Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1336 E. 2021/2245 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1336 – 2021/2245
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1336
KARAR NO : 2021/2245

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2021
NUMARASI : 2020/430 Esas – 2021/276 Karar

DAVACI : GÜZEL ENERJİ AKARYAKIT A.Ş. – Kuştepe Mah. Mecidiyeköy Yolu Cad. No:14/1 V Plaza Mecidiyeköy Şişli/İSTANBUL
VEKİLİ : Av…….
DAVALI : KOCAELİ TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜ – Karabaş Mah. Ömertürkçakal Bulv. No:2 İzmit/KOCAELİ
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 20/10/2020

KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 17/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yurt içinde Güzeller Enerji (Eski Unvanı; Total Oıl Türkiye A.Ş.) markası altında petrol ürünlerinin satış ve dağıtımını bizzat ve sözleşmeli bayiler vasıtasıyla yaptığını, müvekkili şirket ile Kopet Ltd. Şti. arasında 23/02/2005 tarihinde akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesi, 23/02/2005 tarihinde Ariyet ve Emanet Sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasındaki sözleşmelerin 5 yıllık olarak yapıldığını, 23/02/2010 tarihindeki sözleşme süreleri sona erdiğini, müvekkili şirket tarafından ariyet ve emanet sözleşmesi ile davalıya teslim edilen menkuller, sözleşme süresi sona ermiş olmasına rağmen müvekkiline iade edilmediğini, menkullerin iadesi gerek ise iade edilmemesi sebebiyle tazminat alacakları için taraflarınca İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/765 Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, davanın kısmen kabulüne karar verildiğin, iş bu karara dayalı olarak İstanbul 27. İcra Müdürlüğü’nün 2017/39843 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, söz konusu dosyanın halen derdest olduğunu, Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün sicilinde Gölcük 271 numarası ile kayıtlı bir limited şirketi olan Kopet Kocaeli şirketinin TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca kendilerine yapılan ihtar ve TTSG’de yapılan 23/07/2015 tarih ve 8868 sayılı ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunmadığından şirketin ticaret sicil kaydının 22/10/2015 tarihinde resen silindiğini belirterek Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün Gölcük sicilinde 2731 numarası ile kayıtlı bir limited şirket olan Kopet Kocaeli Petrol Nakliye Makine Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu Kopet Kocaeli Petrol Nakliye Makine Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi Müdürlüğü Gölcük 2731 sicil numarasında tescilli olduğunu, davacının ihyasını istediği şirketin fesih işleminin 19/10/2015 tarihinde TTK’nun geçici 7. maddesi kapsamında resen gerçekleştirildiği, bu tür davalarda müdürlüğün yasal hasım konumunda olup davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, müdürlüğün aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece, davalı tarafça yapılan re’sen terkin işleminin usul ve yasaya uygunluğunu incelemeden karar verildiğini, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinin dikkate alınması ayrıca 11. bent uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden resen silineceği düzenlendiğini, yüksek mahkemeler, ihtar ve ilan koşulunun yerine getirildiğinin davalı tarafça ispat edilemediğinde, usulüne uygun ve geçerli bir terkin işlemi bulunmadığını kabul etmekte, bu durumda kabul anlamına gelmemekle birlikte yasal sürede ihya davası açılmamış olsa bile, geçerli bir terkin işlemi olmadığından şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği yönünde içtihatları mevcut bulunduğunu (İstanbul BAM 43. HD. 24.09.2020 tarihli 2020/1579 E. – 2020/33 K.), Ticaret Sicili Müdürlüğü ilgililere ihtar yapmadığı (Yerel Mahkemece Ticaret Siciline Yazılan Yazının Eksik Olduğu – Ticaret Sicili Müdürlüğünün Eksik İşlem Yaptığının Kabulü/Şirketin Temsil ve İlzam ile Yetkilendirilmiş Yöneticilerine İhtar Gönderilmesi Gereği/Şirketin İhyası Davası/Münfesih), hatalı işlem yaptığını (İlk derece mahkemesinin yazmış olduğu müzekkereye sadece ticaret sicili gazetelerinin gönderildiği – yasaya göre ticaret sicili müdürlüğünün şirketi temsil ve ilzam eden kişilere ihtar göndermesinin de lüzumlu olduğu/hatalı işlem), resen terkin işlemi yapılan şirketin temsil ve ilzam ile yetkilendirilmiş yöneticilerine ihtar gönderilmediği, şirketin sicil kaydının usulüne uyulmadan silindiği anlaşıldığından mahkemece, şirketin ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiğini, ticaret siciline tescil işleminin ek tasfiye ile sınırlı tutulması ve ihya edilen şirkete yöneticisi dışında tasfiye memuru atanması yerinde olmadığı, davalı tarafın TTK geçici 7. maddesinde de yazılı olan ihtar ve ilan koşulunun yerine getirip getirmediği ve usulüne uygun, geçerli bir terkin işlemi yapılıp yapılmadığı araştırılmadan, hüküm tesis edildiğini, davacı vekilinin vekalet ücretine dair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görmediklerini beyan ederek, tehiri icra taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2021 Tarih – 2020/430 Esas – 2021/276 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı şirketin Güzeller Enerji (Eski Unvanı; Total Oıl Türkiye A.