Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1348 E. 2022/1020 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1348 – 2022/1020
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2021/1348
KARAR NO :2022/1020

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :07/04/2021
NUMARASI :2017/184 Esas – 2021/309 Karar

DAVACI :AXA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. …
DAVALILAR :1- GÜR UN SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. …
:2- PEHLİVANOĞULLARI NAKLİYAT İNŞAAT TURİZM GIDA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –

VEKİLİ :Av. …
:3- …
İHBAR OLUNAN :GROUPAMA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :02/03/2017

KARAR TARİHİ :16/05/2022
KR. YAZIM TARİHİ :26/05/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından 89770693 numaralı Blok Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalanan Dinçer Lojistik ve Pazarlama Tic. Ltd. Şti. tarafından dava dışı DYO Boya Fabrikaları Sanayi ve Tic. A.Ş. adlı firmaya ait olan muhtelif boya ve boya hammaddesi cinsi emtianın İzmir’e sevkiyatının Pehlivanoğulları Nakliyat ve Gür Un San. Tic. Ltd. Şti. ile sigortalı arasındaki hizmet sözleşmesi gereği Gür Un San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait … plakalı araçla gerçekleştirildiğini, Pehlivanoğulları Nakliyat ve Gür Un San. Tic. Ltd. Şti.’ye “hizmet sözleşmesi”ni düzenleyen, araç ve araç sürücüsünü temin eden sıfatıyla dava açıldığını, Gür Un San. Tic. Ltd. Şti.’ye “tek seferlik taşıma sözleşmesi”nde taşıma konusu aracın ruhsat sahibi olması nedeniyle dava açıldığını, …’e “tek seferlik taşıma sözleşmesi”nde araç sürücüsü sıfatıyla dava açıldığını, dava dışı DYO Boya Fabrikaları Sanayi ve Tic. A.Ş.’ye ait emtiaların nakliyesi için sigortalı firma tarafından davalı Pehlivanoğulları Nakliyat ve Gür Un San. Tic. Ltd. Şti.’den araç talebinde bulunulduğunu, bu firma tarafından davalı ruhsat sahibi Gür Un San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait … plakalı araç tedarik edilerek sigortalı firmanın Dilovası-Kocaeli merkezine yönlendirildiğini, aracın, sigortalı firma ile Pehlivanoğulları Nakliyat- …arasında yapılan hizmet sözleşmesine istinaden Pehlivanoğulları Nakliyat tarafından temin edildiğini, …plakalı nakliye aracı yola çıktıktan sonra araç sürücüsüne ulaşılamaması üzerine araç sürücüsü ile birlikte aracın kaybolduğu, emtianın sürücü tarafından çalınmış olduğu düşünülerek durumun adli makamlara bildirildiğini, ekspertiz raporunun hasar oluş şekli, hasar hakkında saptamalar, hasarın niteliği, miktarı konusunda ayrıntılı bilgiler içerdiğini, fatura ve yapılan tespitler gereğince 80.531,24-TL sigortalı zararının davacı şirket tarafından tazmin edilmiş olup, TTK ve poliçe hükümleri ile ibraname gereğince halefiyet ve temlik esasına göre sigortalısının haklarını devralan davacının TTK ilgili hükümleri gereğince davalılara rücu hakkı doğduğunu, davalılara müracaatta bulunulduğunu ancak sonuç alınamadığını, buna ilişkin icra takibinin 18.02.2016 tarihinde başlatıldığını, davalı Pehlivanoğulları Nakliyat ve Gür Un San. Tic. Ltd. Şti. 03.03.2016 tarihinde, davalı Gür Un San. Tic. Ltd. Şti. 02.03.2016 tarihinde, davalı …’in ise 02.03.2016 tarihinde borca itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerle davacının davalılardan olan 80.531,24-TL alacağına ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali ile yasal faizi ile birlikte tahsiline, %20’den az olmayan oranda icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Gür Un Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin merkezi Amasya ilinde olduğundan huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, icra takibine yapmış oldukları itirazda da icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili icra müdürlüğünün Amasya İcra Müdürlüğü, yetkili mahkemenin Amasya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava dilekçesinde taraf unvanlarının yanlış gösterildiğini, aslında Pehlivanoğulları Nakliyat’ın imzaladığı sözleşmelerin davalı Gür Un tarafından imzalandığının sanıldığını, dava dilekçesinin ekinde sunulan delil listesinde hizmet sözleşmesi ve tek taraflı taşımacılık sözleşmesinin davalı ile hiç bir ilişkisi bulunmayan Pehlivanoğulları Nakliyat tarafından imzalandığını, davalı şirketin davaya konu olayların meydana gelişinde hiçbir dahli ve bilgisi bulunmadığını, olayın diğer davalıların ya da dava dışı başkaca kişi veya kurumların davalı şirkete ait aracın ruhsat belgesini ve taşıma irsaliyesinin sahtesini üretmesi ve kullanması sebebiyle gerçekleştiğini, davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, 09.03.2015 tarihinde davalı şirkete ait araçlar tarafından ve özellikle de …plakalı araç ile Dinçer Lojistik ve Pazarlama Tic. Ltd. Şti. adına herhangi bir nakliye ve taşımacılık işi yapılmadığını, Dinçer Lojistik ve Pazarlama Tic. Ltd. Şti. Davalı şirket arasında düzenlenmiş tek seferlik taşımacılık sözleşmesi ya da başkaca herhangi bir sözleşme bulunmadığını, yükü alan, taşıyan ve yükün zarar görmesine neden olan kişi veya kişilerin davalı şirketin elemanı ya da çalışanı olmadıklarını, taşıma işini yaptığı belirlenen ve dosya arasında ehliyet fotokopisi yer alan … isimli şahsın davalı şirket ile hiçbir bağlantısı bulunmadığını, davacı tarafın delil listesinde sunduğu, tek seferlik taşıma sözleşmesi incelendiğinde sigortalı firma, … ve Pehlivanoğulları Nakliyat’ın imzalarının bulunduğunu, dolayısıyla davalı şirketin bu sözleşme ile de alakasının olmadığını, davacı şirkete ödeme emrinde belirtilen 80.531,24-TL miktar borcun bulunmadığını, davalı şirketi 17.03.2015 günü saat 15:00 sıralarında İsa isimli bir şahıs arayarak Gürun şirketine ait … plakalı kamyona 09.03.2015 günü Gebze ilçesinden yük yüklenip Manisa iline gönderildiği, ancak yüklenen malın yerine ulaşmadığı, aracın şoförünün … olduğu söylenince davalı şirket yetkililerinin derhal Amasya İl Jandarma Komutanlığına ve Amasya Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek Gebze’den İzmir’e taşınmak üzere emtia yüklendiği söylenen şirkete ait …plakalı aracın yüklendiği söylenen gün ve sonrasında şirket otoparkında olduğu, o tarihlerde şirketten hiç çıkmadığı ve herhangi bir yük taşıması yapmadığından aracın şirket otoparkında bulunduğuna dair kamera kayıtlarını, aracın gerçek ruhsatını ve şirketi arayan şahıs tarafından şirkete gönderilen sahte ruhsat fotokopilerini, sahte fatura fotokopilerini ekleyerek ilgililer hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan