Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/135 E. 2021/1810 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/135
KARAR NO : 2021/1810

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :25/06/2020
NUMARASI :2018/465 Esas – 2020/192 Karar

DAVACI :… –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALILAR :1-… (T.C.No:…) –
:2-… –
VEKİLİ :Av. … –
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :13/02/2017

KARAR TARİHİ :26/10/2021
KR. YAZIM TARİHİ :26/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; halen şirket yetkilisi olan…’ın görev yetkisi boşluğuna düşerek Kocaeli 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/1047 Esas sayılı kararının temyiz edilmediğini, iki şirket arasındaki ticari sözleşmeleri…’ın şirketleri adına imzaladığını, taahhüt ettiği 3 inşaat şantiyesinin teslimatını yapabilmek için 21 daireli iki bloktan oluşan Barışkent 2 sitesinin dairelerini maket üzerinden inşaat malzemesi ve yapım hizmet bedeli karşılığında 2009 yılında satışa çıkardığını, arsa bedel payı üzerinden kat irtifakı tapuları verdiğini, şirketlerinin İtalya Firması İmmergas A.Ş.’nin Kocaeli ili bayisi olduğunu, 14/09/2009 günü 155.867,62 TL olmak üzere toplam 291.660,84 TL tutarında iki adet mal alım sözleşmesi yapıldığını, ayrıca 03/10/2009 gününde 37.884,49 TL tutarında ek sözleşme yapıldığını, 01/03/2010 günü kiraların ödenmesini talep ettiklerini, 02/03/2010 tarihli tehdit, şantaj içerikli yazı gönderdiklerini, ancak kira ödeme taahhütlerini kabul ettiklerini, davalı … …’ın diğer davalı şirketin sahibi ve tek yetkilisi olduğunu, mal alım sözleşmesine daire bedeli olarak 100.000,00 TL yazma yerine 117.000,00 TL şeklinde sahte bedel yazma hileli işlemine imzalatıldıktan sonra farkına varıldığını, iptal edilen hileli aldatma sözleşmesinin bir suretini sakladıklarını, yıl sonu muhasebe kayıtlarını kapatmayarak 2012 yılında 100.000,00 TL’ye satın aldıkları dairelerin her biri için başkalarına 118.810,00 TL tutarında fatura kesip vergi dairesine de gecikme harçlarını ödeme hileli yöntemi ile fazla alacaklarına el koyduklarını belirterek yapılan itirazın iptaline, 12.000,00 TL tutarındaki kira alacaklarının 10/11/2010 tarihinden itibaren yasal faizleri ile birlikte tahsil edilmesi hakkındaki davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalılar aleyhine “itirazın iptali” talebiyle dava ikame edildiğini, ancak davacının, aynı alacak için davalılara 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1047 Esas sayılı dosya için dava açmış olup, davasının red olduğunu ancak henüz kesinleşmediğini, bu nedenle, tarafları ve konusu aynı olan dava için derdestlik itirazında bulunduklarını, derdestlik itirazından dolayı ikinci açılan davanın reddedilmesi gerektiğini, kesinlikle davayı kabul anlamamına gelmemek kaydı ile davacı taraf yapılan sözleşmelerde yalnızca davalı şirket Elyapı Beton Elemanları İnş. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile karşılıklı olarak işlem yapmış olup diğer davalı …’la yapılan bir sözleşme mevcut olmadığını, bu yüzden davanın, davalı … adına husumet yönünden reddini talep ettiklerini, sonuç olarak zamanaşımı, husumet ve derdestlik itirazlarının kabulü ile davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya içeriğindeki davalıların beyan ve ifadelerinde davalıların işlem sırasında yetkili olduklarının sabit olduğunu, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/12/2017 gün ve 2014/782 Esas ile 2017/904 sayılı kararı ile davacı tarafın 29.508,14 TL alacaklı olduğunun kabul edildiğini, bu durumun açılan davanın haklılığını gösterdiğini, sözleşme bedelleri ve sözleşmelerdeki …’ın imzası için hiçbir itiraz olmadığını, itiraz konusu yerel mahkeme kararında; “Sözleşmelerde davalılardan …’ ın imzasının bulunmadığı, davalılardan …’ın imzasının olmaması nedeni ile sorumluluğunun net olarak belirlenemediği sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.” şeklinde yer alan bu tespitin dosyaya içeriğine aykırı olduğunu, davalı tarafın Ocak 2010 tarihinde sattığı üç daireyi eksiksiz olarak davacıya teslim etme ya da satın aldığı ticari malların bedellerini ödemekle ya da gecikme için yeni öneriler getirmekle yükümlü olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalı şirketten alacağı olmadığı gibi davalı şirkete borçlu olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davanın işbu davaya da bir etkisi bulunmayacağını, davacının gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, nitekim Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi davacının itirazın iptali davasının reddine karar verdiğini, davacı taraf istinaf dilekçesinde …’ın imzası için hiçbir itiraz olmadığını iddia etmişse de defaatle davacı tarafla yapılan sözleşmelerde yalnızca davalı şirket Elyapı Beton Elemanları İnş. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile karşılıklı olarak işlem yapılmış olduğu diğer davalı … ile yapılan bir sözleşmenin mevcut olmadığı belirtilerek davanın … adına husumet yönünden reddinin talep edildiğini, bilirkişi raporunda da sözleşmelerde davalılardan …’ın ismi ve imzasının bulunmadığı, sözleşmelerdeki imzalar ile noter onaylı imza sirküsünde bulunan imzaların uyumlu olmadığının tespit edildiğini, yerel mahkemece de “… davalı olarak gösterilen …’ın sözleşmede imzası da bulunmadığından pasif husumet yokluğu nedeniyle … hakkında açılan davanın reddine” karar verildiğini, davacı taraf istinaf dilekçesinde, davalıların sattığı üç daireyi eksiksiz olarak teslim etme ya da satın aldığı ticari malların bedellerini ödemekle mükellef olduğunu ya da gecikme için yeni öneriler getirmekle yükümlü olduğunu iddia etmişse de davalı şirketin sözleşme gereği üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, geç teslimin söz konusu olmadığını, davacının davasını ispatlayamadığını, davacı tarafın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemiş olup haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, sözleşmede daire teslimi için herhangi bir süre, daireler teslim edilmediği takdirde kira bedeli talep edileceği veya cezai şart kararlaştırılmadığını, nitekim bilirkişi raporuyla da bu durumun sabit olduğunu, davacı tarafın istinaf dilekçesinde kira bedellerinin ödenmediğini iddia etmişse de davalı şirket ile davacı taraf arasındaki sözleşmede kira bedeline ilişkin bir düzenleme olmadığı gibi taraflar arasında imzalanmış bir kira sözleşmesi veya sözleşmelerde cezai şartın da kararlaştırılmadığını, bu durumun bilirkişi raporuyla da sabit olduğunu belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/465 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari mal satımı karşılığı satın alınan bağımsız bölümlerin geç teslimden kaynaklanan gecikme tazminatının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı ve davalı şirket arasında imzalanan mal teslimi sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalı şirkete teslim edilen malzemeler karşılığı taahhüt edilen (3) dairenin geç teslimi nedeniyle uğranılan gecikme (kira kaybı) tazminatına yönelik davacı tarafından davalılar aleyhine Kocaeli 4. İcra Müdürlüğünün 2017/655 esası üzerinde Ocak-Ekim 2010 tarihleri arasındaki dönem için her bir daire için aylık 400,00-TL’den olmak üzere 12.000,00-TL alacak için takip başlatıldığı, davalılar süresi içerisindeki itirazı üzerine yasal (1) yıllık hak düşürücü süre içerisinde davacı tarafından eldeki davanın açıldığı, mahkemece, davalı … … ile davacı arasında sözleşme ilişkisinin bulunmaması nedeniyle bu davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer davalı yönünden ise sözleşme geç teslim halinde uygulanacak müeyyideye yer verilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
1-Davalı … …’a yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Sözleşme, kural olarak alacaklı ile borçlu arasında hüküm ve sonuç doğurur. Sözleşmenin bu niteliğine sözleşmenin nisbiliği ilkesi denmektedir. Bu kapsamda, davaya konu sözleşmelerin şirketler arasında tesis edilmiş olması, davalı … …’ın sözleşmelerde taraf olmaması ve ayrı bir yükümlülük altına girdiğine dair delilinde bulunmaması nedeniyle mahkemece bu davalıya yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği belirlemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak mahkemece bu davalıya yönelik ret sebebinin, diğer davalı ile farklı hukuki nedene dayalı olması nedeniyle hükümlerin ayrı ayrı oluşturulması gerekirken bu davalı yönünden hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye düşülmesi doğru görülmemiş, karar bu nedenle kaldırılmıştır.
