Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1332 E. 2022/1048 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1332
KARAR NO : 2022/1048

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020
NUMARASI : 2019/191 Esas – 2020/391 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2018

KARAR TARİHİ : 16/05/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 15/06/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Kocaeli 6. İcra Müdürlüğü 2015/5515 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, İcra Mahkemesine yapılan usulsüz tebligat davasının reddedildiğini, müvekkilinin takibe dayanak bekgesinde Güncel Yapı … kaşe üzerindeki imzanın da kaşenin sahte olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin miras bırakanından kalan taşınmazların dahi satış işleminin devam ettiğini, müvekkilinin telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi zararlara uğrayabileceğini belirterek iligli icra dosyasına alacaklı tarafından konulan dayanak belgesinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığının tespiti ile Kocaeli 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5515 Esas sayılı dosyasındaki takibin öncelikle tedbiren teminatsız olarak durdurulmasını ve dava sonuna kadar takibin iptalini, müvekkili yönünden maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu çeki müvekkiline mal karşılığı verdiğini, çekin karşılıksız çıktığını, çekin ön yüzüne bakıldığında çek keşidecisinin Kld Danışmanlık şirketi olduğu halde keşideci imzasının Karaduman -1 Makine isimli şirket tarafından atıldığını, çekin arka yüzündeki 1.200,00 TL’lik bankanın ödemekle yükümlü olduğu kısmının Citibank İstanbul şubesince 12/05/2015 tarihinde ödendiğini, konu ile ilgili olarak Ankara C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını belirterek davanın usul ve esas bakımından reddine ve icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik kötü niyetli itirazı sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın kabulü ile …’in Kocaeli 6. İcra Müdürlüğü 2015/5515 E. dosyasında takibe konu Ziraat Bankası Hamamönü Şubesine ait, 09.05.2015 keşide tarihli, 38.000,00-TL bedelli 0146167 numaralı çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece deliller yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davalı taraf hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulan dosyanın yetkisizlik kararı ile Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği belirtmekle yetinilmiş, işbu dosyanın akıbeti beklenmeden hüküm tesis edildiğini, davaya konu çek üzerindeki imzanın kime ait olduğu, çekin vekaletle imzalanıp imzalanmadığı hususu araştırılmadığını, davalının hak kaybı halen devam ettiğini, davacının kötü niyetli davrandığını, dosya içeriği yeterince aydınlatılmadan ve hukuki dinlenilme hakları ihlal edilerek karar verildiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 06/10/2020 Tarih – 2019/191 Esas – 2020/391 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilşkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın yapılan incelemesinde; davacı aleyhine Kocaeli 6. İcra Müdürlüğünün 2015/5515 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, başlatılan takipte yapılan tebligatların usulsüz olması nedeniyle İcra Mahkemesine yapılan usulsüz tebligatların iptali için davacı tarafından başvurulduğu, bu başvurunun İcra Mahkemesince reddine karar verildiği, takibe dayanak belgedeki Güncel Yapı … kaşe üzerindeki imzanın da kaşenin de sahte olduğu belirtilerek, davalıya Kocaeli 6. İcra Müdürlüğünün 2015/5515 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davada; ilk derece mahkemesince; taraf beyanları, Kocaeli 6. İcra Müdürlüğünün 2015/5515 E. sayılı dosyası, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporu, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/12084 soruşturma dosyası ile tüm dosya kapsamından, davalı tarafça ,davacı tarafa karşı Kocaeli 6. İcra Müdürlüğünün 2015/5515 E sayılı dosyası ile 09.05.2015 keşide tarihli 38.000,00-TL bedelli 0146167 numaralı çek nedeni ile kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı, söz konusu çekte davacının lehtar olarak gözüktüğü,davalının ise davacıdan sonraki ciranta olarak yetkili hamil olduğu,davacının çekteki imzayı inkar ettiği ve borçlu olmadığının tespitini istediği, davacının imza örnekleri ve mukayese imzaları alınarak Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan raporda,söz konusu çekteki birinci ciro imzası ile …’nin mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğinin belirtildiği görülmüş, bu durumda takip konusu çekteki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılarak, davacının söz konusu çekten dolayı bir sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varılarak, davacı …’nin Kocaeli 6. İcra Müdürlüğü 2015/5515 E dosyasında takibe konu Ziraat Bankası Hamamönü Şubesine ait, 09.05.2015 keşide tarihli, 38.000,00-TL bedelli 0146167 numaralı çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine şeklinde karar verilmişse de eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
TBK’nın 74. maddesine göre; ceza hakiminin kararı, kusurun varlığı veya yokluğu, kusurlu ise derecesi, temyiz kudretinin varlığı veya yokluğu ile zararın miktarı hakkındaki kararı hukuk hakimini bağlamaz. Ancak, ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (HGK’nun 11.10.1989 gün ve E.1989/11-373, K.472 Sayılı ilamı). Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hâkiminin hukuk hâkiminden çok daha elverişli konumda bulunmasıdır. O halde bir ceza mahkemesinin uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle maddi olgulara dair kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin delil oluşturacağı açıktır (HGK’nun 2008/4-564 E, 2008/536 K.). Eğer TBK’nın 49. maddesi anlamında hukuka aykırılık (haksızlık), sırf ceza kanununun bir hükmüne aykırı hareket etmekten ibaret ve bu eylem de ceza hakimi tarafından suç olarak nitelendirilmiş ise, ceza hakiminin hukuka aykırılığa ilişkin kararı, hukuk hakimini bağlar.
HMK 165/1. maddesinde; ” Bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir” şeklindedir.
Her ne kadar TBK’nın 74. maddesi gereğince kural olarak hukuk mahkemesi, ceza mahkemesinin kararı ile bağlı değil ise de; somut olayda ceza soruşturması sonrasında eğer şikayete konu olay hakkında kovuşturma aşamasına geçilmesi ve kovuşturma sonrasında verilecek kararın eldeki davayı etkilemesi söz konusudur. Zira davacı, takibe konu çekteki imzasını inkar etmiş, bu inkar nedeniyle de davalı tarafından davacı aleyhine suç duyurusunda bulunulmuş ve bu başvuru Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/12084 esas sayılı soruşturma dosyasına konu edilmiştir. Açıklanan tüm bu gerekçelerle; HMK’nun 165. Maddesi uyarınca ceza dosyasının sonucunun beklenmesi, ondan sonra ceza dosyası içeriğinin toplanan ve toplanacak delillerle birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Karar bu bakımdan yerinde görülmemiş ve kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 06/10/2020 tarih, 2019/191 Esas ve 2020/391 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Davalı hakkında düzenlenen 02/07/2021 tarihli ve 2.082,81 -TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,

7-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
8-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 16/05/2022


Başkan-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*