Ş.) markası altında petrol ürünlerinin satış ve dağıtımını bizzat ve sözleşmeli bayiler vasıtasıyla yaptığı, davacı şirket ile Kopet Ltd. Şti arasında 23/02/2005 tarihinde akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesi, 23/02/2005 tarihinde Ariyet ve Emanet Sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşmelerin 5 yıllık olarak yapıldığı, 23/02/2010 tarihindeki sözleşme süreleri sona erdiği, davacı şirket tarafından ariyet ve emanet sözleşmesi ile teslim edilen menkullerin sözleşme süresi sona ermiş olmasına rağmen davacıya iade edilmediği, menkullerin iadesi ile iade edilmemesi sebebiyle tazminat alacakları için davacı tarafından İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/765 Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiği, ancak Kopet Kocaeli Petrol Nakliye Makine Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca yapılan ihtar ve TTSG’de yapılan 23/07/2015 tarih ve 8868 sayılı ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunmadığından şirketin ticaret sicil kaydının 22/10/2015 tarihinde resen silindiği belirtilerek, Kopet Kocaeli Petrol Nakliye Makine Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Somut davada, ilk derece mahkemesince; şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden re’sen terkin edileceği 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde düzenlenmiştir. Aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi “Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer”, 4/c bendi “bu fıkranın b bendinde belirtilen şirketler dışında kalan kapsam dahilindeki diğer münfesih şirketler ile kooperatiflerden ayrıca, faaliyetlerine devam etme isteğinde bulunmaları halinde münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemlerin yapılarak ispat edici belgelerin bildirilmesi istenir” aynı maddenin 11. bendi ” … ihtar ve ilana rağmen süresi içinde cevap vermeyen ve tasfiye memurunu bildirmeyen yahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirket ve kooperatiflerin ünvanı ticaret sicilinden resen silinir” aynı kanunun 15. bendi “… ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketi veya kooperatifin ihyasını isteyebilir” hükümlerine yer verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7/2. Fıkrasında, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir. Kanun koyucu, “davacı” ve “davalı” sıfatlarını da ayrı ayrı belirtmek suretiyle bir nevi iradesini pekiştirmiştir. Kanun koyucu, sadece devam eden davalar yönünden yasanın geçici 7. maddesinin uygulanmayacağına ilişkin iradesini sarih bir biçimde ortaya koymuştur. Bu sebeple devam eden takipler yönünden yasanın geçici 7/2. fıkrasının uygulama kabiliyeti yoktur (İstanbul BAM 17.HD. E:2019/2946-K:2019/1915). Bu nedenle TTK’ nın geçici 7. maddesi uyarınca kaydı res’en terkin edilen şirketin ihyası için açılan işbu davanın aynı yasanın 7/15. bendinde belirtilen 5 yıllık süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmıştır.
TTK’nın geçici 7/2. fıkrasında, “Davacı ve davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ve kooperatiflere bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı” belirtilmiştir. Sicilden terkin edilen şirket 22/10/2015 tarihinde sicil kaydı silinmiş olmasına rağmen, bu şirket hakkında davacı tarafından İstanbul 27. İcra Müdürlüğü’nün 2017/39843 Esas sayılı dosyası üzerinden 2017 tarihinde icra takibi başlatılmıştır.
Her ne kadar Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/2. fıkrasında, “davacı, davalı ve dava”dan sözedilmişse de bu fıkrayı lafzi değil gayi yoruma tabi tutmak gerekir. Kanunun geçici 7/2. fıkrasının amacı, sicilden silinecek şirket veya kooperatifin üçüncü kişilerle nizasının bulunmaması halinde maddede yazılı şekilde hızlı ve pratik şekilde tasfiyesinin yapılarak sicilden silinmesidir. Geçici 7/2. fıkrada her ne kadar “davacı-davalı-dava”dan söz edilmişse de bir davada verilecek ilam, icraya konulacak ve kesinleşme prosedürü tamamlandıktan sonra alacağın tahsili aşamasına geçilecektir. Dava dilekçesinde belirtildiği gibi davacı şirketin terkinden önce dava dışı şirkete açmış olduğu dava sonuçlanmış, verilen kararın icrası için takip başlatılmış ve başlatılan takip kesinleşmiştir. Yani bir ilamın icra aşamasını tamamlayarak tahsil aşamasına geldiği aşamaya gelmiştir. Bu nedenlerle TTK’nın geçici 7/2. fıkrasınının farklı şekilde amaçsal yorumlanarak, somut olayda olduğu gibi hakkında terkinden önce açılmış bir dava ve bu dava sonucu verilen kararın icrasına yönelik olarak başlatılan ve halen derdest bir takip bulunan şirketin ihya koşullarının oluştuğu düşünülmeden eksik inceleme ve araştırmaya dayalı yanılgılı kanaatle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Gerekçeli karar başlığında; davacı şirket ile vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2021 tarih, 2020/430 Esas ve 2021/276 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 23/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*