işlem yapılması için suç duyurusunda bulunulduğunu, suç duyurusu üzerine Amasya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/1402 soruşturma 2015/194 karar nolu yetkisizlik kararı ile dosyanın Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiğini ve 2015/5057 soruşturma numarasına kaydedildiğini, ayrıca Amasya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/1393 soruşturma sayılı dosyası ile de ilgililer hakkında soruşturma başlatıldığını, davalı şirketin sahte faturalardan haberdar olur olmaz Amasya Defterdarlığı’na başvurduğunu, dava dilekçesi ekindeki …plakalı aracın Dinçer Lojistik Ltd. Şti.’ne 09.03.2015 tarihinde 025852 sıra nolu taşıma irsaliyesi ile Dilovası – Kula – İzmir nakliye bedeli olarak KDV dahil 1.239-TL ödeme yapıldığını gösteren sol üst köşesinde davalı şirkete ait kaşe bulunan taşıma irsaliyesinin sahte olduğunu, …plakalı kamyonun 09.03.2015 tarihinde Amasya’da bulunan fabrikadan hareket ederek Turhal ve Zile’de bulunan şirket müşterilerine un ve yem taşıması yaptığını, aracın GPS kayıtlarından anlaşılacağı üzere nakliyenin yapıldığı 09.03.2015 tarihinde davacının iddia ettiği gibi Gebze, Manisa ve İzmir illerine hiç gitmediğini, her ne kadar davacı tarafından sigortalı firmanın zararı ödenmiş ise de söz konusu zarardan hukuken ve cezaen davalı şirketin herhangi bir ihmale ya da kasta dayanan atfı kabil sorumluluğu bulunmadığını, tüm bu nedenlerle; haksız ve mesnetsiz açılan işbu davanın reddine, alacaklı takip açmakta ve itirazın iptalini istemekte kötü niyetli olduğu için % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı Pehlivanoğulları Nakliyat İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; cevap süresinin uzatılmasını talep ettiklerini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, sigortacının halefiyetten kaynaklanan davalarda BK 60. maddesi gereğince 1 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini, davalının itirazının üzerinden bir yıl geçtikten sonra huzurdaki davanın açıldığını, itirazın iptali davasının 1 yıl içerisinde açılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle ve öncelikle zamanaşımı itirazları nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine, Davalı Gür Un San. Tic. Ltd. Şti.’nin kötüniyet tazminat talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının aktif husumet ehliyeti varlığının yanı sıra, TBK’nın 183 hükümlerine göre sigortalı ayrıca hak ve alacaklarını davacıya temlik etmiş durumda olduğunu, davacının, TTK’nın madde 1472 ve TBK’nın 183 kapsamında aktif husumet ehliyeti ve davalılara rücu hakkı bulunmakta olduğunu, davacının aktif husumet ehliyetinin varlığı Bilirkişi Raporu ile sabit yapılan ödeme sigorta kapsamında olup davacı sigortacının ödemiş olduğu tazminat miktarınca akdi ve kanuni halef sıfatıyla dava dışı sigortalıya ödenen tazminat miktarının tümünün zarar sorumlularına rücu imkanının bulunmakta olduğunu, davacının hem sigorta hukukundan doğan halefiyet hükümleri hem de Borçlar Kanunu Temlik Hükümleri uyarınca davacının ödediği hasarın tümünün rücuen tazminat talep hakkının mevcut olduğunu, davalı Pehlivanoğulları’nın taşıyıcı sıfatıyla sorumluluğunun yanında ayrıca adam çalıştıran ve diğer davalı Gür Un Firması’nın araç