Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1354 E. 2022/1024 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1354 – 2022/1024
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2021/1354
KARAR NO :2022/1024

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :18/03/2021
NUMARASI :2019/446 Esas – 2021/205 Karar

DAVACI :HDI SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ …
VEKİLİ :Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ :Av. …

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :23/10/2019

KARAR TARİHİ :16/05/2022
KR. YAZIM TARİHİ :30/05/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız fiil sebebi ile uğranılan zararın rücuen tazmini için başlatıldığını, icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ilişkin olduğunu, itirazın iptali davasında icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğuna dair bir hüküm bulunmadığını, bu sebeple davanın kazanın meydana geldiği yer olan Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, dava dışı Çağlayan Dekorasyon ve Ambalaj İnş. San. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu …plakalı aracın 15.06.2017/2018 tarihleri ile arasında Kasko Poliçesi ile davacı şirket nezdinde sigortalandığını, sigortalının davacı şirkete yaptığı ihbar neticesinde, 06.02.2018 tarihinde, Sapanca gişelerinde yapılan görgü tespitinde sigortalı …plakalı aracın sağ ön plastik çamurluğunun kırık olduğu, sağ taraftaki rüzgarlık ve kupanını sürtünmeye bağlı olarak zarar gördüğünü, sağ kapı kolunun ve sağ dikiz aynasının kırıldığının tespit edildiğini, yapılan ekspertiz incelemesinde, sigortalı aracın Kocaeli istikametinden Ankara istikametine doğru seyir halinde iken, Sapanca gişelere 2 km kala dorse plakası …, araç plakası … Mercedes marka tırı sollarken, tır sürücüsünün şerit ihlali yaparak sigortalı araç sürücüsünü bariyerlere doğru sıkıştırması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza sonrasında sigortalı aracın hasarının 20.157,00-TL olduğunun tespit edildiğini ve 28.03.2018 tarihinde davacı şirket tarafından sigortalısına ödendiğini belirterek yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalının böyle bir kazaya karışmadığı gibi, söz konusu iddia edilen tarihte o bölgede dahi bulunmadığını, davalının kullandığı araçta da herhangi bir hasar izi bulunmadığını, eğer iddia edildiği gibi çarpma ya da kaza söz konusu olsaydı davalının da aracında hasar meydana gelmesi gerekeceğini, bu nedenle davalının o tarihte o bölgeden geçtiğini, kazanın davalı tarafından gerçekleştirildiğini ispatlayan herhangi bir delil olmadığı gibi, kazanın davalının kusuru nedeniyle gerçekleştiğini de ispatlayacak hiçbir delil bulunmamakta olduğunu, davalının diğer davalı …… Ltd. Şti.’ nin çalışanı olduğunu, bu firmaya ait aracı sürekli olarak kullanmakta olduğunu, bu nedenle diğer davalıya ait araçta herhangi bir hasar olsaydı bunun davalıya bildirileceğini ve gerekli yasal işlemlerin iş sözleşmesi gereğince de yerine getirileceğini, dolayısıyla davacının öncelikle davasını ispatlaması gerektiğini, davalının kullandığı aracın o bölgeden geçmediğini, kullandığı araçta kazanın meydana geldiği iddia edilen tarihe ait herhangi bir hasar kaydı oluşmadığını ispatlayacak olan işyerine ait tanıkların bildirileceğini, davacının icra dosyasına sunduğu ekspertiz raporunda da açıkça görüleceği üzere, kaza iddiasının … plakalı sigortalı aracın şoförü olan …’ in taraflı ve hiçbir hukuki delil niteliği olmayan ifadesine dayandırdığını, … kazanın meydana geldiği aracın şoförü olduğunu ve trafik sigortasından hasar bedelini almakta menfaati bulunacağını, kazanın ve zararın davalı kusuruyla meydana getirildiği iddiasını kesinlikle kabul etmemekle birlikte; araçta oluşan hasar bedelini de kabul etmediklerini, araçtaki hasarın hangi verilere göre hesaplandığı, işçilik bedeli ve parça bedellerinin de piyasa rayiçlerinde olup olmadığının bilinmemekte olduğunu, ayrıca ve en önemlisi hasar ile kazanın uyumlu olup olmadığının da bilinmemekte olduğunu, sigortalı araçtaki şoförün kaza iddiası ile yapılan hasar çalışması eğer uyumlu değilse, yine sigorta şirketi tarafından da hiçbir araştırma yapılmadığını ve salt şoförün beyanına göre işlem yapıldığını göstereceğini, tüm bu nedenlerle; öncelikle davanın reddini, esasa ilişkin itirazları dikkate alınarak yargılama yapılmasını, neticede davanın reddinie karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yargılaması devam olunan davanın 18.03.2021 tarihli duruşmasında karar taraflarına karşı tefhim olunduğunu, Gerekçeli Kararın henüz taraflarına tebliğ edilmediğini, ancak davalı … vekili’nin yerel mahkemenin ilamını icra takibine konu ettiğinden gerekçeli kararın taraflarına tebliğinden önce kısa istinaf dilekçesi ile istinaf yargı yoluna başvurma zorunluluğunun hasıl olduğunu, davaya konu uyuşmazlık ile ilgili ayrıntılı itirazları gerekçeli kararın tebliği ile birlikte sunacağını, ancak davalı tarafından başlatılan icra takibi ile davacı şirketi haciz tehdidi altında bırakmamak için işbu kısa istinaf dilekçesini dosyaya sunulduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı tarafça, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/03/2021 tarih, 2019/446 Esas 2021/205 – Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısının haklarına halefiyetten kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 342/2-e bendi uyarınca istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesi gösterilir. Bununla birlikte aynı maddenin 3 fıkrası; “İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355 inci madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır” düzenlemesine; HMK’nın 355. maddesinde ise; “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözetir.” düzenlemesine yer verilmiş ve 352/1-d maddesinde de başvuru şartlarının yerine getirilmemesi ya da başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde gerekli kararın verileceği belirtilmiştir.
Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, HMK’nun 342/2/e 342/3. maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nun 352 ve 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesidir (Yargıtay 12.HD’nin 2019/16662 Karar sayılı kararı)
İncelenen dosyada kararına karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuru talebinde bulunmuş ise de; istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde istinaf yoluna başvuru sebeplerini ve gerekçesini hiç bildirmediğinden ve HMK’nın madde 355 gereğince kamu düzenine aykırı bir husus da saptanmadığından davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1-d maddesi gereğince; davacı tarafın istinaf kanun yoluna başvuru talebinin usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun 352/1-d maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının mahkemesince istinaf edene iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafın istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
6-Dosyanın mahkemesine iadesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/05/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.