Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1260 E. 2022/718 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1260 – 2022/718
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1260
KARAR NO : 2022/718

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :31/03/2021
NUMARASI :2020/261 Esas – 2021/279 Karar

DAVACI :T. İŞ BANKASI A. Ş. – Büyükdere Cad. Meltem Sok. İş Kuleleri, No:4 Beşiktaş/İSTANBUL
VEKİLİ :Av. ……
DAVALI :…………
VEKİLİ :Av. ……
DAVA :İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :03/07/2020

KARAR TARİHİ :04/04/2022
KR. YAZIM TARİHİ :19/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile dava dışı borçlu Fırtına Grup Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesini davalı borçlu …’in müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, ticari kredi borcundan kaynaklanan taahhüdünü yerine getirmemiş olduğundan dolayı şube tarafından hesaplarının kat edildiğini ve bu durumun Sakarya 5. Noterliğinin 24.06.2019 tarih 22862 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiğini, borçtan sorumlular hakkında Kocaeli 9. İcra Dairesinin 2019/113809 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak yetkiye, borca, faiz ve ferilerine itiraz edildiğini, yapılan itirazın sonucu olarak takibin durdurulduğunu, yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının yerleşim yerinin Sakarya olması nedeni ile yetki yönünden yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu, davalının davacı bankaya borcunun olmadığını iddia etmesinin iyi niyet ve dürüstlük kuralına uymadığını, davalı tarafın hukuka aykırı olarak icra takibine itiraz ettiğini, davacı bankanın kayıtları üzerinde yapılacak inceleme sonucunda bu durumun ortaya çıkacağını, tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2019/113809 Esas sayılı icra takip dosyasında yetkiye, borca, faize ve fer’ilerine ilişkin davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın haksız itirazı sebebi ile alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra dosyasında ödeme emri tebliğ olduktan sonra borca itiraz edildiğini ve davacı tarafından iş bu davanın açıldığını, kabul anlamına gelmemek ile birlikte alacak konusu var olduğu iddia edilen hakkın esası hakkında bir karar verilebilmesi için alacağın net olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı takip alacaklısının takip tarihi itibariyle yazılı bir belgeyle borç miktarını ve muaccel durumu belgelemesi gerektiğini, davalıya kredi borcunun taksitle ödenmesi için yeniden yapılandırılması hususunda hak tanınmadığını, tüm bu nedenlerle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “…davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, davalının Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/113809 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 129.893,96TL asıl alacak ve bu meblağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işletilecek %66 oranındaki temerrüt faizi ile birlikte devamına, alacak likit olduğundan İİK 67/2. Madde uyarınca 129.893,96 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatına davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı aleyhine, alacaklı tarafından Kocaeli 9. İcra Dairesi’nin 2019/113809 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak söz konusu takibe süresi içerisinde itiraz edilmediğini, açılan davada davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, 10.10.2018 Tarih ve 162 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile, Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine ilişkin Kararda Değişiklik yapılmasına Dair Karar da yer aldığı üzere (Ek:1) Madde 2: “Kredi veren tarafından tazmin talebinde bulunulmadan önce, yararlanıcıya Kararın 4.üncü maddesi ile hüküm altına alınan yapılandırma kapsamında veya 15/8/2018 tarihli ve 30510 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Finansal Sektöre Olan Borçların Yeniden yapılandırılması Hakkında Yönetmelik kapsamında yapılandırma imkanı tanınmış olması gerekir ‘’ hükmü yer aldığını, bu madde uyarınca davalı tarafa kredi borcunun taksitle ödenmesi için yeniden yapılandırılması hususunda hak tanınmadığını, davalı lehine eksik inceleme ile haksız bir sonuca vardığını, reddedilen kısım üzerinden vekalet ücreti hükmedilmediğini, belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; davacı banka ile dava dışı borçlu Fırtına Grup firması arasında imzalanan kredi sözleşmesini davalı borçlu … müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, 561018 nolu Taksitli Ticari Kredi borcundan kaynaklanan taahhütlerin yerine getirilmediğini, bundan dolayı Şubece hesaplar kat edilmiş ve bu durum Sakarya 5. Noterliğinin 24.06.2019 tarih 22861 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçtan sorumlulara bildirildiğini, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2019/113809 E. Sayılı dosyasından başlatılan takibe borçtan sorumlu … tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ve itirazın iptali talepli istinafa konu işbu davanın açıldığını, yapılan yargılama neticesinde “davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, …. takibin 129.893,96 TL asıl alacak ve bu meblağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işletilecek %66 oranındaki temerrüt faizi ile birlikte devamına karar verildiğini, karara esas teşkil eden bilirkişi raporu incelendiğinde takip tarihi itibarı ile 