maliki ve araç işleten sıfatı ile sorumluluğunun bulunduğunu, TBK 66, KTK 85 hükümleri uyarınca sabit olduğunu, bilirkişilerin davalıların sorumlu olduğuna dair tespitlerine katılmakla birlikte kusur oranına yönelik tespitlerine ve 2 nolu davalı Gür Un yönünden itiraz etmekte olduklarını, tüm davalıların söz konusu nakliye sürecinden müteselsilen sorumlu olduklarını, hasarın davalıların sorumluluğunda meydana geldiğinin somut delillerle açıkça anlaşılmakta olduğunu, davalıların aksi yönde hiçbir delil sunamamış olduklarını, bilirkişilerin 1. ve 3. nolu davalıların sorumlu olduğuna ilişkin tespitlerine katılmakta olduğunu, ancak 2 nolu davalının sorumlu olmadığına ilişkin tespitlerine itiraz etmekte olduğunu, zararın taşıma esnasında meydana geldiğinin sabit olduğunu, tazminat miktarının uzman eksperler tarafından hazırlanan raporda açıklanmış olduğunu, bu taleplerinin taşıyıcı sorumluluğuna ilişkin hükümlere uygun olduğunu, aksi yöndeki davalı itirazlarının mesnetsiz olduğunu, Yerel Mahkemece eksper raporunun delil niteliğini göz ardı edildiğini, davalı taşıma süresince yüke nezaret etme, onun ziya ve hasara uğramaması için gereken özeni gösterme yükümlülüğü altında olduğunu, davalı taşıma süresince yüke nezaret etme, onun ziya ve hasara uğramaması için gereken özeni gösterme yükümlülüğü altında olduğunu, işbu Bilirkişi Raporunda alacak bakımından davalıların itirazda haksız olduğu tespit edildiğini, bu sebeple davacının tazminatı talep hakkına haiz olduğunun ortada olduğunu, bilirkişilerce emtiaların zayi olduğunun kabul edilerek zarar tespitinin somut olaya uygun olduğu ve 73.260,40-TL zararın kadri maruf olduğunun tespit edildiğini,
davacının davalılardan faiz talep hakkının da bulunmakta olduğunu, bilirkişi raporunda alacak bakımından davalının itirazda haksız olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple davacının icra inkar tazminatı talep hakkına haiz olduğunun ortada olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı tarafça, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/04/2021 tarih, 2017/184 Esas – 2021/309 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nın 1472. maddesi uyarınca davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına poliçe kapsamında yapıldığı iddia edilen ödemenin taşıyanlardan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı sigortacı nezdinde ” Blok Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olan dava dışı Dinçer Lojistik ve Pazarlama Tic. Ltd. Şti. Tarafından, yine dava dışı DYO Boya Fabrikaları Sanayi ve Tic. A.Ş. adlı firmaya ait olan muhtelif boya ve boya hammaddesi cinsi emtianın sevkiyatı sırasında çalınması sonucunda sigortalıya ödenen hasar bedelinden davalıların, araç ruhsat sahibi, tek seferlik taşımacı ve araç sürücüsü sıfatlarıyla sorumlu olup olmadıkları, davacı sigortacının sigortalısına ödediği emtia hasar bedelinin 6102 sayılı TTK 1472. Maddesi uyarınca davalılardan talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
“….TTK’nun 875/1 maddesi uyarınca ”Taşıyıcı eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” hükmü ile yine TTK’nun ”Taşıyıcının Özeni” başlıklı 876. maddesi uyarınca” Ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur” hükmü mevcuttur.
Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/5057 Esas sayılı soruşturma dosyası, mahkememiz dosyasına celp edilmiş olup, tetkikinde; davalı Gür Un San. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi Salim Gür tarafından …plakalı aracının plakasının bilgisi ve rızası dışında kullanıldığı iddiasıyla plakayı kullanan kişiler hakkında Amasya İlçe Jandarma Komutanlığına şikayette bulunulduğu, Amasya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma kapsamında, şüphelisi … olan 2015/1402 sayılı soruştuma dosyasında 2015/194 sayılı Karar ile yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği ve 2015/9035 sayılı soruşturma sırasına kaydının yapıldığı, daha sonra konu ve tarafları aynı olduğundan Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/5057 soruşturma sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/5057 soruşturma sayılı dosyasında ise dava dışı sigortalı Dinçer Lojistik Limited Şirketi yetkilisi … tarafından nakliye dolandırıcılığı suçundan 18/03/2015 tarihinde Dilovası İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan müracaat nedeniyle soruşturma yürütüldüğü, soruşturma kapsamında sigortalı Dinçer Lojistik adlı firmanın DYO Boya Fabrikasının içerisinde birim sevkiyat sorumlusu olarak çalışan … ile polis memurları tarafından tutulan 21.03.2015 tarihli araç tespit tutanağına göre, … plaka takılı bulunan beyaz renkli ford kamyonun gerçekte …plaka sayılı araç olduğu, …’in 09.03.2015 günü DYO fabrikasına gelerek yükleme aracının kendisine gösterilen … plaka sayılı araç olduğunu beyan ettiği, … plakalı aracın …adına kayıtlı olduğu, …’nun şüpheli sıfatıyla ifadesinin alındığı, DYO Fabrikasından … numaralı GSM telefon hattı ile kendini …olarak tanıtan şahsın söz konusu boyayı sahte olduğu değerlendirilen …plaka sayılı araç ile aldıktan sonra GSM hattını Kocaeli ilinde bıraktığı, söz konusu malı ve ve aracı … adına kayıtlı hattı kullanan başka bir şahıs ile bilinmeyen bir yere naklettikleri, bu iki şahsın ayrıca boyalar haricinde aynı yöntem ile yine Gaziantep ilinden sahte olan … plaka sayılı kamyon ile OBA Makarna isimli firmadan çektiği ve teslimatını yapmadığı, …numaralı GSM telefon hattının … oğlu … tarafından kullanılmış olabileceği, …’nun alınan ifadesinde suçlamaları kabul etmediği, soruşturmanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
OBA Makarna isimli firmadan çekilen ve teslimatı yapılmayan olay ile ilgili olarak da Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/19954 soruşturma sayılı dosyasında düzenlenen iddianame ile Gaziantep 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/437 E. sayılı dosyasında kamu davası açıldığı, müştekinin sigortalı şirketinin müdürü …, şüphelisi … olduğu, şüphelinin kendisini … olarak tanıtarak bu kişi adına düzenlenmiş ve üzerinde kendi resminin olduğu sürücü belgesini sunarak aslında …plakalı ve babası …adına kayıtlı kamyona … plakayı taktığı ve bu şekilde müşteki ile taşıma anlaşması yaptığı ve teslim aldığı emtiayı alıcısına götürmediği iddiasıyla şüpheli hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında sanık hakkında atılı suçları işlemediği anlaşıldığından beraat kararı verildiği, CD izleme tutanağına göre görüntüsü tespit edilen fail hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Gaziantep 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/437 E., 2015/621 K. Sayılı kararı ile yapılan suç duyurusu ile Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/861 soruşturma sayılı dosyasında; “..Yapılan soruşturmaya rağmen suç faili veya faillerinin tespit edilemediğinden daimi arama kararı verildiği görülmüştür.
Dava dışı sigortalı şirket ile davacı sigorta şirketi arasında 01.11.2014 başlangıç 01.11.2015 bitiş tarihli taşıyıcı sorumluluk sigorta sözleşmesinde; “sigortalı Dinçer Lojistik tüm araç plakalarını poliçe başlangıcında verecek olduğu kendi adına kayıtlı araçlar ve aralarında taşıma sözleşmesi yaptığı sadece Dinçer Lojistik sevkiyatlarını yapan 3. Şahıs araçlarıyla yaptıracağı nakliyatlar için önceden bildirilmesi şartıyla bu sözleşme kapsamında olacaktır.” denilmiş olup, teminat dışındaki haller başlıklı bölümün (1) maddesinde; “Hasarın meydana geldiği kamyonun ruhsatının, şoförünün ehliyetinin vb. kimliklerinin sahte olması durumu”, (3) maddesinde ise; “ sahte plaka, motor, şasi numaralı araçlar ile yapılan taşımalarda meydana gelen her türlü hasar ve zıyalar” şeklinde düzenlemeler yer almaktadır. Aynı poliçenin “Rizikonun Gerçekleşmesi” başlıklı bölümünün (2) maddesinde; “Rizikonun gerçekleşmesi durumunda 5 iş günü içinde, gerekli bilgi ve belgelerle birlikte sigorta şirketine durumun bildirilmesi gerekmektedir.” denilmiştir.
