiğini, dava konusu malların davalıya ait olmadığını, davalının ardiye ücretinden sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olacağını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Davalı borçlunun İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/707 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 35.778,33 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,

2-Dava konusu alacak yargılamayı gerektirdiğinden tarafların tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu alacakla ilgili olarak hukuki nitelendirme ve yasal mevzuatın yorumlanmasında açıkça hukuka aykırılık olduğunu; yerel mahkemede yargılama konusu edilen ardiye ücret bedellerinin konu edildiği faturalardan kaynaklı ardiye ücret talebimiz bilirkişi raporlarında, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 13.08.2010 gün ve 2010/41 sayılı Genelgesi dayanak yapılarak haksız ve hukuka aykırı olarak eksik hesap edildiğini; yerel mahkeme, gerekçeli kararında, dava konusu uyuşmazlıkta bu Genelge’ye dayalı olarak hesap yapılamayacağına dair itiraz ve beyanları ile ilgili bir değerlendirme yapmadığını; yerel mahkemenin davacının fatura alacağından kaynakla dava konusu talebini kabul etmiş iken davalının haksız ve yersiz itirazı sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olması da açıkça hukuka ve usule aykırı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf ve istinaf cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini; davacının, davalı şirkete düzenlediği ve süresinde itiraz ettikleri dava konusu faturalar en az (8) yıl sonra ve faturanın nizamını düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddelerine aykırı olarak düzenlendiğini; bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini; davacı tarafın istinaf başvurusunda iddiasını değiştirmekte ve genişletmekte olduğunu; buna onay vermediklerini; yerel mahkeme tarafından icra inkar tazminatına hükmedilmemesi usul ve yasaya uyğun olduğunu; mahkeme tarafların beyan ve itirazlarını değerlendirdiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.

DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/02/2021 Tarih – 2016/1420 Esas – 2021/150 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; faturadan kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, davalının farklı tarihlerde toplam 16 kap malı kendi antreposuna bıraktığı ancak malları tasfiye etmediği ve antrepo ücretini ödemediği gerekçesiyle 01/06/2006-23/12/2014 tarihleri arasındaki antrepo ücreti için takip konusu faturaları düzenleyerek, bu 4 faturadan kaynaklanan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/707 esas sayılı ilamsız icra takibini başlattığı, davalının ödeme emrine süresinde itirazı üzerine eldeki davayı açtığı, davalının davacını antreposuna mal bırakmadığını belirterek davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince bilirkişilerden raporlar alındıktan sonra 14/12/2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı taraf vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının antrepo ücret alacağının doğup doğmadığı noktasındadır.
Davacı, davalıya ait 27/01/2000 tarihli gümrük özet beyan formu ile bırakılan 3 kap, 22/11/2004/44126 sayılı gümrük özet beyan formu ile bırakılan (9) kap ve 26/12/2005/56074 gümrük özet beyan formu ile bırakılan (4) kap mal için antrepo ücreti talep etmiş, davalı malların kendisine ait olmadığını belirterek davanın zamanaşımı ve esastan reddini istemiştir.
Taraflar arasında daha önce görülen Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/134 esas 2015/94 karar sayılı kararı temyizi üzerine Yargıtay 11. HD.’nin 03/05/2016 tarih 2015/13359 esas 2016/4991 karar sayılı kararında, sair temyiz itirazlarının reddedildiği, kararın ücret alacağının emsal araştırılması yolu ile belirlenmesi gerektiği gerekçeleriyle bozulduğu, bu hale göre davalının eldeki davaya da konu (16) kap malın sahibi olduğu ve kural olarak antrepo ücretini ödemesi gerektiği anlaşılmaktadır.
27/01/2000 tarihli gümrük özet beyan formu ile bırakılan (3) kap mal geçici depolanan eşya statüsünde bulunması nedeniyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 46. maddesi gereğince, (20) gün içerisinde tasfiye edilmesi gerektiği, 12/09/2019 kayıt tarihli bilirkişi heyet raporu ile 14/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda da (3) kap malın (20) gün içerisinde tasfiye edilmesi gerektiğinin belirlendiği, 14/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda bu (20) günlük süresinin 01/02/2000-21/02/2000 tarihleri arası olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır. Eldeki davada ücret talep edilen dönem ise dava dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere 01/06/2006-30/09/2014 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olup, dava edilen tarih için bu (3) kap mal yönünden antrepo ücreti doğmayacağından buna ilişkin talebin reddi gerekirken, kabulü doğru olmamıştır.
