Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1255 E. 2022/708 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1255
KARAR NO : 2022/708

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2021
NUMARASI : 2019/365 Esas – 2021/241 Karar

DAVACI : T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. –
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … (T.C. NO: …) –
VEKİLİ : Av. … –

DAVA TÜRÜ : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/09/2019
KARAR TARİHİ : 01/04/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 18/04/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; dava dışı kredi borçlusu …’in 02.06.2016 tarihinde kredi sözleşmesi imzaladığını, bu krediye davalı …’ın müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine Kocaeli 8. İcra Müdürülüğü’nün 2018/71234 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/72380 Esas sayılı dosyası ile de kefiller hakkında ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın yetkiye itiraz ettiğini, bilindiği üzere sözleşmeye dayalı takiplerde genel yetkili icra dairesinin sözleşmenin imzalandığı ve ifa edileceği yer icra dairesi olduğunu, sözleşmenin imzalandığı yerin müvekkili bankanın Kartepe Şubesi olduğunu ve yine ifa edileceği yerin de burası olduğunu, dolayısı ile yetkili icra dairesinin Kocaeli İcra Daireler’i olduğunu, bu itirazların hukuki dayanaklarının bulunmadığını, davaya konu kredinin ipotekle teminat altına alınmış bir kredi olduğunu, söz konusu borcun ödenmemesi nedeni ile kredi borçlusu hakkında Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/71234 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, yine alacak için kefillerin de takibi amacı ile Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/73280 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, dosyaların incelenmesinde her iki dosyanın da açıklama kısmında tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile alacak talep edildiğini, dolayısı ile mükerrer tahsilat yapmanın söz konusu olmadığını, mükerrer takip de bulunmadığını, dava açılmadan önce arabulucuya gidildiğini ve bunun bir sonuca varılamadığını, tüm bu nedenlerle; davalının Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/72380 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi, gider avansı ve masrafları üzerinden devamına, davalının %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kefilin asıl borçluya veya mirasçılarına ait olan ve asıl borçlunun ödeme güçsüzlüğünden doğmayan bütün def’ilerini alacaklıya karşı ileri sürme hakkına sahip olduğunu ve bunları ileri sürmek zorunda olduğunu, yanılma veya sözleşme yapma ehliyetsizliği ya da zaman aşımına uğramış bir borç sebebi ile borçlunun yükümlü olmadığı bir borca bilerek kefalet halinin bu hüküm dışında olduğunu, müteselsil kefil olan davalı …’ın asıl borçlunun sahip olduğu, ödeme güçsüzlüğü hariç tüm def’i haklarına sahip olduğunu, bu nedenle İİK 45. maddesi uyarınca taşınmaz ipoteği ile teminat altına alınmış olan kefalet sözleşmesine dayanarak kefil veya asıl borçluya genel haciz yolu ile takip yapabilmek için öncelikle taşınmaz ipoteğine başvurulması gerektiğini, her ne kadar TBK’nın 586/1’e göre müteselsil kefile taşınmaz ipoteği olsa bile ifada gecikme ve ihtarın sonuçsuz kalması halinde başvurulabileceği belirtmiş olsa da İİK’nın alacak takibi konusunda özel-genel kanun hiyerarşisinde özel kanun sıfatına sahip olması sebebi ile uygulanacak kanun maddesinin İİK’nın 45. maddesi olduğunu, buna göre taşınmaz rehninin paraya çevrilmeden kefillere başvurulmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın fahiş temerrüt faizlerini tartışmaya ve ortaklaşa bir zeminde anlaşmaya imkan vermeyecek şekilde müşterilere ve kefillere sunmasının yanlış olduğunu, kredi sözleşmesi bilgi ve bilgi formunun aynı gün taraflara verildiğini ve imzalatıldığını, içeriği hakkında okuyup anlamaları için süre verilmediğini, takip talebinde istenilen %32,5 temerrüt faizinin tam da bu şekilde kefile ve asıl borçluya dayatılmış bir oran olduğunu, faiz oranına ve borcun varlığını reddetmekle birlikte aksi kanaatte olunması halinde itiraz etmekte olduklarını, tüm bu nedenlerle; haksız ve yersiz davanın reddine, davacının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, Davalının Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/72380 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 