Poliçenin konusunun sigortalı şirketin kendisine ait ve/veya kiralık kullandığı araçlar ile T.C sınırları içerisindeki taşımaları kapsadığı, bir başka anlatımla kiralık araçla yapılan taşımanın poliçenin teminat kapsamında olduğu, ancak poliçede kiralık araçlarla yapılacak sevkiyatların önceden bildirilmesinin aksi halde kiralık araçlarla yapılan taşımaların teminat harici olacağının hükme bağlandığı görülmüş ise de, bildirimin önceden yapılacağı öngörüldüğünden taşıyıcının önceden hangi aracı kiralayarak taşıma yaptıracağını bilmesi durumunda söz konusu olacağı gözetildiğinde günlük taşıma sirkülasyonu içinde araç temini halinde aylık olarak önceden bildirim imkanı bulunmamaktadır. Ne var ki, bildirim yapılmaması ile vuku bulan hasar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerektiğinden bu bağlamda kiralık araçlarla yapılan taşımalarda sigortalının yüksek dikkat ve özen borcu kapsamında kiralanan araç ve sürücü hakkında yeterli nitelikte araştırma yapması yükümlülüğü bulunmaktadır.
Dava dışı sigortalı şirket ile davalı Pehlivanoğulları Nakliyat- … arasındaki hizmet sözleşmesinin 4. Maddesine göre “Pehlivanoğulları tarafından temin edilen araçların güvenlik sorgulamaları …’in belirlediği kriterlerde yapılacak” denilmiş olup, kiralık araç ile sevkiyat sağlaması halinde, sigortalı üzerine düşen özen ve yükümlülüğü yerine getirmelidir. Sigortalı şirketin, piyasadan temin ettiği araçla ilgili sürücünün ve aracın ruhsatının fotokopisini almaktan başka bir işlem yapmadığı ortadadır. Oysa ki ceza dosyaları incelendiğinde, kimliği belli olmayan kendisini …olarak tanıtan kişinin, gerçekte … plakalı olan kamyonun plakasını değiştirerek(sahte olarak … plakasını araca takarak) geldiği ve yükün bu şekilde araca yüklendiği sabittir. Sigortalı şirketin gelen aracın şase numarası ile plaka ve ruhsat bilgilerinin uyumlu olup olmadığına bakması gerekirdi ki, bu basit sorgulama yapılmış olsaydı plakanın şase numarası ile örtüşmediği ve aracın çalıntı olabileceği ortaya çıkardı. Keza, kamyonun ruhsata göre şirket aracı olduğu ve daha önceden de bu şirketle nakliye ve taşıma işleri yapıldığı anlaşıldığına göre, şirkete ulaşılarak teyit istenebilirken bu sorgulamalara girişilmeden mal araca yüklenmiştir. Soruşturma dosyası kapsamında bulunan kendini …olarak tanıtan kişiye ait sahte ehliyet ve davalı …’e ait gerçek ehliyet fotokopileri incelendiğinde, ehliyetler üzerindeki fotoğrafların farklı kişilere ait olduğu çıplak gözle dahi görülebilmektedir. Tüm belirlemeler ışığında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/5057 Esas sayılı soruşturma dosyasının sonucunun iş bu dosyaya başkaca bir katkı sağlamayacağı anlaşıldığından, soruşturma dosyasının sonucunun beklenilmesine yönelik ara karardan rücu edilmiştir.