Diğer (13) kap mal yönünden yapılan incelemede; 13/08/2010 tarihli genelge gereğince (6) ayı aşan süreyle gümrük gözetimi ve denetimi altında genel antrepolarda bulunan eşyaların tasfiyesi için antrepo işleticisinin, mal sahibine (30) günlük süre vermesi ve daha sonra tasfiye işlemini yapması gerekmektedir. Genelge gereğince bildirim yapılması ve mal sahibine verilen (30) günlük sürenin dolmasından sonraki dönem için antrepo sahibinin müterafik kusurunun değerlendirilmesi ve ücrete hak kazanıp kazanmadığının buna göre belirlenmesi gerekir (Yargıtay 19. HD., 10/11/2015 tarih, 2015/3877 E., 2015/14444 K., Yargıtay 11. HD., 13/02/2019 tarih, 2017/4088 E., 2019/1137 K., Yargıtay 11. HD., 06/01/2020 tarih, 2019/1619 E., 2020/82 K.).
Eldeki uyuşmazlıkta, davacının malları 2004 yılında kabul ettiği, malların antrepo ücretinin ödenmemesi nedeni ile 01/06/2006 yılına kadar doğmuş ücretin tahsili için davalıya karşı dava açtığı, dava edilen dönemden sonra takip tarihine kadar suskun kaldığı ve 13/08/2010 tarihli genelge gereğince tasfiye işlemlerine başlamadığı görülmektedir. Davacının dava edilen ilk dönemin sonu olan 01/06/2006 tarihi ile genelge tarihi olan 13/08/2010 tarihi arasındaki uzun sürede, taraflar arasında uyuşmazlık çıkmasına rağmen hiç bir işlem yapmaması, genelge tarihi sonrasında da yine uzun bir süre suskun kalması dikkate alındığında genelge tarihi sonrasındaki dönem için tam kusurlu olduğu ve ücret isteyemeyeceği kanaatine varılmıştır. Bu durumda davacının, 01/06/2006 tarihinden 13/08/2010 tarihinde kadar işleyen süre ve bu süreden sonra işleyen (30) günlük süre için antrepo ücreti isteyebileceği, 12/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda antrepo ücretinin emsal ücretler dikkate alınarak (13) kap yönünden 01/06/2006-13/08/2010 tarihleri arası ile bu süreye eklenmesi gereken (30) gün için 25.667,16-TL olarak belirlendiği, bilirkişi raporunun gerek anılan içtihatlara gerekse dosya kapsamına uygun olduğu görülmekle davanın kısmen kabulü ile icra takibine itirazın (13) kap ücreti olan 25.667,16 TL yönünden iptaline karar verilmesi gerektiğinden kararın kaldırılarak yeniden hüküm verilmesi gerekmiştir. Her ne kadar, ilk derece mahkemesince 14/12/2020 tarihli ek rapor hükme esas alınmış ise de, bu raporda 2010 tarihli genelge gereğince depoda geçirilmiş olunması gereken sürenin 13/10/2020 tarihinden sonra bir kez daha süreye eklendiği, oysa genelge tarihi itibari ile dava konusu malların (6) aydan daha uzun süredir depoda beklemesi nedeni ile ikinci kez (6) aylık süre eklenmesinin yerinde olmadığı anlaşıldığından dairemizce 12/09/2019 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Diğer yandan taraflar arasında yazılı sözleşme olmaması, antrepo ücreti için aralarında uyuşmazlık olması ve alacağın yargılama ile belirlenmesi nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE;
2-)Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KISMEN KABULÜNE; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/02/2021 Tarih – 2016/1420 Esas – 2021/150 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince kamu düzeni gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/707 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 25.667,16-TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacağa reeskont avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istem ile icra inkar tazminatı isteminin reddine,
b-Dava konusu alacak yargılamayı gerektirdiğinden tarafların tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
c-Alınması gerekli 1.753,32 TL harçtan, davacı tarafından yatırılan 1.151,82 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 601,50 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
d-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ile 1.151,82 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 4.295,50 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre (%26,91 kabul) 1.156,07 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalı tarafından yargılama gideri olarak sarf edilen 550,00 TL yargılama giderinin davanın ret oranına göre (%73,09 red) 401,98 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
h-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 9.861,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
ı-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
Davacı Yönünden
-Alınması gerekli maktu 80,70 TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 860,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 779,30 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalı Yönünden
-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
-Davalı tarafından yapılan 162,10-TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 54,40 TL posta masrafı olmak üzere toplam 216,50 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-)İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
4-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-)Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-)Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/02/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*