138.799,33 TL alacak hesaplandığını, bu miktarın da davadaki talep miktarlarının 129.913,17 TL’nin üzerinde olduğunu, davalının istinaf dilekçesinde 162 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereği kendilerine yeniden yapılandırma imkanı verilmediğini, bu hakkın tanınmadığını beyan ettiğini, Sakarya 5. Noterliğinin 09.07.2019 tarih ve 2019/26914 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile asıl borçlu dava dışı firmaya 10.10.2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı gereği yapılandırma teklifinde bulunulduğunu, herhangi bir cevap gelmediğini, davaı banka üzerine düşen yasal sorumluluğu yerine getirdiğini, belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/03/2021 tarih, 2020/261 Esas – 2021/279 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuş, davacı vekili tarafından katılma yoluyla istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı banka ile dava dışı Fırtına Grup Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine davalı borçlu …’in müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu, söz konusu sözleşme kapsamında kullandırılan kredinin geri ödemesinin yapılmadığı iddiası ile davacı tarafından Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/113809 Esas sayılı takip dosyası üzerinden asıl borçlu ve davalı hakkında başlatılan takibe davalının itirazı üzerine eldeki davanın takibe konu asıl alacak miktarı olan 129.913,07-TL üzerinden itirazın iptali istemi ile açıldığı, mahkemece davalı itirazının 129.893,96-TL üzerinden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
1-Reddedilen miktara yönelik istinaf istemleri yönünden yapılan incelemede;
6100 sayılı HMK’nın 341-(2) maddesinde; “miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir” hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nın Ek 1. maddesi 1. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca; Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların On Türk Lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2021 yılı için HMK’nın 341-(2) maddesindeki kesinlik sınırı 5.880,00 TL olmuştur. Eldeki davada mahkemece reddedilen miktar 19,11-TL’dir. Bu miktar yönünden de itirazın iptali istemli olarak davacı tarafından vekalet ücreti takdiri nedenli olarak da davalı tarafından istinaf edilmiştir. Ancak istinaf istemine konu edilen miktar HMK’nın 341-(2) maddesinde düzenlenen kesinlik sınırının altındadır. Bu nedenle reddedilen miktara yönelik ilk derece mahkemesince verilen karar taraflar yönünden kesin niteliktedir.
Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi sonuca etkili değildir. Bu nedenle tarafların reddedilen miktar ve bu miktara dayalı vekalet ücreti nedenli istinaf başvurularının usulden reddine karar verilmiştir.
2-Kabul edilen miktara yönelik istinaf istemi yönünden yapılan incelemede;
Davalı, 11 Ekim 2018 Tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 162 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararının 2. maddesi uyarınca 31/10/2016 tarihli ve 2016/9538 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Kararının 6. maddesinin ikinci fıkrasına eklenen düzenleme gereği kredi borcunun taksit ile ödenmesi için yeniden yapılandırma imkanı tanınmaması nedenli olarak karar istinaf edilmiştir.
Söz konusu düzenleme “Kredi veren tarafından tazmin talebinde bulunulmadan önce, yararlanıcıya Kararın 4 üncü maddesi ile hüküm altına alınan yapılandırma kapsamında veya 15/8/2018 tarihli ve 30510 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Finansal Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Yönetmelik kapsamında yapılandırma imkanı tanınmış olması gerekir.” hükmünü içermekte olup, hüküm yapılandırma olanağının kredi kullanana (yararlanıcıya) sağlanması gerektiğine işaret etmiştir.
Eldeki davada, davalı takibe konu edilen krediye kefil konumundadır. Bir başka deyişle krediden yararlanan kişi değildir. Öte yandan, davacı bankaca yapılandırmaya ilişkin takipten önce asıl borçluya Sakarya 5. Noterliğinin 09/07/2019 tarih, 26914 yevmiye numaralı bildirimi ile yapılandırma yazısı gönderilmiştir. Bu hali ile davalının bu yöndeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir
Açıklanan bu nedenlerle; davacı istinaf başvurusu ile davalının vekalet ücretine yönelik başvurusunun yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle usulden reddine, davalının diğer istinaf nedenlerine göre başvurusunun dosya kapsamına, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 341-(2) ve 346-(1) maddeleri uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının reddedilen miktarına yönelik tarafların istinaf başvurularının USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca, davalının kabul edilen miktara yönelik istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
3-İstinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca; alınması gereken 8.873,05-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 2.218,27-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 6.654,78-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-İstinaf edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
7-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
8-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde davalı yönünden Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği karar verildi.04/04/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*