Dava dışı sigortalı şirketin, taşımanın yapılacağı kiralık araçları önceden davacı sigorta şirketine bildirmediği, kiralık araç olarak temin edilen araçta plakanın ve aracın şase numarasının sorgulanmadığı, ruhsat ve ehliyetin fotokopisinin alınması ile yetinildiği, malın yüklenmesinden sonra dahi aracın bir gün sonra malın alıcısına varıp varmadığını takip etmediği, yüklemenin ve hırsızlık olayının 09/03/2015 tarihinde olduğu, tutanağın 18/03/2015 tarihinde tutulduğu, sigorta şirketine ihbarın (poliçeye göre en geç beş gün içinde yapılması gerekirken) 21/05/2015 tarihinde yapıldığı, sigortalı şirketin sadece araç temin edilirken değil, temin edildikten sonra da araç varış yerine ulaşana kadar işin takipçisi olması gerekirken gerekli özeni göstermediği ve zararın sigortalının ihmal ve kusuru ile oluştuğu, bu nedenle aksi yöndeki bilirkişi raporuna itibar edilemeyerek hasarın poliçe teminatının sınırları dışında kaldığı kabul edilmiştir. (Benzer mahiyette ve tarafları farklı olmakla beraber … plakalı araç ile yapılan başka bir taşıma işinde verilen ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda verilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 10/05/2018 tarih, 2017/1043 Esas, 2018/496 Karar sayılı ilamı)
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; ispat kuralına ilişkin TMK. 6. maddesine göre, “kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/ iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. Söz konusu hüküm uyarınca, davacı tarafından, dava konusu emtiaının davalılar tarafından taşınmak üzere teslim alınmış olduğu hususu geçerli deliller ile ispat edilememiştir. Aksine, gerek olay ile ilgili savcılık tarafından yürütülen soruşturma ve ceza dosyaları, gerekse de davalıların sunmuş oldukları deliller dikkate alındığında, sahte belgeler düzenlenmek suretiyle taşıma işinin dava dışı başka kişilerce üstlenilmiş olduğu kaanatine ulaşılmaktadır. Davacı sigortacının sigortalısı hakların halef olduğu ve taşıma sırasında meydana gelen hasarı ödeyen sigortacının yurt içi taşımalarında TTK 850. ve devamı maddelere göre taşıyıcının sorumluluğuna gidebildiği, TTK 1472. Maddesindeki halefiyet hakkına dayanarak dava açabileceği, ancak davalıların gerçek zarar sorumlusu olmadığı, taşımayı fiilen gerçekleştiren kimliği tespit edilemeyen kişinin kendisine ait olmayan (davalı …’e ait) ehliyet üzerine fotoğrafını yapıştırmak ve taşımayı yapan kamyonun plakalarını başka kamyona ait plaka ile değiştirmek ve ayrıca bu plakalı kamyona ait ruhsat fotokopisini sigortalıya sunmak suretiyle emtiayı teslim aldığı, ancak daha sonra alıcısına teslim etmeyerek rizikonun meydana geldiği, bu duruma göre taşımayı yapan kamyona ve sürücüye ait gerçek belgelerin sigortalıya sunulmadığının sabit olması ve yapılan ekspertiz raporunda da sigortalı şirket yetkilisinin belgelerin sahte olduğunu düşündüğü şeklindeki beyanı karşısında davalıların davaya konu zararın faili/sorumlusu hatta malları teslim alan/taşıyıcı olmadıkları hususlarının tespit olunduğu, bu durumda ortay açıkan zarar ile davalıların illiyet bağı/kusurunun mevcut olmadığı, davacının davalılara rücu hakkı bulunmadığı anlaşılmakla davacı tarafça davalılar aleyhine ikame olunan davanın ayrı ayrı reddine, davacının takip yapmakta kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden, davalı Gür Un San. Tic. Ltd. Şti.’nin kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir…..” şeklindeki gerekçeyle, DAVANIN REDDİNE, davalı Gür Un San. Tic. Ltd. Şti.’nin kötüniyet tazminat talebinin reddine, karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı mahkemece gerekçenin ve ulaşılan sonucun dosya kapsamı delillere uygun olduğu istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
16/05/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.