161.956,19-TL asıl alacak, 5.051,68-TL işlemiş faiz ve 252,58-TL BSMV olmak üzere toplam 167.260,45-TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işletilecek %32,5 oranındaki temerrüt faizi ve %5 BSMV’si ile birlikte devamına, Alacak likit olduğundan İİK’nın 67/2. Madde uyarınca 167.260,45-TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatına davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, Fazlaya yönelik talebin reddine, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/71234 Esas sayılı takip dosyası ile tahsilde tekerrür oluşturulmaması hususunun infaz aşamasında dikkate alınmasına …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/73280 esas sayılı dosyası ile taraflarına 161.956,19-TL asıl alacak, 24.552,05-TL işlemiş faiz ve 2.477,28-TL BSMV talep edilmiş olmasına rağmen bilirkişi tarafından işlemiş faiz 5.051,68-TL, BSMV ise 252,58-TL olarak hesaplandığını, bilirkişi tarafından faiz ve BSMV eksik hesaplandığından yerel mahkemenin bu rapora dayanarak davalarının kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiğini, bilirkişinin faiz ve BSMV yönünden yapmış olduğu eksik inceleme neticesinde reddolunan kısım bakımından davacı bankanın alacağının tehlikeye girmekte olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/03/2021 Tarih – 2019/365 Esas – 2021/241 Karar
sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki davada davacı banka,dava dışı kişiyle bağıtlanan genel kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzası bulunan davalı hakkında, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş,davalı taraf yetki itirazında bulunarak, aynı alacak nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ilamsız icra takibi açıldığını, İİK’nın 45. maddesi uyarınca taşınmaz ipoteği ile teminat altına alınmış olan kefalet sözleşmesine dayanarak kefil veya asıl borçluya genel haciz yolu ile takip yapabilmek için öncelikle taşınmaz ipoteğine başvurulması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dosyada bankacı bilirkişiden aldırılan 03.03.2021 tarihli hesap raporunda; T.C Ziraat Bankası A.Ş. Kartepe şubesi ile … arasında 02.06.2016 tarihinde 250.000,00.-TL bedel üzerinden Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, Genel Kredi Sözleşmesini …, 250.000,00.-TL bedel üzerinden 02.06.2016 tarihi ile müteselsil kefil olarak imzaladığı, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/72380 Esas sayılı icra takip dosyasında davalı müteselsil kefil aleyhine başlatılan icra takibinde takibin ”tahsilde tekerrür olmamak kaydı” ile başlatıldığını, icra takip tarihi olan 14.11.2018 tarihi ile talep olunabilecek alacak miktarının 161.956,19 TL asıl alacak (talep olunan 161.956,19 TL) 5.051,68 TL işlemiş faiz (talep olunan 24.552,05 TL), 252,58 TL BSMV (talep olunan 2.477,28 TL) olmak üzere toplam 167.260,45 TL (talep olunan 188.985,52 TL) olduğunu, talep olunan miktarın kefalet limiti içerisinde olduğu bildirilmiştir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda;”…. Şeklindeki gerekçeyle; davanın kısmen kabul ve kısmen reddine,davalının Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/72380 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 161.956,19 TL asıl alacak, 5.051,68 TL işlemiş faiz ve 252,58 TL BSMV olmak üzere toplam 167.260,45 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işletilecek %32,5 oranındaki temerrüt faizi ve %5 BSMV’si ile birlikte devamına, alacak likit olduğundan İİK’nın 67/2. madde uyarınca 167.260,45 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatına davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiş,karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, değerlendirilerek tartışıldığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, kararı davacı banka vekili istinaf etmiş ise de, dosyada alınan bilirkişi raporlarına itiraz etmediği, bilirkişi raporlarına itiraz etmeyen davacının istinaf aşamasında faiz ve BSMV alacağının eksik alındığına ilişkin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, davalının davaya konu kredi borcuna müteselsil kefil olmaları ve arabuluculuğa da başvuru şartının yerine getirilmesi karşısında mahkemece verilen kararın dosyada mevcut deliller kapsamında usul ve yasaya uygun olması nedeniyle başvurunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/04/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*