Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1256 E. 2021/2210 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1256 – 2021/2210
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1256
KARAR NO : 2021/2210

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :27/10/2020
NUMARASI :2020/158 Esas – 2020/448 Karar

DAVACI :YAPI VE KREDİ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ – Büyükdere C. Yapı Kredi Plaza D Blok Levent Beşiktaş/İSTANBUL
VEKİLİ :Av…….
DAVA :Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ :07/01/2020

KARAR TARİHİ :20/12/2021
KR. YAZIM TARİHİ :29/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Karamürsel Şubesinin 16/07/2013, 17/07/2013, 18/07/2013, 19/07/2013, 22/07/2013, 23/07/2013, 24/07/2013,/ 26/07/2013, 29/07/2013, 30/07/2013, 31/07/2013 tarihli gişede işlem yapılan tüm dekont, çek ödeme talimatı ve müşteri talimatlarının kargoda kaybolmasından dolayı zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı bankanın Türkiye çapında gerçekleştirdiği işlemlerini niteliği gereği şubelerin bulunmasının zorunluluk olmasının, bankanın büyüklüğü ve işlem hacmi göz önünde bulundurulduğu zaman, belgelerin mutad olarak bulunması gerektiği yere transfer edildiğini, dolayısıyla yine davacı banka tarafından basiretli bir tacir gibi davranıldığının sabit olduğunu, yerel mahkemece dava sırasında ilgili evrakların zayiine dair banka ve kargo şubesine müzekkere yazılmadığını ve karar kurulmadan önce kayıp olan evrakların akıbetine dair bilgi ve belge talep edilmediğini, işbu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olarak mahkemece eksik incelemelerle verilen davanın reddi kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/10/2020 tarih, 2020/158 Esas – 2020/448 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nın 82/7 maddesi gereğince ticari defter ve kayıtların zayi olduğunun tespiti ve belge verilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82-(7) maddesine göre; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebilir. Madde metninde yangın, su baskını veya yer sarsıntısı ibarelerinden sonra yer alan “gibi” sözcüğüyle benzer olayların kastedildiği, ziya haline ilişkin sınırlı sayıda bir düzenleme getirilmediği anlaşılmaktadır(Yargıtay 11. H.D. 2016/4865 E. 2017/2800 K.10.05.2017).
Öte yandan, tacirin, anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan ticari defterlerin ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur. Mücbir nedenlerin ispatı, bunu iddia eden tacire aittir. İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmektedir. Davacı tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumakla yükümlüdür.
Somut olayda; davacının isteme konu ettiği belgeler, 5411 sayılı Yasa’nın 4 ve 42. maddesi kapsamında bulunan ve saklamakla yükümlüğü olduğu belgelerden olması sebebiyle zayi isteminde bulunabileceği, ancak salt kargo aşamasında kaybolma olgusunun ileri sürülmesi zayi belgesi verilmesi için yeterli olmayıp, bunun yanında, maddede yer alan sebeplerden veyahut benzer olağanüstü, beklenmeyen hale dayalı mücbir sebebin gerçekleşmesinin gerektiği, bu kapsamda, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından bu nitelikte bir sebep ileri sürülüp ispat edilemediğinden, ilk derece mahkemesince zayi belgesi verilmesi talebinin reddine dair kararda usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gerekli harç bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-b)-1) ve 362-(1)-ç) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*