2-Davalı Elyapı Beton Elemanları İnş. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;
İlk derece mahkemesince, taraf şirketler arasında imzalanan sözleşmede geç teslim halinde uygulanacak yaptırıma yer verilmemesi nedeniyle bu davalıya yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir.
TBK’nın 125-(1) maddesine göre temerrüde düşen borçlu, verilen süre içerisinde borcu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı her zaman borcun ifasını ve gecikme nedeniyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Hemen belirtmek gerekir ki sözleşmede temerrüt halinde gecikme tazminatı ödeneceğine dair bir düzenleme bulunmaması gecikme tazminatı istenmesine engel değildir. Yani kararlaştırılmamış olsa bile gecikme varsa gecikme tazminatı istenebilir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 01/04/2010 tarih, 2009/7351 E. 2010/1885 K.)
Bu açıklamalar uyarınca; eldeki davada taraflar arasında imzalanan mal alım sözleşmelerinde geç teslim halinde yaptırıma yer verilmemiş ise de; davacı tarafından sözleşmelere konu edimin ifa edildiği, ancak davalı şirket edimi olan daire tesliminin Kasım 2010 tarihinde gerçekleştirildiği, öte yandan, davacının ibraz edilen 02/03/2010 tarihli davalı şirket cevabi yazısına göre; Mart 2010 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, bu hali ile vadesi kesin olmayan edimin ifasına yönelik ihtar sonrası gerçekleşen temerrüt nedeniyle alacaklının gecikme tazminatı talep edebileceği, buna göre davacının takibe konu ettiği dönemlerden temerrüt sonrasına tekabül eden Mart 2010/Ekim2010 dönemi için her bir daire için aylık 400,00-TL kira kaybı olmak üzere (3×400,00×8)= 9.600,00-TL kira kaybı tazminatı talep etmekte dosya kapsamı delillere göre haklı olduğu, bu nedenlerle mahkemece davalı şirket yönünden davanın kısmeni kabulü ile davalının takibe yönelik itirazının bu miktar üzerinden iptaline kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiş kararın kaldırılması gerektiği değerlendirilmiştir.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, yerel mahkemenin kararının davacı lehine kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davacının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2020 tarih, 2018/465 Esas ve 2020/192 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davacının Yalçın …’a yönelik açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
b)Davacının Elyapı Beton Elemanları İnş. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye yönelik açtığı davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Kocaeli 4. İcra Müdürlüğünün 2017/655 esası üzerinden yapılan takibe yönelik davalı Elyapı Beton Elemanları İnş. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin itirazının, 9.600,00-TL alacak üzerinden İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden sonra asıl alacağa uygulanacak yasal faiz üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
c)Alınması gereken 655,78-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 204,93-TL’nin mahsubu ile bakiye 450,85-TL’nin davalı Elyapı Beton Elemanları İnş. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti’den alınarak hazineye irat kaydına,
d)Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
e)Davacı tarafından yapılan 728,50-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan (%80 kabul) 582,80-TL ile 14,50-TL başvurma harcı ve 204,93-TL peşin harç olmak üzere toplam 622,23-TL’nin davalı Elyapı Beton Elemanları İnş. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
f)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı Elyapı Beton Elemanları İnş. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
g)Davalı Elyapı Beton Elemanları İnş. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 2.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Elyapı Beton Elemanları İnş. Turz. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
h)Davalı … … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … …’a verilmesine,
i)Kullanılmayan gider avansının karar keşinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Davacının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
b)Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 148,60 TL ve posta gideri 43,60 TL olmak üzere toplam 192,20 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davacı tarafça yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince davalı tarafa iadesine,
e)Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3). maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362-(1)-a) maddesi gereğince; miktar itibari ile KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/10/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*